Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/309 E. 2023/326 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/309
KARAR NO: 2023/326
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2022
NUMARASI: 2022/610 Esas – 2022/899 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı tasfiye memuru vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin halihazırda resen terkin ve tasfiyesi yapılan ve adresi Büyük İstanbul otogarı … Kulesi Kod:.. Bayrampaşa/İST. adresinde bulunan … Ticaret Limited Şirketi’inde 09.09.2011 ile 25.10.2019 tarihleri arasında aralıksız olarak belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, 25.10.2019 tarihinde müvekkili …’in iş sözleşmesinin haksız ve gerekçesiz olarak feshedildiğini, bu fesihten sonra davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, çalıştığı sürede alması gereken fazla mesai ücretlerini, kullanmadığı günlere ait yıllık izin ücretleri ve Ulusal ve Genel Bayram Tatili Ücretleri ödenmediğini, müvekkilinin, 22.12.2021 tarihinde söz konusu alacakların tahsili için Bakırköy 51.İş Mahkemesinin 2021/778 E. Sayılı dosyası ile alacak davası açtığını ancak davayı açması ile birlikte söz konusu şirketin tasfiye işlemlerinin yapılarak Ticaret Sicilinden terkin işleminin yapıldığını öğrenildiğini, bu kapsamda, tasfiye işlemleri tamamlanmayan / eksik yapılan … Seyahat ve Ticaret Limited Şirketi’nin davada taraf sıfatı kazanabilmesi ve ihyasının sağlanması, müvekkilinin işçilik alacağı davasının görüldüğü dava olan Bakırköy 51.İş Mahkemesinin 2021/778 E. sayılı dosyası açısından ihyası için dava açmak üzere süre verildiğini, ihyası talep olunan davalı … Seyahat ve Ticaret Limidet şirketinin ticaret sicil özeti incelemesinde şirketin tasfiye sonu yapılarak 29/07/2020 tarihinde terkin edildiğini, terkin işleminin 06/08/2020 tarihinde tescil edildiğini, tasfiye memuru olarak …’in atanmış olduğunun görüldüğünü belirterek terkin işlemi yapılan … Seyahat ve Ticaret Limited Şirketinin, Bakırköy 51.İş Mahkemesinin 2021/788 E. Sayılı dosyası kapsamında ihyasının sağlanarak ek tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün, TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde, müvekkilin tasfiye memuru olduğu ve ihyası ile ek tasfiyesi istenen … Sey. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tasfiye sürecini tamamen hukuka ve kanunlara uygun şekilde yaptığını, şirketin herhangi bir aktif ve pasifi kalmadığını, sonuç olarak davaya konu şirketin tasfiyesinin tamamen hukuka uygun olduğunu, son bilançosununda gerçek duruma uygun olarak düzenlendiğini ve akabinde şirketin terkinine karar verildiğini, davacının huzurdaki davayı açmada hukuki menfaatinin olmadığını, davacının hiçbir işçilik alacağının bulunmadığını, davaya konu şirket faaliyette iken istihdam ettiği işçilere bütün haklarını kanuna uygun surette ödendiğini, davacı dahil hiçbir işçisine borcu bulunmadığını, davacının işçilik alacakları iddiası ile açtığı davasını, ihyası talep edilen şirketin sicilden terkininden sonra açıldığını, davacı yan bu hususu bilerek icra takibine giriştiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece “davacının ihya talebinde hukuki yararı mevcut olduğundan, TTK 547 maddesine göre davacının, Tasfiye Halinde … Seyahat ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasını istemekte haklı olup Bakırköy 51 İş Mahkemesine ait 2021/788 esas sayılı dosyada taraf teşkilinin sağlanması, davanın yürütülmesi kararın kesinleştirilmesi ve verilecek kararın infaz işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde… sicil numarası ile kayıtlı Tasfiye Halinde … Seyehat ve Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına, Şirkete tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru olan …’in atanmasına” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hiçbir şekilde taraflar arasında bir hukuki ilişki olup olmadığını, nitekim salt bir davanın ikame edilmiş olması, alacağın varlığına tek başına delil teşkil etmeyeceğinden mahkemenin taraf teşkili sağlanması adına ihya kararı verildiğini, şeklindeki gerekçesi hukuki olmadığını, Emsal Yargıtay kararları incelendiğinde, ihya kararı için sicilden terkin edilmeden önce muaccel bir borç ve açılmış bir takip veya dava olması şartı aranmadığını, davacının herhangi bir işçilik