Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/137 E. 2023/146 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/137
KARAR NO: 2023/146
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2022
NUMARASI: 2022/586 D.İş – 2022/586 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz (Finans)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın ihtiyati haciz kararına itiraz eden … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
TALEP: İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu vekilinin itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili … aleyhine 05/07/2022 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, banka tarafından ihtiyati haciz kararının İstanbul Anadolu Banka Alacakları İcra Dairesi … Esas Sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, ödeme emri tebliğ edilmeden haciz işlemleri yapıldığını, müvekkilinin aracına haciz ve yakalama şerhi ile banka hesaplarına haciz konulduğunu, müvekkilinin, mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararından icrai haciz işlemlerinin yapılması ile haberdar olduğunu, bu sebeple mahkememize itiraz ve beyanda bulunulamadığını, itirazlarının değerlendirilmesini talep ettiklerini, bankanın alacaklı olarak keşide ettiğini, … Ltd. Şti.’nin borçlu olduğu 202.725,63 TL lik kredi sözleşmesi alacak kalemlerinin yer aldığı Ankara … Noterliğince 05/11/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin müvekkili …’e ve diğer dosya borçlularına hiç tebliğ edilmediğini, ihtarname ve tebliğ durum sonucu) Tebligat Kanunu hükümlerine göre Noterlikçe yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin mernis adresine 21/2 Şerhli olarak yeniden tebligat gönderilmediğini, bankanın dava dosyasına sunmuş olduğu kredi sözleşmesinin 350.000,00 TL lik olup genel kredi sözleşmesi olduğunu, ancak ihtarname ile ihtiyati haciz konusu edilen 150.000,00 TL lik krediye ilişkin müvekkil …’in kefaleti bulunmadığını, 150.000,00 TL lik kredinin ne zaman çekildiğinin belli olmadığını, kredi sözleşmesinin de dosya içerisinde mevcut olmadığını, alacağın vadesi gelmediği için de ihtiyati haczin şartları oluşmadığını, müvekkili … TTSG’nin 20/08/2021 tarihinde paylarını …’a devrettiğini ilan ettiğini, bu sebeple müvekkilinin borçla ilgisinin olmadığını, müvekkili …’in paydaş olduğu … şirketindeki paylarını …’a devretmiş olduğunu, … Bankası Halaskargazi Şubesi’ne yazılı olarak bildirdiğini, bildirimle beraber kredi hesapları ve bu hesaplara bağlı olarak borç bakiyelerine ilişkin ödeme planları ve sözleşme örneklerinden taraflarına suret verilmesini talep ettiklerini, bankanın taraflarına ve müvekkiline herhangi bir bilgi ve sözleşme sureti teslim etmediğini, olumlu veya olumsuz herhangi bir dönüş yapmadığını, banka tarafından kredi sözleşmeleri dayanak gösterilerek ihtiyati haciz yapılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, kredi sözleşmesinde imzası bulunmadığını, ihtiyati hacze ilişkin İstanbul Anadolu Banka Alacakları İcra Dairesi 2022/225905 E. Sayılı dosyasında taraflarına ödeme emri gönderilmediğini, icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine de itiraz ettiklerini, yetkili icra dairesi ve mahkemelerin Antalya Mahkemeleri olduğunu, vadesi gelmiş bir borcun söz konusu olmadığını, müvekkili …’in imzalamış olduğu bir sözleşme olmadığını, taraflarına herhangi bir tebligat da gelmediğini, itirazlarının süresinde olduğunu bildirmiştir.
CEVAP: Talep eden istinafa cevap dilekçesinde özetle: itiraz edenin iddia ettiği olguların esasa dair yargılamanın konusu olduğunu, ihtiyati haciz gerekçesi olamayacağını, HMK 7 maddesi gereği birden fazla borçlunun bulunduğu durumlarda bunlardan birinin ikametgah yerinden dava/ takip açılabileceğini, borçlunun sözleşmede 385.000,00 TL’sine müteselsil kefil olarak imza attığını, hesap kat ihtarının sözleşmenin 28. maddesi uyarınca sözleşmede bildirilen adrese tebliğe çıkarıldığını belirterek itirazın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu itirazın reddine dair ek kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “İmza olmadığı itirazının da gerçeği yansıtmadığı, dosyaya sunulan dayanak sözleşmede itiraz eden borçlu adının bulunduğu yerde imzanın bulunduğu, imzanın gerçekte kendilerine ait olmadığı yönünde itiraz bulunmadığı ancak kabule göre de imza incelemesinin eldeki itiraz yargılamasında mümkün olmayacağı gözetilerek bu yöndeki itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Hisse devrinin alacaklı bankaya bildirilmesi halinde de kefalet sözleşmesini sona erdirmeyeceği, tek taraflı işlem ile borçtan sorumluğu ortadan kaldırmayacağı, ayrıca itiraz edenin sorumluğunun ortaklıktan kaynaklanmayıp kefalet sözleşmesinden kaynaklandığı hususu dikkate alındığında bu yöndeki itirazın da reddi gerekmiştir. İhtiyati hacze itirazın reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden … vekili istinaf dilekçesinde