Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/501 E. 2023/464 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/501
KARAR NO: 2023/464
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2022
NUMARASI: 2021/728 Esas – 2022/753 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/05/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili banka arasında Konut Finansmanı Kredisi Sözleşmesi imzalandığını, aynı zamanda davalının, dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti’ye kefaletinden kaynaklanan … numaralı Taksitli Ticari Kredisine ilişkin sözleşmeden kaynaklanan borcu bulunduğunu, davalı ile akdedilen söz konusu sözleşmelerden doğan mükellefiyete dâhil ödemelerin aksaması üzerine, hesapların kat edilmek suretiyle borçluya yasa gereği gönderilmesi gereken ihtarnamelerin usulune uygun gönderildiğini ve muaccel hale gelen borçlarının ödenmesinin talep edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ipoteğin parya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını ve borçluya ödeme emrinin gönderildiğini, ancak davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu beyan etmiştir. Bu nedenlerden dolayı; itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıyı yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/246 E. Sayılı dosyası ile 10/04/2019 tarihinde geçici mühlet kararı verildiğini, işbu mühletin 03/07/2019 tarihinde 2 ay uzatıldığını ve 03/09/2019 tarihinde kesin mühlet verilmiş olduğundan hangi nedene dayalı olursa olsun takip yapılmasının önlenmesi kararı verildiğini, akabinde işbu davada konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, bu kapsamda karşı tarafın davasının reddinin gerektiğini, müvekkili ile şirket arasında zorunlu hukuki arkadaşlık bulunduğunu, dolayısıyla müvekkili hakkında takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, karşı tarafın ileri sürdüğü faize ilişkin hükümler ve davacı ile müvekkil arasındaki Genel Kredi Sözleşmesindeki kayıtların genel işlem koşulları kapsamında değerlendirilmesi gereken hususlar olduğunu, bu nedenle hukuken geçerli olmadığını, somut uyuşmazlıkta karşı tarafça önceden tek taraflı olarak hazırlanmış, müvekkili ile müzakere edilmeksizin konulan sözleşme hükümlerinin geçerli olmadığını, ayrıca işbu hükümlerin TBK madde 25 uyarınca da değerlendirilecek olup, bu yönüyle de geçerli olmadığını, müvekkilinin evli olup eşlerinin rızası alınmaksızın yapılan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, genel haciz yolu ile takipte takip talebine alacağın dayanağını oluşturan belgenin aslı veya onaylı örneğinin takip talebine eklenmesi gerekirken karşı tarafça başlatılan takipte ödeme emri ekinde takip talebine dayanak olan belge eklenmediğini, davacı tarafın mükerrer şekilde işlem tesis ettiğini ve sebepsiz zenginleştiğini, zira Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/246 E. Sayılı dosyasında tasdik edilen proje kapsamında davacı tarafa ödeme yapılmakta olduğunu, davacı tarafın işbu ödemeleri dikkate almadan işlem tesis ettiğini, bu noktada davacı tarafın kötü niyetli olduğunu beyan etmiştir. Bu nedenlerden dolayı; davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Sonuç itibariyle itirazın iptali davasının, temel koşulu olan, dava şartı niteliğindeki “Yetkili İcra Dairesinde Usulune Uygun olarak yapılmış İcra takibinin bulunması” koşulunun gerçekleşmediği mahkememizce tespit edilmiş olmakla, İİK.67 ve 50 ve HMK’nın 6, 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davacı tarafından açılan davanın, dava şartı yokluğu nedeni ile usul yönünden reddi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir” şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar davalı adresinin Büyükçekmece olması nedeniyle yetki itirazında bulunulmuşsa da, Genel Kredi Sözleşmesinden de görüleceği üzere müvekkili banka ile davalı arasında imzalanan sözleşmelerde yetkili icra müdürlüğü/Mahkemeler İstanbul Mahkemeleri olarak belirtildiğini, bu kapsamda yetki itirazının hukuken dayanaksız ve sözleşmeye aykırı olduğunu, açıkça yetki belirlenmişken Yerel Mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf usulüne uygun olarak yetkili icra müdürlüğünde icra takibi yapmadığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı tüm istinaf taleplerinin reddini, ilk derece mahkemesince verilen kararın onanması kararı verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE: Dava kredi sözleşmesine dayanan itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı gerekçesiyle davanın dava şarttı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili yukarıda yazılı sebepler ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.