Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/386 E. 2023/240 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/386
KARAR NO: 2023/240
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/01/2023
NUMARASI: 2023/7 D.İş – 2023/6 Karar
TALEP:İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/03/2023
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebine ilişkin yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu taraf ile müvekkilinin uzun yıllardır ticaret yaptığını ve her seferinde borçlu tarafın müvekkiline ödeme konusunda sıkıntı çıkardığını, ödemeleri geciktirdiğini, müvekkilinin bazı ödemeleri tahsil edemediğini, karşı tarafın mal kaçırma olasılığı yüksek olması dolayısıyla ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, Müvekkilin hak ve alacaklarının güvence altına alınması için ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, Müvekkilinin daha önceki alacaklarını tahsil etmek için defalarca kez borçlu ile iletişime geçmeye çalıştığını, karşı tarafın bahaneler üreterek ödemeyi geciktirdiğini ve müvekkilinin bu sebepten maddi anlamda büyük sıkıntılar yaşadığını, karşı tarafın mal kaçırma ihtimalinin çok kuvvetli olduğuna dair duyumların alındığını, Söz konusu alacağın, rehinle veya başkaca bir şekilde teminat altına alınmadığından, ihtiyati haciz isteme mecburiyetinin doğduğunu, Müvekkilinin; karşı tarafın, yükümlülüklerinden kurtulmak maksadı ile; mallarını gizlemesi, mallarını kaçırmaya hazırlanması, kaçmaya hazırlanması ve müvekkilinin haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunmasından ciddi şekilde endişe duyduğunu, güvendiği isimlerden ciddi duyumlar aldığını, tüm bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, karşı tarafın 400.000,00 TL’lik borcunu karşılayacak miktarda menkul ve gayrimenkul mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine, ihtiyati haciz konulmasına yargılama giderleriyle vekalet ücretinin borçlu şirkete yükletilmesine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Dosya kapsamındaki bütün delillerin incelenmesi sonucunda , ihtiyati haciz talep eden tarafın, dosyaya sunmuş olduğu dava konusu çek aslında, … Bankası A.Ş. Erenler Şubesi tarafından çekte tahrifat bulunduğu gerekçesi ile ödeme yapmadığı, borçlunun mal kaçırma, gizleme gibi hileli bir davranışı olduğuna dair bir delil bulunmadığı anlaşılmakla; ihtiyati haciz talebinin reddine dair” karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu taraf ile müvekkilinin uzun yıllardır ticaret yapmakta olduklarını, her seferinde borçlu tarafın müvekkiline ödeme konusunda sıkıntı çıkardığını, ödemeleri geciktidiğini, müvekkilinin bazı ödemelerini halen tahsil edemediğini, halihazırda mal kaçırma olasılığının son derece yüksek olması dolayısıyla mahkemeye başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekkilinin bu sebeplerden dolayı maddi anlamda büyük sıkıntılar yaşadığını, kendilerince dosyaya dilekçe ekinde sundukları çekten anlaşılacağı üzere müvekkilinin alacaklı sıfatını taşıdığını, ekte sundukları çek miktarının 400.000 TL olduğunu, borçlu tarafın bu çeki ödemediğini, ödeme gibi bir girişiminin de bulunmadığını, müvekkilinin borçlu ile daha önce yaşadığı sıkıntılardan ve borçlunun mal kaçırma girişiminde bulunduğu bilgisinin de göz önüne alındığında ihtiyati haciz talebinde bulunmaktan başka çarelerinin kalmadığını, alacağın rehinle de temin edilmemiş olması dolayısıyla borçlunun mal kaçırma ihtimali durumunda müvekkili alacağını tahsil edemeyeceği göz önünde bulundurulması gerektiğini, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının bozularak ihtiyati haciz kararı verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Talep, kambiyo senedine(çek) dayalı olarak talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemidir. İlk derece mahkemesince muhatap bankaca çekte tahrifat bulunduğu gerekçesi ile ödeme yapılmadığı ve borçlunun mal kaçırma, gizleme gibi hileli davranışı olduğuna dair bir delil bulunmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı alacaklı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurmuştur. