Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/1363 E. 2023/1138 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1363
KARAR NO: 2023/1138
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/08/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/542 Esas (Derdest)
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalılar arasında 09/08/2022 tarihinde Ticari Ürün/Makine Satışı Sözleşmesi yapıldığını, sözleşme hükümleri uyarınca 4 adet makinenin müvekkili şirkete 09/10/2022 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini ancak teslimatın yapılmadığını, davalı … tarafından müvekkili şirket yetkilisinin aranarak ödeme yapılması akabinde makinelerin iş yerine teslim edileceğini aktarıldığını, müvekkilince davalı …’nın hesabına toplamda 780.000,00-TL ödeme yapıldığını, sözleşme konusu makinelerin geç tesliminden dolayı müvekkili şirketin faaliyetine başlayamadığını, oluşan borçlarından dolayı makineleri satma aşamasına geldiğini, 25/04/2023 tarihinde makinelerin davalı … tarafından teslim alındığını, mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan ancak TMK uyarınca emin sıfatıyla zilyet konumunda bulunan davalıların haksız ve hukuka aykırı şekilde makineyi sattığını, davalıların müvekkili şirkete ait makineyi üçüncü kişi …’e satmasının ihtiyati tedbir taleplerinin ivediliği ve ödemini ortaya koymuştur, bu nedenlerle makinelerin başka bir üçüncü kişiye devrine engel olabilmek ve müvekkilin olası hak kayıplarının önüne geçebilmek açısından HMK 389. m. uyarınca ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Somut durumda talep dilekçesi incelendiğinde; dava konusu makinelerin 3. kişiye satıldığının bildirildiği, bu şahsın davada taraf konumunda olmadığı, taraf olmayan kişi/kişiler hakkında tedbir kararı verilemeyeceği, tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat şartının sağlanmadığı anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin bu aşama da bu nedenlerle reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu davaya konu makinelerin müvekkili şirket tarafından davalılara teslim edildiğini, davalıların teslim olgusunu hukuka aykırı olarak inkar ettiğini, akabinde iyi niyetli olmayan 3.kişi …’e işbu makinelerden birinin satılmış olduğu bilgisinin 3.kişiler tarafından verildiğini ve satış sözleşmesinin de müvekkili şirket yetkilisine gönderildiğini, …’in hukuki anlamda mülkiyeti kazanmış olmadığından işbu makine ile davalıların elinde bulunan diğer 2 makine üzerine ihtiyati tedbir konulmasının sakıncası bulunmadığını, müvekkili şirket ile davalılar arasında yapılan satış sözleşmesinin taraflar arasında yapılan yazışmalar ve banka dekontları ile makinelerden birinin satışının 3.kişiye (müvekkil şirketin icazeti olmadan) yapılması tedbir talepleri yönünden yaklaşık ispat şartını da sağladığını, zira Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 389. maddesi ve devamı hükümler dikkate alınacak olursa ihtiyati tedbir kararı alınabilmesi için gerekli şartlarının ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” denildiğini, somut durumda davalıların elinde bulundurduğu ve mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan makineleri 3.kişilere satma girişiminde bulunduğunu, bu minvalde satış sözleşmesi yapıldığının yerel mahkemeye bildirildiğini, ancak ortada net olan durumun mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olan 3 adet makinenin davalıların elinde bulundurduğunu ve davalıların bu makineleri müvekkilin icazeti olmadan 3.kişilere sattığını veya satma girişiminde bulunduğunu, yerel mahkemenin bu hususu gözden kaçırarak makinelerin tümünün 3.kişiye satıldığı bu sebeple ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden bahisle hüküm kurması sonucunda kendilerince istinaf başvurusunda bulunma zorunluluğunun doğduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkemece verilen ara kararın kaldırılmasını, uyuşmazlık konusu mallar üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulması taleplerinin kabulüne karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Talep; davacının mülkiyetinde olduğunu iddia ettiği makinelerin kendisine iadesi, olmadığı takdirde belirsiz alacak olarak 1.000 TL’nin tahsili ve 1.000 TL tazminat istemli davada dava konusu makinelerin 3. Kişiye devri konusunda ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verilmiş bu karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İhtiyati tedbir talep eden mülkiyetinin iadesini istediği makinelerin 3. Kişilere devrini önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmiştir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. ” Aynı Kanun’un 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. İhtiyati tedbir yasada geçici hukuki korumalardan olup, Kanun hükmü, tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. İstirdat davasına konu çekin hamiline düzenlenmiş bir çek olması ve dosyada mevcut çek sureti değerlendirildiğinde dosyanın bulunduğu aşama itibariyle ihtiyati tedbir verilebilmesi için davacının iddiaları yönünden yaklaşık ispat şartı gerçekleşmemiştir. Somut olayda; davacı tarafça davalılardan satın aldığı makinelerin kendisine teslim edildiği, bilahare ödeme güçlüğü nedeniyle makinelerin satılmak başka kişilere satılmak üzere satıcı davalılara teslim edildiği ve makinelerin 3. kişi olan …’e satıldığı, bu satışın kötü niyetli olduğu iddiasıyla ihtiyati tedbir talep edilmektedir. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan mülkiyet iddiası bulunmaktadır. Davacı tarafça makinelerin dava dışı 3. kişi …’e satıldığı beyan edilmektedir. Buna göre dosyanın geldiği aşama itibarı ile ibraz edilen deliller, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli olan yaklaşık ispata elverişli olmadığı gibi davada taraf olmayan 3. kişilerin haklarını etkiler nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesi de mümkün değildir. Bu durumda yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İhtiyati tedbir talep eden tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran ihtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.02/11/2023