Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/500 E. 2023/355 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/500
KARAR NO: 2023/355
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 04/01/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/8 Esas (Derdest)
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)/İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/04/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
TALEP: İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında yurt içine ve yurt dışına davalı şirkete ait yüklerin taşınması hususunda anlaşma sağlanmasına, müvekkil şirket tarafından davalı şirkete taşıma hizmeti verilmesine, bu hizmet karşılığı düzenlenen faturalara davalı şirket tarafından itiraz edilmemesine ve işbu taşıma ücretlerinin ödenmesi davalı şirketten talep edilmesine rağmen, davalı şirket tarafından işbu hizmetlere ilişkin yalnızca 79.400,00 USD ödeme yapıldığını, kalan 95.136,50 USD’lik kısma ilişkin herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle müvekkili olan şirketin büyük oranda zarara uğradığını, her geçen gün zararının artmakta olduğunu ve işbu zararın, telafi edilemeyecek boyuta ulaşmakta olduğunu, müvekkili olan şirketin uğradığı zarar, davalı şirketin mal kaçırmaya yönelik davranışları ve halihazırdaki mali durumu nedeniyle, işbu dava neticesinde davalı şirketten tahsilat yapılamaması tehlikesi bulunduğundan, bu hususta sayın mahkemece davalı şirketin malvarlığının sorgulanmasını ve bunlar üzerine teminatsız bir şekilde ihtiyati haciz konulmasına, sayın mahkemece aksi kanaatte olunması halinde teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Kanun koyucu, ihtiyati haciz hakkında karar verecek olan Hakime geniş bir taktir alanı bırakmış ise de, Hakim her somut olayda, ihtiyati haczin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre, ihtiyati haciz kararı verdiğinin kararında belirtilmelidir, ihtayit haciz şartları mevcut değilse kanunun ön gördüğü ölçüde ıspat edilememişse, veya yaklaşıkda olsa ıspatı yargılamayı gerekiyorsa ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmelidir. İİK 257 ve devamı maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ihtiyati hacze karar verilmelidir. Bu itibarla taraflar arasındaki uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden, istemde İİK 257 ve devamı madde hükümlerinde öngörülen koşullar gerçekleşmediğinden, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ve yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz isteminin bu aşamada reddine” karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mevcut belgeler ile müvekkili şirketin davalı şirketten 95.136,50 USD alacaklı olduğunun yaklaşık olarak ispat edildiğini, fatura alacağına dayalı ihtiyati haciz talebinde alacağın tam ve kesin olduğunun ispat edilmesinin beklenmesinin kanunun lafzına ve yaklaşık ispatın uygulanmasına aykırı olduğunu, ihtiyati haciz isteyen alacaklının alacağının tahsilinin tehlikede olduğu hallerde tehdit edilen menfaatinin hukuk düzeni tarafından korunması gerektiğini, İİK 257 ve devamındaki maddelerde öngörülen koşulların gerçekleşmediğine, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiğine ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğine ilişkin yerel mahkeme iddialarının asla kabul edilemeyeceğini, ihtiyati haciz talebinin haksız olduğu düşünülecek dahi olsa borçlunun işbu ihtiyati haciz kararına itiraz etme imkanını olduğunu, yatırılacak teminat sayesinde borçlunun uğradığı zararların tazminin mümkün olduğunu, yine borçlunun yargılamaya konu alacak miktarını karşılar şekilde teminat yatırması halinde ihtiyati haciz kararının uygulanmasını engelleyebilme imkanının bulunduğunu, ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair karar verilmesinin kabul edilemeyeceğini, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.Davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığı ve istinafa cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Talep İİK nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca borçlunun mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına ilişkindir. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haczin hukuki niteliği gerek doktrin, gerekse uygulamada tartışma konusu olup Yargıtay içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğu, bir icra takip işlemi olmadığı belirtilmekte, doktrinde ise muhafaza ve emniyet tedbiri, ihtiyati tedbirin özel bir nevi, koruma tedbiri, teminat tedbiri olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlamalara göre ihtiyati haciz olağan haciz yolları dışında bir haciz yoludur.İhtiyati hacze karar vermenin ön koşulu İİK 258(1) maddesi ikinci cümlesinde de belirlendiği üzere ihtiyati haciz sebeplerinin varlığının istekçi tarafından mahkemede kanaat oluşturacak şekilde dosyaya sunulmasıdır. Bu anlamda ihtiyati haczin olağan haciz yolu olmaması nedeniyle her vadesi gelen alacak ya da ilamla hükmedilmiş bir alacak doğrudan ihtiyati haciz kararına konu olmaz. İstekte bulunanın alacağın varlığı ile borçlunun mal varlığına önceden el konulmasını gerektiren nedenlere ilişkin ikna edici nitelikte ihtiyati haciz sebeplerini bildirmesi ve bu konudaki delil ve belgelerini istemine ekli olarak sunması zorunludur. Nitekim yasanın 260 (3) maddesinde de ihtiyati haciz kararında haciz konulmasının sebebinin yazılmak zorunda olduğu gösterilmiştir. Bu düzenlemeden ister vadesi gelsin ister gelmesin olağan haciz yolu dışında ihtiyati haciz kararı vermeyi gerektirir nedenlerin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu, bu bağlamda talep eden tarafın bu nedenleri dosyaya sunması gerektiğinin arandığı açıktır.Somut olayda; davacı davalının uzun süredir taşıma işlerini yürüttüğünü, davalının taşımalara dair bir kısım ücretlerini ödediğini, bir kısım ücretleri ise ödemediğini iddia ederek icra takibi başlatmış, davalı tarafça borcunun bulunmadığına dair yapılan itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça ihtiyati haciz talebine delil olarak davalı adına düzenlenmiş faturalar, davacıya ait cari hesap ekstresi davalı tarafça davacıya yapılan bir kısım ödemeye ilişkin dekontlar … numarası olan bir kısım evrak fotokopisi delil olarak sunulmuştur.Dosyaya sunulan evraklardan; taraflar arasında yapıldığı belirtilen sözleşmenin şartları, taşımanın yapılıp yapılmadığı, taşıma yapılmış ise ödenecek miktar ve ödeme zamanı gibi alacağın tüm unsurlarının tespite muhtaç olduğu, tahkikat aşamasında olan davada varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı ihtiyati haciz isteyen tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati haciz isteyen tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.06/04/2023