Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/560 E. 2023/846 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/560
KARAR NO: 2023/846
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2018
NUMARASI: 2017/627 Esas – 2018/1207 Karar
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/09/2023
Dairemizden verilen 25/03/2021 tarih ve 2020/609 Esas – 2021/391 Karar sayılı kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/12/2022 tarih ve 2021/4818 Esas – 2022/8941 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dosyanın Dairemizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp duruşmalı olarak yapılan incelemesi sonucunda:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili, dava dışı … Ltd. Şti.’nin Türkiye’ye getirmiş olduğu CNC tezgah ve aksamını dava dışı … Şti. … ve ortaklarına satıldığını, müvekkilinin CNC tezgah ve aksamının nakliye işini üstlendiğini, dava dışı … Ltd Şti’nin taşıma konusu emtiayı abonman sigorta poliçesi ile dava dışı … A.Ş.’ye sigortalattığını, müvekkilinin ise taşıma işinde taşınan emtianın ziyaa ve hasara uğramasından dolayı taşıyıcıya düşen mali sorumluluğunu davalı şirkete 22.03.2016 tarihli Yurtiçi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalattığını, müvekkilinin taşıma işini üstlendiği emtianın nakliyesi sırasında, 20.06.2016 günü 15:30 sıralarında … plakalı çekici ve … plakalı dorsenin sürücüsünün Formula yolunda Şile bağlantı yönüne dönüş yaptığında aracın önüne hayvan çıkması sonucu ani fren yaptığından dorsedeki CNC tezgahının yere düşerek hasar gördüğünü, dava dışı … şirketinin müvekkiline 23.06.2016 tarihinde zarardan dolayı oluşan masrafın kendisine rücu edileceğini ihtaren bildirdiğini, müvekkilinin ise bu ihtara cevaben verdiği 04.07.2016 tarihli ihtarnamesi ile taşıma işinin davalı şirkete sigortalı olduğunu bildirdiğini, aynı emtia zararı nedeniyle dava dışı gönderen … şirketinin sigortacısı olan … A.Ş. tarafından yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda zararın 76.340,00 Euro olarak hesaplandığını, davalı ödeme yapmadığından emtia zararının dava dışı … A.Ş. tarafından karşılandığını ve bu şirketçe müvekkiline rücu edilerek tazmin edilmek zorunda kalındığını, müvekkilinin daha önce yapmış olduğu başvuru üzerine, davalı tarafça poliçe gereği temini zorunlu belgenin alınmaması nedeniyle zararın poliçe kapsamına girmediği gerekçesiyle ödemenin reddedildiğini, müvekkilinin davalıya keşide ettiği 06.06.2017 tarihli noter ihtarnamesi ile 76.340,00 Euro’nun ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ödenmesinin istenmesine karşın, davalı tarafça, gabari dışı yükleme veya idari makamlardan alınması gereken özel taşıma izninin alınmamış olmasını gerekçe göstererek ödeme yapmadığını ileri sürerek 76.340,00 Euro’nun ödeme tarihlerinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, yükün genişliğinin dorsenin genişliğinden fazla olmasına karşın taşımaya elverişsiz durumda olan araca emtianın yüklenmesine karşı çıkmayan ve buna göz yuman gönderen/taşıtan …Ltd Şti ile yüke uygun araç göndermeyen ve gabari dışı yükü gerekli izinler alınmaksızın taşıyan ve dava konusu hasarın gelmesinde davacının kusurunun olduğunu, gerekli izin belgelerinin alınmamasından dolayı hasarın poliçe teminatına dahil olmadığını, kaldı ki, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili sigorta şirketinin poliçe kapsamındaki sorumluluğu sigortalısının kusur oranı ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, 20/06/2016 tarihinde dava konusu makinenin taşındığı aracın önüne hayvan çıkması sonucu, ani fren yapılması sebebiyle dorse üzerindeki CNC makinesinin araçtan düştüğü ve hasarlandığı, meydana gelen hasarı oluşturan etkenin gabariyi aşan yükleme olduğu, makinenin dorseye yeterli sağlamlıkla tespit edilmediği, makinenin 7.300 kg olduğu, TMM sorumluluğunun 8,33 SDR X 7.300 kg = 60.809 SDR ile sınırlı olduğu, kaza tarihi itibariyle 1 SDR = 1.2492.-EURO olup, taşıyıcının sorumluluğunun 75.965,04.