Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/1264 E. 2023/1008 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1264
KARAR NO: 2023/1008
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/07/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/447 Esas (Derdest)
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; Çorlu Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … Ticaret A.Ş. (… A.Ş.) hisseleri, her biri sermayenin %33,33 temsil eden A, B, C gruplarına ayrılmıştır. Müvekkil “B” grubu hisselerinin sahi olduğunu, … A.Ş.’nin ana sözleşmesinin 12. maddesine göre yönetim kurulu A, B, C gruplarından ( pay sahipleri veya gösterecekleri kişilerden) oluşur ve tüm pay sahiplerinin katıldığı genel kurulda oy birliği ile seçildiğini, … A.Ş.’nin 30.06.2022 tarihli olağanüstü genel kurulunda A ve C grubu pay sahiplerinin toplam %66,66 oyu/oy çokluğu ile …, …, … yönetim kuruluna seçilmiştir. B grubu tarafından önerilen yönetim kurulu adayının seçimi A ve C grupları tarafından red edildiğini, 30.06.2022 tarihli genel kurulun adı geçen kararına dayanılarak …, …, … yönetim kurulu adına 10.10.2022 tarih ve 2022/10 sayılı “yönetim kurulu görev bölümü ve şirketin temsil ve ilzamı” konulu karar aldığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü tescil edilecek hususların , yasa, ana sözleşmeye uygun olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Dava konusu tescil işlemleri bu yükümlüğe aykırı olarak yapıldığını, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünce 12.10.2022 tarihinde 10.10.2022 tarih ve … sayılı “yönetim kurulu görev bölümü ve şirketin temsil ve ilzamı” konulu yönetim kurulu kararı “Yönetim Kurulu /Yetkililer” başlığı altında geçici olarak tescil edilmiştir. Tescil işlemine göre …, … ve …’in görev ve şirketi temsil süresi 30.06.2023 tür. Bu tescile ilişkin ilanda, tescilin geçici niteliği de belirtilmediğini, 30.05.2023 tarihli işlem ile de 10.10.2022 tarih ve 2022/10 sayılı yönetim kurulu kararı ile bir yıl olarak tescil edilen yönetim kurulunun görev süresi 30.06.2025 tarihi olarak değiştirilerek tescil ve ilan edildiğini, bu nedenlerle Çorlu Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün “… San ve Tic. A.Ş.’in 10.10.2022 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararının ticaret siciline tesciline ilişkin 12.10.2022 tarihli işleminin (tescilinin) kaldırılmasına, silinmesine, – Ticaret Siciline geçici olarak tescil edilen yönetim kurulu görev – yetki süresinin 30.06.2025 tarihi olarak değiştirilmesine ilişkin tescilin silinmesine ilişkin açtığı davada, dava konusu Ticaret Siciline tescil işlemlerinin uygulanmasının tedbiren durdurulmasına, verilecek tedbir kararının Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, ” İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısım birinci bölümde geçici hukuki korumalar üst başlığı ile, ihtiyati tedbirin şartları ise 389. maddede düzenlenmiştir. Maddede, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Yani ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasanın düzenlediği şartların varlığı gerekli olmakla birlikte, şartların varlığı halinde bir davada her konuda ihtiyati tedbir kararı verilmemekte yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilmektedir. Dava konusu uyuşmazlıkta, davanın konusunun ticaret sicil memurunun kararına itiraz olup, Mahkememizce uyuşmazlık esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden ve yargılama sonrasında ortaya çıkacak sonucun tedbir ve tespit talebiyle elde edilmesinin mümkün olmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava dışı … Ticaret A.Ş.’nin %33,33 hissesini oluşturan B grubu paylarının sahibi olduğunu, … A.Ş.’nin 30.06.2022 tarihli genel kurulunda A ve C grubu pay sahiplerinin %66,66 oyu ile “…, … ve …” yönetim kurulu üyeliğine seçilmesi kararı alındığını, bu genel kurul kararında yönetim kurulunun görev süresinin belirlenmediğini, dava dışı … A.Ş. ana sözleşmesi 12. maddesine göre; yönetim kurulu oybirliği ile seçiler ve A, B, C grubu payla sahipleri veya pay sahibi olmayan şirket dışından gösterecekleri gerçek veya tüzel kişilerden oluşur, denilmekle, 30.06.2022 tarihli genel kurulun yönetim kurulu seçimi kararının şirket ana sözleşmesine açık olarak aykırı olduğunu, yapılan geçici tescile göre, 30.06.2022 tarihli genel kurulda oy çoğunluğu ile A ve C grubu pay sahiplerinden seçilen …, … ve …, … A.Ş.’nin yönetim kurulunu oluşturmakla, görev süresinin 30.06.2023 tarihine kadar olduğunu, Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 30.06.2023 tarihinde ilan edilen düzeltme kararı ile “yönetim kurulu görev süresi bitiş tarih 30.06.2025 olarak” tescil ettiğini, Çorlu Ticaret Sicil Müdürlüğünün “yönetim kurulunun tescili” işlemlerinin dayanağı olan “… A.