Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/348 E. 2023/279 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/348
KARAR NO: 2023/279
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2022
NUMARASI: 2022/215 Esas – 2022/892 Karar
DAVA: Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan alacaklarımın bir kısmına karşılık 30.01.2016 tanzim tarihli 19.03.2016 vade tarihli 30.000.00TL senet aldığını, davaya konu senedin Kahramanmaraş İcra Dairesinde … E no ile takip açtığını, K.Maraş icra … E nolu takipten haberi olan borçlu … K.Maraş icra hukuk mah. 2019-101/Esas no ile imzaya itiraz davasını açtığını, K.Maraş İcra Hukuk Mahkemesi 2019-101/Esas dosya tarafından hazırlatılan bilirkişi raporunda imzanın kime ait olduğu netlik kazanmadığını, K.maraş İcra …E nolu takipten haberi olan borçlu … K.Maraş İcra Hukuk Mahkemesine 2019-111/Esas no ile imzaya itiraz davasını açtığını ancak mahkeme … imza itirazını yönünden karar vermediğini, 2019/534 karar no ile İİK’nun 170/a göre protesto evrakı olmadığı yönünden … lehine takip durma kararı verdiğini, karar kesinleştiğini, yukarıda izah ettiğin nedenler ile sahte senet tanzimi suçu ile …’i K.maraş Cumhuriyet Başsavcılığına 2019/13139 soruşturma no ile şikayet ettiğini, … 23.09.2019 tarihli karakol ifadesini “… ile hiçbir ticari işim olmadığını ve iddia edilen senedi de imzalamadığı şeklinde ifade verdiğini, bu soruştuma dosyası talimatı ile Antalya kriminal polis laboratuarı raporda sayfa 2- B bendinden açıkça görüldüğü üzere senet ön yüzünde … imzasından sonra senedi bana teslim edenin ciranta … olduğunun rapor edildiğini, …in imzaladığı senetten dolayı borçlu olduğuna, K.Maraş İcra… E Dosya’nın …yönünden takibe devam edilmesine, K.Maraş icra … E nolu takip dosyası … yönünden takip durduğu için %20 den az olmamak üzere imzaya inkar tazminatına hükmedilmesine, takibin açıkca imzaya inkar ile kötü niyet içerdiği için ayrıca %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, …in sahte senet tanzim etmesine rağmen imzaya itiraz konulu K.maraş İcra Hukuk Mahkemesine 30.000 TL dava değeri açmış olduğu imza inkar onun lehine sonuçlanması neticesinde hem karşı avukat vekalet ücreti hem de dosya masraflarının kendisine yükletildiğini, doğan zararın …’e yükletilmesine, davacının açmış olduğu K.Maraş İcra Hukuk 2019-101 E dosyada aleyhime çıkacak avukat vekalet ücreti ve dosya masraflarının çıkması halinde … yükletilmesine, … üzerine kayıtlı araçları başkalarına devir etme ihtimaline karşılık tedbir talebi değerlendirip sonuçlanana kadar uyap taraf listesine …’in eklenmemesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, belgelerdeki gerekçeler ile adli yardım talebimin kabul edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Adli yardım talebine ilişkin; davacı tarafından dosyaya sunulan evraklar adli yardım talebinde bulunulmuştur. Ancak davacı dosyaya sunulan fakir ilmuhaberinin alındığı yerde ikamet etmediği, davacının taraf olduğu ve halen devam eden Kahramanmaraş 10. Asliye Ceza Mahkemesi 2021/436 esas sayılı dosyada davacının ifadesi adresinin belli olmaması ve mersis adresinde oturmaması nedeni ile alınamadığı, davacının tuttuğu özel avukat tarafından sunulan adres beyan dilekçesinde davacının … Mahallesi … Sokak No:… Daire:… Küçükçekmece İstanbul Adresinde ikamet ettiğinin beyan edildiği, davacı ceza davasında ve icra takip dosyasında özel avukat tutarak işlemlerine devam ederken mahkemeniz dosyasında özel avukatı olduğundan bahsetmeden adli yardım talebinde bulunulması adli mercilere yalan beyanda bulunulduğunun ispatı olduğu, davacı tarafından adli yardım ile