-EURO olduğu, kazanın oluşum şekli dikkate alındığında, davacının oluşan zarardan tam sorumlu olduğu, davalının düzenlenen mali sorumluluk sigortası kapsamında, davacının kusurlu eylemlerinden kaynaklanan zararları poliçedeki limitler dahilinde ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 75.855,38 EURO alacağın 16/06/2017 tarihinden itibaren 1 yıl vadeli aynı cins mevduata Devlet Bankalarının uyguladığı en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmayan davalının sonradan sunmuş olduğu savunma ve delillerine muvafakat edilmediği gibi, ilk derece mahkemesince savunma ve sunulan deliller üzerinde değerlendirme yapılmasının usule aykırı olduğunu, kararının gerekçesinde hata edildiğini, “…meydana gelen hasarı oluşturan etkenin gabariyi aşan yükleme olduğu, makinenin dorseye yeterli sağlamlıkla tespit edilmediği…davacının oluşan zarardan tam sorumlu olduğu…” şeklindeki gerekçe hatasının düzeltilmesi gerektiğini belirtmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; hasarın gabariyi aşkın yük taşınmasında meydana geldiğini, ayrıca, yükün genişlik bakımından gabari dışı kalması sebebiyle Karayolları Trafik Yönetmeliği gereğinde alınması gereken “özel yük taşıma izin belgesi” alınmaksızın yük taşındığını, dolayısıyla hasarın poliçe kapsamında olmadığını, kaldı ki, taşıtan/gönderici firmanın nakliyat aracını denetleme ve yükü taşımaya elverişli değil ise yüklemeden kaçınma sorumluluğunu gereği gibi yerine getirmediğini, tüm kusurun taşıyıcıya dolayısıyla da müvekkil sigorta şirketine isnat edildiğini ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, CNC dik işleme merkezi cinsi emtianın davacı tarafından karayolu ile taşınması esnasında, aracın önüne hayvan çıkması sonucunda ani fren dolayısıyla ekipmanın yüklü olduğu dorsenin yan yatarak üzerindeki CNC tezgahının yere düşmesi sonucunda hasarlandığı, dava dışı gönderen/taşıtan sigortalı firmaya ödenen sigorta tazminatının sigorta şirketince davacıdan rücuen tahsil edildiği, taşımadan kaynaklanan hasar dolayısıyla ödenen tazminat tutarından davalı sigorta şirketinin yurt içi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğu olduğu ileri sürülerek taşıtanın sigorta şirketine yapılan ödemenin davalı sigorta şirketinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.Dairemizin 25/03/2021 tarih ve 2020/609 Esas – 2021/391 Karar sayılı kararı ile;”Davalının, yargılamada süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığından münkir addedilmesi gerektiği, cevap süresinden sonra sunmuş olduğu beyanlarının ve delillerinin davanın inkarı kapsamında kaldığından davacının bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde değildir. Somut olayda, davacının dava dışı taşıtan …Ltd Şti’ne ait CNC tezgah ve aksamının nakliye işini üstlendiği, emtianın taşıtan firma tarafından abonman sigorta poliçesi ile sigortalattığı, davacı taşıyıcının da taşımadan kaynaklı mali sorumluluğunu davalı sigorta şirketine yurtiçi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalattığı, emtianın nakliyesi sırasında, aracın önüne hayvan çıkmasından dolayı ani fren sonucunda, dorsedeki CNC tezgahının yere düşerek hasar gördüğü, hasar nedeniyle ortaya çıkan zarar bedelinin taşıtan firmaya sigortacısı tarafından ödendiği, bu bedelin de sigorta şirketince davacıdan rücu edilerek tazmin edildiği, davacı taşıyan da kendisinden tazmin edilen bedeli mali mesuliyet sigorta poliçesi çerçevesinde davalı sigorta şirketinden talep ettiği ve fakat hasarın poliçe kapsamında olmadığından bu talebin davalı sigorta şirketince reddedildiği dosya kapsamından sabit olmakla dolayısıyla esasen uyuşmazlık, hasarın poliçe kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosyada yer alan olayla ilgili “Kaza Tespit Tutanağı”nda; 20.06.2016 tarihinde saat 15.50 sıralarında, sürücü … ’nın sevk idaresindeki … plakalı araç Şile bağlantı istikametine dönüş yaptıktan sonra önüne hayvan çıkması sonucu ani fren yaptığı esnada dorse üzerinde bulunan CNC makinesinin araçtan düşerek maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’da belirtilen kurallardan olan 47/1-d maddesini ihlal ettiği belirtilmiştir. Yine dosyada bulunan davalı sigorta şirketinin talebi üzerine, … Ltd Şti tarafıdnan düzenlenen ekspertiz raporunda, nakliye sırasında yükün ebadı aracın kasa ebatlarından büyük olduğundan