özetle; bankanın alacaklı olarak keşide ettiği, … Ltd. Şti.’nin borçlu olduğu 202.725,63 TL’lik kredi sözleşmesi alacak kalemlerinin yer aldığı Ankara … Noterliğince 05/11/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin müvekkili …’e ve diğer dosya borçlularına tebliğ edilmediğini, tebligat kanunu hükümlerine göre Noterlikçe yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin mernis adresine 21/2 şerhli olarak yeniden tebligat gönderilmediğini, ihtarnamenin tebliğ edilmediği için hesap kat etme işlemlerinin de usulüne uygun gerçekleşmediğini, bu sebeple asıl alacak yönünden borçlu olmayan müvekkilinin mal varlığına haksız bir şekilde haciz konulduğunu, bankanın dava dosyasına sunmuş olduğu kredi sözleşmesinin 350.000,00 TL’lik olduğunu, sözleşmenin genel kredi sözleşmesi olduğunu, ancak ihtarname ile ihtiyati haciz konusu edilen 150.000,00 TL’lik krediye ilişkin müvekkili …’in kefaleti bulunmadığını, 150.000,00 TL’lik kredinin ne zaman çekildiğinin belli olmadığını, kredi sözleşmesinin de dosya içerisinde mevcut olmadığını, alacağın vadesi gelmediği için de ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını, müvekkili …’in TTSG’nin 20/08/2021 tarihinde paylarını …’a devrettiğini, bu sebeple de müvekkilinin borçla ilgisinin bulunmadığını, müvekkili …’in paydaş olduğu … şirketindeki paylarını …’a devretmiş olduğunu … Bankası Halaskargazi Şubesi’ne yazılı olarak bildirdiklerini, bildirimle beraber kredi hesapları ve bu hesaplara bağlı olarak borç bakiyelerine ilişkin ödeme planları ve sözleşme örneklerinden kendilerine suret verilmesini talep ettiklerini, ancak bankanın kendilerine veya müvekkiline herhangi bir bilgi ve sözleşme suretini teslim etmediğini, olumlu veya olumsuz herhangi bir dönüş yapılmadığını, bu yönleriyle de banka tarafından kredi sözleşmeleri dayanak gösterilerek ihtiyati haciz yapılmasının hukuka ve hakkaniyet aykırı olduğunu, vadesi gelmiş bir borcun söz konusu olmadığını, müvekkili …’in imzalamış olduğu bir sözleşme bulunmadığını, kendilerine herhangi bir tebligatın ulaşmadığını, itirazlarının süresinde olduğunu, ihtiyati haczin kanuni şartlarının oluşmadığını, belirtilen sebepler neticesinde usul ve Yasaya aykırı olan ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılmasını ve Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep eden banka üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Talep, İİK 257. maddesine göre ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı kefil borçlu … tarafından sözleşmede imzası bulunmadığı, hesap kat ihtarlarının tebliğ edilmediği, şirketteki payını devrettiği, kefalet limitinin 150.000 TL olduğu, borcunun bulunmadığı gerekçeleri ile ihtiyati haczin şartlarına ve mahkemenin yetkisine yönelik itiraz edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince duruşma açılarak yapılan inceleme sonucunda 07/09/2022 tarihli ek karar ile itirazın reddine karar verilmiş karara karşı borçlu … vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK 257/1. maddesi “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacaklı banka tarafından, borçlunun sözleşme adresine çıkarılan tebligat herhangi bir nedenle tebliğ edilememiş olsa bile İİK 68/b maddesi gereğince, sözleşme adresine çıkarılan tebligat borçlu adresine ulaştığı tarihte tebliğ edilmiş sayılır. Bu durumun tek istisnası sözleşme adresini değiştiren borçlunun, yeni adresini noter ihtarı ile bankaya bildirmiş olması halidir. Aksi halde asıl borçluya yapılan ihtarın sonuçsuz kaldığı kabul edileceğinden, TBK’nın 586. maddesi uyarınca müteselsil kefil hakkında ihtiyati haciz talep edilebilecektir. Somut olayda: alacaklı bankanın asıl borçlu … ltd.şti.’nin sözleşmede belirtilen Çağlayan mahallesi… sokak no:… Kağıthane/ İstanbul adresine çıkarılan hesap kat ihtarının “muhatabın adresinin değiştirdiği yeni adresinin bulunamadığı” şerhi ile iade edildiği, bu durumda İİK 68/b maddesine gereği hesap kat ihtarı ile ödeme talebinin asıl borçluya 16/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı, TBK 586. maddesi gereğince ihtarın sonuçsuz kaldığı açık olduğundan kefile başvuru şartlarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Yine dosyaya ibraz edilen sözleşme örneğinden itiraz eden borçlu kefilin kefalet limitin 385.000 TL olarak el yazısı ile yazılmış olduğu anlaşıldığından bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir. İtiraz edenin borçlu şirketteki hissesini devrettiği ve borcunun bulunmadığına yönelik istinaf sebepleri ihtiyati haciz verilmesi aşamasında değerlendirilecek hususlar olmayıp esas hakkında açılacak bir davada değerlendirilecek hususlar olduğundan ilk derece mahkemesince itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 179,90 TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 99,20 TL harcın ihtiyati hacze itiraz eden taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.16/02/2023