Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/258 E. 2023/228 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/258
KARAR NO: 2023/228
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/365 Esas (Derdest)
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/03/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz talep eden eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının takip çıkış miktarının 55.394.166,67 TL ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının takip çıkış miktarının ise 20.087.500,00 TL olduğunu, banka lehine verilen ipotek limitinin müvekkilinin güncel alacak miktarının küçük bir kısmını karşıladığını, 211.415.477,30 TL banka alacağının teminat kapsamı dışında olduğunu, davalı şirketler arasında organik ve fiili bağ bulunmakta olup davalı şirketler arasında bulunan perdenin kaldırılmasının gerektiğini, bu sebeplerle müvekkilinin tahsil kabiliyeti bulunmayan ve rehinle temin edilmemiş kalan alacağı için ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini beyanla davalı … Tic. A.Ş.”nin menkul ve gayrimekul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde uygulanmak üzere öncelikle teminatsız olarak; aksi halde uygun görülecek bir teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir/haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “dilekçeler teatisi tamamlanmış, duruşma günü tayin edilmiş olup 22/12/2022 tarihli ön inceleme duruşmasından önce de davacı taraf yeniden ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Mahkememizce ilk olarak 21/06/2021 tarihinde ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş bilahare 05/07/2022 tarihinde dosyaya girip de ret kararının gerekçesini değiştirebilecek bir delil bulunmadığından dolayı ikinci kez ret edilmiş olup; Ön inceleme duruşmasına kadar da mahkememizin ret gerekçesini değiştirecek yeni bir delil bulunmadığından ve ihtiyati haciz için gerekli olan kuvvetle muhtemel alacağın bulunmadığı yönündeki mahkeme kanaati devam ettiğinden talebin yeniden reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 14.12.2022 tarihli ihtiyati haciz talep dilekçesinde ihtiyati haczi gerektirecek gerekçeler sunulmuş olup, davacı bankanın hesap kat tarihi itibariyle (22.07.2020) alacağının 107.459.892,58-TL olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu takip talebi, icra emri ve ipotek resmi senetleri incelendiğinde, takibe konu taşınmazlar üzerindeki alacaklı … A.Ş. lehine tesis edilen limit ipotekleri toplam limitinin 39.785.000,00 -TL olduğunu, davalı şirket taşınmazlarında tesis edilen ipotek miktarı toplamının 39.785.000,00 -TL olup her ne kadar İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının takip tarihi itibari ile toplam alacak tutarı 116.858.889,70 TL olsa da işbu bahsi geçen ipotekli taşınmazların satışı halinde davacı banka tarafından tahsil edilebilecek tutarın sadece 39.785.000,00- TL olacağını, davacı bankanın güncel alacak miktarı ise 251.300.477,30 TL’ye ulaştığını, oysa davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının takip çıkış miktarı 55.394.166,67 TL ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının takip çıkış miktarının ise 20.087.500,00 TL olduğunu, işbu ipotek limiti davacının güncel alacak miktarının küçük bir kısmını dahi karşılamamakta olup ipotekli taşınmazların satılması halinde bankaya yapılacak ödemenin 39.785.000,00 tl olacak olup alacağın kalan miktarı karşısında bankanın büyük oranda riski bulunduğunu, davalılardan … İnş. ve Tic. A.Ş. aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan ipotek takibi limit ipoteği olup sadece 39.785.000,00-TL ile sınırlandırıldığını ancak bankanın işbu limitin çok üzerinde alacağı bulunmakta olup mezkur ipotekli taşınmazların satışı ile müvekkil bankanın alacağının tamamını tahsil edemeyeceği izahtan vareste olup her ne kadar borçlular aleyhine başlatılan icra takiplerinin iptali talep edilmişse de henüz takibin iptaline yönelik kesin bir mahkeme kararı bulunmadığı gibi davacının borçlulardan alacağının sabit olduğunu, borçluların aciz durumunda olmaları ve diğer davalı … Ticaret A.Ş. ile muvazaalı işlemler yaparak tüzel kişilik perdesi arkasına saklandıklarına yönelik kuvvetli deliller bulunduğunu, davalı … Tic. A.ş.’nin menkul ve gayrimekul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde uygulanmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekmekte iken, yerel mahkeme tarafından hiçbir gerekçe göstermeden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını fazlaya ilişkin her türlü hak saklı kalmak kaydı ve alacak miktarı ve feri’leri ile sınırlı olmak kaydı ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya için 2.500.000,00 TL ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya için 2.500.000,00 TL üzerinden davalı … Tic. A.Ş.’nin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde uygulanmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz istenen davalı … Ticaret Anonim Şirketi vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: davacının hiçbir yeni delil sunmaksızın kendisine fiili durum yaratma çabasıyla yeniden ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu ve davalı aleyhine yürüttüğü kesin bir icra takibi ve bununla birlikte talep edilebilir bir alacağı bulunmadığını, davalı şirketin aleyhinde ihtiyati haciz kararı bulunmamakla İcra Müdürlüğü dosyası üzerinden … İnşaat firması aleyhinde herhangi bir icrai işlem yapılmadığını, icrai işlem yapılmasının hukuken de mümkün olmadığını, nitekim icra takibi davalı şirket açısından kesinleşmemiş ve aleyhlerinde alınan ihtiyati haciz kararı da bulunmadığını, İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyası olduğunu bu dosyada davacı banka lehine ilk sıradan tesis edilen pek çok taşınmaz yer