Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/38 E. 2023/62 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/38
KARAR NO: 2023/62
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2022
NUMARASI: 2022/356 D.İş – 2022/351 D.İş Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; Karşı tarafın asıl dava açılana kadar mal kaçırma ihtimali kuvvetle muhtemel olmasından mütevellit, iş bu ihtiyati haciz talepli davayı kıymetli mahkemeniz nezdinde ikame etme zarureti hasıl olduğunu, müvekkili şirket ile karşı taraf arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu, alacak miktarı bu ticari ilişki neticesinde keşide edilen faturalara konu emtianın teslim edilmesinden neşet eden bakiye alacağı olduğunu, bu faturalara konu emtia her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren ticari emtia olduğunu, ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme 2004 sayılı İ.İ.K m. 258/1 işaretiyle İ.İ.K m. 50/1’de düzenlendiğini, mezkur madde şu şekildedir: “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir”. İş bu madde ile para alacaklarına 6100 sayılı HMK hükümleri uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. İş bu noktada HMK m. 10 şu şekildedir: “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir”. HMK’nın mezkur maddesi ile sözleşmeden doğan davalarda yetki konusu düzenlenmiş olduğunu, bu ticari münasebet muvacehesinde müvekkili şirket tarafında, karşı tarafa 12-11-2021 tarih ve … fatura nolu fatura, 11-04-2022 tarih ve … nolu fatura, 13-04-2022 tarih ve … nolu faturalar keşide edilmiş ve bu faturaların mündemiç emtia karşı tarafa teslim edildiğini, bu faturaların bedeli toplam olarak 1.376.594,84TL olduğunu, bu faturaların bedellerine karşılık karşı taraf tarafından müvekkili şirkete muhtelif zamanlarda toplam olarak 741.342,28TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme fatura miktarından düşüldükten sonra karşı tarafın, müvekkili şirkete olan borcu 635.252,56TL olduğunu, karşı tarafa yine kalan bu bakiye borcuna mukabil müvekkili şirkete 30.07.2022 vadeli ve 75.000TL bedelli ve arkasında kendi cirosu bulunan ödeme aracı olarak çek verdiğini, karşı taraf ile müvekkile şirket arasında münasebet olduğunu, bu ticari münasebete binaen karşı tarafa 12-11-2021 tarih ve … fatura nolu fatura, 11-04-2022 tarih ve … nolu fatura, 13-04-2022 tarih ve … nolu faturalar keşide edildiğini ve bu faturaların mündemiç emtia karşı tarafa teslim edildiğini, Netice olarak; faturaların varlığı, teslim faturalarının varlığı, cari hesap ekstresi, faturaların ticari defterlere kaydedilmesi ve karşı tarafça müvekkili şirkete sahte bir çek verilmesi borcun varlığını ortaya koymak ile birlikte, aynı zamanda karşı tarafın mal kaçırma yoluna başvurabileceğinin kuvvetle muhtemel olduğunu, iş bu esbab-ı mucibeler gereğince kıymetli mahkemenizin makul olarak uygun göreceği teminat karşılığında borçlunun borcu karşılayacak miktarda menkul, gayrimenkul ve 3. kişilerde ki hak ve alacaklarına karşı İ.İ.K m. 257/1 gereğince ihtiyaten haciz kararı verilmesini, tüm muhakeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Tüm dosya kapsamına göre; İstemde bulunan tarafından faturaya dayalı olarak ihtiyati haciz talep edildiği, şirket ticari defter örnekleri, mezhur faturalara konu emtianın teslim edildiğine dair fatura dışında dayanak başkaca delil sunulmadığı, sunulan kayıtlara göre vadesi gelmiş bir para borcundan söz edilmesinin mümkün olmadığı, alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu, alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamadığı, bu nedenle ihtiyati haczin yasal koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, koşulları oluşmayan ihtiyati haciz isteminin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, karşı taraftan alacaklı olduğunu, bu alacağın muaccel halde olduğunu, aynı zamanda alacak miktarının herhangi bir rehin ile teminat altına alınmadığını, yerel mahkemenin eksik inceleme neticesinde vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, uygun teminat karşılığında ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen kararın kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karar ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf edilmiştir. Alacaklı borçlusuna karşı takip yapmadan önce ihtiyati haciz talebinde bulanabileceği gibi borçluya genel haciz yolu ile takip yaptıktan sonra takip kesinleşmeden önce aynı alacak için ihtiyati haciz talebinde bulnabilir. (Prof. Dr Baki Kuru İcra İflas Hukuk El Kitabi 2013-sayfa 1074) İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır.İtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1. maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların bulunması gerekir. İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir. İhtiyati haciz isteyen alacaklının talebinin dayanağı olarak dosyaya sunduğu fatura örnekleri, kendisine ait ticari defter kayıt örnekleri, içeriği belirli olmayan nakliye faturası, çek fotokopisi örneği alacağının varlığına ve muacceliyetine delil olarak sunulmuş, borçlu tarafça istinafa cevap dilekçesinde borçlarının bulunmadığı, bilakis kendilerinin alacaklı oluğu, alacaklı görünen tarafa iade faturası kesildiği iddia edilerek iade faturası örneği dilekçesine eklenmiş, ayrıca başlatılan adi takibe yapılan itiraz örneği dosyaya sunulduğu görülmüştür. Fatura sözleşmenin kurulmasına değil ifa aşamasına ilişkin bir evrak olduğundan sözleşmenin kuruluşuna delil olmaz. Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ispat edilmediği müddetçe faturanın 6102 sayılı TTK 21/2 maddesinde düzenlenen karineden yararlanma imkanı yoktur. Salt fatura düzenlenmesi yada satış için B/S beyanında bulunulması fatura içeriği malın teslim edildiğinin ispatı için yeterli olmayıp, bir alacağın varlığının başka delillerle alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Somut olayda dosya kapsamına göre varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Buna göre alacağın varlığı ve özellikle miktarı hususunda dosya sunulan belgeler itibariyle davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmadığından mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğrudur Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 179,90 TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 99,20 TL harcın ihtiyati haciz talep eden taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.26/01/2023