Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/496 E. 2023/350 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/496
KARAR NO: 2023/350
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/551 Esas (Derdest)
TARİHİ: 03/02/2023 (Ara Karar)
DAVA: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/04/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbire itiraz eden davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
TALEP: Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; davaya konu uyuşmazlık yönünden müvekkili firmanın taraf sıfatı bulunmadığını, pasif husumet eksikliğinin söz konusu olduğunu, huzurdaki uyuşmazlıkta davalı olarak gösterilen müvekkili firmanın tam unvanının “…” olup Tuzla Vergi Dairesi nezdinde … vergi numarası ile kayıtlı olduğunu, müvekkil firmanın dava konusu edilen ticari işlemlerin hiçbirinin tarafı olmadığı gibi, dava dilekçesi ve ekleri ile uzman görüşü olarak sunulan evrakta bahsi bile geçmediğini, bu itibarla müvekkilinin huzurdaki davaya bakan yönü ile taraf sıfatının bulunmadığını ve pasif husumetin söz konusu olmadığını, bu yönüyle üçüncü kişi pozisyonundaki müvekkili firma aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu karardan rucü edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle mahkememizce konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davacı vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; Davalının “…” adını sabit tutarak, devamında …, …, … Turizm gibi çeşitli ticari unvanlar almasının yine aynı adreste diğer davalı … adı altında Türk Sicil Kayıtları’nda yer almayan paravan ve yurt dışı merkezli şirketin gözükmesi gibi tüm hususlar değerlendirildiğinde, müvekkiline ve müvekkili gibi zor duruma düşen birçok şirkete karşı kafa karışıklığı yaratarak her türlü uyuşmazlığın muhatabı olmaktan kaçındığını, yine haksız ve kötü niyetli şekilde husumet itirazında bulunarak yargılamaları uzatarak sürüncemede bırakmak isteyen adı geçen firmaların birlikte hareket ettiğini, davalının pasif husumet yokluğu iddialarının kabul edilebilir olmadığını, yargılamayı sürüncemede bırakma kastı taşıdığını, davalının ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, bu nedenlerle davalının iddialarının kötüniyetli ve şaibeli olduğunu, müvekkilinin ileride telafisi mümkün olmayan zararlarının önlenmesi. hak ve menfaatlerinin korunması adına tedbir kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Mahkememiz tarafından yapılan değerlendirme sonucunda; somut olayda davacı tarafça dosyaya bir uzman görüşü sunulduğu, icra takibi yapılmadan açılan iş bu menfi tespit davasında ihtiyati talebinde bulunulduğu, bu durumda ihtiyati tedbir talebinin İİK 72/2 maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerektiği, buna göre icra takibinden önce açılmış olan menfi tespit davası, aynı alacak için ilamsız icra takibi yapılmasını önlemeyeceği ve daha sonra yapılacak icra takibinin kendiliğinden durdurmayacağı fakat menfi tespit davasına bakan mahkemece, davacının ( borçlunun) talebi üzerine teminat karşılığında icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, dosyaya sunulan deliller kapsamında HMK 390/3 maddesinde belirtilen yaklaşık ispat şartınını sağlandığı kanaatine ulaşılmakla davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, dosyada mevcut delillerde herhangi bir değişiklik olmadığı gibi yeni bir delil de sunulmadığı, her ne kadar davalı … Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilince ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmişse de taraflar arasında yapılan ve dosyaya sunulan e-mail yazışmaları ile ticaret sicil kayıtları, faturalar, uzman raporu ve itiraz dilekçesi yeniden değerlendirildiğinde HMK’nın 390/3. Maddesinde belirtilen yaklaşık ispat şartlarında itirazı haklı kılacak ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek herhangi bir değişiklik bulunmadığı anlaşıldığından davalı … Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. Vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu uyuşmazlık yönünden müvekkili firmanın taraf sıfatı bulunmadığını, pasif husumet eksikliğinin söz konusu olduğunu, huzurdaki uyuşmazlıkta davalı olarak gösterilen müvekkili firmanın tam unvanının “…” olduğunu, Tuzla Vergi Dairesi nezdinde … vergi numarası ile kayıtlı bulunduğunu, müvekkili firmanın dava konusu edilen ticari