alacağı bulunmadığından ve şirketin tasfiyesi usule ve kanuna uygun surette tamamlandığını, davaya konu şirketin bütün aktif ve pasifleri tasfiye edilmiş ve dosyaya celb edilecek tasfiye sonu bilançosunda da açıkça görüleceği üzere, herhangi bir aktif ve pasifi kalmadığını, müvekkili davaya konu ve ihyası istenen şirketin bütün tasfiye işlemlerini kanundaki usule uygun şekilde yaptığını, nitekim TTK. md.540 vd. maddeleri uyarınca, tasfiye memuru, şirketin bilinen alacaklıları taahhütlü mektupla diğer alacaklılar ise Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi, şirketin internet sitesi ve aynı zamanda esas sözleşmede belirlenen şekilde birer hafta ara ile yapılacak 3 ilan ile bilgilendirilir ve alacaklarını kaydettirmeye davet edildiğini nitekim TTK. md.540 vd. maddeleri uyarınca, tasfiye memuru, şirketin bilinen alacaklıları taahhütlü mektupla diğer alacaklılar ise Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi, şirketin internet sitesi ve aynı zamanda esas sözleşmede belirlenen şekilde birer hafta ara ile yapılacak 3 ilan ile bilgilendirilir ve alacaklarını kaydettirmeye davet edildiğini, ihyası istenen şirketin ticaret sicil dosyası incelendiğinde gerekli ilanların yapıldığı, ancak davacının herhangi bir şekilde alacak kaydı için başvuruda bulunmadığının görüleceğini, ihyaya karar verilmesi için davacının alacağını ispat etmesi gerektiğini, davacının huzurdaki davayı açmada hukuki menfaati olmadığını, zira müvekkilinin tasfiye memuru olduğu şirketin 2020 yılında tasfiyenin usule uygun şekilde tamamlandığı ve terkin edildiği nazara alındığında zaten öncesinde tüm işçilik alacakları ödenmiş ve borçlar da tasfiye edilmesi akabinde şirket terkin edilmiş olduğu açık bir hukuki gerçekliğini, zaten davacının hiçbir işçilik alacağı bulunmadığını, davaya konu şirket faaliyette iken istihdam ettiği işçilere bütün haklarını kanuna uygun surette ödendiğini, davacı dahil hiçbir işçisine borcu bulunmadığını, davacının alacağı olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının iddia ettiği alacakların İş Kanunu ve ilgili kanunlar kapsamında zamanaşımına uğradıkları da anlaşıldığını, bu nedenle de kabul anlamına gelmemek üzere, zamanaşımına uğramış bir alacak için ihya davası açılmasında hukuki menfaati olmadığı, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde “şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Somut olayda ihyası talep edilen Tasfiye halinde … Seyehat ve Ticaret Limited Şti ‘nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 06/08 /2020 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında şirket terkin edilmeden önce çalışılan döneme ilişkin işcilik alacağı istemli açılan Bakırköy 51.İş Mahkemesi’nin 2021/788 E. Esas sayısı ile dosyanın derdest olduğu görülmüştür. Tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin yapılan ilanlara rağmen alacaklarını yazdırmamalarının alacağın düşmesini gerektirmediği gibi (Y11.H.D ‘nin 07.12.2009 tarih ve E: 2008/7980 -K: 2009/12584), tasfiye memurunun TTK 541/3 maddesindeki sorumluluğu da gözetildiğinde derdest davanın davalı şirket aleyhine sonuçlanması halinde tasfiyenin usülune uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden bu hale göre davacının anılan dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmıştır. Davalı tasfiye memuru davacının tasfiyenin sona ermesinden sonra açılan davanın zaman aşımına uğradığı ve davacının işcilik alacağı bulunmadığı ve haksız olduğunu belirterek şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığını ileri sürmüş is de ileri sürülen bu husular eldeki davada incelenmesi gereken bir konu olmayıp devam eden derdest davanın konusunu oluşturduğundan, davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Bu durumda mahkemece yasal hasım ticaret sicil müdürlüğü ve son tasfiye memuruna karşı açılan davanın kabulü ile davaya konu şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline karar verilmesinde ve tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olması ve yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamasına göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasında bir isabetsizlikbulunmamamtadır. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2( iki hafta) içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/03/2023