Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/902 E. 2022/1428 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/902
KARAR NO: 2022/1428
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2022
NUMARASI: 2021/524 Esas – 2022/161 Karar
DAVA: Temsil kayyımı atanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Temsil Kayyımı vekili Av. … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun alacağının tahsili amacıyla Bakırköy 43. İş Mahkemesinin 2021/1341 esas sayılı dosyası ile görülmekte olan davada, davalı Tasfiye Halinde … Tic. Ltd.Şti.’nin tasfiye memuru …’in vefatı nedeniyle taraf teşkilinin sağlanamadığını, Bakırköy 43. İş Mahkemesi kararı, şirketin tasfiye memurunun vefat etmesi ve yerine başka tasfiye memurunun atanmaması nedeniyle taraflarınca veraset ilamı çıkarıldığını, tasfiye memurunun mirasçılarına mahkeme kararının tebliğ edildiğini, ancak Yargıtay , bu konuda usulü eksiklik gördüğünden kararın bozulduğunu ve davalı şirkete, yada tasfiye memuruna tebligat yapılması hususundaki eksikliğin giderilmesi için dosyayı mahkemesine geri gönderdiğini, Bakırköy 43. İş 2021/1341E dosyasından ticaret sicil memurluğuna da yeni tasfiye memuru hakkında bilgi sorulduğunu fakat ticaret sicil memurluğundan da varislere ihtar gönderildiği ancak tasfiye memuru atanmadığı bilgisinin verildiğini, tasfiye memuru atamaması nedeniyle dosya sürüncemede kaldığından Bakırköy 43. İş Mahkemesinin 2021/1341 Esas sayılı dosyasının 09.06.2021 tarihli celsesinde taraflarına şirkete temsil kayyımı atanması davası açılması yönünden süre verildiğini beyan ederek Tasfiye Halinde … Ticaret Ltd. Şti.’ye temsil kayyımı atanmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Toplanan tüm deliller değerlendirildiğinde, Tasfiye Halinde … Ticaret Ltd. Şti.nin tasfiyesinin tamamlanmadığı, tasfiye memuru olarak atanan …’in vefat ettiği, Tasfiye memurunun şirket ortağı olduğu, diğer ortağın … olduğu anlaşılmış olmakla TMK. 426. Maddesi gereği Bakırköy 43. İş Mahkemesinin 2021/1341 Esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması bakımından davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, …” karar verilerek Tasfiye Halinde … Ticaret Ltd. Şirketine … temsil kayyımı olarak atanmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Temsil Kayyımı vekili Av. … istinaf dilekçesinde özetle; anonim veya limited şirketlerde temsil kayyımının atanabileceği haller de ancak yönetim kurulunun veya şirket müdürünün şirkete karşı açtıkları veya şirket tarafından bu kişiler aleyhine açılan sorumluluk davalarında şirkete atanması halinde söz konusu olabileceğini, nitekim şirketin temsil organlarının anonim şirkette yönetim kurulu, limited şirkette ise şirket müdürü olup bu organlar ile şirket tüzel kişiliği arasında devam eden davalarında şirketin temsil edilmesi gereği re’sen veya ilgili kişinin talebi üzerine hakim tarafından temsil kayyımı atanabileceğini, TMK ‘nın 426. maddesine göre; kanun hükmü incelendiğinde görüleceği üzere temsil kayyımı ilgilinin isteği üzere veya re’sen atanacağını, somut olayda temsil kayyımı Sosyal Güvenlik Başkanlığı’nın isteği üzerine atanmış olup esasen Sosyal Güvenlik başkanlığının böyle bir talepte bulunma yetkisi bulunmadığını, … ile davalı şirket arasında menfaat çatışması bulunmakta olup menfaat çatışması halinde bir kimsenin çatışmalı olduğu kişilik hakkında tasfiye işlemlerini yürütmeye yetkili olmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından her ne kadar kanun boşluğu olduğu ileri sürülerek TMK hükümleri uygulanmışsa da tasfiye memurunun atanması hakkında Türk Ticaret Kanununda açıkça düzenleme bulunmakla TTK’nın “tasfiye memurlarının ataması usulünün düzenlenmiş olduğu” 536. maddesinde tasfiye memurunun ne şekilde atanacağı, kim tarafından atanacağı vs. hususlar açıkça kanuni düzenleme altına alındığını, İlgili kanun maddesi gereğince tasfiye memurunun öncelikli atanması usulü esas sözleşme veya genel kurul kararıyla atama olup, tasfiye memurunun atanması usulünde mahkemece atama yapılması şeklinde genel bir