Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/431 E. 2023/343 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/431
KARAR NO: 2023/343
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/659 Esas (Derdest)
ARA KARAR TARİHİ: 19/01/2023
TALEP: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirketin “ilaç ve tıbbi cihaz” alanında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı şirketin 02.11.2021 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı gerçekleştirildiğini, müvekkillinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin diğer ortakları, müvekkilinin kardeşleri olduğunu, davalı şirketin paylarının çoğunluğunun sahibinin, … olduğunu, müvekkilinin müteveffa babası Dr. …’in, 29.10.2022 tarihinde vefatı üzerine, mirastan kaynaklı davalı şirketin paylarının geçişi üzerine, müvekkilinin davalı şirketle mevcut payları arttırıldığını, Dr. …’in payları, miras hukuku çerçevesinde, kardeşler … ve … arasında paylaştırıldığını, Dr. …’in vasiyeti üzerine, paylarının ufak bir kısmı ise yine miras hukuku çerçevesinde …’a devredildiğini, müvekkilinin müteveffa babası Dr. …’in vefatından önce de aslında şirketin sermayesini temsil eden paylarının yaklaşık %30’nun sahibi olduğunu, müvekkilinin rızası olmadan, bu paylar, davalı şirketin diğer pay sahiplerine devredildiğini, davalı şirket tarafından, 06.10.2021 tarihinde, aşağıda belirtilen gündem başlıkları ile genel kurul toplantısının yapılacağı ilan edildiğini, bu toplantıda genel kurulun toplanması için gerekli toplantı yeter sayısı sağlanmadığından, toplantının ertelendiğini ve ikinci toplantı yapıldığını, ilk toplantı için gerekli olan toplantı yeter sayısının sağlanmaması üzerine, dava konusu kararın alındığı 02.11.2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı gerçekleştirildiğini, davalı şirketin … numaralı ve 03.11.2021 tarihli yönetim kurulunun “Türk Ticaret Kanununun 461’inci maddesi gereğince Rüçhan Haklarının kullanılması ve yeni pay alma esaslarının belirlenmesi hk” konulu kararı ilan edildiğini, yönetim kurulunun bu kararı ile davalı şirketin pay sahiplerine ilan yapıldığını, son olarak 01.12.2022 tarihli ilanla, davalı şirketin esas sözleşmesinin 6. maddesinin değiştirildiği ilan edildiğini, 02.11.2021 tarihli genel kurul toplantısının yapıldığı dönemde ve sonrasında da davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri … ve eşi … olduğunu, yönetim kurulu başkanı …’in davalı şirketi iyi yönetemediği ve zarara uğrattığını, davalı şirketin neredeyse bütün paylarının sahibi (%76.69) olan müteveffa Dr. … 29.10.2021’de vefat ettiğini, dava konusu kararının alındığı, genel kurul, 02.11.2021 tarihinde yapıldığını, davalı şirketin %76.69 oranındaki paylarının sahibi olan …’in vefatından beş (5) gün sonra 02.11.2021 tarihinde sermaye artırımı kararı alındığını, 02.11.2021 tarihli genel kurul toplantısında, gündemin 4. maddesi başlığı altında, esas sözleşme değişikliği olan sermaye artırımı kararı, toplantı yeter sayısı sağlanmadığından, alınan karar hukuk aleminde doğmadığını, 02.11.2021 tarihli genel kurula bakanlık temsilcisinin katılıp katılmadığı tespit edilemediğini, bu nedenlerden dolayı; alınan kararın icrasının durdurulması yönünde tedbir kararı alınmasını ve 02.11.2021 tarihli genel kurul gündeminin 4. maddesiyle, esas sözleşme değişikliği olan sermaye artırımına ilişkin söz konusu bu kararın yoklukla malul olduğunun tespitine, talep kabul görülmez ise butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece “…davalı şirketin 02/11/2021 tarihli 4 numaralı genel kurul kararının yoklukla malul veya butlanı istemine ilişkin davada davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin beyanları alınmakla, dava konusu genel kurul kararının türü ve niteliği itibariyle bu aşamada ileride telafisi imkansız zarar doğma ihtimalinin bulunmaması ve HMK 390/3 maddesi gereğince yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediğinden davacı tarafın davalı şirketin 02/11/2021 tarihli genel kurulunun 4 nolu kararının yürütmenin geri bırakılmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine ve Davalı şirket vekilince açılan davanın şirketi zarara uğratma ihtimali bulunduğundan davacıdan teminat alınması talep edilmiş ise de somut olayda dava konusu olan genel kurul kararının türü ve niteliği göz önüne alındığında ve davalı tarafça şirketin zarara uğramasına neden olacak somut bir olgu veya delile dayanılmaması nedeniyle TTK 448/4 maddesi uyarınca davacıdan teminat alınması talebinin…” reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; pay