Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/669
KARAR NO: 2023/1141
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2023
NUMARASI: 2022/709 Esas – 2023/46 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili tarafından sunulan 15/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı ile … Ticaret Limited Şirketi arasında 01/05/2015 tarihli kira sözleşmesinin bulunduğunu, davacı ödenmesi gereken 05/2022 tarihli kira bedeli olan 53.784,00 TL’nin ödenmemesi üzerine … Ticaret Limited Şirketi aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden tahliye talepli icra takibini başlattığını, yapılan takibe borçlu şirket tarafından itirazın bulunmadığını ve kesinleştiğini, devamında 30 günlük yasal ödeme süresi içerisinde davacıya yapılan herhangi bir ödemenin olmadığını ve buna istinaden … Ticaret Limited Şirketini hasım göstermek suretiyle İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/669 esas sayılı dosyası üzerinden … Mahallesi … Caddesi Numara … … Beşiktaş İstanbul adresinde mukim kiralananın tahliyesi talepli davanın açıldığını, … Ticaret Limited Şirketinin tasfiye işlemleri tamamlandığında ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden kaydının terkin edildiğinin anlaşıldığını, açılan davada taraf teşkillerinin sağlanması maksadı ile huzurdaki davayı ikame etmek için 09/11/2022 tarihli duruşmanın 3 numaralı ara kararı ile davacı tarafa 1 aylık mehil verildiğini, mahkememizden ihyasını talep edilen … Ticaret Limited Şirketinin tasfiye işlemleri 09/05/2022 tarihinde sonlandığını, 01/06/2022 tarihinde ticaret sicilinden terkin işlemi İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil edildiğini ve bu husus Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 01/06/2022 tarihli ve … sayılı nüshada ilan edildiğini, ihyası talep edilen şirket ticaret sicilden terkin edildiğinden ötürü bu davada husumeti tasfiye memuru … ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün olduğunu, tüm bu sebeplerle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı … ticaret unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasını ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil ve ilanını yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili tarafından sunulan 28/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde özete; müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, resen terkin işleminin 6102 sayılı TTK ‘nın Geçici 7. maddesi ve ilgili yasal mevzuat kapsamında yapıldığını ve tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, Ticaret Sicil Müdürlüğünün mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili tarafından sunulan 08/12/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının da belirttiği üzere … Ticaret Limited Şirketi tasfiye edildiğini ve şirketin tüzel kişiliğinin ortadan kalktığını, dava konusu taşınmazın … Ticaret Limited Şirketinin şubesinin kullanımı için kiralandığını, ve bu şubenin 31/12/2016 tarihinde kapatıldığını ve kiralanan yerin davacıya teslim edildiğini, bu sebeple davalı …un yetkilisi olduğu … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin şubesi 31/12/2016 tarihinde kapatıldığından şirketin kiracı sıfatı bu tarih itibariyle ortadan kalktığını, şubenin kapatılması akabinde dava konusu taşınmaz … tarafından kiralanmış olup … hali hazırda aynı adreste ticari faaliyetlerini yürüttüğünü ve şubenin kapatıldığı 31/12/2016 tarihinden sonraki aylara ilişkin kira bedelleri … tarafından davacıya ödendiğini, davacı ile dava dışı 3. Kişi … arasında dava konusu taşınmazın kiralanmasına ilişkin imzalanan kira sözleşmesi için Maslak Vergi Dairesine müzekkere yazılmasını talep ettiğini, … Ticaret Limited Şirketinin 31/12/2016 tarihinde şubesinin kapatılması ile kiracı sıfatı sona erdiğinden davacıya ödenmemiş herhangi bir kira borcunun bulunmadığını ve 31/12/2016 tarihinden itibaren kira bedelleri … tarafından ödendiğinden … Ticaret Limited Şirketinin ihyasını gerektirecek bir durumun olamayacağını, bu sebeple davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Ticaret Ltd. Şti.’nin aleyhine açılan İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/669 Esas sayılı dosyası ve İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyası ile açılan derdest dava ve icra takibi nedeniyle davacının hukuki yararının bulunduğu ve davalı tasfiye memuru tasfiyenin usulüne uygun tamamlamadığı gerekçesiyle davanın kabulü şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davalının atanmasına, tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına, karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yapılan yargılama neticesinde davacının talepleri yönünden şirketin ihyasına karar verilmişse de tarafımızca dayanılan deliller celbedilmediğini, eksik incelemeye ve hatalı tespitlere dayalı kararının kaldırılması gerektiğini, olmayan bir kira alacağından müvekkilin haberdar olması beklenemediğini, kusuru bulunmayan müvekkil aleyhine kusur isnadının ve yükletilen yargılama giderleri ile ücreti vekaletin tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, müvekkil tasfiye memurunun kusurlu olduğuna ve bilmesi gerektiğine dair davacı taraf iddiaları haricinde hiçbir delil bulunmadığını, hal böyle iken ilk derece mahkemesince hangi gerekçe ile müvekkilin sorumlu ve kusurlu bulunduğu anlaşılabilir olmadığını, tüm bu nedenlerle davacının mesnetsiz iddialarından başkaca somut delil bulunmayan haksız davanın ve taleplerin reddi gerekmekte iken hatalı değerlendirmeler ve eksik inceleme ile davanın kabulü yönünde kurulan karar açıkça hakkaniyete aykırı olduğundan kaldırılması ve neticeten haksız davanın reddi gerektiğini, Yukarıda açıklanan sebeplerle İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/709 E. 2023/46 K. sayılı kararının öncelikle tehir-i icra kararı verilerek istinaf incelemesi neticesinde ‘kaldırılmasını’ ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda ‘davanın reddine’ karar verilmesini Sayın Başkanlık aksi kanaatteyse kusuru bulunmayan müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmemesine karar verilmesini talep ederiz.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde “şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp, tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Somut olayda ihyası talep edilen … Ticaret Ltd.Şti’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 02/06/2022 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile kira alacağına ilişkin 08/06/2022 tarihinde başlatılan takibin ve bu takibe itiraz üzerine üzerine İstanbul 3.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 202/669 Esas sayılı dosyası ile ile kiralanın tahliyesi talepli açılan davanın derdest olduğu görülmüştür. Derdest davanın davalı şirket aleyhine sonuçlanması halinde tasfiyenin usulüne uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden bu hale göre davacının anılan dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmıştır.Dava yasal hasım ticaret sicil müdürlüğü ve son tasfiye memuruna karşı açılmış olup, terkin edilen şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığı iddiası eldeki davanın konusu olmayıp, devam eden derdest davada incelenmesi gereken bir husus olup, davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiş ve mahkemece davanın kabulü ile derdest dava dosyasındaki ve dayanağı icra dosyasındaki işlemlere hasren şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline, tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğuna karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/11/2023