hukuki düzenleme bulunmadığını, özel nitelikte ve koşullu bir düzenleme olduğunu, mahkeme kararıyla tasfiye memurunun atanmasına karar verilebilmesi için öncelikle şirketin feshine karar verilmesi gerektiğini, kaldı ki Asliye Ticaret Mahkemesi’nin de tasfiye memurunun atanmasına karar veremeyeceğini, karar vermeye görevli ve yetkili olan Asliye Ticaret Mahkemesi’nin şirketin feshine karar veren mahkeme olduğunu, hal böyle iken yerel mahkeme tarafından kanunda bir boşluk varmışcasına öğreti uygulanarak takdir yetkisinin kullanılmasının açıkça hukuka, usule ve normlar hiyerarşisine aykırı olduğunu, açık bir şekilde kanuna ve usule aykırılık barındıran yerel mahkeme kararının “hukuk devleti ilkesinin” korunması ve normlar hiyerarşisinin sağlanması adına kaldırılması gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, tasfiye halinde olan limited şirkete temsil kayyımı atanmısı davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, temsil kayyımı atanmasının şartlarının oluşup oluşmadığı ve temsil kayyımı atanan …’in şartları taşıyıp taşımadığı noktasındadır. … Limited Şirketi’nin, 13/08/2010 tarihli kararı ile devamında fayda görülmediğinden tasfiyesine karar verilmiş ve tasfiye memuru olarak … seçilmiştir. Tasfiye memuru … ise 17/01/2017 tarihinde ölmüştür.Davacı taraf, şirketin taraf olduğu Bakırköy 43. İş Mahkemesinin 2021/1341 Esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması bakımından şirkete temsil kayyımı atanması istemiyle eldeki davayı açmıştır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nda limited şirkete temsil kayyımı atanmasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak TMK’nın 426 /2. maddesi uyarınca, vesayet makamının, “Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışması” halinde ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı ataması gerekmektedir. Yargıtayın yerleşik uygulamalarında bu kuralın anonim şirketlerin temsilinde de uygulanması gerektiği kabul edilmektedir(Yargıtay 11. HD.’nin 19.01.2015 Tarih ve 2014/15609 E. – 2015/615 K.). Limited şirketlere ilişkin TTK’nın 643. Maddesinde, tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir. TTK’nın 536/1. Maddesinde ise, esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrıca tasfiye memuru atanmadığı takdirde, tasfiyenin, yönetim kurulu tarafından yapılacağı, TTK’nın 537/2. Maddesinde de, pay sahiplerinden birinin istemiyle ve haklı sebeplerin varlığında, mahkemenin de tasfiyeye memur kişileri görevden alabileceği ve yerlerine yenilerini atayabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, tasfiye memuru 17/01/2017 tarihinde ölmüş ancak ortaklar tarafından yeni tasfiye memuru seçilmemiştir. Tasfiye memuru atamak görevi şirket genel kuruluna ait olup mahkemece kendisi tasfiyeye giren şirkete alacaklının talebiyle tasfiye memuru atanması mümkün değildir. Bu halde tasfiye halinde bulunan şirketin taraf olduğu Bakırköy 43. İş Mahkemesinin 2021/1341 Esas sayılı dosyasında temsil edilebilmesi için temsil kayyımı atanması gerekir. Temsil kayyımı atanan … şirkette eşinin jesti sonucu ortak göründüğünü ve ortaklığın kağıt üstünde olduğunu ve tasfiye işlemlerini yürütme yetkinliğine sahip olmadığını ileri sürmüş ise de, hali hazırda … şirkete tasfiye memuru olarak atanmamıştır. Ayrıca … hem önceye dayalı şirket ortağı olup hem de eşinden intikal edecek hisseler itibariyle ortak olduğundan şirkete temsil kayyımı olarak atanmasına bir engel bulunmamaktadır. Şirket ile menfaat çatışması bulunduğu ileri sürülmüş ise de bu iddia somutlaştırılmamış olup dinlenebilir değildir. Bu nedenle mahkemece …’in, şirketin 43. İş Mahkemesinin 2021/1341 Esas sayılı dosyasında temsil edilebilmesi için temsil kayyımı olarak atanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından Temsil Kayyımı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Temsil Kayyımı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Temsil Kayyımı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Temsil Kayyımı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/12/2022