işlemlerin hiçbirinin tarafı olmadığını, dava dilekçesi ve ekleri ile uzman görüşü olarak sunulan evrakta bahsinin dahi geçmediğini, her ne kadar yerel mahkeme tarafından yapılan değerlendirmede dosyaya sunulan ticaret sicil gazetesi kayıtları, faturalar, uzman raporu incelendiğinde yaklaşık ispat şartlarının bulunduğu ifade edilmişse de esasen bu değerlendirmenin isabetli olmadığını, dosya kapsamında müvekkilinin unvanı geçen hiçbir evrakın yer almadığını, davacı tarafça dosyaya ibraz edilmiş olan herhangi bir faturanın da söz konusu olmadığını, ayrıca uzman görüşü olarak sunulan evrakın içeriği ve uzmanın kim olduğu ve yetkinliği hususlarının teyide muhtaç olduğunu, bu evrakın içerisinde de müvekkilinin unvanının bulunmadığını, İngilizce “ton balığı” anlamına gelen ve unvanının bir kısmında “…” ifadesi bulunan ticaret odasına kayıtlı yüzlerce firmanın bulunduğunu, bu yönleriyle davaya konu uyuşmazlık yönünden üçüncü kişi pozisyonundaki müvekkili firma aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde itirazlarının reddine dair verilen yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, taraf sıfatı ve pasif husumet ehliye bulunmayan müvekkili firma aleyhine hükmolunan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davacı alacaklı tarafın istinaf kanun yoluna başvurmadığı ve istinafa cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE: Talep derdest İİK’nın 72/2. maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince … ve … firması tarafından dava konusu ile ilgili olarak düzenlenen faturalardan dolayı başlatılacak icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davalılardan … Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti vekili tarafından söz konusu karara davada taraf sıfatlarının bulunmadığı, pasif husumet eksikliği söz konusu olduğu gerekçesi ile itiraz edilmiş, itiraz üzerine ilk derece mahkemesince duruşma açılarak davalının itirazının reddine yönündeki 01/02/2023 tarihli ara kararı oluşturulmuş, bu karara karşı davalı … Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti. vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İİK 72/2.maddesi “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” 6100 Sayılı HMK 389. Maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Aynı yasanın 390/3 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.”Şeklinde düzenlenmiştir. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır.Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep eden, geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda; davacı vekilince dava dilekçesine ek olarak sunulan faturaların davalılardan … Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti. tarafından düzenlenmiş olmaması ve bu davalı tarafından davacıdan uyuşmazlık konusu fatura bedeli istenildiğine dair bir evrak sunulmamış olmasına göre dosyanın geldiği aşama ve sunulan deliller ile davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Ayrıca yargılama sırasında davacı vekilince mahkemeye verilen 30/01/2023 tarihli “taraf teşkili talebimizdir” konulu dilekçe ile “… Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti”nin davalı olarak eklenmesini talep üzerine mahkemece ihtiyati tedbir arar kararından sonra 13/03/2023 tarihli ara karar ile davacı vekilinin talebini kabul edilerek ihtiyati tedbire itiraz eden davalı … Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti’nin UYAP kaydının silinmesine, dava dışı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin dosyaya davalı olarak kaydedilmesine yönünde ara karar oluşturulduğu da görülmüştür. Açıklanan nedenlerle HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle itirazın kabulü ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/02/2023 tarihli ve 2022/551 Esas sayılı ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın HMK’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA, 1-Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen vekilinin itirazının KABULÜNE; İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/09/2022 tarihli ve 2022/551 Esas sayılı ihtiyati tedbire ilişkin ara kararın itiraz eden … Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi yönünden KALDIRILMASINA, 2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf yargılama giderlerinin verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.06/04/2023