Ş. genel kurulun 30.06.2022 tarih ve 4 sayılı kararı” ve “yönetim kurulunun 10.10.2022 tarih ve … sayılı kararına”na karşı davacı tarafça açılan davalarda, her iki kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına kararı verilmiş olup ihtiyati tedbir kararları ile davalı sicil Müdürlüğü’nün işlemlerinin dayanağının kalmadığını, TTK 31. Md göre “Tescilin dayandığı olgu veya işlemler tamamen veya kısmen sona erer ya da ortadan kalkarsa sicildeki kayıt da kısmen yahut tamamen silinir.” denilmekle, ihtiyati tedbir kararlarından sonra 30.06.2022 tarih ve 4 sayılı genel kurul kararı ve 10.10.2022 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararının kararlarının uygulanmasına olanak kalmadığından bu kararlara dayalı sicil tescillerinin de bu doğrultuda düzeltilmesinin zorunlu olduğunu, itiraz konusu tesciller davacının haklarını etkilemesi yanında, gerçeği yansıtmaması, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelikte olması nedeni ile de kamu düzenine aykırılık oluşturduğunu, davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından
endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, yönetim kurulu seçimine ilişkin 30.06.2022 tarihli genel kurul kararı ve 10.10.2021 tarih … sayılı yönetim kurulu kararının yürütülmesinin geri bırakılmasın kararlarına rağmen, dava konusu Ticaret Sicilindeki tescil kayıtlarına dayanarak 3. Şahıslarla yönetim kurulu sıfatı ile şirket adına her türlü işlemleri yapılmakta, şirket adına yükümlülükler girdiğini, yönetim kurulu belirli süre için seçilmekte olup bu süreden sonra davanın kabulüne karar verilecek olsa dahi, dava konusu hakkın elde edilmesi veya telafisi mümkün olmayacağını, dava konusu yönetim kurulu kararının dava sonuna kadar uygulanmaya devam etmesi halinde, davanın kabulü yönünde verilecek kararın uygulanma olanağının kalmayacağını, ana sözleşme ve yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakların sadece tanınması değil bunların temininin zorunlu olduuğunu, davanında, dava konusu yönetim kurulu kararının uygulanmasına devam edilmesi halinde davacının ana sözleşmeden kaynaklanan hakkının kullanılmasının mümkün olmayacağını beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve … San ve Tic. A.Ş.’in 10.10.2022 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararının ticaret siciline tesciline ilişkin 12.10.2022 tarihli tescil işleminin ve ticaret siciline geçici olarak tescil edilen yönetim kurulu görev – yetki süresinin 30.06.2025 tarihi olarak değiştirilmesine ilişkin tescilin uygulanmasının tedbiren geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ticaret siciline yapılan geçici tescilin terkini istemli davada ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Ticaret sicil Müdürlüğü’nce dava dışı … Tic. A.Ş.’nin “yönetim kurulu görev bölümü ve şirketin temsil ve ilzamı” konulu 10/10/2022 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararı ve yönetim kurulunun görev süresi ise 3 yıl olarak ticaret siciline geçici tescil edilmiştir. İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafça, yönetim kurulunun seçimine ilişkin genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasına ve devamında butlanla malül olduğuna karar verildiği, yönetim kurulunun görev süresine ilişkin yönetim kurulunun seçildiği genel kurulda bir süre tespit edilmediği iddiasıyla geçici tescilin hukuka aykırı olduğundan bahisle dava konusu ticaret siciline tescil işlemlerinin uygulanmasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. Maddesi, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir, şeklindedir. HMK’nın 390/2 maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Ayrıca bu kapsamda ihtiyati tedbir talebinin somutlaştırılması gerekir.Mahkeme ihtiyati tedbir kararı verirken, asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette bir karar vermemelidir. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir, davanın yerine ikame edilmiş olur. Somut olayda, Çorlu Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün “… San ve Tic. A.Ş.’in 10.10.2022 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararının ticaret siciline tesciline ilişkin 12.10.2022 tarihli tescil işleminin ve ticaret siciline geçici olarak tescil edilen yönetim kurulu görev – yetki süresinin 30.06.2025 tarihi olarak değiştirilmesine ilişkin tescilin uygulanmasının tedbiren geri bırakılmasına, karar verilmesi istenmiş ise de, tescil ve ilan edilmiş olan hususlar, uygulanmasının durdurulması şeklinde verilebilecek bir tedbire elverişli değildir. Ancak, terkin kararı ile uygulaması durdurulabilir ise de, davanın sonucuna ilişkin olarak da tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, mahkemece, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 12/10/2023