İstinafa incelemesine konu uyuşmazlık, temelde davalı hakkında başlatılan icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı hususudur. Davacı tarafça davalı hakkında İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip talebi üzerinde yapılan incelemede alacaklının … Bankası A.Ş, borçlunun … olduğu, alacak kalemi olarak … İnşaat LTD. ŞTİ’ye kefaletten kaynaklanan 500.004,88 TL, …Tüketici Kredisi borcu için 236.954,82 TL, yine …tüketici kredisi için 164.335,08 TL tutarındaki alacaklar için …adına kayıtlı İstanbul ili Beylikdüzü ilçesi … ada … parsel … nolu bağımsız bölüm ve Balıkesir ili Edremit ilçesi … mahallesi … ada … nolu parsel nolu taşınmazların ipoteğinin paraya çevrilmesini talep edildiği, takibe dayanak olarak banka ile imzalanan konut kredisi sözleşmeleri, genel kredi sözleşmeleri ihtarnameler ve hesap özetlerinin gösterildiği, ödeme emrine borçlu vekilince yetki yönünden ve ayrıca borca ferilerine itiraz edildiği görüldü. Davacı tarafça icra dosyasına vaki itirazın iptali istemiyle İstanbul 13 Tüketici mahkemesinin 2021/315 esas sayılı dosyasında İstanbul … icra müdürlüğünün … E. Sayılı takibe konu edilen konut kredilerine yönelik kısmının tefriki ile tefrik edilen dosyanın yeni bir esasa kaydedilmesine, yargılamanın … İnşaat LTD. ŞTİ. Kefaletinden kaynaklanan … numaralı ticari kredi borcu yönünden devam edilmesine karar verilmiş, 17/09/2021 tarihli nihai karar ile da davanın görev dava şartı bulunmadığından usulden reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi üzerine İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesince 2021/728 esas numarasına kaydedildiği anlaşılmıştır. Davalı görevsiz mahkemede sunduğu cevap dilekçesinde davanın hak düşürücü süre ile açılmadığının ayrıca yetkili icra dairesinin Büyükçekmece icra müdürlükleri olduğu, dolayısıyla itirazın iptali davasına konu olabilecek geçerli bir icra takibinin bulunmadığı bu sebeple davanın reddi gerektiği savunulmuştur. Davacı vekili ise davayı görmeye devam eden mahkemede taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 2. Maddesi uyarınca bankaları ile imzalanan sözleşmelerde yetkili icra müdürlüğü / mahkemeler İstanbul Mahkemeleri olarak belirtildiğini, bu kapsamda yetki itirazının dayanaksız olduğunu savunduğu, davayı görmeye devam eden mahkemede Dava açılırken verilen delil listesinde kredi sözleşmeleri delil olarak bildirildiği, dilekçe ekinde sunulan davalı ile yapılan 1 adet genel kredi sözleşmesinin sadece birini ve son sayfalarının sunulduğu, sunulan genel kredi sözleşmesi sahifeleri içeriğinde yetkiye ilişkin sözleşme maddesinin bulunmadığı görülmüştür. Davacı vekilince istinaf dilekçesi ekinde davalının kefil olarak imzası bulunan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşme örneği sunduğu, sunulan sözleşmenin 13.4 maddesinde “işbu sözleşmeden doğan her türlü anlaşmazlıklarda İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yanı sıra sözleşmeyi imzalayan banka şubesinin bulunduğu yer ile İstanbul mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin ayrı ayrı yetkili olduğunu” şeklinde yetki şartı düzenlendiği belirlenmiştir. Dosyaya sunulan genel kredi sözleşmesinin yukarıda anılan 13.4 maddesinin yetki şartını düzenlediği, kredi sözleşmesini imzalayan ticaret şirketinin ve kredi borçlusu ticaret şirketinin tacir sıfatına sahip oldukları, bu durumda yetki sözleşmesinin 6100 sayılı HMK 17. Ve devamı maddelerine uygun olduğu anlaşılmakla icra takibinin yetki şartı gereği yetkili İstanbul İcra Dairelerinde başlatıldığı anlaşılmakla mahkemece davacı tarafça dava dilekçesinde ve delil listesinde dayandığı genel kredi sözleşmesinin tamamı mahkemeye celb edilip incelenmeden aksi yönde kabul ile verilen kararda isabet bulunmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile özel dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasın karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.07/05/2023