Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/341 E. 2023/510 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/341
KARAR NO: 2023/510
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/12/2017
DAVA:Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı … vekili ve davalılar … İnş. Eml. Teks. Nak. Tic. San. Ltd. Şti. ve … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
ASIL DAVADA:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiden kaynaklı sunulu olan 5 adet faturalarda yazılı tüm malzemeyi davacı alacaklıdan satın alan iş yapmakta olduğu Sakarya ili, Kaynarca İlçesi Devlet Hastanesine götürerek orada kullanan davalı …Tic.San.Ltd.’nin faturaya bağlı olan bu borcunu ödememesi üzerine İstanbul Anadolu …lcra Müdürlüğünün … E. sayısına kayden yaptıkları ilamsız icra takibinde borçlu davalı tarafından kötü niyetli olarak yetkiye ve borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu ve bugüne kadar gerek borçlu şirketin yetkilisi ve gerekse vekili ile yaptıkları telefon görüşmeleri ve yazışmalar sonucu kendilerine Kasım 2017 ayı sonuna kadar süre verilmesine rağmen herhangi bir ödemede yapılmadığını, takibe konu fatura alacaklarının gerçek alacak olduğunu ve borçlunun borca itirazının da kötü niyetli olup, kaldırılması gerektiğini, aralarında organik bağ bulunduğu sabit olan her iki şirketin fatura alacağına mahsuben vermiş oldukları çek’e karşı da yaptıkları itirazın kötü niyetli olduğunu, fatura borçlusu …Nak.Tic.San.Ltd.Şti. diğer davalı borçlu tarafından keşide edilmiş bulunan 28.11.2016 keşide tarihli … Bankası Kızılay şubesine ait … hesap ve … no’lu çeke lehdar olarak davacı …’nun adına yazdırmış ve kendisi ilk ciranta olarak şirket kaşesini basarak imzaladığını ( veya tamamen kötü niyetli biçimde sonradan imza inkarında bulunma planları yaparak kaşe üzerine bir başkasına imza attırarak) davacıya kendisini şirketin yetkilisi …’ın oğlu olarak tanıtan … ile Şantiye şefi … ile birlikte göndererek davacı müvekkiline elden teslim ettiğini, her iki borçlu şirket arasında organik bağ olduğunu, borçlu …San. Tic.Ltd.Şti. vekili Av. … ile diğer borçlu şirket …San. Ltd.Şti. vekili Av. ..’nin aynı adreste iştigal etmekte olmaları, yani her iki borçlu şirketin aynı adresteki her iki avukatı ayrı ayrı vekil tayin etmiş olmaları ile de sabit olduğunu, asıl borç fatura alacağına ilişkin olup ve alacaklı taraf olarak, sonradan fatura alacağına mahsuben verilen çek bedelinin fatura alacağından mahsubunu kabul ettiklerini, her iki borçlunun her iki icra dosyasındaki yetki ve borca itirazının iptali ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile her iki icra takibinin asıl toplam alacak olan 29.996,93-TL üzerinden ticari temerrüt faizi ile birlikte devamına, yargı gideri ile vekalet ücretinin müteselsil olarak davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Tebliğe rağmen davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN DAVADA:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1416 E. sayısına kayden derdest olan dosyadaki delilleri arasında sunulu olan 5 adet faturada yazılı malzemenin davacıdan alınması karşılığı verilen keşidecisi … Yapı İnşaat … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.olan ve … Tic. San. Ltd. Şti. tarafından ciro edilen 28.11.2016 tarihli ve … Bankası Kızılay Şubesine ait… hesap ve … no’lu çek bedelinin ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibine itiraz sonucunda açılan söz konusu dava devam ederken, çekteki imzaya karşı yapılmış olan itirazlar nedeniyle Kaynarca C. Başsavcılığının 2018/191soruşturma sayısına kayden yapılan soruşturmada davalılardan …’ın “bahse konu çekin ön yüzündeki imzanın vekaleten kendisine ait olduğunu kabul ettiğine” dair beyanı ilişikte sunulduğu, davalı …’ın oğlu olan diğer davalı …’ın “…’na verilen çek bana aittir, durumumu düzelttikten sonra çekin karşılığı olan parayı en yakın zamanda ödeyeceğim.” şeklindeki beyanında bulunduğu, aynı beyanları