ilgili olarak mahkemeye sunulan evraklar gerçeği yansıtmamakta olup adli yardım kararından dönülmesine karar verilmesini talep ettikleri, esasa ilişkin; davacı tarafça davalıdan alacağı olduğu ancak ödenmediği iddiası ile huzurdaki dava açıldığı, davacı tarafından alacak iddiası olmasına karşın bu alacağın sebebi olan işlemlere ilişkin dosyaya bir belge sunulmadığı, davaya dayanak teşkil eden senedin ön yüzünde yer alan yazı ve imzaların senet borçlusu …’e ait olmadığı Kahramanmaraş 10. Asliye Ceza Mahkemesi 2021/436 esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği, raporda tespit edildiği üzere senedin ön yüzündeki yazı ve imzaların asıl borçluya ait çıkmamış olması nedeni ile davacı tarafından düzenlenen evraka ilişkin olarak alacak talebinde bulunulması hukuken mümkün olmadığı, davacı tarafından alacak sebebi olarak … ile iş yaptığı belirtilmesine karşın … ile yapmış olduğu bir ticaret bulunmadığı, Kahramanmaraş cumhuriyet Bsaşvacılığı tarafından düzenlenen iddianamede senedi keşide ettiği iddia edilen … tarafından verilen ifadede ”2014 yılında müştekiye araç satışı yapması üzerine tanıdığını, 2014 yılında Gaziosmanpaşa … Noterliğinde araç satışı yaptığını, aracı 21.000TL ‘ye sattığını, karşılığında 17.000TL nakit aldığını, kalan 4.000TL ‘ sini de daha sonra almak üzere iki senet tanzim ettiklerini, satış işlemi ile ilgili parasını parçalar halinde aldığını, bunun dışında şahıs ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, müştekinin iddialarında belirttiği gibi herhangi bir senede çeke yada başkaca herhangi bir evraka imza atmadığını, iddia konusu senede atılmış olan imza kedisine ait olmadığı” belirtilmiş olup bu iddiasının dosyada alınan imza incelemesi ile ispatlandığı, davacı ve davalı arasında borçlandırıcı bir işlem söz konusu olmadığı, evrak davacı tarafından düzenlenerek işlem konulmuş olup Kahramanmaraş 10. Asliye Ceza Mahkemesi 2021/436 esas sayılı dosyasında yapılacak inceleme ve verilecek karar mahkemeniz dosyasını etkileyeceğinden bu dosyanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ettikleri, yine aynı şekilde halen devam etmekte olan davacısı … olan Kahramanmaraş İcra Hukuk Mahkemesi 2019/101 esas sayılı dosyasından alınacak karar dava dosyasını etkileyeceğinden bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettikleri, Kahramanmaraş İcra Hukuk Mahkemesi 2019/101 esas sayılı dosyasından yapılacak incelemede senet üzerindeki borçlu imzasının …’e ait olmaması halinde evrak takibe konu edilen evrakın geçerliliği kalmayacağından bu mahkemenin sonucunun beklenmesinin gerektiği, davacı tarafça hem adli yardım talebinde bulunulması hemde ticaret yapılarak alacaklı olduğunun iddia edilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu, taraflar arasında var olduğu iddia edilen ticaretin neye ilişkin olduğu yada alacağın neden kaynaklandığı hakkında davacı tarafından dosyaya belge sunulmadığı, yapılacak inceleme ile davaya konu edilen evrak üzerindeki …’e ait bilgilerin ve imzanın davacı tarafından düzenlendiği; …’e ait imzanın ise kopyalama yolu ile senedin arkasında oluşturulduğunun tespit edileceği, bu nedenle takibe konu edilen senet üzerinde yer alan keşideciye ait yazı ve imza ile davalıya ait yazı ve imzanın bu kişiler elinden çıkıp çıkmadığının ve senedin öz kısmında yer alan yazı ve imzanın davacı eli ürünü olup olmadığının tespiti için inceleme yapılmasını talep ettikleri, davacı tarafından davalının kendisi lehine sebepsiz olarak zenginleştiği iddia edilerek huzurdaki davanın açıldığı, davacı tarafından davalı ile ticaret yapıldığı iddia edilmesine rağmen bu ticarete ilişkin bir belge dosyada mevcut olmadığı, davalının mal varlığında bir zenginleşme meydana gelmediği, davacı alacaklı olduğunu iddia etmesine rağmen davalı ile olan ilişkisini belgeleyemediği, davacının alacağa ilişkin gerçekliği şüpheli evrak dışında başkaca belgesi olmaması karşısında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Tüm dosya kapsamı incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; Arabuluculuk, 6325 sayılı Kanun ile hukukumuza giren Mahkeme dışı uyuşmazlık çözüm yollarından birisidir. 