Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/114 E. 2023/490 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/114
KARAR NO: 2023/490
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/10/2022
NUMARASI: 2022/330 Esas – 2022/934 Karar
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yetkili hamili bulunduğu, keşidecisi … Ticaret A.Ş.ve lehdarı … Ticaret A.Ş. olan … A.Ş. Pınarbaşı Şubesi’nin … seri no.lu, 07.01.2021 tarihli, 37.148,54TL bedelli çekin müvekkili şirket tarafından 23.11.2020 tarihinde … Danışmanlık Ltd.Şti. ne gönderilmek üzere kargoya verildiğini, Ancak … kargoda kaybolmuştur, bunun üzerine İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/714 Esas sayılı dosyasından çek iptali davası ikame ettiklerini, müvekkili şirketin banka hesaplarına ihtiyati haciz konulduğunun bankalardan işlem yapılmak istenildiğinde anlaşılmış olup akabinde , İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından müvekkili şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiğini, Ödeme emri ekinde gönderilen çekin arkasındaki ciro silsiles incelendiğinde müvekkil cirosundan sonra müvekkil şirket ile hiçbir ilgisi bulunmayan … Ltd.Şti. olduğu, yapılan araştırmalarda şirketin Amasya’dan nakil ile 2020 Ağustos ayında İstanbul’a geldiğini, bu şirketin telefonlarının cevap vermediğini ; sonraki cirolarda ise … ve sonrasında davalı … olduğu bu şahıs tarafından bankaya ibraz ile işlem yapıldığının anlaşılmadığını, çekin 07.01.2021 tarihinde takasa ibrazında, İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/714 Esas sayılı dosyasından hakkında verilen ödeme yasağı sebebi ile işlem yapılmadığı yazılmasına rağmen , davalı …, mahkemeye çekin kendisinde olduğuna dair bildirimde bulunmadan hemen ihtiyati haciz kararını alıp işleme koyduğunu, müvekkilinin banka hesapları ve sair malvarlığı üzerinde uyguladığını ve şirket araçlarının yakalanmasını talep ettiğini, son hamili ve önceki cirantanın soyadlarının aynı olduğunu, ödeme emrinde ciranta“ … “ adının borçlular hanesinde sadece isim olarak yer aldığını, kargoda bu şekilde çok sayıda çeklerin kaybolduğunu , bir takım kişilerin çekleri bir şekilde ele geçirip haksız ve hukuka aykırı olarak , icra baskısı altında tahsil ettiklerini ve bir çok mağduriyete sebep verdiklerini , bu işin ticaretinin yapılır hale geldiğinin kamuoyunda çok duyulur ve yaşanır hale geldiğini, müvekkilinin sonrasında ciro silsilesindeki ciroların müvekkili ile ilgili olmadığı gibi gerçekliğinin şaibeli olduğunun ortada olduğunu, iktisapların kötüniyeti olup eylemlerin hukuken himaye edilemeyeceğini, hukuka aykırı suç teşkil eden eylemleri nedeniyle ilgililer hakkında savcılığa gerekli suç duyurusunda bulunduklarını, İcra dosyasından başlatılan takibin ve öncesinde alınan ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkili şirketin büyük mağduriyete uğradığını, banka hesaplarına bloke konulduğunu, şirket araçlarının durdurulduğunu, mahkememizce İİK 72/3.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilerek İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına ilişkin takibin durdurulmasına, … A.Ş. Pınarbaşı Şubesi’nin … seri numaralı ,07.01.2021 tarihli , 37.148,54TL bedelli çekinin istirdatına ve müvekkiline iadesine, İİK 72/5.maddesi gereğince icra dosya alacağının %20 sinden aşağı olmamak üzere taraflarına tazminat ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çekin dava açılmadan evvel İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla icra takibine konu edildiğini, bu nedenle de yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, çek yazılı bir belge olduğundan , bu belgeyi hükümden düşürecek iddiaların da yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiğini, davacının , müvekkilinin bilerek kendi zararına hareket ettiğine ilişkin hiçbir delil ibraz etmediğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek; öncelikle yetki ilk itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesini ve dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, nihayetinde açılan davanın reddini, davacının %20 tazminata mahkum edilmesini ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “İzmir CBS 2021/24136 esas sayılı soruşturma dosyasında davacının müşteki, …., …, …’ün dolandırıcılık ve resmi belgede sahteciliğe konu suçlardan kaynaklı yetkisizlik kararı verildiği, soruşturma dosyanın İstanbul CBS’ye gönderildiği, burada 2021/92101 soruşturma numarasını aldığı, davalı …’ün soruşturma dosyasındaki