aldığını, davacının davayı açmada menfaati bulunmadığını ve dayanak gösterdiği takip dosyalarından biri olan İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına sunduğu takip talebinde de her iki dosyanın da tek bir alacaktan kaynaklı olduğunu ikrar ettiğini, davacı banka alacağını ipoteklerle teminat altına almış olup davalının aciz halinde olduğunu ispat edemediğini, davacı bankanın amacının dosyayı hukuki yolları kullanarak tahsil etmekten ziyade, davalı şirketin mahvına yol açmak olmakla alacağını yasal yollarla tahsil etmenin alacaklının hakkı olmakla, lakin aslında borcu kalmayan kredi sözleşmelerini haksız şekilde alacağına dayanak göstermek, onlarca dava açarak davalının usuli hatalar yapmasını sağlamaya çalışmak, alacağını rehinle teminat altına almasına rağmen bu yolla tahsille zaman kaybetmemek için dosya borçluları ile hiçbir alakası olmadığını açıkça bilmelerine rağmen üçüncü kişi konumundaki gerçek ve tüzel kişilere karşı onlarca dava açmak ve müvekkile itibarî anlamda ve manen zarar vermeye çalışmak olmakla tamamen kötüniyetle sırf davalının ticari itibarını yerle bir etmek ve davalıyı taciz etmek için huzurdaki davanın açıldığını, davalı şirketin davacının izlenimini verdiği gibi içi boş ve atıl bir şirket olmadığını, buna ilişkin belgeleri cevap dilekçesi ekinde sunduklarını, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması suretiyle alacağın tahsili amacıyla açılan davada ihtiyati haciz kararı verilmesi, istemidir.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.Davacı tarafça, bankanın alacağından ötürü davalı takip borçlusu … İnş. Ve Tic. A.Ş aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyalarından takip başlatılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında 30/06/2022 tarihinde semeresizlik belgesi düzenlenmiştir. Ancak İstanbul 20.İcra Hukuk Mahkemesinin 09/09/2022 tarih ve 2022/582 E. – 2022/631 K. Sayılı kararı ile borçlu şirket yönünden semeresizlik belgesinin iptaline karar verilmiş ve bu karar 30/09/2022 tarihinde kesinleşmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/886 esas ve 2022/122 karar sayılı ilamı ile takibin iptaline karar verilmiş ve bu karar istinaf edilmiştir. Davacı vekilince dava dilekçesi ile de, ihtiyati haciz talep edilmiş ve mahkemece 21/06/2022 tarihli ara karar ile, icra takip dosyalarından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasında, … Bank’ın …, … ve kök borçlu … Ticaret Anonim Şirketi aleyhine icra takibi başlattığı ancak icra takibinin İcra Hukuk Mahkemesinde iptaline karar verildiği, dava dilekçesinde davacı vekili bu iptal kararından bahsettiği ancak kararı istinaf ettiklerini bildirdiği; ayrıca mahkemenin iptal sebebinin de kök borçlu şirketin borçlu olmadığı yönündeki bir tespit olmayıp, alacağın ipotekle temin edilmiş olması bulunduğunu; dolayısıyla bu dosya yönünden ihtiyati haczi gerektirecek nitelikte bir kuvvetle muhtemel bir alacağın söz konusu olmadığı, kaldı ki, İcra Mahkemesi kararında bahsedilen ipoteğin mevcut olması halinde ” rehinle temin edilmiş bir alacak” bulunduğu içinde ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyada itiraza da … Ticaret Anonim Şirketi vekilinin diğer borçlular ile birlikte takibe itiraz ettiği; takibin kesinleşmemiş olduğu, ayrıca itiraza kadar da konulan hacizlerin bulunduğu, bu sebeple icra takibinin henüz sonuçlanmadığı, bu icra takibinden dolayı tahsil edilemeyen, aciz vesikasına bağlanan bir alacağın bulunmadığı, bu yönden de tüzel kişilik perdesini kaldırmayı sağlayacak bir halin henüz doğduğunun tespit edilemediği; hal böyle olunca, ihtiyati haciz için gereken kuvvetle muhtemel alacaktan söz edilemeyeceği nazara alınarak, ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tekrar 21/06/2022 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile, Takip borçlusu davalı … İnş A.Ş ile diğer davalı … İnş. Ve Tic A.Ş arasında organik bağında ötesinde iktisadi bütünlük bulunduğu iddiasıyla davalı … Tic A.Ş nin taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerine müvekkili banka lehine tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 08/09/2022 tarih ve 2022/1282 E.- 2022/901 K. Sayılı kararıyla istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davacı vekili bu kez 14/12/2022 tarihli dilekçesi ile, Takip borçlusu davalı … İnş A.Ş ile diğer davalı … İnş. Ve Tic A.Ş arasında organik bağ bulunduğu ve banka alacağının büyük bölümünün teminatsız olduğu iddiasıyla davalı … İnş. Ve Tic A.Ş nin taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.2004 sayılı İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19. HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Davacı vekilinin ilk ihtiyati haciz talebi mahkemece reddedilmiş ve bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmamıştır. Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde ikinci kez talep ettiği ihtiyati haciz mahkemece yine reddedilmiş ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Dolayısıyla anılan ihtiyati haczin reddine ilişkin ara kararlardan önceki durum ve koşullar hakkında değerlendirme yaparak ihtiyati haczin koşullarının bulunup bulunmadığı bu aşamada incelenemez. Elbetteki yeni bir hukuki sebebe dayanarak veya Kanunun yeni delil sunulmasına icazet verdiği durumlarda yeni delil ibrazı ile tekrar ihtiyati haciz talep edilmesi mümkündür. Ancak eldeki istemde öne sunulan hususlar daha önce dava dosyasına sunulmuş hususlara ilişkin olup, Mahkemenin kanaatini değiştirmeye elverişli yeni bir delil veya başka bir hukuki sebep niteliğinde değildir. Dosyanın bulunduğu aşama ve geçirdiği safahat nazara alındığında şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine dair mahkeme kararında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 02/03/2023