Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/44 E. 2023/409 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/44
KARAR NO: 2023/409
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/10/2022 (Ek Karar)
NUMARASI: 2022/546 Esas – 2022/676 Karar
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine Sarıyer İlçesi … Mahallesi … ada .. parsel .. Blok … nolu bağımsız bölüm ve dilekçede bildirilen diğer taşınmazlar hakkında İstanbul 14 ATM’nin 2020/491 E sayılı dosyasından tapu iptali ve tescili davası açıldığını, dava tarihinden sonra dava dışı … Bank A.Ş.lehine 4.000.000 TL bedelli fekki bildirilinceye kadar geçerli ipotek konulduğunu, ipotek alacaklısının banka olması sebebi ile muvazaa iddiası ile iptalinin ve ipotekten ari olarak müvekkili adına tescilinin mümkün olamayacağını, taşınmazların müvekkili adına tesciline karar verilmesi durumunda ipotek yükümlülüğü altına gireceklerini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 4.000.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dava konusu yapılmamış olan A 12 nolu bağımsız bölüm ve B 9 nolu bağımsız bölümün müvekkiline ait olduğunun tespitine, davalının işbu yerleri devretmiş olması, halen davalı adına kayıtlı olmaması nedeniyle, bu yerlerin bedelinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; İstanbul 14 ATM’nin 2020/491 E sayılı dosyası ile dava arasında doğrudan bağlantılı olması nedeniyle eldeki davanın İstanbul 14 ATM’nin 2020/491 E sayılı dosyası ile birleştirilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; “İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/491 Esas sayılı dosyasında, davacı tarafından davalı aleyhine, dava konusu yapılan … ada .. (birleşme sonrası 6) parsel ve diğer taşınmazların davalı adına olan kayıtların iptali ile davacı adına tescilinin talep edildiği; eldeki davanın da … ada .. parsel .. blok .. nolu bağımsız bölüm üzerine dava dışı banka tarafından konulan ipotek nedeniyle, İstanbul 14 ATM’nin 2020/491 E sayılı dosyasında taşınmazların davacı şirket adına tesciline karar verilmesi durumunda ipotek yükümlülüğü altına girileceğinden dolayı davacı tarafça davalı aleyhine tazminat talepli olarak açıldığı; yapılan incelemede İstanbul 14. ATM’de açılan davada verilecek kararın, eldeki davanın sonucunu etkileyeceği, buna bağlı olarak her iki dava arasında bağlantı olduğu anlaşıldığından işbu dava dosyası ile İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/491 Esas Sayılı dosyası arasında bağlantı bulunduğu anlaşıldığından HMK’nın 166.maddesi gereğince işbu davanın İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/491 Esas Sayılı dosyası ile birleştirilmesine” karar verilmiştir. Birleştirme kararına karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF BAŞVURUSUNUN DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN 10/10/2022 TARİHLİ EK KARAR : Mahkemece; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme kararlarında, birleşen dosya yönünden esas hakkında verilecek nihai kararla birlikte istinaf yolu açık olacağından, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava konusu olan B-9 ve A-12 nolu taşınmazların farklı delilleri olup ekte sunulduğunu, asıl dava ve birleşen dava delillerinde farklılıklar da olabileceğinden birleştirme kararının hatalı olduğunu, birleştirme kararında iki hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olduğu belirtilmesine rağmen, yasal süre içerisinde birleştirme kararının bozulması istemi ile istinaf talebinde bulunulmuş olup bu talebin yerine getirilmeyerek, kararın asıl dava ile verilmesi gerektiği kararı hatalı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesince verilen birleştirme kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, adi ortaklık payının devrine dayalı olarak açılan tapu iptal tescil ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle davanın İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/491 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurması üzerine 05/09/2022 tarihli ek karar ile istinaf incelemesine konu kararın esas hükümle istinaf edilebileceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davalılar vekili bu kez ek karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 168 maddesi uyarınca aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme;Yargıtayda ise bozma sebebi teşkil etmeyeceği düzenlenmiştir. Somut olayda ilk derece mahkemesince dava dosyasının aynı yargı çevresinde bulunan aynı düzey ve sıfattaki ticaret mahkemesine birleştirme kararı verilmiştir. Bu hale göre, verilen bu karara karşı ancak hükümle birlikte istinaf yasa yoluna başvurulabileceğinden mahkemece davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle, davalılar vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.13/04/2023