Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/690 E. 2023/538 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/690
KARAR NO: 2023/538
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2023 (Ara karar)
NUMARASI: 2023/146 Esas (Derdest)
DAVA: Tanıma Ve Tenfiz
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2023
Taraflar arasındaki Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin özel hukuk tüzel kişisi olduğunu ve tamamen Bulgaristan Cumhuriyeti’ne bağlı olduğunu, ülkemizdeki T.C. Devlet Demiryolları işletmesi gibi hizmet verdiğini ve davalı tarafın müvekkiline bir çok taşıma işlemi yaptırdığını, ancak yapılan işler karşılığında müvekkiline hiç bir ödemenin yapılmadığını, müvekkilince davalı taraf aleyhine Bulgaristan’da bir çok alacak davası açıldığını, bu davalardan bir kısmının devam ettiğini, bir kısmının ise kesinleştiğini ve lehe sonuçlandığını, iş bu davaya konu ve tanıma tenfizi istenen Sofya Şehir Mahkemesi Ticaret Bölümü 2021 yılı listesindeki 260 sayılı, … karar numaralı, 01/11/2022 tarihli kararı ile 16/11/2022 tarihli icra hükmü kararının kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu ilamların ve kesinleşme şerhlerinin çevirisinin yapılarak dosyaya ibraz edildiğini, davalının vadesi gelmiş olduğu iddia edilen borcunu uzun süredir ödemediğini ve Bulgaristan Mahkemesi kararı ile açılan alacak davasında müvekkilinin haklılığının ispatlandığını, borçlunun mallarını kaçırmaya yönelik adımlar atıyor olabileceğini ve iddia edilen alacak için rehin ya da başka bir şekilde teminat altında olmadığından alacağın tahsilinin tehlikeye düşeceğini, bu nedenle alacağa yeter miktarda borçlu davalının yedinde veya üçüncü şahıslardaki menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları ile banka hesapları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece “Her ne kadar davacı alacağının ilama dayandığını beyan etmekte ise de; yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de ilam hükmünde kabul edilebilmesi için öncelikle tanıma ve tenfiz kararı verilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle davanın dayanağı Bulgaristan Yetkili Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucu verilen kararın ilam hükmünde olmadığı anlaşılmıştır.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nun 257. Maddesinde sayılan hususların oluşmadığı kanaatine varıldığından davacının teminatsız yada teminat karşılığı ihtiyati haciz talebi yerinde görülmeyerek reddine ” karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu dosya dahil toplam beş adet kesinleşmiş alacak davası ilamının tenfizi için dava açıldığını, davalının vadesi gelmiş para borcunu uzun süredir ödemediğini, Bulgaristan’da açılan alacak davalarıyla haklılıklarının ispatlandığını, davalının ise sessizliğini koruduğunu, bu sebeple borçlunun mallarını kaçırmaya yönelik adımlar atıyor olma olasılığının çok yüksek olduğunu, MÖHUK madde 57/2 hükmü gereği tenfiz kararı kesinleşinceye dek icrası mümkün olmadığından davacının uzun süre daha alacağına kavuşamayacağını, işbu davanın görülmesi esnasında davacının daha fazla zarara uğramasının önüne geçebilmek adına İcra ve İflas Kanunu madde 257 hükmü gereği ihtiyati haciz talep etme zorunluluğu doğduğunu ve bu anlamda tüm koşulların sağlandığını, İstinaf incelemesi yapılarak İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/146 E. sayılı dosyasında 08 Mart 2023 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın bozularak kaldırılmasına ve istinaf incelemesi neticesinde duruşma ve tebligat yapılmaksızın, alacağımıza yeter miktarda; borçlu davalının yedinde veya üçüncü şahıslardaki menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları, banka hesapları üzerine (takdir edilirse uygun görülecek teminat mukabilinde) ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, derdest yabancı mahkeme kararının tanınması/tenfizi davasında ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2.maddesindeki şartların bulunması gerekir.İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir. İhtiyati haciz isteyen davacı Sofya Şehir Mahkemesi Ticaret Bölümü 01.11.2022 tarih 260 sayılı … karar numaralı kararı dosyada sunulu vaziyettedir. Tenfiz edilmemiş ve tenfiz şartlarını taşıyıp taşımadığı tespite muhtaç olan yabancı bir mahkeme veya hakem kararına istinaden tenfiz davasının başında, tenfize konu kararda hükme bağlanan alacağın ‘vadesi gelmiş bir alacak’ olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Buna karşılık yabancı mahkeme veya hakem kararının tenfizini isteyen alacaklı, tenfize konu karardan başka diğer delillerle veya İİK m. 257/f.2’deki şartların mevcudiyetini ortaya koyarak her zaman ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. Dava tenfiz istemine ilişkin olup yargılama sonunda bir alacak hükmü kurulmayacağı gibi somut olayda, henüz tanına ve tenfizine karar verilmemiş bir yabancı mahkeme kararına tek başına vadesi gelmiş bir para borcunu yaklaşık olarak ispatlamaya elverişli değildir. Dosyanın geldiği aşama itibariyle yabancı mahkeme kararına konu alacağın yaklaşık ispatına ilişkin bir belge veya delile de rastlanmamıştır. Bu hale göre ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığının kabulü gerektiğinden mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 25/05/2023