Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/714 E. 2023/809 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/714
KARAR NO: 2023/809
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2022
NUMARASI: 2016/1204 Esas – 2022/865 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/09/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketi nezdinde ticari paket sigorta poliçesi ile sigortalı … A ait servis kutu ve boruları davalı tarafından hasara uğramış ve bu sebeple sigortalına 22/10/2015 tarihinde 4.974.74 USD hasar tazminatı ödendiğini, davacı sigorta şirketinin ödediği 4.974,74 USD’sının davalı borçludan rücuen tahsilini teminen davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine kötü niyetle itiraz ettiğinden ve bu sebeple icra takibi durduğundan huzurdaki davanın açıldığını, davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının dava dışı … tarafından tanzim edilen “hasar onarım belgesi”nden , “malzeme Giderleri” ve “Gaz giderleri” başlığı altında belirtilen toplam; 1908,84 TL’yi icra dosyasına ödemiş olup gerçek zarar miktarını yansıtmayan bedele itiraz ettiğini, takibe konu edilen zararın fahiş olduğunu, davalının uğranılan gerçek zarar miktarı ile asli talep hakkı sahibi …’a karşı sorumlu olup, halefi davacı sigorta fermasının davalıdan talep edebileceği bedelin de bu gerçek zarar miktarı olduğunu, gerçek zararı aşan miktarın sigortaca asli talep hakkı sahibi …’a ödemiş olmasının davalıya bu bedeli ödeme mükellefiyeti yüklemeyeceğini, araç personel giderinin haksız fiil tazminatı adı altında davalıdan talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, gaz açma kapamanın nasıl bir maliyet gerektirdiğinin davacı yanca ispat edilmesi gerektiğini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” HMK m.150/1: “Usulüne uygun davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” ve 150/5: “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” şeklindeki yasal düzenlemeler gereğince işbu davanın 31/05/2022 tarihinde taraflarca takip edilmemesi sebebiyle işlemden kaldırıldığı ve üç aylık yasal yenileme süresi içerisinde taraflarca yenilenmediği anlaşılmakla davanın açılmamış sayılmasına, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; açılmamış sayılma kararının verilebilmesi için yapılması gereken ihtarın yapılmadığını, davacı şirketin özel hukuk tüzel kişisi olup kendisine fiziken yapılmış usulsüz tebligat yapıldığını bu sebeple verilen haksız kararın kaldırılması gerektiğini, Yargıtay emsal kararlarından da anlaşılacağı üzere e tebligat yapılması zorunlu olmasa dahi davacı şirketin e tebligat adresi bulunduğundan e tebligat yapılması gerektiğini, açılmamış sayılma kararının verildiği 31/05/2022 tarihli celsede davalının bulunmadığını HMK 150/2 madde gereğince davalı tarafın talebi olmadan işlemden kaldırma ve açılmamış sayılma kararının verilmesinin usule aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, işlemden kaldırmanın usule uygun olup olmadığı noktasındadır. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 150/1. Maddesine göre, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Somut olayda, davacı vekili 25/04/2022 tarihli dilekçesi ile vekillikten çekilmiş ve bu dilekçe duruşma gün ve saatini bildirir ve ihtaratlı olarak usulüne uygun şekilde davacı asile tebliğ edilmiştir. Buna rağmen 31/05/2022 tarihli duruşmaya davacı taraf mazeretsiz olarak katılmamıştır. Davalının da katılmadığı duruşmada, dava dosyası mahkemece HMK’nın 150. Maddesi uyarınca işlemden kaldırılmış, kaldırılma tarihinden itibaren 3 ay içerisinde de yenilenmemiştir. Davacı taraf işlemden kaldırma kararının verildiği duruşma tutanağının kendilerine tebliğ edilmediğini ileri sürmüş ise de, işlemden kaldırma kararının tebliği gerekli değildir. Tebligat Kanunu’nun 7/a-2 maddesine göre, elektronik tebligat adresi bulunan tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur. Ancak Kanun’un Geçici Madde 2’ye göre, elektronik tebligat adreslerini oluşturmak ve tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına sunmak Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi’nin sorumluluğundadır. Elektronik tebligat adresi bulunmayan tüzel kişilere Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır. … A.Ş. Elektronik Daire Başkanlığı tarafından Dairemize gönderilen müzekkere cevabında davacı … Sigorta A.Ş.’nin e-tebligat adresinin Ticaret Bakanlığı tarafından iletilen verilen doğrultusunda “aktivasyon bekliyor” olarak oluşturulduğu ve şirket yetkilisi … tarafından 25/07/2022 tarihinde e-devlet şifresi aracılığıyla aktif edildiği bildirilmiştir. Buna göre, vekillikten çekilme tarihi(25/04/2022) itibariyle aktif elektronik tebligat adresi bulunmayan davacıya normal yollardan yapılan tebligatta bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ayrıca, davacı tarafça ileri sürülen HMK’nın 150/2. Maddesi taraflardan birinin duruşmaya gelmesi ihtimaline ilişkin bir düzenleme olup, dava dosyasının işlemden kaldırıldığı celseye gelen olmadığında somut olayda uygulama yeri yoktur. Bu nedenlerle mahkemece taraflarınca usulüne uygun olarak takip edilmeyen dava dosyasının işlemden kaldırılmasında ve 3 ay içerisinde yenilenmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 14/09/2023