Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/652 E. 2023/531 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/652
KARAR NO: 2023/531
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2023
NUMARASI: 2022/640 Esas – 2023/273 Karar
DAVA: Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Alacak)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2023
Taraflar arasındaki Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 14/06/2021 tarihinde … görevlisi olarak tanıtan biri tarafından arandığını, akabinde kendisine şifre ya da onay vermediği halde internet /cep şubesine 3.kişiler tarafından girilerek kredi kartından 25.000-TL ve nakit avans şeklinde 24.638-TL olmak üzere toplam 49.638-TL para çekildiğini ve 3.kişilere EFT yapıldığını, müvekkilinin bu miktarı bankaya ödemek zorunda kaldığını, olayla ilgili K.Çekmece CBS’nin 2021/31786 soruşturma sayılı dosyası üzerinden şikayet başvurusu yapıldığını ve soruşturmanın halen devam ettiğini, bankanın olayla ilgili ağır kusurunun bulunduğunu, müvekkilinin ilgili kredi kartının şifresini dahi oluşturmamışken hesaplarına girilerek doğrulama işlemlerinin yapılmasında bankanın kusuru bulunduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile müvekkilinin bankaya ödemek zorunda kaldığı 49.638-TL’nin 15/06/2021 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, usul yönünden husumet itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; davacının özen ve muhafaza yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bilişim sistemleri aracı kullanılarak yapılan dolandırıcılık suçunda müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini, müvekkili gerekli tüm özen yükümlülüğünü gösterdiği gibi, gerekli tüm önlemleri de aldığını, müvekkili bankanın sistemine haricen girilmesinin mümkün olmadığını belirterek; davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…davacıya ait davalı banka nezdinde bulunan bireysel hesabından ve kredi kartından bilgisi ve onayı dışında çekilen paranın tahsili istemine ilişkin olduğu, davanın dayanağının, davacının bireysel hesabından ve kredi kartından bilgisi ve onayı dışında çekilen paranın tahsiline ilişkin olduğu, bu kapsamda davalı bankadan ilgili döneme ilişkin hesap hareketleri ve davacıyla yapılan sözleşme örneğinin celp edildiği, sözleşme örneği incelendiğinde de; sözleşmenin Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi olduğu, ayrıca gönderilen sözleşmede kullanılan hesabın ticari olduğuna yönelik bir kararlaştırma bulunmadığı gibi davacının da dosyamız arasına celp ticaret sicil kayıtları incelendiğinde tacir kaydının bulunmadığı, ayrıca İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odasından celp olunan kayıtlar incelendiğinde de davacının … sicil numarası ile İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası’na kayıt olduğu ve kaydının halen devam ettiği ve ayrıca davanın mahiyeti gereği de TTK’da düzenlenen Mutlak Ticari davalardan da sayılamayacağı, bu haliyle de HMK’nın 1. ve 2. maddeleri, 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5. maddeleri ile 6502 sayılı Kanunun 3, 49, 73, ve 83. Maddelerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu, mahkemenin görevine ilişkin dava şartının, davanın her aşamasında re’sen dikkate alınmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından, açılan davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca görev yönünden,” usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Huzurdaki uyuşmazlığın çözüm yerinin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, 6102 sayılı TTK m. 5/2, ilk cümleye göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4. madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağını, mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, bankacılık işlemi nedeniyle alacak talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davada Tüketici mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar karar verilmiş, bu karara karşı davalı banka vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.6100 sayılı HMK. 114-(1)-c) maddesi uyarınca; görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. HMK. 1 maddesi uyarınca; mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığı, davanın her aşamasında re’sen araştırılır. Dava şartının bulunmaması halinde, HMK.’nın 115/2. maddesi uyarınca; davanın usulden reddine, karar verilir.Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.28.05.2014 tarihinde yüıürlüğe giren. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkıııdaki Kanununun 3/1-k Maddesinde. Tüketici “Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak 3/1- ı-bendinde ise Tüketici işlemi Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir.Aynı Kanun’un73/1 maddde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu ve 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklanmakta olup, davacının ticari amaçla hareket ettiğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Buna göre davacı tüketici sıfatına haiz ve davaya konu bankacılık sözleşmesinin de tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekmiştir. Bu durumda davaya TTK’nın 5. maddesi gereğince ticaret mahkemesince bakılıp sonuçlandırılması mümkün olmayacağından mahkemece davada Tüketici Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2023