defterine göre, DR. … sahip olduğu beher hisse değeri 25.00-TL olan 5.000.000-TL (beşmilyontürklirası) değerindeki 200.000 adet pay 01.06.2021 tarihinde, -herhangi pay devir bir sözleşmesi veya pay devir için bir ödeme olmaksızın- …’e devredildiğini, Dr. …’in hasta olduğu dönemde, 5.000.000-TL değerindeki 200.000 adet payı pay defterinde …’e devredilmiş gösterilmiş, bu şekilde …’in sermaye artırımı öncesinde sahip olduğu 8.245.750-TL değerindeki 329.830 olan paylarına, 5.000.000-TL değerindeki 200.000 adet payı eklenmiş (bu şekilde şirkette sahip olduğu 529.830 adet payın değeri 13.245,750-TL) ve şirkette sahip olduğu pay oranı, hukuka aykırı şekilde, %21,69’dan %35,45’a çıkarıldığını ancak bu işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, …, hiçbir zaman bu 5.000.000-TL değerindeki 200.000 adet payın sahibi olmamış olup dolayısıyla 02.11.2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımı kararında, TK 421 gereği, gerekli yeter sayıya ulaşmadığını, alınan bu kararın yok hükmünde ve batıl olduğunu, Dava dilekçesinde izah edildiği üzere, dava konusu sermaye artırımına sadece … katılmış; bu bağlamda 38.000.000-TL’lik sermaye artırımının tamamı bu ortak tarafından taahhüt edilmiş olup ancak …’in bu miktarda bir parası olmadığı herkesçe bilindiğini, Mahkemece, dava konusu kararların yürütülmesinin durdurulması gerektiğini, dava konusu bu kararın uygulanmaya devam edilmesi halinde, davacının haksız uygulamalara maruz kalacağını, bu nedenle, şirketin ortaklarının ve şirketin zararının ve bu hukuka aykırılığın önüne geçmek için Mahkemenin 19.01.2023 tarihli kararının kaldırılmasına ve yürütmenin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, şirket genel kurul kararının yokluk malul ve butlanı davasında TTK’nın 449.maddesi uyarınca, 02/11/2021 Tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan 4 nolu sermaye artırımına ilişkin kararın uygulanmasının tedbiren geriye bırakılması istemine ilişkindir.Mahkemece tedbir talebinin reddine karar vermiş,bu ara karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.TTK 449.maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir.Anılan maddede mahkemeye tanınan takdir hakkı tamamlayıcı hukuk kuralı HMK 389 vd.maddelerinde yapılan düzenleme kapsamında ve buna uygun olarak kullanılması gerekir.6100 Sayılı HMK 389 /(2) Maddesi uyarınca ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Aynı yasanını 390 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.TTK 447 maddesinde Genel kurulun, özellikle; Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıl olduğu düzenlenmiştir.6102 sayılı TTK 421 maddesi uyarınca Kanunda veya esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, esas sözleşmeyi değiştiren kararlar, şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. İlk toplantıda öngörülen toplantı nisabı elde edilemediği takdirde, en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilir. İkinci toplantı için toplantı nisabı, şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesidir. Bu fıkrada öngörülen nisapları düşüren veya nispî çoğunluğu öngören esas sözleşme hükümleri geçersizdir. Davalı …A.Ş.38.000.000-TL sermaye karşılığı 1.520.000- pay adetli, 3 ortaklı bir şirket olup davacı’nın 228.150-TLsermaye karşılığı 9.126-pay, …’nin 13.473.900 -TL sermaye karşılığı 548.956- pay ve …’in 24.297.950 TL sermaye karşılığı 971.918-pay ile şirket ortağı olduğu görülmüştür. Şirketin 06/10/2021 tarihli genel kurul toplantısında % 50 toplantı nisabı sağlanaması nedeniyle ertelenemesi üzerine davaya konu genel kurul toplantısı … ‘nin 13.473.900 ,-TL sermaye karşılığı 548.956- payın asaleten katılımı ile sağlanmış ve 4 nolu karar ile 38.000.000- TL olan şirket sermayesinin 22.000.000- TL tutarında artırılarak 60.000.000,- TL olarak belirlenmesine oybirliği ile kabul edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı genel kurula katılan ortağın devraldığı 200.000 adet payın devrinin usülune uygun olmadığı ve bu nedenle toplantı ve karar nisabı sağlanamadığından Alınan kararın yok hükmünde olduğunu ileri sürmektedir. Dosyanın geldiği aşama itibariyle davalı şirketin davayı konu sermaye artırım ilişkin 4 nolu genel kurul kararının yoklukla malul olduğu hususunda davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmadığından mahkemece davaya konu genel kurul kararının icrasını geri bırakılmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir talep eden tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/03/2023