Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/691 E. 2023/578 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/691
KARAR NO: 2023/578
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/213 Esas
KARŞI TARAF
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; krediden dolayı sorumlu olan … A.Ş.’nin tek malvarlığı olan ticari işletme niteliğindeki mal varlığını alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla davalıya devrettiğini, davalının bu işleme kötüniyetli olarak iştirak ettiği, işletme devri nedeniyle borçtan davalının da sorumlu olduğunu beyanla, 100.000,00 TL alacağın davalıdan kanuni ticari temerrüt faizi, yargılama gideri ve avukatlık vekalet ücreti ile birlikte tahsiline, öncelikle hüküm altına alınacak alacağın tahsil edilememe riskine karşılık davalının taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacaklarının teminatsız ya da sayın mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığında ihtiyaten haczine, iş bu taleplerinin reddi halinde alacacaklarının tahsil kabiliyetinin tamamen yitirmemesi amacıyla davalı tarafından devir alınan Hatay İli Erzin İlçesi … Mah. … Mevkii … Ada … Parsel sayılı taşınmaza ilişkin teminatsız ya da Sayın Mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığında ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Davacı tarafça dava dışı kredi borçlularından tahsil edilemeyen 100.000,00 TL’nin tahsili için işletme devri sözleşmesinin tarafı olan davalı aleyhine işbu davanın açıldığı, ihtiyati haciz kararı verilmesinin talep edildiği ancak davacının alacağının tahsil edilmeyen kısmı olup olmadığı, dayanılan devir sözleşmesinin geçerli ve halen yürürlükte olup olmadığı bu aşamada belirli olmadığından ve ihtiyati haciz şartları oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Karşı taraf/borçlu …A.Ş., takip öncesi dönemde … A.Ş.’nin adına kayıtlı tek malvarlığı olan ticari işletme niteliğindeki Hatay İli Erzin İlçesi … Mah. … Mevkii … Ada … Parsel 60.694,17 m2 yüzölçümlü İdari Bina ve İşyeri, 1 Adet Tır Yükleme Boşaltma İstasyonu, 2 Adet Pompa Dairesi, 1 Adet Yangın Pompası, 1 Adet Su Tankı Boru Hattı, 4 Adet Akaryakıt Depo Tankı, 46 Adet LPG Tankı, Depolar ve Arsası vasıflı taşınmazı 30.04.2021 tarihinde 28.840.000-TL bedelle devralmış olup devre ilişkin fatura, sözleşme, ruhsat ilanları vs. dava dilekçesinin ekinde sunulduğunu, taşınmazın tapuda devri ile birlikte; Ankara 30. Noterliğinin 11.05.2021 tarih ve 3919 ve 3920 yevmiye numaralı İşletmenin Devri Sözleşmeleri ile arsa üzerinde kurulu ‘‘işletme adı … A.Ş.-LPG Depolama ve Dağıtım Tesisi olan işletmeyi ve bu işletmeye ait T.C. Hatay Büyükşehir Belediye’sinden verilme 09/12/2019 Tarih ve … nolu ile 10/04/2017 ve … nolu iş yeri ve işyeri çalışma ruhsatlarında yazılı işletme hakkının tamamını ve içinde bulunan bilumum demirbaşların tamamını’’ da davalı borçlu … tarafından devralındığını,(İşletme Devir Sözleşmeleri dava dosyasında mevcuttur.) Asıl olarak İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/358-E sayılı dosyasından dava dışı borçlu …’un ticari defterleri ve finansal tablolarını esas alarak hazırladığı 20.08.2021 tarihli Komiser Heyeti Raporunda da(dava dosyasında mevcuttur) görüleceği üzere; şirketin sahip olduğu 19.653.508-TL kaydi değerli gayrimenkullerin tamamı, şirketin sahip olduğu 355.360.556-TL kaydi demirbaşların büyük bir kısmı,Şirketin sahip olduğu 582.928 TL kaydi değerli tesis makine ve cihazların tamamı, yani bir bütün olarak ticari işletmenin tamamı, konkordato başvuru tarihinden 1 ay öncesinde davalıya, 28.840.000-TL tutarında fatura kesilerek devredilmiş, işbu tutarın dahi alınıp alınmadığı veya ne için kullanıldığına ilişkin delil sunulmamış, borçlu şirketin bu devirle malvarlığında 383.571.894-TL azalma olmasına rağmen devirler karşılığı aktifinde bir artış olmamış, herhangi bir şekilde borçlarını ödemediğinden ve zaten borçları ödeyecek bir tutarı da bu devirler karşılığı almadığından, sadece ortaklara borçlar hesabının kapatılması için yapılan ödeme dışında, yani bir nevi bir cebinden alıp diğer cebine koymak dışında, pasifi de azalmamış olup, davalı … A.Ş’nin, … A.