Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/936 E. 2022/911 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/936
KARAR NO: 2022/911
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2022
NUMARASI: 2021/1041 Esas – 2022/171 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili ile davalı arasında 08.04.2013 tarihli sözleşme ile dava dışı … Ticaret Ltd. Şti’nin hisse devri yapılmış olduğunu, bu sözleşmeye göre müvekkili hisselerini davalıya devredeceğini, sözleşmenin 3. Maddesi “08.04.2013 tarihinden sonraki tüm borçlardan (madde 4 hariç) devir alan sorumlu olacaktır.” hükmünü içermekte olduğunu, sözleşmenin 4. Maddesinde istisnai durumlar belirtildiğini, şirketin hisselerinin, tüm aktif ve pasifleriyle devir edilmesine rağmen, şirketin kiracısı bulunduğu gayrimenkulün kira sözleşmesine müvekkilinin kefaleti devam etmiş olduğunu ve 2015 yılına ait 4,5,6,7,8,9,10 ay kira bedelleri ödenmediği için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyaları ile müvekkiline icra takibi yapılmış olduğunu, itiraz üzerine İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/1283 E. Sayılı dosya ile takibin iptali için dava açılmış ve dava neticesinde müvekkil 29.04.2021 tarihinde kiralayana SULH NETİCESİ 70.860,00.-TL ödemişt olduğunu, şirketi devir alan davalının, 08.04.2013 tarihinden sonra şirketin doğacak tüm borçlarının davalıya ait olacağının kararlaştırılmasına rağmen, şirketin borcunu süresinde ödememiş, derdest olan dava Bakırköy … Noterliği 10.10.2019 tarih … yev.no ile kendisine ihbar edilmiş olmasına rağmen davaya katkı sağlayacak bilgi belge vermemiş doğan borcu da ödememiş olduğunu, bunun üzerine rücuen ödenen bedelin tazmini için Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile icra takibine geçilmiş ancak davalı-borçlunun haksız itirazı üzerine takip durmuş olduğunu bu nedenlerle; Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği için icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” davacı tarafın icra takibine konu ettiği alacağı, ancak davalının temsilcisi olduğu dava dışı … Ticaret Ltd. Şti. unvanlı şirketten isteyebileceği, bu bağlamda borçluluk sıfatının temsil edilen şirkete ait olduğu, dolayısıyla davacı tarafından şirket temsilcisine karşı icra takibi yapılmasının hukuka aykırı olduğu, dolayısıyla davalı yönünden usulüne uygun başlatılmış bir icra takibinden söz edilemeyeceğinden ve usulüne uygun başlatılmış icra takibinin itirazın iptali davaları açısından dava şartı olduğundan açılan davanın HMK.’nın 114/2. Maddesi ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin üçüncü maddesi gereği 08/04/2013 tarihinden sonraki tüm borçlardan (md 4. Hariç) devir alanın sorumlu olacağını bu sebeple icra takibinin usulüne uygun yapıldığını, mahkemenin dava şartı yokluğundan usulden ret kararının yanlış olduğunu, davanın esastan incelenmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hisse devri kapsamında yapılan protokol doğrultusunda üstlenildiği söylenilen borcun süresinde ödenmemesi sebebiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda; davanın dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya içeresindeki kira sözleşmesi suretinde kiracının …ltd. Şti. Olduğu, kira başlangıcının 1 Ekim 2010 şeklinde belirtildiği …’in sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşmenin 5 yıl süre için yapıldığı anlaşılmaktadır. … İnş. San. …Devir sözleşmesi isimli belgede; deviralan …; Devir edenler ise … %90 hissedar ve … %10 hissedar şeklinde gösterilmektedir. Sözleşmenin 3. Maddesinde …’nın 08/04/2013 tarihinden önceki borçlarından sorumluluğun yalnızca devir edenlerde olduğu, madde 4’te belirtilen borçlar hariç 08/04/2013 tarihi ve bu tarihten sonraki tüm şirket borçlarından da devralanın sorumlu olduğu belirtilmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, Borçluların … ve … oldukları 30.900 TL asıl alacak – kira ve 237,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 31.137,53 TL alacağın takip konusu