Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/1120 E. 2023/1207 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1120
KARAR NO: 2023/1207
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2017
NUMARASI: 2014/706 Esas – 2017/809 Karar
DAVA: Alacak
BİRLEŞEN İSTANBUL 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2015/632 ESAS
SAYILI DAVA DOSYASINDA
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davacı TMSF vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Holding A.Ş.’nin 20/02/2007 tarihinde yapılan 2002-2003-2004-2005 ve 01/01/2006 – 30/09/2006 faaliyet yıllarına ait olağan Genel Kurul Toplantısında göndem maddesi gereği yapılan görüşmeler ve şirket denetim kurulunun şirketin geçmiş yılları kapsayan faaliyetleriyle ilgili yapmış olduğu incelemeler oluşturduğu, 2003-2004-2005 yılları ile 01/01/2006 ve 30/09/2006 dönemini kapsayan 20/02/2007 tarihli Denetim Kurulu Raporu içeriği genel kurulunun bilgisine sunulmuş olup, şirket genel kurulunun 5 nolu kararıyla şirketi zarara uğratan davalılar hakkında mali sorumluluk davası açmak üzere denetim kuruluna yetki verildiğini, şirket kasa hesabında muhasebe kayıtlarında gözükmekle birlikte fiilen mevcut olmayan 904.759.73 YTL gerekli takip yapılmayarak zarara dönüşmesinden yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin sorumlu oldukları, şirket yöneticilerinin 2003 yılı ilk yarısında bulunan … Grubuna ait değerli iştirak hisselerinin önemli bir kısmını satarak olabilecek kar ve kazançlardan vazgeçtiği, bu satışlardan toplam 5.685.249,58 YTL zarar edildiğini, … AŞ’ye ait her biri 1,00 YTL nominal değerde 2.841.740 adet hissenin satılarak alacak ve borçlar ile birlikte 113,24 TL zarar ile satıldığı, … Ticaret AŞ’ye ait her biri 10.000 TL nominal değerdeki hisselerin bir çok kişiye satışından da 209.595,02 YTL zarara uğratıldıklarını, … San.Tic AŞ’ye ait her biri 1,00 YTL nominal değerde 3.265.025 adet hissenin nominal bedel üzerinden satılarak 650.574,56 YTL zarar oluşturduklarını, … San Tic AŞ’ye ait 100 adet hisse senedi satarak 2,00 YTL zarara uğratıldıklarını, … San Tic AŞ’ye ait her biri 1,00 YTL nominal değerde 449,999 adet hissenin nominal bedel üzerinden satılarak toplam 645.538,33 YTL zarar oluşturduklarını, … San.Tic AŞ’ye ait her biri 500 YTL nominal değerde 8.680 adet hissenin çeşitli şirketlere satılarak toplam 4.075.035,98 YTL zarar oluşturduklarını, … Fabrikası AŞ’ye ait her biri 5.000 YTL nominal değerde 5.777.800 adet hissenin nominal bedel üzerinden satılarak 104.390,00 YTL zarar oluşturduklarını, … San.Tic AŞ’ye ait her biri 1,00 YTL nominal değerde 5 adet hissenin nominal bedel üzerinden satılarak 0,28 YTL zarar oluşturduklarını, şirketin uğradığı toplam zarardan fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 YTL ‘lik zararın davalılardan sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kasa açığından ve tedbire rağmen yapılan ödemelerden eski ve iyi niyetli bir üye olarak sorumlu olmadığını, gerçek yöneticiler olan … ile şirketin tescil edilmiş ve atanmış imzaya yetkili müdür veya muhasebe müdürlerinin şirketinin yetkili kasa sorumlularının sorumlu olduklarını, bu nedenle davanın husumet, zamanaşımı ve gerek esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; denetim raporlarının kendilerine tebliğ ile haksız ve yasal mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; görev itirazlarının değerlendirilerek dosyanın İş Mahkemesine gönderilmesini, kendisinin raporlarının hazırlanmasından çok önce istifa ettiğinden zamanaşımı ve aktif husumet itirazlarının kabulü ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu edilen kasa açığından zarar iddiasının 13/02/2004 tarihinde davacı şirketin yeni yöneticilerine tek taraflı ve geçersiz tespite dayanarak açtıkları davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … Holding A.Ş. adına, İstanbul 14. ATM’nin 2007/297 E sayılı dosyası ile açılmış olan dava konusu alacak ile ilgili açılmış ve açılacak davalardaki ipotek ve sair rehin hakları da dahil tüm hak ve alacaklar ferileri ile birlikte TMSF ile … Hizmetleri A.