Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/720 E. 2023/594 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/720
KARAR NO: 2023/594
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 02/02/2023
NUMARASI: 2022/733 Esas (Derdest)
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin, İstanbul ili Maltepe İlçesi … Mahallesi … Ada …,…,…,…,….,… Parseller, … Ada, …,…,… Parseller, … Ada, …,…,…,…,…,…, Parseller, … Ada, …,…,…,…,…,…, Parsellerde kain arsalara ilişkin olarak ilgili arsa payı sahipleri ile Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri imzaladığını, söz konusu sözleşmede yüklenici sıfatıyla arsa payı karşılığı inşaatları yapmakla yükümlü olarak arsa payı sahipleri ile anlaşma sağladığını, bu kapsamda müvekkili ile davalı arasında İş Geliştirme Hizmet Sözleşmesi yapılması hususunda görüşmeler yapıldığını, görüşmelerin olumlu seyretmesinin akabinde tarafların ortak iradesi üzerine hazırlanan İş Geliştirme Hizmet Sözleşmesi e posta üzerinden imzalanmak üzere davalı ile paylaşıldığını, İş Geliştirme Sözleşmesi kapsamında müvekkilinin “Geliştirici”, davalının ise “Yatırımcı” olarak tanımlanarak İş Geliştirme Hizmet Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerin belirlendiğini, müvekkili tarafından arsa paylarının bilgilerinin davalı şirkete gönderilmesi sonrasında davalı şirketin önce müvekkilini geçiştiren mesajlar gönderdiğini, akabinde gönderilen mesajları cevapsız bıraktığını, yürütülen müzakereler neticesinde müvekkili ile davalı arasında anlaşma sağlanamadığını ve İş Geliştirme Hizmet Sözleşmesi’ne konu arsalar üzerinde ortaklık kurularak yapılması planlanan iş geliştirme hizmetinin neticelendirilemediğini, akabinde davalının edindiği bilgiler ile müvekkilinin arsa payı karşılığı inşaat yapmak amacıyla sözleşme imzaladığı arsa payı sahipleri ile aynı konuda yeni bir Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve … Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme müzakereleri sırasında edindiği ticari sır niteliğindeki bilgileri kullanmak suretiyle hem de halihazırda müvekkilinin inşaat yapma yetkisini haiz olduğu arsalar üzerinde haksız ve hukuka aykırı şekilde mükerrer nitelikte aynı arsalar ve aynı arsa payı sahipleri ile Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri yapmak suretiyle müvekkilinin zarara uğramasına ve ticari itibarının zedelenmesine neden olduğunu, toplamda 603.315,74 TL masraf yaptığını, 390.146,40 TL ise genel gideri olduğunu, müvekkilinin arsa payı sahiplerinin imzaladıkları sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerine yerine getireceğine ve projenin tamamlanacağına olan inançla ilgili arsa payı sahiplerine 131.046,45 TL kira yardımında bulunduğunu, müvekkilinin karşı karşıya kaldığı tüm zararların tespitinin mahkememiz değerlendirmeleri neticesinde gerçekleşeceğini, ilk etapta tespit edilebilen toplamda 1.124.508,59 TL’yi bulan müvekkili zararının davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiğini iddia ederek, yaklaşık ispat koşulunun sağlanmasından hareketle; davalının haksız rekabet niteliğindeki eylemlerinin men’ine, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin bir sonucu olarak oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin ve bilinmesinin dava tarihi itibariyle mümkün olmadığı ve alacak miktarının yargılama sürecinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağı dikkate alınarak, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararlara temel oluşturmak ve fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK madde 107 hükmü gereğince şimdilik 500.000,00 TL’nin haksız eylemin işlendiği tarih itibariyle işletilecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine, davalı tarafından gerçekleştirilen haksız rekabete istinaden 50.000,00 TL manevi tazminatın zararın ticari işlerde uygulanacak en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince “Davacı taraf, sonuç olarak haksız rekabetin tespiti ve men’ini talep ettiği, ihtiyati tedbir talebinin de haksız rekabet oluşturduğunu iddia ettiği faaliyetlerin engellenmesini talep ettiği, uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği” gerekçesiyle davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava neticelenene dek … İnşaat’ın zararı çözümsüz bir büyüklüğe ulaşacak bu durumda haksız rekabet tespit edilse dahi söz konusu projenin inşasının mümkün olamayabileceğini, bu durumun önlenebilmesi adına, ilk derece mahkemesinin ret kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini, …’nun … inşaat aleyhine ve kendi lehine propagandalar yaparak arsa payı sahiplerini sözleşmeleri feshetmeye ve … ile sözleşme akdetmeye yönelik haksız rekabet düzenlemelerine aykırı fiillerine devam ettiği somut delillerle sabit olup … inşaat’ın uğradığı zarar telafisi imkansız bir hal almadan …’nun hukuka aykırı fiillerine karşı ihtiyati tedbir kararı alınarak durdurulması gerektiğini, davalı …, … inşaat ile cereyan eden sözleşme görüşmeleri sırasında edindiği bilgileri kötü niyetli şekilde kullanıp haksız kazanç sağlayıp culpa ın contrahendo sorumluluğuna aykırı davranarak … inşaat’ın maddi ve manevi zarar uğrattığını ve her geçen gün uğratmaya devam ettiğini, İhtiyati tedbir kararının icrasının mümkün olan en kısa süre zarfında sağlanabilmesi için müvekkili … İnşaat’ın arsa payı sahipleri ile Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri imzaladığı İstanbul İli Maltepe İlçesi … Mahallesi … Ada …,…,…,…,…,…, Parseller, … Ada, …,…,… Parseller, … Ada, …,…,…,…,…,… Parseller, .. Ada, …,…,…,…,…,…, Parsellerde kâin arsa paylarının maliklerine konuya ilişkin yazı yazılmasına, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin Davalı …’na tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız rekabetin tespiti,meni ve haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminattahsili ve tedbiren ortadan kaldırılması istemiyle açılan davada, haksız rekabetin dururulması yönünde ihtiyati tebdir kararı verilmesi istemine ilişkindir. TTK’nun 61/1 maddesi “Dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir.”hükmünü haizdir. 6100 Sayılı HMK 389 /(2) Maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” Ayn yasanını 390 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır.Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür Kural olarak hüküm sonucu ele edecek şekilde ihtiyati tedbi kararı verilemez ise de talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi durumunda TTK 61. Maddesinde düzenlenen tedbirlere hükmedilebilecektir. Davalı şirketin davaya konu işlemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediği yapılacak tahkikat neticesinde davalı şirketin savunmaları değerlendirildikten ve taraf delilleri toplandıktan sonra belirlenecektir. Buna göre dosyanın geldiği aşama itibarı ile ibraz edilen deliller, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli olan yaklaşık ispata elverişli değildir. Bu durumda ihtiyati tedbirin koşulları oluşmadığından mahkemenin tedbir talebinin reddine karar verilmesi sonucu itibarıyla doğrudur.Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/06/2023