19.12.2018 tarihli 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı kanun MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir. “3. Dava şartı olarak arabuluculuk MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü ile 01.01.2019 tarihi itibariyle ”konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri için” dava şartı olarak arabuluculuk getirilmiş olup, Mahkememizin 2022/215 esas sayılı dosyasında 15/06/2022 tarihli celse 1 nolu ara karar ile davacıya; arabuluculuk son tutanağı aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunması için 1 haftalık kesin süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği, ara kararın davacı vekiline e tebligatla 21/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, verilen kesin süre içerisinde dava şartı arabuluculuğa başvurulduğuna dair herhangi bir delil veya belge sunulmamış olup, davacı tarafça dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmadığı ve zorunlu dava şartının yerine getirilmediği anlaşıldı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 20.06.2019 tarih, 2019/1038 Es. ve 2019/869 K. sayılı ilamında “…TTK 5/A maddesi 1. fıkrasında arabulucuya başvurulmasının dava şartı olarak düzenlendiği, davanın arabulucuya başvurulmadan açıldığı ve arabulucuya başvuru şartı mahiyeti gereği sonradan tamamlanamayan özel dava şartlarından olduğu anlaşılmakla, mahkemece verilen dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı usul ve yasaya uygun olmakla … ” yönünde karar vermiştir. 6325 sayılı yasanın 18/A Maddesi- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. (2) …Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” HMK 138(1) madde; ”Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir…” belirtilen istinaf kararı ve kanun maddeleri uyarınca dosya üzerinden 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine , …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eldeki davanın konusu itibariyle dava şartı arabuluculuk başvurusunun zorunlu olduğu bir dava türü olmadığını, bu hususta ilk derece mahkemesince davanın esasına girilerek hüküm verilmesi gerekirken, Hüküm mahkemesinde davanın görülmesi sırasında, taraflardan birince bir usul kuralının yanlış uygulandığını ispat edecek derecede itiraz edildiği halde, mahkemenin bu itirazı, incelememiş olması mutlak bir temyiz nedeni olup yargılama aşamasında taraflardan biri yargılamayı da etkileyen bir usul itirazında bulunursa, hakimin bunu değerlendirdikten sonra karar vermesi gerektiğini, HMK’da belirtilen usul kuralına dair husus, taraflarca ileri sürülmesine rağmen, mahkemenin bunu dikkate almadan hüküm vermiş olması nedeniyle verilen kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, kambiyo senedine(bono) dayalı alacağın tahsili davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, uyuşmazlığın arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı noktasındadır. 7155 sayılı Kanun’un 20’nci maddesi ile eklenen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 5/A-1 maddesinde, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, 7155 sayılı Kanun’un 23′