Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/368 E. 2023/502 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/368
KARAR NO: 2023/502
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2022
NUMARASI: 2022/790 Esas – 2022/687 Karar
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine Sarıyer İlçesi … Mahallesi … ada … parsel … Blok … nolu bağımsız bölüm ve dilekçede bildirilen diğer taşınmazlar hakkında İstanbul 14 ATM’nin 2020/491 E sayılı dosyasından tapu iptali ve tescili davası açıldığını, dava tarihinden sonra dava dışı … A.Ş.lehine 4.000.000 TL bedelli fekki bildirilinceye kadar geçerli ipotek konulduğunu, ipotek alacaklısının banka olması sebebi ile muvazaa iddiası ile iptalinin ve ipotekten ari olarak müvekkili adına tescilinin mümkün olamayacağını, taşınmazların müvekkili adına tesciline karar verilmesi durumunda ipotek yükümlülüğü altına gireceklerini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 4.000.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dava konusu yapılmamış olan … nolu bağımsız bölüm ve … nolu bağımsız bölümün müvekkiline ait olduğunun tespitine, davalının işbu yerleri devretmiş olması, halen davalı adına kayıtlı olmaması nedeniyle, bu yerlerin bedelinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; İstanbul 14 ATM’nin 2020/491 E sayılı dosyası ile dava arasında doğrudan bağlantılı olması nedeniyle eldeki davanın İstanbul 14 ATM’nin 2020/491 E sayılı dosyası ile birleştirilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Tüm dosya kapsamına göre; TTK’nun 5. maddesinde yapılan değişiklik ile 01/01/2019 tarihinden sonra açılan ticari davalarda tazminat ve alacak niteliğindeki davalarda, dava şartı niteliğindeki 6325 Sayılı arabuluculuk yasasın zorunlu arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesinin uygulanması gerektiği, buna göre davadan önce arabulucuya başvurmak, dava açarken uzlaşmazlık tutanağının dava dilekçesine eklemek, arabulucuya başvurulduğu halde belge eklenmemiş ise kendisine belgeyi eklemek üzere 1 haftalık kesin süre verileceği, arabuluculuğa başvurulmamış veya 1 haftalık kesin süre içerisinde uzlaşmazlık tutanağı ibraz edilmez ise davanın dava şartı noksanlığından dolayı reddedileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır. Davacı tarafından arabuluculuk son tutanağını sunulmadığı, birleşen dosya davacılar vekillerinin 17/11/2022 tarihli duruşmada arabuluculuk sözleşmesine gerek bulunmamaktadır şeklinde beyanda bulunmuş olsa da tam tersine aynı uyuşmazlıktan çıkan ve dava konusu edilecek tüm alacak kalemleri açıkça belirtilerek arabuluculuğa gidilmiş olması gerektiği kanaatine varılarak bu savunmaya itibar edilmemiştir. Davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme dosyası ilk numarasının İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/546 olduğunu, bu dosyadan birleştirme kararı verildiğini, dolayısı ile İstanbul 14. Ticaret Mahkemesi arabuluculuk nedeni ile davayı reddetmeyip, dosyanın ayrılmasına karar verdiğinde dosyayının tekrar İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne göndermesi, davanın arabuluculuk görüşmesi yapılmaması sebebiyle usulden red kararının da İstanbul 11. Aliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilmesi gerekirken bu dosya üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğunu, işbu dosyanın ilk esası olan İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/546 E sayılı dosyasından verilen birleştirme kararına kendilerince istinaf yolu ile bozulmasının talep edildiğini, dosyanın halen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi’nin 2023/44 Esas sayılı dosyası ile inceleme halinde olduğunu, dolayısı ile ilk mahkemenin kararının istinaf incelemesi tamamlanmadığını, birleştirme kararının kesinleşmediğini, bu dosya üzerinden yargılamaya devam edilip karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde İstanbul 14. Asliye Ticaret 2022/790 Esas ve 2022/687 Karar sayılı ilamının bozulmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davacılar tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava; adi ortaklık payının devrine dayalı olarak İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/491 esas dosyasında açılan tapu iptali ile tescili davasına konu İstanbul ili Sarıyer ilçesi … mahallesi … ada … parsel … blok … nolu taşınmaz üzerine dava tarihinden sonra … A.