Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/254 E. 2023/176 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/254
KARAR NO: 2023/176
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/616 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/02/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz talep eden davacı eden vekili talep dilekçesinde özetle; Davanın, ticari alım – satımdan kaynaklı faturadan doğan itirazın iptali davası olduğunu, bu davanın kendilerince fatura bedelini tahsil amacıyla ihtiyati haciz talepli olarak açıldığını, faturaya konu makinelerin tamamının davalı şirkete teslim edildiğini fakat fatura bedelinin (sonradan yapılan kısmi ödeme haricinde) müvekkili şirkete ödenmediğini, neticeden işbu dava ile davalıların alacak tutarına yeter miktarda menkul, gayrimenkul ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, mahkememizce davalı şirketin 2020 yılına ait BA-BS formlarının celbedildiğini, bu doğrultuda taraflara ait edinilen ve edinilmesi gereken ticari defter ve kayıtlardan en önemlisi olan BA-BS formunun hali hazırda dosyada münderecatında bulunması ve görüldüğü üzere dava konusu fatura ile örtüşüyor olması gerek mahkemece gerekse kendilerince başvurulan ancak reddedilen istinaf talepleri gerekçesinde eksik olduğu ileri sürülen yaklaşık ispat ölçüsünün yeterli delil vasfını karşıladığını, alacaklarının davalı şirketin BA-BS formlarında sabit olduğunu, hem davalının hem müvekkili şirketin ticari kayıtlarından söz konusu makinelerin davalı uhdesine geçtiğinin açıkça anlaşıldığını, bu beyanlar ve deliller ışığında yaklaşık ispat ölçüsünü taşıyan haklı ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin dava dilekçesi ve ekinde sunduğu belgeler incelendiğinde,davacı vekili,davalı şirketin,davacıya borcu olduğundan bahisle davalının menkul ve gayri menkul mallarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş ise de; davacı vekili tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığı hakkında mahkemede kanaat uyandırmaya yeterli olmadığı,söz konusu ihtiyati haciz talebinin İİK’nın 257/I hükmündeki hukukî sebep açısından reddedilmesi gerektiği sonucuna varılarak davacı vekilinin, ihtiyati haciz talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK 257/1 gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu bulunduğunu, İİK 258 gereğince alacak ve haciz sebepleri hakkında kanaat uyandıracak delillerin sunulduğunu, faturaya konu 10 adet makinenin satımı sonrasında mal alım ve satımına ilişkin BA-BS formları yeni düzenleme öncesinde VUK gereğince zorunlu olarak düzenlenmiş olup taraflara ait BA-BS formlarındaki tutarların faturaya konu malların davalı tarafa teslim edildiğini kanıtladığını, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.11.2020 tarihli müzekkeresi üzerine, Gelir İdaresi Başkanlığı İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 24.11.2022 tarihli üst yazı ile gönderilen … firmasının 2020 yılına ait BA formunun dosyaya kazandırıldığını, yeni delil olan BA formuna istinaden 19.12.2022 tarihli talep dilekçesi ile, BA formunu destekleyen ve başka dava dosyasından alınmış BS formunu da sunmak sureti ile, ihtiyati haciz tedbir kararı verilmesi talebinde bulunulduğunu, davalı tarafın envanter defterleri de incelendiği takdirde makinelerin müvekkili şirketten çıkmış ve davalı şirket kayıtlarında girmiş olduğunun görüleceğini, teslim alınmamış bir malın envanter kayıtlarına girmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dosya kapsamında, davalı tarafından faturanın içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığını beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ticari satım sözleşmesine dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davacı tarafından, davalıya 12/02/2020 tarih ve 1.224.720,00 TL bedelli satış faturası düzenlenmiştir.İhtiyati haciz isteyen taraf, fatura bedelinin vadesi gelmesine rağmen ödenmediğinden bahisle incelemeye konu olan ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin talepte bulunmuştur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır(Yargıtay 19 HD’nin 12/12/2019 Tarih,2019/2300 E-2019/5531 K). Mahkemece yazılan müzekkere cevabı ekinde İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından gönderilen davalının BA formuna göre, davalı, davacının düzenlemiş olduğu 1.134.000,00 TL(KDV dahil 1.224.720,00 TL) bedelli faturayı e-beyanname ile vergi dairesine bildirmiştir. Bildirimin dönemi 2020, onay tarihi ise 27/01/2021 tarihidir. Davalının dayandığı haciz tutanağı 04/07/2022, noter tespiti ise 15/06/2022 tarihlidir. Buna göre, davalı, davacının talebe konu faturası ile ilgili olarak BA bildiriminde bulunduğuna göre yaklaşık ispatın gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu halde mahkemece davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece hatalı değerlendirme ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle ihtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
KARAR: İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-İhtiyati haciz talebinin KABULÜ ile; yukarıda ismi yazılı borçluların yedinde veya üçüncü şahıslarda bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile diğer hak ve alacaklarının borca(1.224.720,00 TL) yeter miktarı üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,2-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafından 6100 sayılı HMK’nın 87. maddesi gereğince takdiren kabul edilen alacak miktarının yüzde on beş’i oranında ( 183.708,00 TL ) nakdi teminat yatırılmasına veya aynı miktarda kesin ve müddetsiz muteber banka teminat mektubunun dosyaya sunulmasına,3-İhtiyati haciz kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren on gün içinde talep edilmediği takdirde, tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının İHTARINA, 4-Teminata ilişkin ara kararın yerine getirilmesi ve kanuni süresi içerisinde kararın uygulanmasının talep edilmesi halinde kararın İcra Müdürlüğünce infaz edilmesine, 5-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak; a-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine, b-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince asıl davada yapılacak yargılamada değerlendirilmesine, 6-Kararın HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/02/2023