Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/1123 E. 2023/1028 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1123
KARAR NO: 2023/1028
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 21/07/2023
TALEP: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
TALEP TARİHİ: 14/07/2023
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz talep eden vekili vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: İhtiyati haciz talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve borçlu … arasında iki adet taşınmazaların hissedarlardan satın alınabilmesi için müvekkilinin nakden …’ a 5.250.000 TL ödemeyi …’ un ise bu taşınmtazları açıkça belirtilmiş olduğu gibi sadece bir aracı sıfatıyla peyderpey kendisi yahut akrabalarının adına satın alarak öncelikle yeni kurulacak bir şirkete devretmeyi, bilahare bu şirkeitn %18 hissesinin de müvekkiline devretmeyi üstlendikleri 01/04/2026 tarihli taşınmaz yatırım sözleşmesi imzalanadığını, diğer borçlu … A.Ş.’nin ise sözleşme uyarınca … ve eşi …, kayınbiraderi … ‘ ın taşınmazları devertmek üzere kurdukları ve tek iştigal konusu bu taşınmazlardan ekonomik fayda elde etmek olan bir anonim şirket olduğunu, sözleşmenin C-1 maddesi uyarınca müvekkili ve …, müvekkilinin 1 nolu borçlu …’a söz konusu taşınmazlardan perderpey hisse satın alması için toplam 5.250.000 TL ödediği konusunda mutabık kaldıklarını, sözleşmenin C-2 ve C-3 maddeleri uyarınca …’ un sözleşme çerçevesinde üslendiği borcun, Çorlu’ da bulunan her iki taşınmazın hisselerinin … tarafından bizzat kendisi yahut yakın akralabalrı olan … ve … adına emanet perderpey satın alınmasını, bu taşınmaz hisselerinin bilahare bu yakın akrabalarının kurucu ortak olacakları kurulacak … şirketi adına devredilmesi veya birleşme yoluyla devredilmesi ve nihayet kurulacak şirekt hisslerinden %18 kısmının müvekkiline devir edileceğini, … şirketinin TTK gereği birleşme aşamasında hazırlanan yeminli mali müşavir raporuna göre … şirketinin ortaklara borçla hesabında … tarafından davalı … şirketine 4.953.617,64 TL nakit borç verildiğinin yazıldığını, … şirketinin kurlup tüzel kişilik kazandıktan sonra satın almış göründüğü taşınmaz hisselerinin satın alma değerleri toplamının 4.732.664,00 TL olduğunu, tapu masrafları ve diğer masraflar dikkate alındığında tam olarak da satın alınacak taşınmazlar hisse değeri kadar paranın … tarafından … şirketine borç verildiği yani … şirketi adına satın alınmış görünen taşınmaz bedellerinin aslında … tarafndan ödendiğinin anlaşılacağını, bu hususlar dikkate alındığında … ve …, …’ in kendi adlarına ticari işletme kurmalarının Yegane amacının kendi adlarına emanet duran taşınmaz hisselerini, kurulacak … şirketine devir etmek olduğunu, bu nedenle 6102 TTK nın 12/1 maddesi uyarınca tacir sıfatını haiz oldukları ve peyderpey satın aldıkları bu taşınmazların da TTK 11/1 uyarınca ticari işletmelerini oluşturduğunun açık olduğunu, …, … ve … ticari işletmeleri 21/07/2017 tarihinde sözleşmenin maddeslerinde öngürüldüğü üzere, taşınmazların … şirketine devrini temin bakımından İstanbul Ticaret Sicili’ ne tescil edilen birleşme işlemi neticesinde TTK 194. Hükmü uyarınca … ile birleştiğini, sözleşmenin C-2 ve C-3 maddeleri uyarınca … A.Ş.’nin hisselerinin %18 lik kısmının müvekkiline deveridelimesi gerektiğini, fakat … şirketinin hissleri müvekkiline devredilmediğini, yani …, sözleşme uyarınca müvekkiline karşı üslentdiği borcu ifa etmediğini, dolayısıyla sözleşmenin C-7 maddesi uyarınca cezai şart borcu da muaccel hale geldiğini, öte yandan …’ un bu sözleşme uyarınca tahsil etmiş olduğu bedelleri müvekkiline iade etmekten de kaçındığını, bu nedenlerle öncelikle birleşme sözleşmesinde açıkça kurulması ve adına taşınmazlar devri öngörülen 2 nolu davalı … şirketinin davalı … ile alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla danışıklı işlemlerde bulunduğunu, … şirketinin kurulup tüzel kişilik kazandıktan sonra satın almış göründüğü taşınnmaz hisselerinin satın alma değreleri toplam 4.732.664,00 TL olduğunu, dikkate alındığında tam olarak satın alınacak taşınmazlar hise değeri kadar paranın … tarafından … şirketine borç verlidğ iyani … şriketi adına satın alınmı görünen taşımaz bedellerinin de aslında … tarafından ödendeğinin anlaşıldığını, borcun ifa edlimemesi nedeniyle müvekkiline karşı müştereken ve müteselsilen sorumul olmakla birlikte bu borç rehinle temin edilmediğini, davalılar aleyhine icra takipleri baştıldığını, bu icra takiplerinden … sözleşmeye konu taşınmazlardaki hiserine haciz konulduğunu, ve sözleşmeye konu Çorludaki taşınmazlarının bir kısım hisseleriyle Beşiktaştaki bir taşınmazın icra ihaleleri ile satıldığını öğrendiklerini, bu nedenlerle davalıların menkul gayrimenkul ve üçüncü kişilerden hak ve alacaklarının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra taki dosyasına konu alacak ve ferileriyle