destekleyen İsa KARTAL ve … tarafından verilen ifade tutanağı örnekleri ilişikte sunulduğu, davalılar dava konusu çeki özel yetkileri bulunmadan imzalamışlar ve bu nedenle çekte keşideci ve ciranta olan şirketlerin yanında kendileri de çek bedelinden dolayı şahsen sorumlu oldukları, özel yetkisi bulunmayan vekilin çek, bono gibi kambiyo senetlerini imzalayamayacağı, eğer imzalamış ise senet borcundan şahsen sorumlu olacağına ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.06.2016 gün, 2014/1091 E., 2016/847 K. sayılı kararı örneği ilişikte sunulduğu belirtilerek tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla çek bedeli olan 27.000-TL’sının müteselsil borçlu durumundaki birleşen davanın davalıları … ve …’tan keşide tarihi olan 28.11.2016 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından müvekkili …’a karşı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/107 Esas sayılı dosyasıyla alacak davası açıldığını ve mahkemenin 15.10.2020 tarihli kararıyla dosyanın mahkemeniz dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiğini, davacı tarafından müvekkilinin ve …’ın … Bankası Kızılay Şubesine ait 28.11.2016 tarihli, 8050517 numaralı, 27.000,00 TL bedelli çek bedelinden şahsen sorumlu olduğu iddiasıyla huzurdaki davanın açıldığını, müvekkilinin sorumluluğunun da Kaynarca Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/191 soruşturma sayılı dosyasında verdiği ifadede bahse konu çekin ön yüzündeki imzanın vekâleten kendisine ait olduğunu beyan etmesine dayandırdığını, müvekkilinin, dava konusu çekin ön yüzünü … adına, Ankara …. Noterliği’nin 14.03.2020 tarihli ve … yevmiye numaralı vekâletnamesindeki yetkisine istinaden imzaladığını, iddia edildiği gibi müvekkilinin yetkisinin olmamasının söz kanusu olmadığını, davacının iddilalarının hukuki dayanaktan yoksun olup, davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin, dava konusu çeki ne şahsı adına ne de yetkilisi olduğu … İnşaat adına imzalamadığını, çekin arka yüzünde … İnşaat Şirketi altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, … İnşaatın ticari defterleri incelendiğinde de bu çekin kayıtlı olmadığının görüleceğini, davacı tarafın başlatmış olduğu icra takibi haksız ve kötü niyetli olup taraflarınca haklı olarak yapılan itirazın iptaline yönelik açılan işbu davanın reddine davacının kötü niyetli olarak icra takibi başlattığından alacağın %20’sinden aşağı almamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, dava masrafı ve ücret vekâletin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.Diğer davalılar usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli bilirkişi rapor içeriklerine göre; davacı ile davalı … Sanayi Limited Şirketi arasında faturaya dayalı ticari mal satış sözleşmesinin bulunduğu, davacının satışa konu olan ve teslim ettiği halde bedeli ödenmeyen mallar ile ilgili faturaya dayalı ilamsız icra takibi yapıldığı, takibe borçlu davalı tarafından yetki, borç, faiz ve feriler yönünden itirazda bulunulduğu, yetki itirazına yönelik işlem yapılmadan takibin durdurulmasına karar verildiği ancak davacının yerleşim yerinin Kaynarca/ Sakarya, davalının ise Erciş/ Van olduğu görülmüştür. İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır (HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K.). İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi, İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı yasanın “sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir. Takip, davacı/alacaklının seçimine göre hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Somut olayda; davalının yerleşim yerinin Erciş/ Van, TBK 89.maddesi kapsamında da davacının yerleşim yerinin ise Kaynarca/ Sakarya olduğu, İstanbul Anadolu İcra Dairesinin yetkili icra dairesi olmadığı, usulüne uygun başlatılmış bir icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından davacının davalı …. Ltd. Şti. aleyhine açtığı İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip ile ilgili itirazın iptali davasının yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından ve davalı borçlunun yetki itirazında bulunması nedeniyle özel dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir. Davalı …ne ait keşide yeri:Ankara, keşide tarihi:28.11.2016 olan 27.000,00.