Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/53 E. 2023/21 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/53
KARAR NO: 2023/21
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2022
NUMARASI: 2022/258 D.İş – 2022/258 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/01/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkemede verildiğini, yetkili mahkemelerin Malatya İli mahkemeleri olduğunu beyanla ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından, … seri numaralı 26/08/2022 vade tarihli 403.770,00 TL bedelli çekin ödenmediğinden bahisle, ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati haciz talep edilen vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, istinaf incelemesine konu ek kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati hacze itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Somut olayda, ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlunun adresinin Siirt olduğu, muhatap bankanın bulunduğu yerin Malatya/Kışla Caddesi şubesi olduğu ve çek keşide yerinin Malatya olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle kanunun yetkili kıldığı mahkemelerden olmayan mahkememiz tarafından verilen 16/09/2022 gün ve 2022/258 D.İş 2022/258 karar sayılı ihtiyati haciz kararına yapılan itiraz yerinde olduğu anlaşılmakla itiraz eden borçlu …’ın yetki yönünden ihtiyati hacze itirazlarının kabulüne,” karar verilerek ihtiyati hacze itiraz eden …’ın yetki yönünden 16/09/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşme düzenlenmiş olup iş bu sözleşme ve düzenlenen çeklerin ihtiyati haciz isteyene dışarıda imzalanmış olarak getirilip … tarafından teslim edildiğini, talep edenin sözleşmeye uygun olarak 500 metrekare parkeyi borçlunun temin ettiği araç ile proje adresi olan “… Caddesi No:… Yenimahalle/SİLİVRİ” adresindeki … Villaları projesinde kullanılmak üzere şüpheli şahıslara teslim ettiğini, söz konusu teslimat talep eden şirketin Esenyurt/İstanbul adresinde irsaliyeli fatura ile bizzat yapıldığını, takip konusu çekin ödenmemesi üzerine Silivri’deki proje adresine gittiğinde “… İnşaat” isimli alt taşeron firmasının sahibi olduğunu beyan eden … isimli kişiden sözleşmeye konu “malların proje alanına getirilmediğini ve kendisinin de şüphelilerce 2.000.000 TL civarında dolandırıldığı” bilgisini öğrendiğini, nakliyecilerin göndermiş olduğu resimlerin sözleşmedeki adres olmadığını müşahede eden talepte bulunanın böylelikle dolandırıldığını anlamış olduğunu, yapılan araştırmalarda ödemesi yapılmadığı için henüz faturası kesilmeyen ve bu sebeple halihazırda mülkiyeti müvekkilime ait olan parke malların bir kısmı “… Mahallesi … Sokak … Sitesi … Blok No:…, Sanayi, 41040 İzmit/Kocaeli” ve “… Mah. … Sk. No … Kocaeli” adresinde, 45 adet kapı ise … Villalarına ait adreste bulunmakta olup dosya kapsamında davacı/borçlu tarafından İhtiyati Haciz kararı verilmesi hususunda mahkeme yetkisine itiraz edildiğini, fakat söz konusu itirazın tamamen mesnetsiz ve haksız olduğunu, davacının dilekçesindeki itirazları ihtiyati haciz kararının uygulanmasını ve dolayısı ile takibi fuzuli bir şekilde oyalamaya yönelik olup öncelikle takip konusu çekin, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığını, işbu ticari ilişki ve sözleşmesel borç gereğince borçlu, emtiaları müvekkilin cevap dilekçemizde de belirttikleri adresinden teslim aldığını, bilindiği üzere; para alacaklarında Türk Borçlar Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre ifa yerinin yetkili yer olduğunu, dolayısı ile Asliye Ticaret Mahkemeleri kapsamında Esenyurt/İstanbul adresinin yargı çevresine göre Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olacağını, esasen davacı/borçlu taraf da kendi adresini bildirmekte çelişki yaşamakta olup, borçlu asilin vekaletnamede belirttiği adresin “… Mah. … Sk. No … Yüreğir Adana” olup dava dilekçesinde gösterilen adres ise “… Mah. … Cad. No … İç Kapı No … Siirt” olduğunu ve borçlunun dahi bildirdiği adreslerde kendi içerisinde çeliştiğini, hatta mahkemece tesis edilen ihtiyati haciz kararının takibe konduğu Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrini içeren … ve … barkod numaralı tebligatların da bu adreslerden iade döndüğünü gerekçesinin de “Muhatap Adresi Değişmiş/Yeni Adres Bulunumadı” şeklinde belirtildiğini bu durum da borçlunun kaçmakta ve mal kaçırmakta olduğunun bir göstergesi olduğunu, beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararın kaldırılmasına ilişkin ek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, kambiyo senedine(çek) dayalı olarak verilen ihtiyati haczin itirazen kaldırılması, istemidir.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, mahkemenin yetkili olup olmadığı ve ihtiyati haczin şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. İhtiyati haciz isteyen tarafından çek bedelinin vadesi gelmesine rağmen ödenmediğinden bahisle ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece talebin kabul edilmesi üzerine ihtiyati haczin şartlarının bulunmadığı iddiasıyla ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle incelemeye konu itiraz yapılmıştır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19.HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati hacze karşı İİK’nın 265/1. maddesine uyarınca, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edilebilir. İİK’nın 265/3. Maddesinde ise, Mahkemenin, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddedeceği, düzenlenmiştir. Buna göre mahkemece ihtiyati hacze vaki itiraz, ancak kanunda gösterilen ve itiraz eden tarafından ileri sürülen itiraz sebepleriyle sınırlı olarak incelenebilir. İİK’nın 258. maddesinde ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı yasanın 50. maddesiyle “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.” şeklindeki düzenleme uyarınca ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK’nın 89/1. (818 Sayılı BK’nın 73/1) hükmü uygulanamaz. Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde (6102 sayılı TTK’nın 781/2 fıkrası uyarınca çekte açıklık yoksa, muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayılır. Muhatabın ticaret unvanı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde, çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir açıklık ve başka bir kayıt da yoksa, çek muhatabın merkezinin bulunduğu yerde ödeme yeri sayılır.) ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.Somut olayda, ihtiyati hacze konu çekin keşide ve ödeme yeri Malatya’dır. Borçlunun yerleşim yeri ise, Siirt’tir. Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesini yetkili kılan başkaca bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu halde, ihtiyati haciz isteminde kararı veren mahkeme yetkili olmayıp ihtiyati hacze itirazın yetki yönünden kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati haciz talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı ihtiyati haciz talep eden tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/01/2023