Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/648 E. 2023/497 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/648
KARAR NO: 2023/497
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/833 Esas (Derdest)
KARAR TARİHİ: 17/03/2023 (Ara karar)
DAVA: Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Taraflar arasındaki Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan yargılaması sırasında ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; tedbiren karar kesinleşinceye kadar Şirket faaliyetleri kapsamında bankalar, finans kurumları ve resmi kurumlar nezdinde geçerli olmak kaydıyla tüm nakit, para, çek, senet (kambiyo taahhüdü dahil) düzenlenmesi, ödeme ve harcamaların sadece … ve yaman sağlam tarafından şirket kaşesi üzerine vazedecekleri müşterek imzaları ile geçerli olacağı yönünde karar verilmesini, yine dava sonuçlanıncaya kadar mahkemeden izin alınmadan herhangi bir borçlandırıcı muamele ve hukuki/idari işlemin yapılmaması yönünde karar verilmesini, davalı müdürlerin TTK m. 626’da düzenlenen özen ve bağlılık yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmeleri ve şirketi yönetecek nitelikleri haiz olmamaları nedenleriyle TTK m. 630/2 uyarınca gereği temsil yetkilerinin kaldırılmasını, müdürlerin temsil yetkisi kaldırıldığında şirkette yönetim/organ boşluğu oluşacağından yönetim kayyımı tayinine karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşıldı.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: İstinafa konu ilk derece mahkemesi davacının haklılık durumunun tespitinin yargılamayı gerektirmesi ve ihtiyati tedbirin şartlarından olan yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle şirkete kayyım atanması tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı şirket müdürlerinin kanunu ve esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi ve pay sahibi müvekkilini zarara uğrattığını, şirket’i borca batık hale getirdiğini ve iflasa sürüklediğini, davalı müdürlerin, TTK m. 626’da düzenlenen özen ve bağlılık yükümlülüklerini ve kanundan, şirket esas sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal ettiklerini belirterek yargılama süresince tedbiren şirket menfaatlerinin korunması amacıyla Şirket faaliyetleri kapsamında bankalar, finans kurumları ve resmi kurumlar nezdinde geçerli olmak kaydıyla tüm nakit, para, çek, senet (kambiyotaahhüdü dahil) düzenlenmesi, ödeme ve harcamaların sadece pay sahipleri … ve …’ın Şirket kaşesi üzerine vazedecekleri müşterek imzaları ile geçerli olacağı ve mahkemeden izin alınmadan herhangi bir borçlandırıcı muamele ve hukuki işlemin yapılmaması yönünde karar tesis edilmesini talep edillmiştir.
GEREKÇE: Talep, derdest TTK 630/2.maddesi uyarınca, haklı sebeplerle limited şirket müdürünün yönetim ve temsil haklarının kaldırılması (azli) ve davalının müdürlük yetkisinin kısıtlanması davasında tedbiren şirket müdürünn yetkilerinin kısıtlanması ve davalı şirkete kayyum atanması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince kayyım atanması ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı davac vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. TTK 630. maddesinde, geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389 vd. maddeleri uygulanmalıdır. 6100 Sayılı HMK 389/(2) Maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “Ayn yasanını 390 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir. TTK 630/3 maddesi uyarınca yöneticinin özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi yöneticinin mahkeme kararı ile müdürlük görevinden azli için haklı sebep olarak haklı sebep düzenlemiş olup, bu hususların ihtiyati tedbir talebi yönünden yaklaşık olarak ispatlanması gerekir. TTK 625. ve 626.maddelerine göre, müdürler görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdürler. Müdürler, kanunların ve şirket sözleşmesinin genel kurula görev ve yetki vermediği bütün konularda görevli ve yetkilidirler. Kural olarak şirketler genel kurul tarafından seçilen yöneticileri tarafından temsil ve ilzam edilir. TMK’nın 427/4. Maddesi uyarınca bir tüzel kişinin gerekli organlarından yoksun kalması ve yönetiminin başka yoldan sağlanamaması durumunda yönetim kayyımı atanacağı düzenlenmiştir. Şirket yönetiminin genel kurulca seçilmiş yöneticilerle yapılması, zorunluluk olmadıkça şirket yönetimine müdahale edilmemesi esastır. Somut olayda dosyaya sunulan deliller yargılamanın geldiği aşama itibariyle davacı haklılığının yaklaşık olarak ispata elverişli olmadığı gibi şirkete kayyım atanmasını gerektiren bir organ boşluğu da söz konusu değildir. Bu nedenlerle mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/05/2023