- TL.lık … Bankası 082 Kızılay Şubesi/ANKARA … Çek Numaralı çekin davacıya ilamsız takibe konu fatura alacağına mahsuben verilen çek ile ilgili davacının davalılar … ile … Ticaret Sanayi Limited Şirketi aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yoluna gidildiği ve esas davada hem İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı hem de İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takiplerine itirazın iptalinin talep edildiği ancak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibin kambiyo senetlerine mahsus takip olduğundan takibe itirazın ve dolayısıyla itirazın iptalinin talep edilemeyeceği anlaşılmış, Davacının davalılar aleyhine açtığı İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip ile itirazın iptali davasının işbu takibin kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile takip olması, itiraz müessesinin ve dolasıyla itirazın iptali kurumunun olmaması nedeniyle esastan reddine dair karar verilmiştir. Davacı tarafça aşamalarda ilamsız takibe konu alacak ile birleşen dosyada talep edilen çek bedelinin aynı alacağa yönelik olduğu, bu sebeple esas davanın konusuz kaldığı ileri sürülmüş ise de ileri sürülen iddianın yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Birleşen dava yönünden yapılan incelemede; davanın konusunun davalı …ne ait keşide yeri:Ankara, keşide tarihi:28.11.2016 olan 27.000,00.- TL.lık … Bankası 082 Kızılay Şubesi/ANKARA … Çek Numaralı çekteki keşideci imzasının davalı …’a ait olduğunun savcılık ifadesinde açıkça beyan edildiği, bu kişinin imza yetkisinin bulunmadığının bu nedenle şahsen çek bedelinden sorumlu olduğu gerekçesiyle bu davalıdan çek bedelinin tahsiline ilişkin olduğu, ilgili çekin karşılıksız işlemine tabi tutulduğu, diğer davalı …’ın da yine Kaynarca C. Başsavcılığının 2018/191soruşturma sayılı dosyasındaki ifadede ilgili çekin kendisine ait olduğunu ifade etmesi nedeniyle şahsen sorumlu olduğundan bahisle aleyhine çek bedeline ilişkin alacak davasının açıldığı, Kaynarca C. Başsavcılığının 2018/191soruşturma sayısının celp edilip incelendiği, davalı …’ın 12/11/2018 tarihli beyan dilekçesinde dava konusu çek üzerindeki ön yüzdeki imzanın vekaleten kendisine ait olduğunu belirttiği, Ankara … Noterliğinin 14/03/2016 tarih, … yevmiye sayılı vekaletnamesi ile asıl dava davalısı ve çek keşidecisi … yetkilisi birleşen dava davalısı …’ın birleşen dava davalısı …’a vekaletname verdiği, yetkiler kısmında çek keşide etme yetkisinin bulunmadığı, bu durumda TTK 678. Madde kapsamında imzalayan olarak davalı Mehmet’in bizzat sorumlu olduğu, davalı …’un keşideci imzasının bulunmadığı,” …’na verilen çek bana aittir, durumumu düzelttikten sonra çekin karşılığı olan parayı en yakın zamanda ödeyeceğim ” şeklinde beyanda bulunmasının davalıyı sorumlu tutmak için yeterli sebep olmayacağı gerekçesiyle reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı … vekili ve davalılar … İnş. Eml. Teks. Nak. Tic. San. Ltd. Şti. ve … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu ilamsız takibe konu yetki itirazı dilekçesinde borçlu … Ltd.