Ş. Lehine konulan ipotek nedeniyle 4.000.0000 TL tazminat istemiyle, adi ortaklığa ait olması gereken … ve … nolu bağımsız bölümlerin davacılara ait olduğunun tespiti ile bu taşınmazlar 3. Kişilere satılmış olması nedeniyle bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna 6325 sayılı yasa kapsamında arabulucuya başvurulmamış olması nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen kararın dosyanın birleştirme kararını veren İstanbul 11 ATM tarafından mı yoksa birleşme sonrası davayı tefrik edip karar veren İstanbul 14 ATM tarafından mı verilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında İstanbul 14 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/491 Esas dosyası ile adi ortaklık pay devri nedeniyle görülen tapu iptali ve tescili davasının bulunduğu, davacıların İstanbul 11 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/546 Esas dosyası ile açtıkları dava ile İstanbul 14 Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davaya konu edilen … ada … parsel … blok … numaralı bağımsız bölüm üzerine dava dışı … A.Ş lehine dava tarihinden sonra ipotek tesis edilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini ile önceden dava konusu edilmeyen … ve … nolu bağımsız bölümlerin bedelinin davalıdan alınıp davacıya verilmesinin talep edildiği, bu mahkemece talep üzerine dosyalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle 6100 sayılı HMK 166 maddesi gereği dosyaların birleştirilmesine karar verildiği, verilen kararı davalı vekilinin istinafı üzerine Dairemizin 2023/44 Esas, 2023/409 Karar sayılı dosyası ile incelenerek, 13/04/2023 tarihinde istinaf talebinin reddine kesin olarak karar verildiği görülmektedir. İstanbul 14 Asliye Ticaret Mahkemesince 2020/491 esas sayılı dosyaları ile birleştirilen tazminat ve alacak istemli talepler yönünden dosya tefrik edilerek 2022/790 Esas sayılı dosya numarasına kaydedilmiş ve 6325 sayılı yasanın 18/A -2 maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekilince yukarıda açıklanan gerekçeler ile istinaf yasa yoluna baş vurulmuştur. 6100 sayılı HMK 166/1 maddesi gereği verilen birleştirme kararları 2. Davanın açıldığı mahkemece verilir ve ilk davanın açıldığı mahkemeyi bağlar. Aynı yasanın 167. Maddesi gereği de mahkeme yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder. Bu düzenlemeler karşısında İstanbul 14 Asiye Ticaret Mahkemesi’nin tefrikine karar verdiği dosyayı, birleştirme kararı veren İstanbul 11 Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermesi yasal olarak mümkün değildir. Uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede İstanbul 14 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/491 esas dosyası açılmadan önce o davanın davacısı … A.Ş tarafından davalı … Ltd. Şti ve dava dışı kişiler yönünden İstanbul arabuluculuk bürosuna … arabuluculuk dosya numarası ile yapılan başvuruda uyuşmazlık konusu “protokol ihlali sebebiyle cezai şart, protokol gereği verilmesi gereken taşınmazlarla ilgili tapu iptali ve tescil, fek edilmemesi gereken ipoteğin fekki, fekkin sağlanması,,19/97/2016 tarihli hisse devir protokolünün 3/2 ve 3/3-6 maddelerinde öngörülen cezai şart, İstanbul ili Sarıyer ilçesi istinye mah. (…) … ada … parselde … Tic. A.Ş. Adına kayıtlı olan 124,93 m2 hisse ile … çelik adına kayıtlı olan 14.23 m2 hisse tapusunun iptali ile başvurucu şirket adına tescili talebinden ibarettir” şeklinde belirlenmiştir. Gerek arabulucuya başvuran taraflar gerekse yapılan bayşvuruda uyuşmazlık konusunun eldeki davanın uyuşmazlık konusu ile farklı olmasına göre ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 273,24‬ TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 93,34 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.11/05/2023