Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/1021 E. 2023/904 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1021
KARAR NO: 2023/904
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/893 Esas
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati hacze itiraz eden davalılar ve ihtiyati haciz isteyen davacı vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden davalılar vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin yaklaşık olarak ispat edilmesinin gerektiğini, ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan raporun özel amaçlı denetim raporu olması nedeni ile alacağın varlığını ispata yarar mahiyette olmadığı gibi orantılı ve ölçülü olmadığı; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararının uygulandığı ve davalılar adına kayıtlı bir çok gayrimenkul ve araca haciz konulması nedeni ile davalı şahısların ve şirketlerin fiilen çalışamaz hale geldiği, hesaplara haciz konulduğu için hastalara bakılamadığı, randevulu hastalar açısından ciddi sorunlar yaşandığı ileri sürülerek ihtiyati haczin kaldırılmasına, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise davalılardan … adına kayıtlı olup, İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mahallesinde yer alan … Ada, .. parsel sayılı taşınmazda kayıtlı dubleks mesken vasıflı gayrimenkulün veya talep dilekçesinde belirtilen butik otel vasıflı gayrimenkulün teminat olarak kabulü ile haczin bu gayrimenkul üzerine kaydırılması suretiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili itiraza karşı cevap dilekçesinde özetle: davalıların arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeni ile ihtiyati haczin koşullarının her bir davalı yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bunlardan bir davalının gösterdiği teminatın diğer davalıları etkilemeyeceği ileri sürülerek öncelikle itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati hacze itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Sonuç olarak davanın niteliği, muhtemel yargılama süresi, hakkaniyete bağlı olarak gözetilecek ölçülülük ilkesinin istisnai ve objektif kriterlere dayandırılması, yukarıda özetlenen taraf vekillerinin dilekçeleri, yukarıya aynen alınan vekillerin duruşmadaki beyanları, tarafların menfaat dengeleri, ihtiyati hacze konu unsurların her birinin tahsil kabiliyetleri ile her bir davalı yönünden etkisinin ön görülebilir olmaması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati haciz kararının 3. şahıslardaki hak ve alacaklar ile bütün banka hesapları yönünden kaldırılmasının ve bunun dışında kalan kapsam yönünden ihtiyati haciz kararının korunmasının en uygun çözüm olacağı; ihtiyati haciz kararının bu şekilde daraltılmasının hakkaniyete uygun olacağı ve belirtilen kapsam itibariyle ihtiyati haczin devam etmesinin yeterli olacağı kanaatine varıldığından itirazın belirtilen çerçevede kısmen kabulüne,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin tensiple mürafaa gününü vermiş olup, taraflara ara kararla bir kısım yükümlülükler yüklediğini, tensip ara kararı uyarınca davalılarca İstanbul ili Tuzla ilçesi … Mahallesinde kain tapunun … Ada … Parsel numarasına kayıtlı gayrimenkulün kıymet takdiri yaptırılmış ve mahkemeye sunulduğunu, yine bidayet mahkemesine hitaben yazdığımız dilekçede teminat olarak gösterilen gayrimenkulün kıymeti, üzerindeki takyidatlar ve ihtiyati haciz miktarı dikkate alınarak ihtiyati haciz miktarının takribi altı katına denk geldiği, somut olarak davacının iddiaya konu tüm alacak taleplerini teminatlandırdığının belgelendirildiğini, mahkemenin kısmi kabul kararı incelendiğinde de ihtiyati haciz kararında olduğu gibi somut bir gerekçe gösterilmediğinin görüldüğünü, gerekçeden de anlaşılacağı üzere mahkeme ihtiyati haczin kapsamını daraltmasına rağmen ölçülülük ve hakkaniyet noktasında bir karar vermemiş olup davanın açıkça pay satış sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazminine ilişkin olduğunu, sözleşmenin satıcı tarafında sadece davalı … bulunmakla diğer davalıların sözleşmeyle hiçbir ilgisi bulunmadığı gibi tüzel kişilik adı altında da muvazaalı hiçbir işlem yapılmadığını, diğer üç davalının davada alenen davalı sıfatı bulunmamasına rağmen dosyaya ibraz edilen dilekçeleri ve ekte sunulan belgeleri incelemeden ve … dışındaki diğer davalılar hakkında pasif husumet noktasında bir kanaate varmadan ihtiyati haciz kararı verdiğini, davacı …’ün iş bu dava açısından aktif husumet sıfatı olmadığını, nitekim alacağın temlikinde temlik eden, alacağın varlığını garanti etmesine rağmen tahsilini garanti etmek durumunda olmadığını, bu açıklamalar çerçevesinde maddi vakıaya dönüldüğünde ortakların payları temlik tarihinden önce üçüncü şahıslara devrettiğinden ortada üzerinde tasarruf edecek hak ve alacak kalkmamış olup, teminat gösterilmeyen davalılar hakkında ihtiyati haciz kararı düşüğünü, her bir davalı açısından ayrı ayrı teminat gösterilmesi gerektiğini oysa mahkeme ihtiyati hacze ilişkin teminat alırken sadece tek teminat aldığını, yaklaşık ispat şartının da gerçekleşmediğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.İhtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalılardan … ve … San. Ve Tic. A.Ş. yönünden davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğunu bu nedenle her davalı bakımından ihtiyati haczin aşkın haciz oluşturup oluşturmadığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, davalı … Hizmetleri’nin haczedilen malvarlığı değerleri ihtiyati haciz miktarını karşılamadığı için bu davalı yönünden 3.kişilerdeki hak ve alacaklardaki haczin kaldırılmasının hatalı olduğunu, davalıya ait 2017 model …’nin kayıtlarının incelendiğinde, üzerinde 109 adet haciz olduğunun görüldüğünü, bir başka deyişle işbu aracın satışından davacıya herhangi bir para kalmayacağını, davalı …’ın haczedilen malvarlığı değerlerinin ihtiyati haciz miktarını karşılamadığı için bu davalı yönünden 3. kişilerdeki hak ve alacaklardaki haczin kaldırılmasının hatalı olduğunu açıklanan nedenle davalı … yönünden aşkın haciz yapılmamış olup tatbik edilen ihtiyati haczin ölçülü olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, hisse devir protokolüne dayalı olarak verilen ihtiyati haczin itirazen kaldırılması, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haczin şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. İhtiyati haciz isteyen davacı tarafça, 24/09/2020 ve 30/09/2020 tarihli hisse devir sözleşmeleri gereğince davalı tarafın edimine yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğranıldığından bahisle, ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Bunun üzerine ihtiyati hacze itiraz eden davalılar tarafından, yaklaşık ispat bulunmadığı, ihtiyati haczin ölçülü olmadığı iddiasıyla ihtiyati haczin kaldırılması, olmadığı takdirde ihtiyati haczin teminata kaydırılması istemiyle incelemeye konu itiraz yapılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19.HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati hacze karşı İİK’nın 265/1. maddesine uyarınca, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edilebilir. İİK’nın 265/3. Maddesinde ise, Mahkemenin, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddedeceği, düzenlenmiştir. Buna göre mahkemece ihtiyati hacze vaki itiraz, ancak kanunda gösterilen ve itiraz eden tarafından ileri sürülen itiraz sebepleriyle sınırlı olarak incelenebilir. Davacı-alıcı … ile davalı-satıcı … arasında imzalanan 24/09/2020 tarihli Hisse Devir Ön Protokolü imzalanmış ve sonrasında da hisseler davalı-satıcı … tarafından davacının gösterdiği üçüncü kişilere devretmiştir. Davacı tarafça, Şirketin 3. Kişilere olan borç miktarı 24.09.2020 tarihli Protokolde yaklaşık olarak 12.000.000,00 TL olarak taahhüt edilmiş olup, Hisse Devri öncesi Davalı … tarafından sunulan evrak ile 11.470.189,43 TL borç olduğunun belgelendiğini, söz konusu belge ile birlikte protokolde yer alan hüküm değerlendirildiğinde; 11.470.189,43 TL’yi aşan ve devir tarihinden önceki dönemi kapsayan tüm borcun davalıların sorumluluğunda olduğunu, nitekim devir sonrası …A.Ş. adına yapılan ödemelerin tevsikine ilişkin olarak …’den alınan 29.07.2022 tarihli rapor doğrultusunda toplam 14.830.612,22 TL ödeme yapıldığının tespit edildiğini beyan etmiştir. … tarafından protokol kapsamında yapılan ödemelere ilişkin olduğu belirtilerek hazırlanan 29.07.2022 tarihli rapor tek taraflı hazırlanmış olup, davalı tarafça bu rapora itiraz edildiği de nazara alındığında bahsi geçen rapor ile sunulan ödeme belgeleri bu aşamada yaklaşık ispata elverişli değildir. Tarafların iddia ve savunmalarına göre alacağın varlığı ve miktarı çekişmeli olup ancak toplanacak delillere göre yapılacak yargılama sonucu bir neticeye varılabileceğinden bu haliyle yaklaşık ispat olgusunun dosyanın bulunduğu aşama itibariyle gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Bu halde İİK 257. maddesindeki koşulların oluştuğundan söz edilmesi mümkün görülmediğinden ilk derece mahkemesince, ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haczin tümden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haciz kararının 3. şahıslardaki hak ve alacaklar ile bütün banka hesapları yönünden kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ihtiyati haczin şartları bulunmadığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine; Mahkemece hatalı değerlendirme ile ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle ihtiyati haczin kaldırılmasını talep eden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyatin haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, İhtiyati hacze itiraz eden davalılar vekilinin istinaf başvurususnun KABULÜ İLE; İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-İhtiyati hacze itiraz eden davalılar vekilinin ihtiyati hacze vaki itirazının KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/893 Esas sayılı dosyası üzerinden 21/06/2023 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati haciz kararının tüm neticeleri ile birlikte KALDIRILMASINA, 2-İhtiyati hacze itiraz eden davalılar vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İhtiyati Haciz isteyen davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama masraflarını yapılacak yargılama sonunda ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi.02/10/2023