kasa yan kapağının açık olduğu, ancak yükün spanzetlerle sabitli olduğunun öğrenildiği, kaza yerinin virajlı bir mevki olmasından dolayı şoförün fren yaptığı esnada yükün araç gidişine göre sol kısma doğru ivmelenerek spanzetleri gerdiği ve koparttığı, sabitleme spanzetleri kopunca yükün yola düştüğünün anlaşıldığı, sigortalının gabari yük taşıma ile ilgili olarak sefer öncesinde alınmış olması gereken yol izin belgesini sunamamış olmasından dolayı poliçe teminat koşullarının yerine getirilmediğinden hasarın teminat kapsamında kalmadığı belirtilmiştir. Dava dışı taşıtan firmanın sigorta şirketi … AŞ’nin talebi üzerine ….Ltd Şti tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda ise, hasarın sebebi olarak, yükün araç üzerinde yeterli bir şekilde emniyete alınmamasından (yetersiz spanzetle bağlanmamasından/yetersiz lashinginden, araç içi emtianın sağ/sol ve ön kaymasını engellemek amaçlı takozlamanın yapılmamasından) ve sürücün yükün özelliğine ve yol durumuna göre aracını dikkatsiz kullanmasından olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasındaki yurtiçi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta poliçesinde, “Karayollarından yasal izinle ve belgesi alınmış ağır tonajlı, geniş çaplı ve gabari dışı taşımalara ilişkin ağırlık veya boyutları bakımından bölünemeyen özel yüklerin taşıması da (proje dahil) Karayolu Trafik Kanunu ile Yönetmekliklere ve ilgili mevzuata uygun olarak bu sözleşme kapsamında teminata dahildir. Ancak sefer başlamadan evvel mal bedeli, güzergah ve araç plaka numaraları yazılı olarak sigortacıya bildirilecektir…” hükmü yer almaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar ve özellikle trafik kaza tutanağı ve dosya kapsamına göre, dava konusu hasarın, emtianın araç üzerine yetersiz spanzetle bağlandığı, araç içi emtianın sağ/sol ve ön kaymasını engellemek amaçlı takozlamanın yapılmadığı ve dolayısıyla yükün araca yeterli sağlamlıkta tespit edilmediği ve sürücün yükün özelliğine ve yol durumuna göre aracını dikkatsiz kullanmasından kaynaklandığı, gabari dışı yüklemenin sözkonusu olmadığı gibi aracın yüke ve yola elverişli olmadığının ve dolayısıyla hasarın poliçe kapsamında kalmadığının davalı tarafça ispatlanamadığı gibi, emtianın yüklemesi ve nakliyesi işini üstlenen davacı taşıyanın somut olayda tamamen kusurlu olduğu, hasarın mali mesuliyet poliçe kapsamında olduğundan bu gerekçeler doğrultusunda, ilk derece mahkemesinin sonucu itibari ile kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca, esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.353/1.b.2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinin yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusundan düzeltilmesine dair karar verilmiştir. Dairemizce verilen bu karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/12/2022 tarih ve 2021/4818 Esas – 2022/8941 Karar sayılı ilamı ile; “…Davaya konu yurtiçi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta poliçesi incelendiğinde notlar- açıklamalar başlığı altında “ karayollarından yasal izinle ve belgesi alınmış ağır tonajlı, geniş çaplı ve gabari dışı taşımalara ilişkin ağırlık veya boyutları bakımından bölünemeyen özel yüklerin taşınması da (proje dahil) karayolu trafik kanunu ile yönetmeliklere ve ilgili mevzuata uygun olarak bu sözleşme kapsamında teminata dahildir. Ancak sefer başlamadan önce mal bedeli, güzergah ve araç plaka numaraları yazılı olarak sigortacıya bildirilecektir. Teminatın başlangıcı sigortacının yazılı onayına tabidir ve ilave şartlar ekleme hakkı saklıdır.” maddesi bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda yüklemenin gabari haddini aşacak şekilde yapıldığı belirtilmiş, ancak bölge adliye mahkemesi yüklemenin gabari dışı olmadığını belirterek söz konusu kloz çerçevesinde bir değerlendirmede bulunmamıştır. Gerek eksper raporundan gerekse bilirkişi raporundan gabari dışı yüklemenin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle poliçedeki bu hüküm dikkate alınarak yapılacak araştırma sonucu bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile sonuca varılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiş ve açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına” karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamı üzerine Mahkememizce HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca duruşma açılarak taraf beyanları alınmış, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma ilamı uyarınca yargılama yapılarak karar verilmiştir. Taraflar arasındaki imzalanan yurtiçi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta poliçesinde, “Karayollarından yasal izinle ve belgesi alınmış ağır tonajlı, geniş çaplı ve gabari dışı taşımalara ilişkin ağırlık veya boyutları bakımından bölünemeyen özel yüklerin taşıması da (proje dahil) Karayolu Trafik Kanunu ile Yönetmekliklere ve ilgili mevzuata uygun olarak bu sözleşme kapsamında teminata dahildir. Ancak sefer başlamadan evvel mal bedeli, güzergah ve araç plaka numaraları yazılı olarak sigortacıya bildirilecektir…” hükmü yer almaktadır. Sigorta poliçesinde düzenlenen klozun değerlendirilmesi yönünde sigortacı bilirkişiden aracılığı ile dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Sigortacı bilirkişi bilirkişin 13/07/2023 tarihli raporunda ;Davaya konu taşımanın özel yük taşıma belgesi olmadan yapıldığını, bu belge olmadan, taşıma yapılmasının daha riskli bir taşıma olduğunu taşıyıcının (davacı) bu konuda asli sorumluluğu bulunduğu ve taşıyıcının T.T.K 876 . Maddesi uyarınca en yüksek özeni göstermek zorunda olduğunu, davaya konu taşımanın gabari dışı taşıma olduğunu ,davaya konu sigorta poliçesi belirli şartlar yerine getirildiği takdirde gabari dışı taşımayı da teminat içine aldığını, poliçe hükümleri uyarınca özel yük belgesinin alınması halinde gabari dışı taşımanın teminat kapsamı dahilinde değerlendirileceğini belirtmiştir. Bilirkişi raporunun denetim sonucunda dosya içeriğine ve hüküm kurmaya elverişil kabul edilerek rapora karşı yapılan itirazlar yerinde görülmemiştir.Yapılan yargılama sonunda, dosyada mevcut deliller, yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya mündericatı değerlendirildiğinde; exper ve bilirkişi raporlarında nakliye sırasında yükün ebadı aracın kasa ebatlarından büyük olduğundan kasa yan kapağının açık olduğu,halde yükün spanzetlerle sabitlenerek taşındığının tespit edilmesine göre taşımanın gabari dışı yükleme olduğunun kabulü gerekmiştir.Taraflar arasında imzalanan yurtiçi taşıyıcı mali mesuliyet sigorta poliçesinin notlar kısmındaki düzenleme uyarınca yasal izin belgesi alınmış ve sefer başlamadan önce yazılı olarak sigortacıya bildirilen ve sigortacının yazılı onay verdiği gabari dışı taşımaların teminat kapsamında olduğu düzenlenmiştir. Davaya konu taşıma özel yük belgesi alınmadan ve dolayısıyla davalı sigortacıya herhangi bir bildirim yapılmadan yapılan bir taşıma olmasına göre taşıma esnasında meydana gelen hasar teminat kapsamı dışındadır.Bu durumda mahkemece davanın reddine yerine kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle Yargıtay bozma ilamına uyularak HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda , davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)-b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, 1-Davanın REDDİNE,2-Başlangıçta peşin olarak alınan 5.403,17 TL harcın, alınması gerekli olan 269,85TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 5.133,32 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden dairemiz hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 47.294,76 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine, 5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,6-Kanun yolu yargılaması yönünden harç ve yargılama masrafları; a-İstinaf karar harcı davacı vekili tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına b-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,c-Davalı vekilince yatırılan 5.288,43 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde kendisine iadesine,d-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL, posta ve tebligat gideri 68,50 TL, bilirkişi masrafı 1500TL olmak üzere toplam 1.689,80 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemizce taraflara resen tebliğine,Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/09/2023