beyanında çekte kendisinden önce cirosu bulunan …’i tanımadığını, çeki … isimli yakın arkadaşından aldığını , arkadaşının güvenilir bir kişi olduğunu beyan ettiği, Davalılar hakkında uyap sisteminden dava dosya sorgulamasının yapıldığı sorgulama sonuçlarının dosya arasına alındığı, davalı … hakkında şüpheli sıfatıyla resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, hırsızlık, dolandırıcılık suçlarından soruşturma dosyasının bulunduğu, davalının İcra Ceza mahkemelerinde müşteki sıfatıyla açtığı birçok dosyasının bulunduğu, davalının Asliye Ticaret Mahkemelerinde değişik iş şeklinde birçok talebinin bulunduğu, Davalı … hakkında dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından soruşturma dosyasının bulunduğu, İcra Ceza Mahkemelerinde müşteki sıfatıyla açılan davalarının olduğu, diğer mahkemelerde de alacaklı, talep eden, davalı, feri müdahil, sıfatlarıyla açılan davalarının olduğu, Davalı … şirketi hakkında hırsızlık, resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, tüzel kişi sorumlusunun karşılıksız çek düzenlemesi, çekle ilgili karşılıksız işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçlarından şüpheli ve sanık olarak yargılandığı, Asliye Ticaret Mahkemelerinde borçlu , karşı taraf, davalı olarak yer aldığı dosyalar bulunduğu, Davalı … şirketinin 2020-2021 yılı ba ve bs kayıtlarının celp edildiği, kayıtların incelenmesinde kendisinden önceki cirantaya ilişkin ibarenin yer almadığı, Davalı … vekilinin 24.06.2022 tarihli dilekçesinde davalının ticari defterlerinin olmadığını beyan ettiği, İstanbul 21 ATM’nin 2020/608 D. İş sayılı dosyasına konu başka çekteki cirolarda davalı … ve … cirosu olduğu, bu çek bedelinin 100.000TL olduğu, İstanbul 12 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/30 esas sayılı dosyasında …’ün davalı olduğu, Davalı … şirketinin ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin daha öncesinde talimat yazıldığı , talimatın olumsuz dönmesi üzerine, bu defa diğer davalılar … ve …’ün ticari defterlerinin incelenmesi için 1 nolu celse 3 nolu ara karar uyarınca değerlendirme yapıldığı, davalı taraf vekilinin itirazı üzerine 2 nolu celsede davalı …’ün ticari defterlerinin incelenmesine yer olmadığına karar verildiği, Tüm dosya kapsamına ilişkin yapılan açıklama sonucunda;davaya konu uyuşmazlığın çekten kaynaklı yetkili hamil olunduğundan bahisle çek istirdatı talebine ilişkin olduğu, işbu davada TTK 790 maddeleri uyarınca davacının yetkili hamil olduğunu, davalıların çek iktisabında ağır kusur yada kastının bulunduğunu ispat etmesi gerektiği, davacının aktif husumetinin bulunduğu, davacının çek istirdatı davasını çeki elinde bulunduran kişiye karşı açması gerektiği, çekteki cirolarda son cirantanın … olduğu bu nedenle diğer davalılar yönünden pasif husumet sıfatının olmadığı, İş bu davalı … yönünden ise; davaya konu çekin kargo yazısından kaybedildiği, çeke ilişkin kıymetli evrakın iptali davası açıldığı, bu davada çek bulunduğundan davalı tarafın çek istirdatı açtığı, soruşturma dosyasının devam ettiği, çekte davacıdan sonraki ciranta olan … şirketinin ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, çek keşide tarihi de dikkate alındığında davalı ba ve bs kayıtlarında davacıya ilişkin bildirimin bulunmadığı, iş bu davalı hakkında uyap dosya sorgulamasında resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, hırsızlık suçlarına ilişkin soruşturma dosyasının bulunduğu, davalı …’ün çeki kendisinden önce çekte cirosu olan … şirketinden almadığını başka bir kişiden aldığını beyan ettiği, iş bu davalı hakkında da resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, hırsızlık, dolandırıcılık suçlarından soruşturma dosyasının bulunduğu, Asliye Ticaret Mahkemelerinde talep eden sıfatıyla sayfalarca değişik iş talebinin bulunduğu, davalı … hakkında da dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından soruşturma dosyasının bulunduğu, … ile …’ün kardeş olduğu, davaya konu çek dışında başka davalara konu çek veya çeklerde de birlikte imzalarının olduğu, davalıların kardeş olmaları hususu da dikkate alındığında davaya konu çek hakkında bilgi sahibi olması gerektiği, her ne kadar çek illetten mücerret ise de ticari hayat akışı içerisinde çekin bir sözleşme , fatura, yapılacak iş karşılığında düzenleneceği, kural olarak cirantaların mutlak defiler dışında kalan şahsi defileri ilişki tarafı olmayan kişi ya da kişilere karşı ileri süremeyecek ise de istirdat davasının TTK 790 ve devamı