Şti. yetkili icra dairesinin Van-Erciş olduğunun ileri sürüldüğünü, ancak aynı alacak için borçlu tarafından verilmiş olan çeke dayılı olarak yapılmış olan İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esasına kayden yapılan icra takibinde aynı borçlunun yaptığı yetki itirazında bu defa yetkili icra dairesinin Ankara olduğunu ileri sürüldüğünü, borçlunun yetkili olarak iki ayrı icra dairesini göstermiş olmasının yetkili icra dairesini doğru olarak bildirmediğini gösterir nitelikte olduğunu, bu nedenle yetki itirazının reddinin gerektiğini, müvekkilinin bu davada yetki itirazının iptalini de talep etmiş olmasının yasaya uygun olduğunu, davalı tarafından yasal sürede verilmesi gereken davaya cevap dilekçesi ile de ayrıca yetki itirazında bulunmasının zorunlu olduğu halde bunun yapılmamış olması nedeniyle icra takibinde yetkiye yapılan itirazın iptali ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin kendisinin yetkili olduğu hususunu bir kenara bırakarak davanın usulden reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yasal sürede yetki itirazında bulunulmamış olmasından ayrı olarak icra dairesine yapılan yetki itirazının yeterli olduğunun mahkemece kabul edilmesi halinde dahi dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi yerine davanın reddine karar verilmesinin yine usul ve yasaya aykırı olduğunu, birleşen davada yerel mahkemenin davalının borcunu açık biçimde ikrar ettiği beyanınına rağmen bu beyanın sorumlu tutulması için yeterli olmayacağı şeklindeki görüşünün doğru olmadığını, ayrıca hakkındaki birleşen davanın kabulüne karar verilen davalı … aleyhine icra inkar tazminatı talebinin dava dilekçesinde olmasa dahi, sonraki aşamalarda yaptıkları konuya ilişkin taleplerinin kabul edilmemesi ve hangi neden ile kabul edilmemiş olduğunun açıklanmamış olması, bu talebin ıslah talebi olup olmadığı şeklinde mahkemece bir açıklama istenmemiş olması ve gerekmesi halinde ıslah harcının yatırılması için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde bunun da yapılmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının istinaf edilen kısımlar yönünden kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalılar … İnş. Eml. Teks. Nak. Tic. San. Ltd. Şti. ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin çek bedelinden sorumluluğunun sadece Kaynarca Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/191 Esas sayılı dosyasında verdiği ifadeye dayandırıldığını, müvekkilinin dava konusu çekin ön yüzünü … adına, Ankara … Noterliği’nin 14.03.020 tarihli ve … yevmiye numaralı vekaletnamesindeki yetkisine istinaden imzaladığını, iddia edildiği gibi müvekkilinin yetkisinin olmamasının söz konusu olmadığını, dava dosyasında ki vekaletname incelendiğinde müvekkilinin şirket adına çek taahhütnamesi almaya, çek karnesi almaya ve imzalamaya, bu hususta gerekli evrak ve belgeleri imzalamaya yetkisinin olduğunun görüleceğini, müvekkili …’ın dava konusu çeki ne şahsı adına ne de yetkilisi olduğu … İnşaat adına imza etmediğini, ayrıca müvekkilinin beyanına dayanılarak çek bedelinden sorumlu tutulurken diğer davalı …’ın “…’na verilen çek bana aittir, durumumu düzelttikten sonra çekin karşılığı olan parayı bizzat ödeyeceğim” beyanının dikkate alınmayarak davalının çek bedelinden sorumlu tutulmamış olmasının anlaşılamadığını, davalı …’ın savcılık beyanında çekin kendisine ait olduğunu söylerken yetkilisi olduğu şirkete ait olduğunu kastettiğinin açıkça anlaşılabileceğini, çekin incelendiğinde de keşidecisinin …’ın yetkilisi olduğu … Yapı İnş… şirketi olduğunun görüleceğini, yerel mahkemenin … adına Ankara … Noterliği’nin 14.03.020 tarihli ve … yevmiye numaralı vekaletnamesindeki yetkisi ve çek düzenleme yetkisinin sözlü olarak da verildiğini, bu yönde davalı …’ın isticvap edilerek böyle bir yetkiyi verip vermediğinin sorulmasının talep edilmesine rağmen taleplerin dikkate alınmadığını, …’ı sorumlu tutmak için yeterli bir sebep olmadığı kanaatine varıldığını, bu kanaatle müvekkili … hakkında yetkisiz olarak imzaladığı kararının verildiğini, yerel mahkemenin bu yöndeki kanaatinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme tarihli kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın sözünü ettiği vekaletnamede çek karnesi alma yetkisinin mevcut olsa da kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi olmadığını, bu sebeple davalı …’ın çek bedelinden sorumlu olduğundan bu davalı hakkında verilen kararın doğru olduğunu, ayrıca …’ın isticvap edilmesi talebinin yerinde olmadığını belirterek davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl dava; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E dosyasına vaki itirazın iptali ile birlikte İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası yönünden itirazın iptaline, birleşen dava ise alacak istemine ilişkindir. İstinaf konusu uyuşmazlık temelde; icra takibinin başlatıldığı Anadolu … İcra Müdürlüğünün yetkili icra dairesi olup olmadığı, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazın ilk derece mahkemesince değerlendirme konusu yapılıp yapılamayacağı, birleşen dosya yönünden ise davalı … hakkında verilen ret kararı ile … hakkında verilen kabul kararının yerinde olup olmadığının noktalarında toplanmaktadır. Davacı … tarafından davalılar … İnşaat Ltd. Şti. Ve … Yapı Ltd. Şti. aleyhine itirazın iptali davası açıldığı, dava dilekçesi içeriğinden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E dosyasındaki itirazın iptalinin istenildiği, dilekçenin ikinci maddesi ile fatura alacağına mahsuben verilen çeke karşı yaptıkları itirazın kötü niyetli olduğundan bahsedildiği, itirazın icra dairesine mi, icra mahkemesine mi yapıldığı konusunda bilgi verilmediği, çekteki imzanın inkar edildiğinden bahsedildiği, her iki şirket arasında organik bağ bulunduğu iddiasının ileri sürüldüğü, asıl borcun fatura borcu olduğunu, fatura alacağına mahsuben verilen çek bedelini fatura alacağından mahsubunu kabul ettiklerini belirtmiş, talep sonucunda her iki borçlunun her iki icra dosyasındaki yetki ve borca itirazın iptali ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla her iki icra takibinin asıl toplam alacak olan 29.999,93 TL üzerinden devamına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince çek aslının sunulması için süre verilmesi üzerine dava konusu edilen çekin İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında takibe geçildiği bilgisi verilmiş, mahkemece 11. Celsede davacı vekiline çek ile ilgili itirazın iptali davası açıp açmadığı konusunda beyanda bulunulması istenilmiş, davacı vekili 09/11/2021 tarihli beyan dilekçesi ile İstanbul Anadolu … icra dosyasının dava dilekçesinde açık bir şekilde zikredilmemiş ise de dava dilekçesinin neticeyi talep kısmında her iki icra dosyasındaki itirazların iptalini takibin devamına karar verilmesini istediklerinin beyan etmiştir. Mahkemece 27/09/2022 tarihli celsede davacı vekiline asıl icra dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün dosyası yönünden ve birleşen dava açısından ana dava dosyasındaki ilamsız takibe itirazın iptali için eksik harcı tamamlaması için verilen sürede davacı tarafça eksik harçlar ikmal edilmiştir. Asıl davaya konu edilen icra takip dosyalarından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E dosyası fiziken celbedilerek dosya içerisine alınmıştır. İcra dosyasında alacaklının davacı …, borçlunun davalı … İnşaat Ltd. Şti., asıl alacağın 29.996,93 TL olduğu takibe dayanak olarak 5 adet faturanın konu edildiği, davacı adresinin Kaynarca/ Sakarya, davalı adresinin ise Erciş/ Van olarak gösterildiği süresinde yetkiye ve borca itiraz edildiği, yetkili icra dairesi olarak Erciş İcra ve mahkemelerinin gösterildiği görülmüştür. Asıl davaya konu edilen İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün … E dosyasında ise fiziken dosya arasına alınmadığı uyap sistemi üzerinden istenildiği, dosya içerisine fiziken çıkarılmadığı görülmüş, dairemizce yapılan inceleme esnasında icra dosyası uyaptan sisteme eklenmiş, fiziken bir çıktısı alınmış, dosya içerisinde sadece 10/02/2017 tarihinde düzenlenen kambiyo senetlerine mahsus ödeme emri bir kısım dosya isteme yazıları, davacı vekilince Kaynarca Cumhuriyet Başsavcılığına verilen şikayet dilekçesi, fatura örnekleri, çek örneği ile eldeki davanın davalısı … İnşaat Ldt. Şti.’nin İstanbul Anadolu İcra Hukuk Mahkemesine sunulmak üzere gönderdiği, İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün … E dosyasındaki yetkiye, imzaya, borca ilişkin şikayet ve