Ş. arasında yapılan 01.05.2007 tarihli temlik sözleşmesine istinaden müvekkili kurum adına devir ve temlik alındığını, söz konusu davanın halihazırda İstanbul 3. ATM’nin 2014/706 esas numarasını aldığını, TMSF Fon Kurulunun 13.02.2004 tarih ve 13 sayılı kararı ile … Grubuna ait şirketlerin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimine müvekkili kurum tarafından el konulduğunu, … Holding A.Ş.nin de bu Fon tarafından yönetim ve denetimine el konulan şirketlerden biri olduğunu, … Holding A.Ş.nin 2003, 2004, 2005 yılları ve 01.01.2006-30.09.2006 dönemini kapsayan 22.01.2007 tarihli Denetim Kurulu Raporu içeriğinin genel kurulun bilgisine sunulduğunu, şirket genel kurulunun 5 nolu kararı ile şirketi zarara uğratan davalılar hakkında mali sorumluluk davası açılmasına, bunun için TTK gereğince şirket denetim kuruluna yetki verilmesine karar verildiğini, davalıların denetçi raporlarında ayrıntılı olarak belirtilen TTK’ya aykırı somut eylemleri ile şirketi zarara uğrattıklarını, TTK gereğince sınırsız sorumlu olan yönetim ve denetim kurulu üyelerinden müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik olarak İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/297 E sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak söz konusu davanın davalılarından olan şirketin denetim kurulu üyesi …’ın dava tarihi olan 20.04.2007’den önce 08.06.2005 tarihinde vefat ettiğinin anlaşıldığını, Muris …’ın yasal mirasçıları olan …, … ve …’ın da mirası reddettiklerinden terekenin tasfiyesi talepli olarak İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/9 Tereke sayılı dosyasından … terekesinin tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, İstanbul 3. ATM’nin 2014/706 E sayılı dosyasında görülmekte olan davanın 27.05.2015 tarihli oturumunda … yönünden dava açarak bu dosya ile birleştirilmesi için süre verildiğini ifade ederek, öncelikle iş bu davanın İstanbul 3. ATM’nin 2014/706 E sayılı dosyası ile birleştirilmesine, şirketin uğradığı zarardan, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.451.615,00 TL zararın, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı … 08/06/2005 tarihinde vefat etmiş olup mirasçıları …, … ve … murislerinden kalan mirası kayıtsız şartsız redettiklerine dair açtıkları davanın Şişli 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/1252 esas, 2005/1238 karar sayılı 03/08/2005 tarihli kararıyla kabul edilerek bu karar kesinleşmiştir. Davacı vekili, 02/04/2008 tarihinde sunduğu dilekçesiyle davalarını ıslah ederek talep miktarını 7.451.615,00 TL’ ye çıkarmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Dosyaya celp olunan belge ve bilgiler, toplanan deliller, usul ve yasaya dosyadaki belge ve bilgilere uygun haklı gerekçelere dayanan, karar vermeye yeterli olduğu kabul ve taktir olunan bilirkişi raporları ve İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin birleşen 2015/632 esas sayılı dava dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; … Holding A.Ş. hakkında Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 14/08/2003 tarih, 2003/426 esas ve 26/08/2003 tarih, 2003/449 müteferrik sayılı dosyalarından tedbir kararı verildiği, tedbir kararına rağmen tedbir kararından sonra firma kasasından çok sayıda tahsilat ve ödeme yapıldığı, tedbir kararından sonra yapılan ödemeler neticesinde meydana gelen zararın 867.354,79-YTL (-TL) olduğu ve bu miktardan sorumlu oldukları anlaşılmış olup sorumlu olan … mirasçısı …, davalı …, davalı …, davalı …, davalı … hakkındaki davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan zarar ve kasa açığı nedeni ile sorumlu olmadıkları anlaşıldığından fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalı … mirasçısı …’in mirası red ettiğinden ve kararı da kesinleştiğinden, mirasçı … hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, …’ın sorumlu olmadığı anlaşıldığından birleşen İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/632 esas sayılı dosyasında … terekesi hakkında açılan davanın reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı TMSF vekili istinaf dilekçesinde özetle; … Grubunu ilgilendiren davaların söz konusu olduğunda muvazaalı işlemlerin varlığı bu işlemlerin farklı yapısı, bilgi ve belgelere ulaşmada yaşanan olağanüstü zorluklar