Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/1016 E. 2023/825 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1016
KARAR NO: 2023/825
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2023
NUMARASI: 2023/117 D.İş – 2023/119 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz (Finans)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/09/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
TALEP: İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; İcra ve İflas Kanunu 257. maddesinde borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla gerçekleştireceği her tür eylem karşısında alacaklının ihtiyati haciz talep edebileceğinin düzenlendiğini, borçlunun, alacaklının alacağını tahsil edebilmesi için icabında el koyamayacağı bir şekilde mallarını ortadan kaldıran her işlemi mal kaçırmak veya gizlemek sayılması gerektiğinin yüksek yargı kararlarıyla da içtihat haline geldiğini, borçluların mal kaçırmaya çalıştığı hususunda şüphenin bulunmadığını, buna göre müvekkili bankanın söz konusu yeni ürününden tespit ettiği sistemsel açık nedeniyle olması gerekenden fazla faydalanan müşteriler tarafından, tutarların mal edinilmesi nedeniyle oluşan 5.184.000,00 TL tutarındaki alacaklarını karşılayacak oranda bu kişilerin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil bankanın 6741 sayılı … Anonim Şirketinin kurulması ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 8/2. maddesi gereğince bankanın her türlü dava ve icra işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetinden muaf bir kamu bankası olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz taleplerinin teminat aranmaksızın kabul edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İHTİYATİ HACİZ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda; “…Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, haksız fiil kapsamında zararlandırıcı eylemlerinden doğan para alacağının tahsili amaçlanmaktadır. Dosya kapsamı itibariyle alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, bu yola başvurulmadığı takdirde davacı bankanın alacağını elde etmesinin güçleşeceği takdir ve sonucuna varılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.Alacaklı bankanın 6741 sayılı … Anonim Şirketi’nin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca Varlık Fonu’na devredildiği ve anılan kanunun 8/2. Maddesi uyarınca her türlü dava ve icra işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetlerinden muaf olduğu anlaşıldığından teminatsız olarak ihtiyati haciz” kararı verilmiştir.
İTİRAZ: Bu karara karşı borçlular vekili tarafından itiraz edilmiş olup, itiraz dilekçesinde özetle; ilgili bankaca müvekkil lehine tamamen hukuka ve usulu uygun şekilde kredi sözleşmesine bağlı olarak kesin hesap kredisi kullandırıldığını, herhangibir aldatıcı, yanıltıcı, sahtecilik veyahut dolandırıcılık gibi suç unsuru, haksız fiilin bulanmadığını, bankanın iddiasına göre banka açığının bulunması sonucu oluşan zararlardan müvekkilin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, ihtiyati haciz kararının iptalini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI: İlk Derece Mahkemesince verilen 2023/51 D.İş – 2023/55 Karar sayılı ve 16/05/2023 tarihli ek kararı sonucunda; “…Somut olayda itiraz edenler mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararında dayanılan sebeplere itirazda bulunmuşlardır. Bu minvalde itirazları inceleme konusu yapılmıştır.Dosyada mübrez 19.04.2023 tarihli … Bankasının cevabi yazısı uyarınca; “Mobil uygulamamızda oluşan bir yazılım hatası sebebiyle 11.04.2023 ve 13.04.2023 tarihleri arasında aşağıda bilgileri yer alan müşterilerin kredi limiti veya hesap bakiyesi için oluşturulan kontrol çalışmamış ve bunun sonucunda aşağıdaki olaylar vuku bulmuştur;-Ödeme talimatları için yeterli mevduat hesap bakiyesi veya kredi limiti bulunmayan müşteriler talimat vermiştir. Söz konusu kişiler sistemsel hatayı fark ederek akrabalık ilişkisi veya yakınlığı bulunan başka bir kişiye yüksek tutarlarda talimat oluşturarak gönderim yapmıştır.