Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/933 E. 2022/909 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/933
KARAR NO: 2022/909
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/09/2021
NUMARASI: 2021/533 Esas – 2021/776 Karar
TALEP: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili … SAN. ve TİC. A.Ş. tekstil sektöründe faaliyet göstermekte olup, … Mah. … Cad. … Sk. No:.. Bağcılar, İstanbul adresindeki 5 katlı binada faaliyetini sürdürdüğünü, bina içerisinde yaklaşık 1 haftadır kapsamlı bir tadilat yapılmakta olduğun, onlarca personel ve tadilat işçisi binaya girip çıktıklarını, şirketin muhasebe bölümünde de devam eden bu tadilat nedeniyle, odada bulunan tüm klasör ve evrak odadan çıkartıldığını, geçici süreliğine bina içerisinde başka bir yerde muhafaza edildiğini, 23.06.2021 günü muhasebe bölümünde çalışan kişilerin, şirkete ait İstanbul … Noterliğinin 20.12.2012 tarih … sayılı, 78 sayfadan oluşan pay defterini tüm aramalarına rağmen bulamadıklarını, pay defterinin diğer evraklarla birlikte klasör olarak muhafaza edildiği yerden çalınmış olması yahut sehven imha edilmiş olması muhtemel olduğunu, konu hakkında şirket muhasebe sorumlusu olan …’ın 25.06.2021 günü Güneşli Polis Merkezi Amirliği giderek, ifade verdiğini ve konu hakkında, tutanak tutulduğunu, bu nedenlerle talebin kabulü ile İstanbul … Noterliğinin 20.12.2012 tarih … sayılı, 78 sayfadan oluşan pay defterinin zayi olduğunun tespitine ve zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 6102 sayılı TTK’nın 82/7. Maddesine göre tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve belgeler, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle kanuni saklama süresi içerisinde zayi olursa, tacir 15 günlük süre içerisinde bu hususta mahkemeye başvurarak kendisine belge verilmesini talep edebilir. Maddede yer alan “gibi” sözcüğü açıklanan olayların sınırlı sayılı olmadığını talep eden ticari defterlerinin güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu , tadilat olması halinde bile basiretli bir tacir gibi gerekli güvenlik önlemlerini aldığını ispat etmesi gerekmektiği ,dosya kapsamından talep edenin kendi kusuruyla defterlerin kaybettiği ve alebin TTK madde 82’ye uymadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK’ nun 82. Maddesi açık bir ifade ile tacirlerin hangi durumlarda zayii belgesi almaya hak kazanacağının düzenlendiğini, Kanunların hayatın olağan akışına göre amaçsal yorumlanması gerektiğini, Mahkemelerin ise zayii durumunu araştırmakla mükellef olduğunu, zayii belgesine konu evrakın ne şekilde ortadan kaybolduğu noktasında davacının samimi beyanlarda bulunmuş ve çalınma durumunun yanı sıra kaybolma ihtimalinin de bulunduğunu beyan ettiğini, davacı şirketin muhasebe departman müdürü … durumu fark etmesinin akabinde karakola giderek ifade verdiğini, davacı şirket yetkililerinin tek amacının tekstil ihracatı yapmakta oldukları ve yaşadıkları ülkeye katma değer kazandırdıkları şirket ana merkezinin hak ettiği fiziki koşullarına ulaşmak olduğunu, davacı şirket yetkililerinden beklenen dikkat ve özen, söz konusu tadilatı gerçekleştiren onlarca işçinin niyetini okumaları ise şayet, bu durumda hiçbir davacının hayatın olağan akışına aykırı bu yükümlülüğü yerine getirmesinden sorumlu tutulmaması gerektiğini düşündüklerini, ilgili kanunun 82. maddesinde korunmak istenen menfaat davacının talebinin reddi ile sağlanmadığını, aksine davacının mağdur olmasına sebep olduğunu, Netice itibarıyla, davacının haklı talebini ve yaşadığı mağduriyetini gidermeye yönelik açıkça düzenlenen Kanun maddesinden faydalanmak istediklerini beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar vermiş, karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. TTK’nun 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesini içermektedir.Anılan yasa maddesinde zayi belgesi verilmesini gerektiren zayi olma durumları sınırlı şekilde sayılmamış ise de zayi belgesi verilebilmesi için maddede belirtilenler gibi hallerden birinin olayda mevcut olması ve defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Başka bir ifadeyle, tacirin yukarıda bahsedilen kanun maddesinden yararlanabilmesi için ticari defter ve belgelerinin korunabilmesi amacıyla gerekli dikkati ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur. Ancak somut olayda davacı şirket ; şirkette yapılan tadilat sırasında çalınmış veya sehven imha edilmiş olması nedeniyle kaybolduğunu belirterek pay defteri yönünden zayi belgesi verilmesi talep edilmiş olup, davacı ticari defterlerini korumada gerekli dikkat ve özen göstermediği gibi ileri sürülen bu hususlar TTK 82/7 maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesinin gerektirir hallerden de değildir. Buna göre talebe konu defter yönünden zayi belgesi verilmesi koşulları oluşmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)ç. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/09/2022