Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/1054 E. 2023/900 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1054
KARAR NO: 2023/900
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2023(Ara Karar)
NUMARASI: 2020/437 Esas (Derdest)
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; Dosya kapsamında delillerin toplandığını ve bilirkişi raporlarının alındığını, kök bilirkişi raporunda müvekkilinin Limited Şirket ortaklığından çıkma isteminin haklı nedene dayandığının tespitinin yapıldığını, ek bilirkişi raporunda ise müvekkilinini çıkma payı mevcut olduğundan bahisle hesaplama yapıldığını, müvekkilinin hak ve menfaatlerinin zarar görmemesi için davalı şirkete ait …-…- …- …-… plakalı araçların trafik sicil kaydına, devir- temlik ve her türlü borçlandırıcı işlemi engellemek üzere karşı tarafa bildirim yapılmadan ihtiyati tedbir konulmasına, TTK 638/2 fıkrası uyarınca müvekkilin ortaklıktan doğan borçlarının tümünün karşı tarafa bildirim yapılmadan dondurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir/haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Somut olayda davacı vekili; davalı şirkete ait davalı şirkete ait …-…- …- …-… plakalı araçların trafik sicil kaydına, devir- temlik ve her türlü borçlandırıcı işlemi engellemek üzere karşı tarafa bildirim yapılmadan ihtiyati tedbir konulmasına, TTK 638/2 fıkrası uyarınca müvekkilin ortaklıktan doğan borçlarının tümünün karşı tarafa bildirim yapılmadan dondurulması talep edilmiş ise de; davanın konusunu teşkil etmeyen gayrimenkul, menkul ve alacakları bakımından ihtiyati tedbir verilemeyeceğinden, davanın niteliği gereği konunun yargılamayı gerektirdiği anlaşılmış olmakla HMK nun 389. vd maddelerindeki koşulların oluşmadığı dikkate alınarak davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine…,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamı, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre davalı şirketin aynı zamanda müdürü olan dava dışı ortağı tarafından çok benzer bir ticaret unvanı altında yeni bir şirket kurulduğu, bu tarihten sonra Davalı Şirket’in ekonomik faaliyetinde gözlemlenen azalma, davalı şirketin mal ve nakit varlığını kanunsuz ve haksız olarak tüketildiği ve yeni kurulan şirkete aktarılarak içininin boşaltıldığı, şirketin müşterilerini bahse konu yeni şirkete kaydırıldığı, davacının ortağı olduğu şirkete ait mal varlığını (otomobil, makina ve her türlü araç-gereç-ekipman vs.) yeni şirketin kullanımına geçirildiği, şirketin zarara uğratıldığı, kayda değer miktarda vergi, SGK borcu ve özel borç altında bırakıldığına dair iddiaları ile sair iddialarının sübut bulduğu, ek bilirkişi raporunda çıkma payının mevcut olduğuna dair tespit yapıldığı değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir şartlarının mevcut olduğunu, ilk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir uygulanmadığı halde; davacının dava neticesinde elde edeceği hakların tehlikeye gireceği, mahkeme kararından haklı olarak beklenen yararın sağlanamayacağının gözetilmediğini, işbu davanın, ortaklıktan çıkma davası olup ortaklıktan çıkma neticesinde ayrılma akçesi (çıkma payının) tahsiline de karar verileceğini, ayrılma akçesi (çıkma payı) şirketin mal varlığına göre hesap edilen ve ortaklıktan çıkma neticesinde doğan bir hak olup davalı şirkete ait mal varlığının dava konusu olmadığına dair gerekçenin isabetli olmadığını, beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, limited şirket ortaklığından çıkma ve ayrılma akçesinin ödenmesi davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İhtiyati tedbir isteyen davacı taraf, dava sonunda hükmedilmesi muhtemel ayrılma akçesinin tahsilinin sağlanabilmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 638/2. Maddesinde, her ortağın, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği, mahkemenin istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebileceği düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 390/2 maddesine göre, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Ayrıca bu kapsamda ihtiyati tedbir talebinin somutlaştırılması gerekir. Ortaklıktan çıkma davası açmış bir kişinin, yargılama süresince ortaklık haklarını kullanması ve borçlarını yerine getirmekle yükümlü olmasının konumuna uygun düşmeyeceği dikkate alınarak, mahkemeye bazı tedbirleri alma yetkisi verilmiştir. Bu çerçevede, mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilecektir. Bu halde, çıkma davasında ihtiyati tedbire ilişkin TTK’nın 638/2. Maddesinde özel bir düzenleme yapılmış olup, tedbir talebinin bu maddeye göre değerlendirilmesi gerekir. Bu halda dahi, çıkma talep eden ortak kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek yükümlülüğü altındadır. Davacı taraf, bilirkişi tarafından ayrılma akçesinin hesaplandığı ve ihtiyati tedbir uygulanmadığı halde dava neticesinde elde edilecek hakların tehlikeye gireceği ileri sürülmüştür. Ancak dava dilekçesinde 100,00 TL ayrılma akçesi talep edilmiş olup, talebin miktarı nazara alındığında talep konusu araçlara ihtiyati tedbir konulması ölçüsüz olacaktır. Ortaklıktan doğan borçlarının tümünün dondurulması talebi ise somutlaştırılmamış olup, sonuç itibariyle mahkemece ihtiyati tedbirin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 28/09/2023