ile şifreli hesapların ve müşterek kasaların varlığı gibi özellik arz eden unsurları dikkate almak gerektiğini, bunların zararın gerçek boyutlarını tespitte geciktirici rol oynadığını, davalı şirketin yöneticilerinin kendi dönemlerinde kasa hesabında kayıtlı bulunan paranın fiziken neden bulunmadığını veya bu tutarda yüksek meblağlı bir parayı kime teslim ettiklerini açıklamaları gerektiğini, mahkemenin talepleri yönünde gerekçe oluşturmadığını, red sebebinin kararda gösterilmediğini, dosyadaki bilirkişi raporlarının lehe hususlar içermekte olduğu halde tamamen gerekçesiz olarak dava dilekçesinde mevcut bir takıp taleplerinin reddine karar verildiğini, ispat külfetinin davalılarda olduğunu, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu gereği hükmedilebilecek vekalet ücretinin maktu olduğunu, beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen asıl ve birleşen davada verilen red kararın kaldırılmasını ve asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davalı … terekesi vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: dosyada mevcut bilirkişi kök, ek ve ayrık raporları doğrultusunda müteveffa …’ın sorumluluğunun bulunmadığı kanıtlanmış olup istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, anonim şirket yöneticisi ve denetçisinin sorumluluğu nedeniyle tazminat davasıdır. Asıl ve birleşen dava yönünden istinafa gelen uyuşmazlık temelde, kasa açığı, tedbirden sonra yapılan ödemeler ve hisse devri nedeniyle oluşan zarardan yöneticilerin ve denetçilerin sorumlu olup olmadığı noktasındadır. Temlik eden … Holding A.Ş. Hakkında Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 14/08/2003 tarih, 2003/426 müteferrik kararı ile şirket malvarlıkları ve tasarruf yetkileri hakkında tedbir kararı verilmiş ve yine 26/08/2003 tarih, 2003/449 müteferrik sayılı dosyalarında tedbir kararı verilmiştir. Temlik eden … Holding A.Ş.’nin 20/02/2007 tarihinde yapılan 2002-2003-2004-2005 ve 01/01/2006 – 30/09/2006 faaliyet yıllarına ait olağan Genel Kurul Toplantısında, şirketi zarara uğratan yönetici ve denetçiler hakkında mali sorumluluk davası açmak üzere denetim kuruluna yetki verilmiştir. Davacı tarafça, kasa açığına neden olunması, şirket hisselerinin zararına satılması ve tedbirden sonra ödemeler yapılması suretiyle şirketin zarara uğratıldığı iddiasıyla söz konusu zararın davalılardan tahsili ile şirkete ödenmesine karar verilmesi istemiyle eldeki asıl ve birleşen dava açılmıştır. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 309/1. Maddesine göre, şirketin 305, 306, 307 ve 308 inci maddelerde yazılı fiillerle ızrar edilmesi halinde, bundan, dolayısiyle zarar gören pay sahipleri ve şirket alacaklılarının dava hakları vardır. Ancak, hükmolunacak tazminat şirkete verilir. Davalılar … 01/01/2002-10/05/2002 ve 25/06/2002-25/06/2003, … ve … 10/05/2002-13/02/2004, … 25/06/2003-13/02/2004 tarihleri arasında temlik eden şirketin yönetim kurulu üyeliğini yapmışlardır. Davalı … ve … ise, 01/01/2002-13/02/2004 tarihleri arasında görev yapmak üzere temlik eden şirkete denetçi olarak seçilmişlerdir. … Holding A.Ş.’nin 25/06/2002 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında Davalı … ve … 3 yıl görev yapmak üzere denetim kurulu üyesi olarak seçilmişlerdir. Bu genel kurulda Av. … aynı zamanda divan başkanı olarak yer almıştır. Ayrıca bu genel kurul ekindeki denetçi raporu da, … ve … tarafından hazırlanmıştır. Bu arada TMSF’nin 13/02/2004 tarih ve 13 sayılı, 09/02/2004 ve 51 sayılı kararları ile davacı şirketin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimine el konulmuştur. Davacı taraf, şirket kasa hesabında muhasebe kayıtlarında gözükmekle birlikte fiile mevcut olmayan nakit paranın(904.759,73 TL) gerekli takip yapılmayarak zarara dönüştüğü ve bundan yönetici ve denetçilerin sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Ancak, kasa sayımına ilişkin bir tutanak dosyada mevcut değildir. Bu durumda, kasaya ne zaman el konulduğu ve tespitin kim(ler) tarafından ne zaman yapıldığı tam olarak belli değildir. Kasa noksanlığına ilişkin kaydi işlem, 28/05/2004 tarihine ait olup, tedbir karar tarihleri ve TMSF el koyma kararından sonrasına