Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/1390 E. 2023/1208 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1390
KARAR NO: 2023/1208
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2023
NUMARASI: 2023/219 D.İş – 2023/224 D.İş Karar
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir isteyen vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı olduğunu, … Mahallesi, … Caddesi No:…-… adresinde mukim … Servis A.Ş. Firmasının % 46,74 ortağı olduğunu, … Servis A.Ş.’nin İstanbul İli Fatih İlçesi … Mah. … pafta, … Ada, … Parsel’de kayıtlı geniş arazi ve üstündeki bina ve tesislerin maliki olduğunu, İstanbul’un müstesna yerlerinden olan …’nın girişinde olduğunu, 1950’li yıllardan beri … faaliyetinde bulunduğunu, şirketin hakim hissedarı ve yetkili konumunda bulunan başta … ve diğer yönetim kurulu üyelerinin iradi kararı ile tüm akaryakıt ve servis pompa ve ekipmanlarının kaldırılıp atıldığını ve son derece değerli arazi ve binaları yine aynı kişi ve yönetim kurulunun görev ifa ettiği … Ticaret A.Ş.’ne peşkeş çektiklerini, müvekkilinin her iki şirketin olağan genel kuruluna katıldığını ve … A.Ş.’nin bu değerli arazi ve binalarını … Ticaret A.Ş.’ne nasıl bir hukuki ilişki ile kullandırıldığı, kira sözleşmesi olup olmadığı, ne kadar kira bedeli aldığını sorduğunda kasıtlı olarak hiçbir açıklama yapmadıklarını, üstün körü geçiştirdiklerini ve TTK ‘nun 515. Maddesinde yerini bulan dürüst hesap verme ilkesini ihlal ettiklerini, son derece değerli arazinin çevresinin demir parmaklıklarla kapatıldığının girişlerin engellendiğinin otopark haline getirildiğinin de saptandığını ileri sürerek ortaklık hakları ile şirketin ari menfaati gereği detayları belirtilen peşkeş çekmenin hukuki yönünün saptanması, karşılığında nasıl bir kullanım gerçekleştiği, kira ilişkisi söz konusu ise kira sözleşmesi/sözleşmelerinin temini, kira bedelleri ve ödemelerin yapılıp yapılmadığı, kira bedeli günün şartları altında ise raiç kira bedelinin tespiti/artırımı ve kira hukukundan doğan tüm hukuki iş ve davaları ikame edip yürütmek ve tüm yasal hakları icra etmek üzere Mahkemece şirketin ve ortakların mağduriyetinin korunması açısından kayyum tayin edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Şirketi temsil ya da yönetim yetkisinin kullanılamadığı ve bu nedenle boşluk olduğu hususlarını ispata yarar yeterli delil sunulmamış olması ve yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği dikkate alınarak HMK 390/3. fıkrası ve TMK 426. maddesi gereğince temsil kayyumu atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ortağı olduğu … Servis A.Ş’nin maliki olduğu İstanbul İli, Fatih İlçesi, … Mah. … pafta, … Ada, … Parsel’de kayıtlı geniş arazi ve üstündeki bina ve tesislerin, … Servis A.Ş’nin hakim hissedarı ve yetkilisi konumunda olan … ve diğer Yönetim Kurulu Üyeleri’nin görev ifa ettikleri bir başka şirket olan … Ticaret A.Ş.’ne peşkeş çekildiğini, şirket yönetiminin ağır zaafiyet içerisinde olduğunu, kendi menfaatlerine olacak şekilde hareket ettiklerini, şirketi geri dönülmesi zor zararlar içerisine soktuklarını, müvekkilinin her iki şirketin olağan genel kurulu’na katılarak … A.Ş’nin maliki olduğu İstanbul İli, Fatih İlçesi, … Mah. … pafta, … Ada, … Parsel’de kayıtlı geniş arazi ve üstündeki bina ve tesislerin hangi hukuki ilişkiye dayanarak kiralandığı , kira kontratının mevcudiyeti, kiralama bedeli ve süresi sorulduğunda şirket yönetimi tarafından hiçbir açıklama yapılamadığını, TTK ‘nun 515. maddesinde işaret edilen dürüst hesap verme ilkesinin ihlal edildiğini, ortaklıktan doğan haklarına istinaden, şirketin menfaati maksadıyla, şirket yöneticilerinin haksız olarak kendilerine fayda sağlamak gayesi ile izah edilen olayın bu yönden tespit edilmesi, karşılığında nasıl bir kullanım gerçekleştiği, kira ilişkisi söz konusu ise kira sözleşmesi/sözleşmelerinin temini, kira bedelleri ve ödemelerin yapılıp yapılmadığı,kira bedeli günün şartları altında ise, raiç kira bedelinin tespiti/artırımı ve tüm hukuki iş ve davaları ikame edip yürütmek ve tüm yasal hakları icra etmek üzere şirketin ve ortakların mağduriyetinin korunması açısından kayyum tayin edilmesini gerektiğini beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve talebin kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Aleyhine ihtiyati tedbir istenen vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin 22/05/2023 tarihli olağan hissedarlar genel kurul toplantısında gündemin 6. maddesinde seçilen yönetim kurulunun görevini kesintisiz olarak yerine getirmekte olduğunu, Ticaret hukukunda anonim şirketler sermaye şirketi olarak teşekkül ettirilmiş olup, genel kurulun devredilemez yetki ve görevlerinin asıl olduğu, Yargıtay içtihatlarındaki ifadelerin somut olaya aktarımıyla, 6102 s. TTK kapsamında anonim şirkete mahkemece kayyum atanmasına olanak sağlayan bir hüküm bulunmaması, genel kurulun toplantıya çağrılmaması gibi bir durum ya da organ eksikliğinin bulunmaması ve mevcut yönetim organının bulunması nedeniyle onun yetkilerini sınırlandırır biçimde kayyum tayininin mümkün olmadığını beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, anonim şirkete temsil kayyımı atanması suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, temsil kayyımı atanmasına ilişkin olarak ihtiyati tedbirin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İhtiyati tedbir isteyen taraf, … A.Ş.’ye ait bir taşınmasın, şirket hissedarı ve yetkilisi olan yönetim kurulu üyelerinin görev ifa ettikleri dava dışı başka bir şirkete kullandırıldığı iddiasıyla bu şirket ile kira sözleşmesi yapılıp yapılmadığı, rayiç kira bedelinin tespiti ve tüm hukuki iş ve davaları ikame edip yürütmek ve tüm yasal hakları icra etmek üzere adı geçen şirkete kayyım atanması talep edilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nunda şirketlere temsil kayyımı atanmasına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte temsil kayyımı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK) hükümlerine göre atanmaktadır. TMK’nın 426/2-3 maddesine göre ise şirkete, temsil kayyımı atanması için yasal temsilcisi ile menfaatlerinin çatışıyor olması ya da yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel bulunması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 390/2 maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Aleyhine tedbir istenen şirketin yetkilisi … olup, bu kişi aynı zamanda … Tic. A.Ş.’nin de … ve … ile birlikte yönetim kurulu üyesidir. Ancak aleyhine tedbir istene şirket ile … Tic. A.Ş. Arasında bir takım işlemler gerçekleştirilmesi tek başına şirket temsilcisi ile şirket arasında menfaat çatışmasını yaklaşık olarak dahi ispata elverişli değildir. Şirket temsilcisinin görevini yerine getirmesine bir engel bulunduğu da iddia edilmemiştir. Bu halde, ilk derece mahkemesince temsil kayyımı atanması talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir istiyen vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir isteyen tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir isteyen tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/11/2023