maddelerindeki, kanuni düzenlemesi uyarınca çek iktisabında ağır kusur olan tarafa karşı bu talebin ileri sürülebileceği, davalınında yapılan açıklamalar ışığında ağır kusurlu olduğu değerlendirilerek açılan davanın iş bu davalı yönünden kabulüne, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili …’ün dava konusu çeki kardeşi …’den şahsi alacağına karşılık aldığını, ancak ödeme yasağı bulunması nedeniyle tahsil edemediğini, bunun üzerine çekle ilgili İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkili hakkında birçok soruşturma dosyası bulunduğuna yönelik gerekçenin yerinde olmadığını, zaten müvekkili hakkında kuvvetle muhtemel olarak takipsizlik kararı verileceğini, bu nedenle mahkemenin soruşturma dosyasının sonucunu beklememesinin de açıkça hatalı olduğunu, kaldı ki soruşturma dosyası bulunmasının kişinin suçluluğunu da göstermeyeceğini, zaten çoğunda müşteki olması da haklılığını göstereceğini, yine mahkeme kararında müvekkili … hakkında birçok dava dosyası olduğu belirtilmiş ise de müvekkili hakkında çok sayıda hukuk davası da bulunmadığını, davacının, TTK 792’ye göre çekin istirdatını talep ettiğini, TTK’nun 792.maddesi, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin, çeki iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olması halinde çeki geri vermekle yükümlü olduğunu hükme bağladığını, kötüniyetin ve ağır kusurun bulunması gereken zaman ise çekin bankaya ibraz anı değil, çekin iktisap anı olduğunu, davacının, bu maddeye göre müvekkilinin kötüniyetli olduğunu yani iktisap anında çekin çalıntı olduğunu bile bile bu çeki iktisap ettiğini yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, davacının ise müvekkilinin kötüniyetli olduğuna dair hiçbir somut delil sunmadığını, bu nedenle TTK 792 şartlarının oluşmadığını, somut olayda müvekkili …’ün tacir olmadığı için basiretli davranma yükümlülüğü bulunmadığını, bu nedenle basiretli davranmadığından bahisle ağır kusurlu kabul edilemeyeceğini, takip konusu çekin ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığına göre müvekkilinin TTK’nun 790. maddesine göre yetkili ve meşru hamil olduğunu, çekin ciro yoluyla geçmesi nedeniyle müvekkilinin çekin çalıntı olup olmadığı hususunda bir bilgisi olmadığını, müvekkilinin, çekte ödeme yasağı bulunduğunu bankaya ibraz anında öğrendiğini, ayrıca dava dilekçesinde, dava konusu çekin davacı tarafından davadışı …Ltd.Şti isimli şirkete gönderilmek üzere kargoya verildiği ve kargo sırasında da çalındığının iddia edildiğini, buna göre davacının, dava konusu çeke hamil olmadığını, dava konusu çekte hak sahibi olmadığından davacının aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığını, bu nedenle davacının çekin istirdatını talep edemeyeceğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, yetkili hamilin elinden rızası hilafına çıkan çekin istirdatı, davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalının çeki ağır kusur veya kötüniyetle iktisap edip etmediği, davalının yetkili hamil olup olmadığı noktasındadır. Dava konusu çek, dava dışı … Tic. A.Ş. tarafından 07/01/2021 tarihinde dava dışı … Tic. A.Ş. lehine 37.148,54 TL bedelli olarak … Bank, Pınarbaşı Şubesi nezdinde tanımlı hesaba bağlı olarak keşide edilmiş ve sırasıyla lehtar, davacı … A.Ş., davalı … San. Ltd. Şti, davalı … ve davalı … tarafından ciro edilmiştir. Çek, bankaya ibraz edilmiş ancak, çek iptaline ilişkin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/714 esas sayılı dosyasında verilen ödemeden men kararı gereğince çek bedeli ödenmemiştir. Davacı tarafça, çekin kaybolduğu ve davalının çeki haksız ve kötü niyetli olarak iktisap ettiğinden bahisle ve kendisinin yetkili hamil olduğu iddiasıyla çekin istirdatına karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır.6102 sayılı TTK’nın 763. maddesine göre, elden çıkan kıymetli evrakın ortaya çıkması halinde senedi elinde bulundurana karşı iade davası açılabilir. Zayi nedeniyle iptali istenen çekin davalı tarafından İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/714 esas sayılı çek iptali dosyasına çekin ibraz edildiğinin bildirdiği anlaşılmaktadır. TTK’nın 792. Maddesine göre, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. TTK’nın 788/1. maddesinde, açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çekin, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebileceği, TTK’nın 790. maddesinde ise, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişinin, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı düzenlenmiştir. Ayrıca çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır. Dava konusu çekteki ciro silsilesi görünürde düzgün olup, şeklen çeki elinde bulunduran kişinin hamil sıfatını ispat eder niteliktedir. Ciro silsilesinde bir kopukluk söz konusu olmadığından hamil senedin illetten mücerret olması ilkesinden yararlanır.Kanunda aksine özel bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü (TMK 6), diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altında (HMK 190) olup, bu temel kuralların da sonucu olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. İspat yükü kendisinde olmayan diğer taraf da ispat yükünü taşıyan tarafın iddiasının doğru olmadığı hakkında delil sunabilir. Karşı ispat faaliyeti için delil sunan taraf, ispat yükünü üzerine almış sayılmaz (HMK 191). 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde belirtilen kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesindeki “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa…” ibaresi, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak çeki çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin senedi ciro ile devretmesi hâlinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan, başka bir deyişle kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunmayan yeni hamil korunur. Bu tür davalarda, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hamil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya ait olup anılan olgular tanık dâhil her türlü delile kanıtlanabilir. Eldeki davada, davacı öncelikle çekin yetkili hamili olduğunu, ardından davalı tarafın çeki kötüniyetli veya ağır kusurlu olarak iktisap ettiğini ispat etmesi gerekir. Bununla birlikte davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, zira aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır niteliktedir. Bununla birlikte, farklı hırsızlık suçlarına konu çok sayıda çekin elinde bulundurulması nedeniyle başlatılan ceza kovuşturması bulunması, bunun yanı sıra farklı çok sayıda olayda, hırsızlık yoluyla elden çıkan çeklerin benzer cirantalardan ciro yoluyla devralıp, bir çoğunun son hamil olarak farklı kişiler/firmalar aleyhine icra takiplerine konu edilmesi durumunda kargodan çalınan ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kaybolan çek veya bonoların bir şekilde son hamilin eline geçmiş olması hayatın olağan akışına aykırı olacağı ve bu durumda son hamilin basiretli bir işadamı gibi davranma yükümlülüğü gereği çekin iktisabında, gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği Yargıtay 11. HD’nin 26.05.2021 tarih, 2020/5570 E. – 2021/4450 K. sayılı kararında vurgulanmıştır.Mahkemece, davalılar hakkında uyap sisteminden dava dosyası sorgulaması sonucunda, davalı … hakkında şüpheli sıfatıyla resmi belgede sahtecilik, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, hırsızlık, dolandırıcılık suçlarından soruşturma dosyasının bulunduğu, davalının İcra Ceza mahkemelerinde müşteki sıfatıyla açtığı birçok dosyasının bulunduğu, davalının Asliye Ticaret Mahkemelerinde değişik iş şeklinde birçok talebinin bulunduğu; davalı … hakkında dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından soruşturma dosyasının bulunduğu, İcra Ceza Mahkemelerinde müşteki sıfatıyla açılan davalarının olduğu, diğer mahkemelerde de alacaklı, talep eden, davalı, feri müdahil, sıfatlarıyla açılan davalarının olduğu; davalı … şirketi hakkında hırsızlık, resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, tüzel kişi sorumlusunun karşılıksız çek düzenlemesi, çekle ilgili karşılıksız işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçlarından şüpheli ve sanık olarak yargılandığı, Asliye Ticaret Mahkemelerinde borçlu, karşı taraf ve davalı olarak yer aldığı dosyalar bulunduğu belirtilmiş ve sorgu raporları dosyaya konulmuş ise de, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/608 D.İş sayılı dosyası dışında dava dosyası arasına diğer dosyalar alınıp incelenmemiştir. Bu halde mahkemece, kaybolan ya da hırsızlık yoluyla elden çıkan çeklerin benzer cirantalardan ciro yoluyla devralınıp, icra takiplerine konu edilip edilmediği ile kargodan çalınan ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kaybolan çek veya bonoların bir şekilde davalı …’ün eline geçip geçmediği tespit edilerek ve soruşturma dosyası da değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli olmamıştır.HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.11/05/2023