Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/330 E. 2023/191 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/330
KARAR NO: 2023/191
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2022
NUMARASI: 2022/810 Esas (Ara Karar)
TALEP: İhtiyati tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın ihtiyati tedbir talep edenler vekili istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
TALEP: İhtiyati tedbir talep edenler vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerden … Tic. Ltd. Şti.’nin ülkemizin ilk bağımsız broker (aracılık) şirketi olduğunu, kurulduğu 2008 yılından günümüze dek çok sayıda yerli ve yabancı firmaya brokerlik hizmeti veren, iştigal konusu deniz brokerlığı ola saygın bir şirket olduğunu, diğer müvekkili şirketin ise Birleşik Arap Emirliklerinde yerleşik olup, aynı grupta olan her iki şirket de … markası çatısı altında faaliyet gösterdiğini, .davalıların müvekkili şirketin eski çalışanları olduğunu, davalıların müvekkili şirkete karşı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve haksız rekabet hükümlerine aykırı eylemlerini tespit ettiklerinden ve haksız rekabet halen devam ettiğinden ve müvekkillerinin zararı telafisi imkansız şekilde arttığından; davalıların faaliyetlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir karan verilmesini, faaliyetlerinin durdurulması yönünden talebinin mahkemece kabul edilmemesi durumunda, müvekkili şirketlerin daha önceden ve/veya mevcut ticari ilişkisi olan şahıs/sirketlere yönelik olarak faaliyetlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalıların eylemlerinin TTK m. 55/1 kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle faaliyetlerinin durdurulmasına, bu talebin kabul görmemesi halinde davalıların müvekkilleri şirketlerin daha önceden ve/veya mevcut ticari ilişkisi olan şahıs/şirketlere yönelik olarak çalışma faaliyetlerinin durdurulmasına, haksız rekabet sonucu ortaya çıkan maddi dununun ortadan kaldırılmasına, davalılardan …, …. …, …. …, …, …’in 14,06.2022 tarihli e-postasında müvekkil aleyhine yasal işlem başlattıklarına dair müvekkil aleyhine olan yanı İtici beyanlarının düzeltilmesine, mahkememiz hükmünün müvekkilleri lehine olması halinde, masrafı davalılar tarafından karşılanmak üzere. TTK m, 59 uyarınca ilanına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Somut olayda davacı taraflarca davalıların davacıların eski çalışanları olduğu ve davacı şirketler ile haksız rekabette bulundukları ileri sürülerek haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti ve sonlandırılması istemi ile açılan davada talep edilen ihtiyati tedbir talebinin hüküm sonucuna yönelik olup, işin esasınını çözecek ve hüküm sonucunu elde edecek şeklide tedbir kararı verilemeyeceğinden mahkememizce tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava türü itibariyle ve davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin devam etmesi nedeniyle haksız rekabet davasının sonuçlanması sürecine kadar, müvekkili şirketler nezdinde geri dönülemez zararların meydana geleceğini, TTK 61. maddesi kapsamında talep olunan ihtiyati tedbir kararına ilişkin birçok emsal kararın bulunmakta olduğunu, ihtiyati tedbir kararının verilmesi koşullarından biri olan yaklaşık ispat koşulu, delil listesinde sundukları deliller ve uzman raporları ile karşılanmakta olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde müvekkil şirketlerin daha önceden veya mevcut ticari ilişkisi olan şahıs/şirketler ile sınırlı olmak üzere davalıların faaliyetlerinin durdurulmasını, haksız rekabetin önlenmesini, haksız rekabet sonucu ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, davalılardan …, …, …, …, …, …, …’in 14/06/2022 tarihli e-postasında müvekkili aleyhine yasal işlem başlattıklarına dair müvekkili aleyhine olan yanıltıcı beyanlarının düzeltilmesini ve talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen red kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacıların ihtiyati tedbir talebinin haksız ve usule aykırı olduğunu, kurguyla müvekkillerine karşı haksız rekabet suçlaması yöneltildiğini, davacıların üzerinde durdukları mesaj ve mail içeriklerinin hukuka aykırı bir şekilde elde edildiğini, bu delillere hiçbir şekilde muvafakatlerinin olmadığını, davacıların haksız rekabeti gösterdiği iddiasıyla sunmuş oldukları delillerin hiçbirinde haksız rekabet içeren bir ifade veya eylemin bulunmadığını, bütün iddiaların aksine haksız rekabet teşkil eden tarafın müvekkillerini kötüler mahiyette eylemlerde bulunan davacı tarafların olduğunu, ayrıca davacıların dayandığı iddialar ve mahkemeye sunmuş olduğu evrak incelendiğinde HMK madde 389’da belirtilen şartların gerçekleşmediğini, davacı tarafların müvekkillerinin haksız rekabet teşkil edecek eylemlerde bulunduklarını gösterir bir delil sunamadıklarını, belirtilen sebepler neticesinde davacıların istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, açılmış haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, davalıların faaliyetlerinin durdurulması, haksız rekabet sonucu ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılması davası içinde TTK’nın 61 ve HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati tedbire ilişkindir. İlk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, TTK’nın 54 ve devamı maddeleri gereğince açılmış haksız rekabet davasıdır TTK’nın ihtiyati tedbirler başlıklı 61/1. maddesinde, ”Dava açma hakkına haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56. maddenin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, hukuk usulu muhakemeleri kanunun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verilebilir ” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre bu tür davalarda talep edilebilecek ihtiyati tedbir talepleri öncelikle TTK’nın 61. maddesine göre değerlendirilmelidir. Burada hüküm bulunmayan konularda, tamamlayıcı hüküm olarak HMK’nın 389 vd. maddelerinden yararlanılmalıdır. HMK’nın 389/1. maddesi ise, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3. maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. TTK 61. maddesi kapsamında ihtiyati tedbir verilebilmesi için HMK 389 ve devamı özellikle HMK 390/3.maddesinde tanımlanan” davanın esası bakımından haklılık” olgusunun birlikte gerçekleşmesi gerekir. Davalıların eylemlerinin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, haksız rekabetin koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, iddiaya konu eylemlerin sabit olup olmadığı konularındaki nihai değerlendirme, devam etmekte olan yargılama sonunda verilecek esas hükümle ortaya çıkacaktır. Dosyanın mevcut durumu itibariyle haksız rekabet koşullarının mevcut olup olmadığı ve iddia ve savunmada ileri sürülen konular ispata muhtaç durumdadır. Bu hususlar, yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Ara karar tarihi itibariyle HMK’nın 390/3. maddesinde belirtilen yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden ve değişen durumlara göre ilk derece mahkemesinden yeniden tedbir talep edilmesi de mümkün olduğundan, ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353(1)-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep edenler vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep edenler tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.23/02/2023