itirazları içeren dilekçe örneği , İstanbul Anadolu 4 İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/579 E- 2017/452 K sayılı ilam örneğinin ve aynı icra hukuk mahkemesinin 2017/184 E- 2017/158 K sayılı ilam örneklerinin bulunduğu görülmüştür. Takibe konu çek incelendiğinde; Türkiye … Bankası Kızılay / Ankara şubesine ait olduğu 28/11/2016 keşide tarihli, keşide yeri Ankara olan 27.000,00 TL bedelli keşidecisi davalı … Yapı Ltd. Şti. Lehdarının davacı … olduğu, ancak davacının isminin tek çizgiyle üzerinin çizilmiş olduğu, çekin arkasındaki ilk cironun davalı … İnşaat Ltd Şti. olduğu, bir sonraki cironun davacı … olduğu, çekin bu haliyle bankaya ibraz edildiği ve karşılıksız işlemi gördüğü, çekte yasa gereği lehtar göserilmesi zorunlu olmadığı, TTK 686 ve 790 maddelerindeki düzenlemeler gereği çizilmiş cirolar yazılmamış sayıldığından uyuşmazlık konusu çekte lehtar ismi çizilmiş olmakla çekin hamiline yazılı geçerli bir çek olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilince yargılama aşamasında 02/07/2021 tarihli dilekçesi ile sadece çek ile ilgili İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptaline ve takibin devamına şeklinde talepte bulunulduğu, 09/11/2021 tarihli dilekçesi ile her iki alacağa ilişkin itirazın iptali ve takibin devamını talep ettiğimiz anlaşılmaktadır şeklinde beyanda bulunduğu, davacı vekili bu sefer 28/09/2022 tarihli gerekçesiyle İstanbul Anadolu … İcra dosyası yönünden taleplerin konusuz kaldığını ileri sürdüğü, ara karar gereği harçları yatırmış olduğu beyan ettiği görülmüştür. İcra dairelerinin yetkisi İİK’nın 50. Maddesine göre belirlenir. Buna göre takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi yetkili olduğu gibi para veya teminat borcu için hukuk muhakemeleri kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanır. Eldeki uyuşmazlıkta borçlunun adresinin Erciş/ Van, alacaklının adresinin Kaynarca / Sakarya olduğu, akdin yapıldığı yerin kaynarca/Sakarya, olduğu, gerek HMK da düzenlenen yetki kuralları gerek İİK. 50.maddedeki yetki kurallarına göre İstanbul Anadolu icra dairelerinin yetkili olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesince usulüne uygun ve yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından özel dava şartı yokluğu sebebiyle bu takip yönünden itirazın iptaline yönelik talebin usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. İstanbul Anadolu 4 İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/579 E- 2017/452 K .sayılı davacısı … Yapı Ltd. Şti., davalısı … olan , icra dairesinin yetkisine imzaya ve borca itiraza ilişkin davada mahkemece davaya konu İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile ilgili yetki itirazının kabulü ile İstanbul Anadolu İcra dairelerinin yetkisizliğine, yetkili icra dairelerinin Ankara İcra daireleri olduğuna karar verildiği görülmüştür. İstanbul Anadolu 4 İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/184 E- 2017/158 K sayılı davacısı … İnşaat Ltd. Şti., davalısı … olduğu, icra dairesinin yetkisine imzaya ve borca itiraza ilişkin davada mahkemece İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile ilgili yetki itirazının kabulü ile İstanbul Anadolu İcra dairelerinin yetkisizliğine, yetkili icra dairelerinin Ankara İcra daireleri olduğuna karar verildiği, kararın 07/04/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır . Esas davada İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasında takip kambiyo senetlerine mahsus takip olup, borçlunun yaptığı yetki itirazını incelemeye icra mahkemesi görevlidir. Esasında İstanbul Anadolu 4. İcra Mahkemesi’nin anılan kararları ile davaya konu icra dosyası yönünden icra dairesinin yetkisi konusunda verilen karar kesinleşmiştir. Kambiyo senetlerinden mahsus takip yolunda borca itiraz müessesesinin bulunmayıp, borcun esasına yönelik itirazlar ancak menfi tespit davası yoluyla borçlu tarafından ileri sürülebileceğinden ilk derece mahkemesince bu icra dosyası yönünden açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Birleşen alacak davası yönünden yapılan değerlendirmede; davanın esasının takibe konu çek üzerinde keşideci … yapı inşaat Ltd.