-Talimatı kaydını alan kişiler ise yine sistem kaynaklı sorunun da etkisiyle erken alma seçeneğini kullanarak gelen talimat tutarını hesaplarına aktarmıştır. Erken alınarak hesaba aktarılan tutarlar söz konusu kişiler tarafından başka bankalardaki hesaplarına veya akrabalık/yakınlık ilişkisi bulunan 3. bir kişiye EFT ile aktarılmıştır.Yapılan işlem sonucunda Bankamız geçici hesaplarında borç bakiyesi oluşmuş ve gerek talimat veren gerekse erken alma imkanını kullanan kişiler tarafından karşılığı olmayan söz konusu tutarlar kullanılmıştır. Söz konusu işlemlerin aynı tarihlerde, aynı tutarlarda ve genel itibariyle karşılıklı olarak gerçekleştirildiği görülmektedir.İşleme konu müşterilerin Bankamızda herhangi bir kredi değerliliği veya kredi limit bulunmamaktadır.Taraf itirazları ve … Bankasının cevabi yazısı uyarınca; borçluların alacaklı bankanın sisteminde oluşan hata dolayısıyla kredi limitleri olmadığı halde tanımlanan kredileri hesaplarına aktararak bankanın zararına sebebiyet verdikleri, dosya kapsamı itibariyle alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, dolayısıyla borçluların itirazının ancak yargılama konusu yapılabileceği anlaşılmakla itiraz edenlerin itirazının reddine” şeklinde değerlendirme ile ihtiyati hacze itiraz eden tarafın talebinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin “kredileri kendi hesabına aktararak” kabulünün tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin “bankanın zararına sebebiyet verdikleri” kabulünün gerçeğe aykırı olduğunu, davalılar … ve … kasti aldatıcı hareketlerle manüplasyonla bankadan haksız kredi kullandıklarının kabulünün gerçeğe aykırı olduğunu, tahsis edilen kredinin tamamen hukuka uygun olduğunu, teminatsız kredi verilmesinin bankanın kendi iç sorunu olduğunu, bundan müşteri … ve 3. kişiler … sorumlu tutulamayacağını, kredinin Kanuna uygun kredi olduğunu, haksız verilmiş bir kredi gibi değerlendirilerek müşteri ve 3. kişiler hakkında ihtiyati haciz kararı verilerek mağdur ve taciz edilemeyeceğini, kullanılan kredinin 250.000,00 TL olduğunu, ilk derece mahkemesince … aleyhinde 500.000,00 TL haksız ve hukuka aykırı ihtiyati haciz kararı verildiğini, belirtilen sebepler neticesinde Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/117 D.iş no ve 2023/119 Karar sayılı kararı ile verilen ihtiyati haciz kararının müvekkillerinin mağduriyetlerinin biran önce giderilmesi için kaldırılmasını ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür. İhtiyati haciz talep eden vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; bankanın mobil bankacılık sisteminde oluşan sistem açığından faydalanmak suretiyle, haksız bir şekilde geçerli bir sebebe dayanmaksızın anılan tutarların kendi hesaplarına ve durumdan haberdar olan üçüncü kişilere aktarılmasına sebep olan müşterilerin iyiniyetli olmadığını, mobil uygulamadaki oluşan sistem hatası meydana gelmemiş olsa idi kendilerine tahsis edilemeyecek tutarların, dürüstlük kuralına aykırı şekilde kendilerine tahsis edilmesini sağladıklarını, hatta sistemdeki açığın farkına varılmasıyla beraber haksız şekilde temin ettikleri tutarları ve işlem yapan kişilerin sayısının arttırılarak açıkça banka aleyhine, bu tutarların başka bankalardaki hesaplara aktarılmasına ilişkin işlemlere devam ettiklerini, İcra ve İflas Kanunu 257. Maddesinde borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla gerçekleştireceği her tür eylem karşısında alacaklının ihtiyati haciz talep edilebileceğinin düzenlendiğini, borçlunun, alacaklının alacağını tahsil edebilmesi için icabında el koyamayacağı bir şekilde mallarını ortadan kaldıran her işlemi mal kaçırmak veya gizlemek sayılması gerektiğinin de yüksek yargı kararlarıyla içtihat haline geldiğini, somut olayda ihtiyati haciz şartlarının mevcut olduğunu, karşı tarafın itiraz nedenlerinin yerinde olmadığını, bu nedenle verilen ihtiyati haciz kararı ile ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddi kararı ve mahkemenin gerekçesinin yerinde olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde davalıların istinaf talebinin reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE: Talep İİK nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca borçluların mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına ilişkindir.İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haczin hukuki niteliği gerek doktrin, gerekse uygulamada tartışma konusu olup Yargıtay içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğu, bir icra takip işlemi olmadığı belirtilmekte, doktrinde ise muhafaza ve emniyet tedbiri, ihtiyati tedbirin özel bir nevi, koruma tedbiri, teminat tedbiri olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlamalara göre ihtiyati haciz olağan haciz yolları dışında bir haciz yoludur.İhtiyati hacze karar vermenin ön koşulu İİK 258(1) maddesi ikinci cümlesinde de belirlendiği üzere ihtiyati haciz sebeplerinin varlığının istekçi tarafından mahkemede kanaat oluşturacak şekilde dosyaya sunulmasıdır. Bu anlamda ihtiyati haczin olağan haciz yolu olmaması nedeniyle her vadesi gelen alacak ya da ilamla hükmedilmiş bir alacak doğrudan ihtiyati haciz kararına konu olmaz. İstekte bulunanın alacağın varlığı ile borçlunun mal varlığına önceden el konulmasını gerektiren nedenlere ilişkin ikna edici nitelikte ihtiyati haciz sebeplerini bildirmesi ve bu konudaki delil ve belgelerini istemine ekli olarak sunması zorunludur. Nitekim yasanın 260 (3) maddesinde de ihtiyati haciz kararında haciz konulmasının sebebinin yazılmak zorunda olduğu gösterilmiştir. Bu düzenlemeden ister vadesi gelsin ister gelmesin olağan haciz yolu dışında ihtiyati haciz kararı vermeyi gerektirir nedenlerin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu, bu bağlamda talep eden tarafın bu nedenleri dosyaya sunması gerektiğinin arandığı açıktır. Somut olayda; davacı bankaca uygulamaya konulan “kesin ödeme” ürününün kullanıma sunulduğunu, ürünün mobil bankacılık ve internet bankacılığı üzerinden kullanıldığını, yeni uygulama olması nedeniyle mobil bankacılık üzerinden yapılan işlemlerde “sistem açığı” bulunmasından yararlanan borçluların bankadaki mevduat hesaplarında para bulunmaması veya kredileri bulunmamasına rağmen bu sistem açığından yararlanarak akrabalık ve iş ilişkisinde bulundukları ve bu durumu bilen kişilere yüksek tutarda talimat oluşturarak gönderim yaptıklarını, bu kişilerin de erken alma seçeneğini kullanarak adlarına verilen talimat soncu hesaplarına aktarılan paraları başka hesaplara aktardıklarını, bankalarının bu yolla zarara uğratıldığını iddia etmiştir. İstinaf yoluna başvuran …’ında kesin ödeme ürünü kullanarak … 250.000 TL ödeme talimatı verildiği gibi, …. tarafından… lehine de 250.000 TL ödeme talimatı verildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle ilk derece mahkemesince verilen karar tarihi itibarıyla alacağın varlığı ve muaacceliyetinin yaklaşık olarak ispat edildiği, ihtiyati haciz kararı verilmesi şartlarının oluştuğu anlaşılmakla ilk derce mahkemesince … yönünden ihiyati haciz talebine yönelik itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. … istniafı yönünden yapılan değerlendirmede; HMK’nın 341 maddesinde hangi kararların istinaf edilebileceği belirtilmiş olup buna göre, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlar ile karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz karralarına karşı istinaf yoluna başvurabilir. Bu yasal düzenleme ışığında, … hakkında verilen ihtiyati haciz kararına karşı itiraz edilmediği, bu nedenle ilk derece mahkemesince itiraz hakkında bir karar verilmediği, bu durumda 6100 sayılı HMK 341/1-b maddesinde düzenlenen istinaf yoluna başvurulabilecek karalardan “karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarını karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar” kapsamında kalmadığı anlaşılmakla istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati hacze itiraz eden … istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE 2-…. istinaf dilekçesinin REDDİNE, 3-İhtiyati hacze itiraz edenler tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,4-İhtiyati hacze itiraz edenler tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.14/09/2023