Ş.’nin müvekkil Bankaya olan kredi borçlarından, Türk Borçlar Kanunun 202. Maddesi ile Türk Ticaret Kanunun 11. maddesi çerçevesinde sorumluluğunun bulunduğunu, Bankanın davadışı … Petroldan alacağı olduğunu, …’un devre konu işletmesi alacağın teminatını oluşturduğunu bu teminatın devre konu edilmesi halinde, işletmeyi devir alan işletmedeki borçtan müteselsilen sorumlu olacağını, …’un borçları BK 202/1 anlamında işletmedeki borç niteliğinde ve davalının bu borçlardan müteselsilen sorumluluğu bulunduğunu, alacağının teminatı niteliğinde olan işbu ticari işletme ve taşınmaz ile ilgili, halihazırda devam eden alacağa istinaden, sunulan somut, kesin ve resmi deliller çerçevesinde, ihtiyati haciz taleplerinin reddini gerektirecek hiçbir neden bulunmadığını, mahkemece açıkça delillerle ortaya konulan ve hukuken tüm şartları taşıyan taleplerinin, gerekçe gösterilmeksizin genel geçer ifadelerle reddinin hatalı olduğunu, mahkeme kararlarının gerekçeli olmasının adil yargılanmanın temel unsurlarından biri olup, hukuk devletinin ve hukuki güvenlik ilkesinin de bir gereği olmakla gerekçe, doyurucu olmalı, kararın neden, nasıl, hangi hukukî gerekçeyle ve hangi deliller değerlendirilmek suretiyle verildiği hususlarını içermesi gerekmekle mahkemece sayılan unsurların hiçbirini taşımadığı da açıkça ortada olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz istenen davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: Davacı, 13.04.2023 tarihli istinaf dilekçesi ile; …A.Ş ile dava dışı … A.Ş. arasında bir “işletme devri” ilişkisi olduğundan bahisle karşı tarafça satın alınan taşınmazın da da “aktifi ve pasifi ile birlikte” devralındığı iddiası olup 24.04.2023 tarihli cevap dilekçesinde detaylıca açıklandığı üzere, karşı taraf ile dava dışı … A.Ş. arasındaki hukuki ilişki Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 11 ve TBK m. 202 hükümleri bağlamında bir “işletme devri” olmadığını, karşı tarafın dava dışı … A.Ş.’den iki adet taşınmaz ve bunlardan biri üzerindeki sabit tesisatı satın aldığını, istinaf dilekçesinde atıf yapılan 11.05.2021 tarihli “İşletmenin Devri Sözleşmesi”nin varlığı da bu hukuki gerçekliği değiştirmediğini, zira, söz konusu belge taşınmazların tapuda devrinden 12 gün sonra sadece “İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı”nı kolaylıkla (sıfırdan başlayarak değil, devir suretiyle) alabilmesi için düzenlendiğini, karşı taraf ile dava dışı … A.Ş. taşınmaz alım-satım ilişkisine konu taşınmaz, sadece üzerlerinde bulunan ve büyük çoğunluğu tapuda kayıtlı tesisat ile birlikte teslim alınmış ise de … A.Ş.’nin zamanında yaptığı sözleşmeler ve buna bağlı hakların devralınmadığını, aynı zamanda karşı tarafın, söz konusu varlıkların “pasifini”, bir diğer ifade ile dava dışı (eski malik) … A.Ş.’nin üçüncü kişilere olan borçlarını hiçbir surette devralmadığını, 2017 yılında Davacı lehine kurulmuş 250.000.000 TL bedelli ipotek bulunmadığını, karşı tarafça … A.Ş.’den satın alınan taşınmazın bedeline mahsuben bir kısım ödeme yapılıp bir kısmı da taraflar arasındaki mutabakat çerçevesinde ipotek riski için ayrıldığını, ayrıca, davacı, davaya konu mal alımını yapmadan evvel … A.Ş.’nin finansal kayıtlarını incelemiş, Davacı’ya borçlu olmadığını, ayrıca “borca batık” da olmadığını tespit ederek taşınmazları satın almış olup istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, işletme devrine dayalı olarak açılan alacak davasında ihtiyati haciz kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İhtiyati haciz isteyen taraf, dava dışı … A.Ş.’nin de dahil olduğu kredi borçlularının kredi borcunu ödemedikleri ve anılan şirketin tek malvarlığını işletme devri ile davalıya devrettiği ve bu nedenle borçtan davalının da sorumlu olduğundan bahisle incelemeye konu ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olarak talepte bulunmuştur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır(Yargıtay 19 HD’nin 12/12/2019 Tarih,2019/2300 E-2019/5531 K). Davacı tarafça, … A.Ş. İle davalı Anonim Şirketi arasındaki devir işleminin işletme devri niteliğinde bulunduğu ileri sürülmektedir. Ancak dosyanın bulunduğu aşama itibariyle davacının dayandığı deliller devre konu yerin işletme niteliğinde olup olmadığını ve söz konusu devrin işletme devri niteliğinde olup olmadığını yaklaşık olarak ispata elverişli değildir. Davacının iddialarıyla ilgili olarak yaklaşık ispat bulunmadığına göre, ihtiyati haczin koşulları bulunmamaktadır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati haciz talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/06/2023