aittir. Bu halde, kasa noksanlığı bakımından yönetici ve denetçilerin sorumluluğuna ilişkin bir inceleme yapılması mümkün değildir. Kasa noksanlığı bakımından davalıların kusur ve sorumluluğu ispatlanabilmiş değildir. Bu nedenle mahkemece kasa açığı yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı tarafça, … Holding yöneticilerinin 2003 yılı ilk yarısında aktifinde bulunan … Grubuna ait değerli hisselerin önemli bir kısmını satarak olabilecek kar ve kazançlardan vazgeçtiği ve bu satışlardan toplam 5.685.249,58 TL zarar edildiği iddia edilmiştir. Temlik eden şirketin Beyoğlu Noterliğince14/07/2003 tarihinde tasdiki yaptırılan ve 2, 3, 9, 10, 11, 12 ve 13 nolu yönetim kurulu kararları ile, … Hiz. A.Ş., … Ticaret A.Ş., … San. A.Ş., … San. A.Ş., … San. A.Ş., … San. A.Ş., … Fab. T.A.Ş., … San. A.Ş. olmak üzere toplam sekiz adet şirkete ait hisseler, yine … Grubunda yer alan şirketler ile bir kısım gerçek kişilere satılmıştır. TMSF Fon Kurulunun 18/05/2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile, … Bankası ile yönetim ve denetimi devir alınan … grubuna ait 231 şirketin son genel kurullarından sonra yapılan pay devirlerinin Bankalar Kanununun 15/7b’nci maddesine istinaden hükümsüz sayılmasına karar verilmiştir. Ancak, TMSF tarafından mahkemeye verilen 02/08/2010 tarihli yazı cevabında, hisselerin şirkete dönmediği ve bu yönde bir muhasebe kaydı bulunmadığı, 17/03/2011 tarihli yazı cevabında ise söz konusu hisselerin devralan şirketlerin aktifinde bulunduğu bildirilmiştir. TMSF tarafından mahkemeye verilen 02/08/2010 tarihli yazı cevabında ise, … Holding A.Ş. portföyünde bulunan … Hiz. A.Ş., … Ticaret A.Ş., … San. A.Ş., … San. A.Ş., … San. A.Ş., … San. A.Ş., … Fab. T.A.Ş., … San. A.Ş. olmak üzere toplam sekiz adet şirkete ait hisseleri alan şirketlerin tamamının, TMSF tarafından13.02.2004 tarihinde yönetim ve denetimi devralınan … Grubu şirketlerinden olduğu ve Fon Kurulu kararı ile … Ticari ve İktisadi Bütünlüğüne ait varlıklar 4,55 Milyar USD, … Ticari ve İktisadi Bütünlüğü’ne ait varlıklar 158,5 Milyon USD, … Ticari ve İktisadi Bütünlüğüne ait varlıklar 48 Milyon USD, … Ticari ve İktisadi Bütünlüğüne ait varlıklar 81 Milyon USD, … Ticari ve İktisadi Bütünlüğüne ait varlıklar 93 Milyon USD, … Bütünlüğüne ait varlıklar 40 Milyon USD, … Ticari ve İktisadi Bütünlüğüne ait varlıkların ise 140 Milyon USD bedelle satıldığı bildirilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda, dava konusu hisselerin herhangi bir firma değerlendirmesi ve fiyat araştırması yapılmadan devredildiği ve dava konusu bu hisselerden 8 şirkete ait hisselerin satış tutarının alış tutarının altında olduğu ve bu durumun olağan olmadığı belirtilerek 5.685.249,28 TL zarar bulunduğu hesaplanmıştır. Söz konusu hisse devirlerinin grup içi diğer şirketlere ve grup içi şirket çalışanlarına, alış tutarının altında satışı suretiyle yapılması şirketin zararına olup, bu hisselerin devir tarihi itibariyle yönetici olanlar dönemleriyle sınırlı olarak bu zarardan sorumludur. Buna göre, denetim raporu ve dava dilekçesinde belirtildiği üzere davalı … 209.708,26 TL’den, diğer yönetim kurulu üyeleri 5.685.249,58 TL’den sorumludur. Bu nedenle, anılan tutarlar itibariyle hisse devri nedeniyle oluşan zarardan yönetim kurulu üyelerinin sorumlu tutulması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Hisse devirleri yönetim kurulu kararlarına istinaden gerçekleşmiş olup denetim kurulu üyelerinin yönetim kurulu kararlarına müdahale gibi bir yetki ve görevlerinin bulunmadığı ve denetçilerin görevlerini gereği gibi yerine getirmemelerinden kaynaklanan bir zararın mevcut bulunmadığı kabul edildiğine ve denetim kurulu üyelerinin şirket zararına sebep olduğu ispatlanamamıştır. Bunun yanı sıra, davaya dayanak denetim raporunda, hisse satışıyla ilgili denetçilere bir sorumluluk yüklenmemiştir. Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 14/08/2003 tarih, 2003/426 müteferrik kararı ile yine 26/08/2003 tarih, … müteferrik sayılı tedbir kararına aykırı olarak firma kasasında çok sayıda tahsilat ve ödemelerin yapıldığı, bu ödemelerden bazılarının grup firmalara fon aktarımı amacı ile yapıldığı böylelikle şirketin yönetici ve denetçiler tarafından zarara uğratıldığı ileri sürülmüştür. Mahkemece bu istem yöneticiler(ölen yönetici bakımından mirası reddetmeyen mirasçı) ve denetçi … yönünden kabul edilmiş, diğer denetçi … terekesi yönünden ise birleşen davada reddedilmiştir. Tedbir kararının verildiği 14/08/2003 tarihi ile TMSF tarafından şirkete el koyma tarihi olan 13/02/2004 tarihi nazara alındığında, bu tarihler arasında yapılan para çıkışları bakımından henüz denetçi raporu hazırlanması için gerekli sürenin de dolmadığı nazara alındığında birleşen dava bakımından denetçi … terekesinin söz konusu zarardan sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu nedenle birleşen davada denetçi … terekesi yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, lehine vekalet ücreti hükmedilen davalılar yararına 5411 sayılı Kanun’un 133/son fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücreti taktiri doğru olmamıştır. HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesince hisse devri zararına ilişkin talebin yöneticiler yönünden reddine karar verilmesi ile davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı/birleşen dava davacısı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davacı/Birleşen dava davacısı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-A) Asıl davada; a) Davalı … mirasçısı … mirası reddettiğinden ve red kararı da 15/02/2012 tarihinde kesinleştiğinden ölü … mirasçısı … hakkındaki davanın husumet nedeni ile reddine, b) Asıl davada tedbir kararından sonra yapılan ödeme ve hisse devri zararına ilişkin dava yönünden davalı … mirasçısı; … ile davalı …, davalı …, davalı … hakkındaki davanın KABULÜNE, davalı … hakkındaki davanın tedbir kararından sonra yapılan ödemeye ilişkin zarar bakımından KABULÜNE, -867.354,79 TL tedbir kararından sonra yapılan ödeme zararı 5.685.249,58 TL hisse devri zararı olmak üzere toplam 6.552.604,37 TL’nin 10.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 20/04/2007 tarihinden, kalan 6.542.604,37‬ TL’nin(kalan kısımdan davalı …’ın sorumluluğu tedbir kararından sonra yapılan ödeme ve hisse devri zararına ilişkin olarak toplam 1.067.063,05 TL ile; davalı …’nın sorumluluğu tedbirden sonra yapılan ödemeye ilişkin olarak 857.354,79 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) ıslah tarihi olan 02/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE, 2- 59.249,00 TL ilam harcının davalılar … ile davalı …, davalı …, davalı …, davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına, davacı harçtan muaf olduğundan peşin olarak yatırılan harcın talep halinde davacıya iadesine, 3- Davacı tarafından yapılan 5.400,00-TL bilirkişi ücreti ve 359,00-TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 5.759,00-TL’den kabul ve red durumuna göre 5.064,20 TL’nin (davalı …’ın sorumluluğu 832,41 TL ile; davalı …’nın sorumluluğu 670,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılar … ile davalı …, davalı …, davalı …, davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4- Davacı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca taktir olunan 369.526,04 TL vekalet ücretinin(davalı …’ın sorumluluğu 60.739,64 TL ile; davalı …’nın sorumluluğu 48.644,19 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalı … ile davalı …, davalı …, davalı …, davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, 5-Haklarındaki dava red edilen ve yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, 1-B) Birleşen Davada; Birleşen İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/632 esas sayılı dosyasında … terekesi hakkında açılan davanın reddine, a)Davacı TMSF harçtan muaf olduğundan harç hususunda karar oluşturulmasına yer olmadığına, b)Davalı … terekesi tasfiye memuru yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, 2-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-Davacı TMSF harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, b-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan posta ve tebligat gideri 140,40 TL’nin davalılar … ile davalı …, davalı …, davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine 3-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/11/2023