Şti ve ciranta … inşaat Ltd.Şti adına atılı imzaların yetkili kişilerce atılmadığına yönelik icra mahkemesine yaptıkları itirazlar üzerine, davacı alacaklı tarafından kaynarca cumhuriyet başsavcılığına, sahte imza ve özel evrakta sahtecilik suçlaması ile suç duyurusunda bulunulduğu, yapılan soruşturma sonucunda kaynarca C. Başsavcılığının 2018/191 soruşturma 2018/751 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, karara karşı yapılan itirazın sakarya 1. Sulh ceza hakimliğinin 2018/3488 d.iş kararı ile reddedildiği görülmüştür. Çekin keşidecisi … yapı Ltd. Şti.nin 02/03/ 2016 tarihli ticaret sicili gazetesine göre davalı …’ın temsil yetkisinin sonra erdiği, davalı …’ın nünferiden temsile yetkili kılındığı, keşide tarihi olan 28/11/2016 tarihi itibarıyla çek keşide etmeye …’ın müdür olarak yetkili bulunduğu, Savcılık dosyası arasında bu şirket temsilcisi …’ın 13/09/2018 tarihli şüpheli ifade tutanağında; “…’na verilen çek bana aittir. Benim durumum müsait olmadığından ve işlerimin durgun olmasından dolayı çekin karşılığını ödeyemediğim için …nda bulunan çekin karşılığı banka tarafından ödemesi yapılamamıştır. Durumum düzelttikten sonra çekin karşılığı olan parayı en yakın zamanda ödeyeceğim.” şeklinde beyanda bulunduğu, bu beyanın imza inkarından vazgeçtiği anlamına geldiği anlaşılmaktadır. İlgili dosyaya dava konusu çekin cirantası … İnşaat Ltd.Şti.nin 25/07/2007 tarihli ticaret sicili gazetesine göre Yetkilisi davalı … tarafından verilen 05/07/2018 tarihli şüpheli ifade tutanağında “… inşaat isimli firmanın sahibiyim. Müştekide olan çek benim şirketime ait değildir. Benim çek ile hiçbir alakam yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bilahare 12/11/2018 tarihli savcılığa verdiği el yazılı beyan dilekçesinde “bahse konu çekin ön yüzündeki imza vekaleten bana aittir. İmzayı ben attım. Beyanımın doğruluğunu imzam ile tasdik ederim” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Bu davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 07/12/2020 tarihli birleşen dosyaya ilişkin cevap dilekçesinde; müvekkilinin çekin ön yüzüne … Yapı İnşaat Ltd.adına Ankara … Noterliğniin 14/03/2016 tarihli … yevmiye numaralı vekaletnamesindeki yetkisine istinaden imzaladığnı, müvekkilinin yetkisinin bulunduğunu, yetkinin sözlü dahi verilebileceğini, diğer davalı …’ın gererkirse dinlenmesini, müvekkil çeki ne şahsı adına ne de yetkilisi bulunduğu … İnşaat adına imzalamamıştır. Müvekkil çeki sadece … inşaat adına vekaletnamedeki yetkisine dayanarak imzalamıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı vekilinin dayanak olarak sunduğu vekaletname incelendiğinde …’a davalı … yapı inşaat adına çek keşide etmeye yönelik bir yetkinin verilmediği belirlenmiştir. Bu durumda TTK 678 maddesinde düzenlenen yetkisiz temsilcinin sorumluluğuna ilişkin hüküm gereği dava konusu çekten davalı …’ın sorumlu olduğu, diğer davalı …’ın ise yetkisiz temsile ilişkin olarak çek üzerinde bir imzasının bulunmadığı, …’ın beyanının yetkilisi olduğu şirketin keşideci olduğu çekteki borcu kabule yönelik olduğu, keşideci şirketin davada taraf olmadığı, bu durumda mahkemece … yönünden davanın reddine, … yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekili ve davalılar … İnş. Eml. Teks. Nak. Tic. San. Ltd. Şti. ve … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin ve davalılar … İnş. Eml. Teks. Nak. Tic. San. Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Alınması gereken 1.844,37 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 462,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.382,37 TL harcın davalılar … İnş. Eml. Teks. Nak. Tic. San. Ltd. Şti. ve …’dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,4-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.11/05/2023