sınırlı ve teminatsızolarak ihtiyaten haczine karar verilmesini ve itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “dosya ve dilekçe nazara alındığında, dayanılan yatırım sözleşmesi tarihi, ödemeye ilişkin 1. Madde içeriği, takip tarihi ve dava tarihi nazara alındığında, alacağın mevcudiyeti ve muacceliyeti konusunda yaklaşık ıspat şartı sağlanamadığı değerlendirildiğinden, ihtiyati haciz talebinin reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil ve1 no.lu borçlu … (“…”) arasında imzalanan 01.04.2016 tarihli sözleşme madde C-1’de, “5.250.000 TL ÖDEMİŞTİR”, müvekkil anılan sözleşmeye göre herhangi bir vadede veya hernangi bir koşulun gerçekleşmesi halinde 5.250.000 TL ödemeyi taahhüt etmediğini, aksine müvekkil 5.250.000 TL ödemiş olup, bu husus sözleşmenin diğer tarafının da kabulünde olduğunu, bu haliyle taraflar arasındaki sözleşme, müvekkilin 5.250.000 TL ödediği ve bu tutarda alacak hakkı olduğu hususunda HMK md. 200 uyarınca SENET, yani kesin delil mahiyetinde olduğunu, yerel mahkemelerin yalnızca kambiyo senetlerine dayalı ihtiyati haciz taleplerini kabul edip, kambiyo senetleri dışındaki tüm ihtiyati haciz taleplerini, devlet tarafından tutulan sicil kayıtları ve kesin delillere dayansa dahi basmakalıp gerekçelerle reddetmeleri İİK’nın ruhuna ve emredici 257. madde hükmüne aykırı olduğunu, alacağın varlığı vadesi ve muaccel hale geldiği kesin deliller, tapu sicil ve ticaret sicil kayıtları ile ispat edilmiş olup tamamen gerçek dışı ve basmakalıp gerekçeleri havi yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, borçlular davaya konu borcun ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumluluğunu, …, … A.Ş. ve …’nin bir bütün olarak değerlendirilmesi ve tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektiren ekonomik / yönetimsel bütünlük söz konusu olduğunu, sonuç olarak gerek külli halefiyet, gerek Türk Ticaret Kanunundaki şirket birleşmesi hükümleri gerek taraflar arasında imzalanan birleşme sözleşmesi hükümleri ve gerekse tüzel kişilik perdesinin aralanması kuralları gereğince …’nin borçlarından … A.Ş.’de sorumluluğunu, bu nedenler de göz önünde tutularak yerel mahkeme kararının kaldırılarak borçlular hakkında başlatılan icra takip dosyasından infaz edilmek üzere, borçluların her türlü taşınır, taşınmaz ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı tesis edilmesini talep ve dava ederiz.
GEREKÇE: Talep, derdest itirazın iptali davasında ihtiyati haczin reddi kararına İİK’nın 265. maddesi gereğince itiraz üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Alacaklı borçlusuna karşı takip yapmadan önce ihtiyati haciz talebinde bulanabileceği gibi borçluya genel haciz yolu ile takip yaptıktan sonra takip kesinleşmeden önce aynı alacak için ihtiyati haciz talebinde bulnabilir. (Prof.Dr Baki Kuru İcra İflas Hukuk El Kitabi 2013-sayfa 1074)İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır.İtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2.maddesindeki şartların bulunması gerekir. İİK’nın 258/1.maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir. İİK’nın 265. Maddesi uyarınca; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından dosya ibraz edilen davacı ve davalı … adına imzalanan taşınmaz yatırım sözleşmesinde … ili … ilçesi … Mah. … Mevkii, … Ada, … Parselde ve … Ada, … Parselde kayıtlı taşınmazların hissedarlardan satın alınabilmesi için davacının davalı … 5.250.000 TL ödediği ve davalı …’nun ise bu taşınmazları satın alarak sonrasında da taşınmazları yeni kurulacak şirketine devretmeyi üstlendiği, bu şirketten davacı adına pay verileceği ve şirket hisselerinin 31/12/2017 tarihine kadar davacının talebine rağmen devredilmemesi halinde davalı …’ nun cezai şart ödeyeceği yada davalı … tarafından anılan tarihe kadar devri bildirmesine rağmen davacının şirket hisselerini devralmaması halinde davacının cezai şart ödeyeceğinin karalaştırıldığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde sunulan birleşme sözleşmesinde davalı …, eşi … ve kayınbiraderi … şahıs şirketlerinin davalı … ‘ile TTK’nın 134-158. maddelerine göre birleştikleri ve davalı … ‘nin birleşme sözleşmesinin 7. maddesinde devir tarihi itibariyle devir alınan şirketler …, … ve … her türlü borcundan sorumlu olduğu ve ödeneceğinin düzenlendiği görülmüştür.Somut olayda davacı davalı şirketin hisselerinin adına devri sağlanmaması nedeniyle ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ise de davalı savunmaları değerlendirilmemiş ve taraf delilleri toplanmamış olup dosyanın geldiği aşama itibariyle sunulan delillerin davacı haklılığının yaklaşık olarak ispata elverişli olmamasına göre ilk derece mahkemesince koşulları oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddinde karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı-ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/10/2023