Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/1223 E. 2023/1064 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1223
KARAR NO: 2023/1064
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 20/07/2023
NUMARASI: 2023/438 Esas (Derdest)
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/10/2023
Taraflar arasında görülen davada; davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik ara kararının ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … A.Ş ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında … plakalı araçlar üzerinde bu şirket lehine rehin tesis edildiğini, borcun ödenmemesi sonucunda İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından aleyhlerine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ise aynı borca ilişkin tahsilde tekerrür olmamak üzere yalnızca şirketlerinin eski yetkilisi … aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, icra takibi başlatıldıktan sonra dava dışı … A.Ş, nin müvekkili şirketten ve müvekkili şirketin eski yetkilisi … olan alacağını Beyoğlu … Noterliğinin 14.08.2020 tarih ve … yevmiye numarası ile 130.000,00-TL bedel karşılığında davalı şirkete devrettiğini, alacağın temlikine konu borcun tamamının ödendiğini belirterek İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine ve İİK 72. maddesi uyarınca icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 20/07/2023 tarihli ara karar ile dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda esas hakkında yargılamanın devam ettiği, davacının talebinin sadece takibin durdurulmasına yönelik olduğu dikkate alındığında; icra takibi başlatıldıktan sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği anlaşıldığından takibin durdurulması ve iptali talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğunu ve yaklaşık ispat kuralının sağlandığını, müvekkil şirketin, davalı şirket ile arasındaki ticarî ilişki kapsamında söz konusu alacağın temlikine konu borcun tamamını ve daha fazlasını ödemiş olup davalı şirketten alacaklı durumda olduğunu, temlike konu borcun tamamı ödendiği hâlde davalı şirketin, belirtilen icra dosyalarını kapatmadığını ve bilgileri verilen araçlar üzerindeki rehni kaldırmadığını, takibin durdurulmaması hâlinde müvekkili şirketin sahip olduğu araçların satılması gibi telafisi imkânsız zarara uğrama ihtimali olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına ve icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.6100 Sayılı HMK 389 . Maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” Aynı yasanın 390/3 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.”Şeklinde düzenlenmiştir.Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır.Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK 72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir. İhtiyati tedbir koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin HMK 389. ve HMK 390/3 maddelerine göre değerlendirilmesi gerekmekle birlikte menfi tespit davalarına özgü olarak İİK 72. maddesinin emredici hükmüyle tedbirin türüne ilişkin sınırlama getirilerek takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin tedbiren durdurulmasına karar verilemeyeceğinin düzenlenmesi karşısında mahkemece icra takibinin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Bahsi geçen sebeplerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir talep eden tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19/10/2023