Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/358 E. 2023/266 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/358
KARAR NO: 2023/266
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/01/2023
NUMARASI: 2022/817 Esas – 2023/8 Karar
DAVA: Öz Sermaye Tespiti
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/03/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Talep eden dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi olarak 13/12/1999 yılında kurulduğunu, 15/06/2016 tarihinde tür değiştirerek … San. Tic. A.Ş unvanı ile faaliyetlerine devam ettiğini, şirketin tür değişikliğinin 29/06/2016 tarihinde Türkiye Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, Şirketin Esas Sözleşmesinin 6. Maddesi – “Şirketin sermayesi beheri bir TL kıymetinde … Yazılı 1.100.100 adet paya ayrılmış olup 1.100.000,00 TL’dir.” hükmü uyarınca şirketin sermayesi belirlendiğini, Türk Ticaret Kanununda şirketlere sermaye olarak konulabilecek olan hususların sayıldığını, Türk Ticaret Kanunu 127 maddesi uyarınca fikri mülkiyet hakları da ticaret şirketlerine sermaye olarak konulabildiğini, müvekkil şirkette, çağın gereklerine göre faaliyet göstermekte olan bir şirket olarak faaliyet alanında pek çok tescilli marka ve ruhsatlı ürüne sahip olduğunu, dava dilekçesi ekinde yer alan markalar ile ilgili kurumlardan ruhsatları alınarak müvekkili şirket adına tescil ettirilmiş olan ürünlerin müvekkili şirkete ayni sermaye olarak koyulması ve sicile tescil edilmesinin istendiğini, Sınai Mülkiyet Kanunu 4 maddesi uyarınca Marka, Fikri Mülkiyet hakları arasında yer alan sınai mülkiyet haklarından olduğunu, müvekkili şirket adına tescil ettirilmiş 33 marka bulunduğunu Türk Ticaret Kanunu 342 maddesi uyarınca tescil edilmiş markalar da sermaye şirketlerinde ayni sermaye olarak konabileceğini beyanla müvekkili şirket adına tescilli markaların ve ruhsatlı ürünlerin şirkete ayni sermaye olarak konabilmesi için TTK 343. Maddesi uyarınca sayın mahkemece belirlenecek bilirkişiler vasıtası ile değer tespitinin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “davacının sermaye olarak getirmek istediği markaların esasen şirketin malvarlığı içerisinde yer alan ve rayiç değer hesaplamasında dikkate alınan unsurlar olduğu, yeniden değerleme fonu kapsamında değerlendirilmelerinin mümkün olmadığı, ayni sermaye olarak eklenmesi mümkün olmayan varlıklar yönünden işbu davanın açılamayacağı” gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Müvekkili şirkette, çağın gereklerine göre faaliyet göstermekte olan bir şirket olarak faaliyet alanında pek çok tescilli marka ve ruhsatlı ürüne sahip olup işbu tescilli markaların şirketin sermayesine eklenmesi için Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/817 E. Ve 2023/8 K. Sayılı dosya üzerinden Öz Sermayenin Tespiti davası açıldığını, Mahkemece yapılan inceleme ile 05/01/2023 tarihli ilam uyarınca davanın reddine karar verildiğini, Mahkemece verilen kararın kanuna aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmeden karar verildiğini, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve hukuka aykırı olması sebebi ile yapılacak inceleme ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Talep, 6102 sayılı TTK 342-343 gereğince tespiti istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, şirket adına tescilli markaların ayni sermaye olarak şirkete konabilmesi ve sicile tescil ettirebilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı TTK’nın 343. Maddesi, konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir, şeklindedir. Ayrıca maddenin devamında, bu rapora kurucular ve menfaat sahiplerinin itiraz edebileceği ile mahkemenin onayladığı bilirkişi kararının kesin olduğu düzenlenmiştir. Burada kastedilen elbetteki bilirkişi raporunun onaylanmasına ilişkin mahkeme kararının kesin olduğudur. Talep, ürettiği ve tescil ettiği markaların ayni sermaye olarak konabilmesi için değer tespiti istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 343. maddesine göre, ilk derece mahkemelerince söz konusu talebe ilişkin olarak verilen kararlar kesin olup, istinafı kabil değildir. Bu durumda, istinaf mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının kesin olduğu gözetilerek istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir(Yargıtay 11. HD’nin 17/06/2019 Tarih ve 2018/3089 – 2019/4431E-K sayılı Kararı). Bu sebeple talep eden vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-Talep eden vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 346/1. Maddesi uyarınca REDDİNE, 2-İstinaf yoluna başvuru sırasında alınan istinaf karar harcı ile istinaf başvuru harcının istemi halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda HMK 362(1)ç. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 20/03/2023