yapıldığı, Nisan 2015 bakiye kira borcun, Mayıs 2015- Haziran 2015 ödenmeyen kira bedellerinin takip konusu edildiği, takip sebebi olarak 01/10/2010 başlangıç tarihli kira kontratının gösterildiği anlaşılmaktadır. İTO’dan gelen 07/12/2021 tarihli müzekkere cevabında; şirketin son tescilini 22/04/2013 tarihinde yaptığı ve şirketin tek ortağının ve münferiden yetkili temsilcisinin … olduğu belirtilmiştir. Bakırköy … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasında; alacaklının …, borçlunun … olduğu, 70.860 TL asıl ve 4.319,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 75.179,02 TL alacağın takip konusu yapıldığı, İstanbul … İcra müdürlüğü’nün … E. ; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. ve İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/12833 E. sayılı dosyalarına yapılan ödemelerin rücuen tahsilinin talep edildiğini, borçlu …’ın takibe konu kira sözleşmesinden kaynaklı borcun tarafının … olduğu, kendisinden ortak sıfatıyla ödeme talebinde bulunamayacağını beyanla, asıl alacak ve işlemiş faize itiraz ettiği anlaşılmaktadır. İstanbul … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasınd;a alacaklının …, borçluların … ve … oldukları, 52.220,26 TL tutarında kira bedelinin ve faizin takibe konu edildiği, takip sebebi olarak 01/10/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin gösterildiği anlaşılmaktadır. İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 29/03/2021 tarih 2015/1283 E, 2021/336 K sayılı ilamında davacının … ,davalının … olduğu; İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 01/12/2016 tarih ve 2016/571 E. sayılı dosyasının söz konusu dosya ile birleştiği, her iki dosyada da davacının …, davalının … oldukları; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyaları yönünden itirazın kısmen iptaline karar verildiği görülmektedir. Dava dışı şirkete ait kira borcundan dolayı az yukarıda geçen 08/04/2013 tarihli devir sözleşmesinin 3. Maddesi uyarınca 08/04/2013 tarihinden önceki şirket borçlarının sorumluluğunun devir edenler … ve …’de olduğu, sözleşme gereğince hisse devri yapan ortakların birlikte sorumluluk üstlendikleri, davaya konu icra takibinin hisse devreden … tarafından, devralan …’a karşı başlatıldığı, sözleşmede 08/04/2013 tarihinden önceki şirket borçlarında devir edenlerin birlikte sorumlu olacaklarının belirtildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının ve dava dışı diğer devreden borçlu …’in sorumlulukları müteselsil olup sözleşme gereğince 08/04/2013 tarihinden önceki şirket borçlarının tamamından sorumludurlar. Ancak 08/04/2013 tarihinden sonraki şirket borçlarından devralan davalı …’ın sorumlu olduğu 08/04/2013 tarihli devir sözleşmesinde açıkça düzenlenmiştir. Dolayısıyla devreden ortaklardan …’in şirketin 08/04/2013 tarihinden sonraki borçlarından kaynaklı olarak …’ın sorumluluğuna gitmesinde herhangi bir hukuka aykırılık yoktur. Bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesince davaya konu takibe ilişkin olarak ancak davadışı …’ya karşı takip yapılabileceğinden bahisle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi hukuka aykırı olmuştur. Mahkemece 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/12833 E. sayılı dosyası ve bu dosyaya istinaden yapıldığı söylenilen sulh anlaşması ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E, ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyaları incelenerek taraflar arasındaki devir sözleşmesi ve dosyada mübrez kira sözleşmesinin tarihleri göz önünde bulundurulmak suretiyle; eldeki davaya esas icra takibine konu edilen dönemlere ilişkin bakiye bir borcun bulunup bulunmadığı ve bu borçtan dolayı davalının sorumlu olduğu miktarın ne olduğu hususlarında esasa ilişkin yargılama faaliyeti içerisine girilerek sonuca ulaşılmalıdır. Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca, kaldırılması, gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-3-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/09/2022