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haczin şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19.HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). İİK 257/2 maddesine göre “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;(1)” durumunda ihtiyati haciz kararı verilebilir. Muaccel borçlar için ise bu fıkra hükmünün uygulama yeri yoktur. İhtiyati hacze dayanak yapılan çek üzerindeki keşide tarihi üzerinde değişiklik yapıldığı ve bu durumun paraflandığı görülmektedir. Tahrifat, önceden meydana gelen bir şeyin, sonradan bozulması, silinmesi veya değiştirilmesi ile orijinalinin bozulması yoluyla meydana gelir. Çekte tahrifat ise, düzenleyen tarafından doldurularak tedavüle çıkarılan bir çekteki imza ve beyanların, ilgililerin rızası dışında sonradan değiştirilmesi, silinmesi veya ekleme yapılmasını ifade eder. Düzenleyen tarafından çekin düzenlenmesinden sonra tedavüle çıkmasından önce yapılacak sonraki değişiklikler tahrifat sayılmayacağı gibi, tüm ilgililerin rızası alınarak yapılan değişiklik de tahrifat sayılmaz.TTK m. 812 gereğince tahrif edilmiş bir çekin ödenmesinden dolayı düzenleyenin uğradığı zarardan muhatap banka sorumludur (Tekil, 1997, s. 82). İbraz edilen çek üzerinde tahrifat bulunduğuna yönelik emarenin bulunması halinde bankaca bu durumun çek üzerine kaydedilerek ödemeden kaçınması mevzuata aykırılık oluşturmaz. Somut olayda ise; ihtiyati haciz talebine konu çek üzerindeki keşide tarihi değişikliğinin keşideci tarafından yapılıp paraflanması durumunda tahrifattan bahsedilemeyeceği, değişikliğin keşideci tarafından yapılıp yapılmadığının bu aşamada belirlenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda talebe konu çek üzerindeki keşide tarihinin talep tarihi itibarıyla geçmiş bulunduğu, çekin bankaya süresinde ibraz edildiği, talebin muaccel bir alacağa ilişkin olduğu, yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla talebin kabulüne karar vermek gerekirken reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olması isabetli görülmemiş ve bu nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/01/2023 tarihli ve 2023/7 D. İş – 2023/6 Karar sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın HMK’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; 1-400.000,00 TL alacak yönünden ihtiyati haciz talebinin, alacağın % 15 ‘ine tekabül eden 60.000,00 TL teminat (nakit veya kesin-süresiz banka teminat mektubu) karşılığında İİK.’nın 257/1. maddesi gereğince borçlu … yönünden KABULÜ ile borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İHTİYATEN HACZİNE, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, alacaklı vekiline verilmesine, 3-İİK’nın 261. maddesi uyarınca ihtiyati haczin verildiği tarihten itibaren on gün içinde infaz edilmemesi halinde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılacağının İHTARINA, 4-Teminata ilişkin ara kararın yerine getirilmesi ve kanuni süresi içerisinde kararın uygulanmasının talep edilmesi halinde kararın yetkili İcra Müdürlüğünce infaz edilmesine, 5-İleride açılacak esas takip veya davada haksız çıkan tarafa yükletilmek üzere alacaklı lehine 2.400,00 TL maktu vekalet ücreti tayinine, 6-İhtiyati haciz talep eden tarafından ilk derece mahkemesinde sarf edilen 76,00 TL tebligat/ posta giderinin borçludan alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine, 7-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak; a-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine, b-İhtiyati haciz isteyen tarafından istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 492,00TL ile posta ve tebligat gideri 69,00 TL olmak üzere toplam 561,00 TL masrafın aleyhine ihtiyati haciz istenen borçludan alınarak ihtiyati haciz isteyene verilmesine, 8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/03/2023