Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/883 E. 2022/635 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/883
KARAR NO: 2022/635
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2022 (ara karar)
NUMARASI: 2022/211 Esas
TALEP: İhtiyati tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden eden davacılar vekili talep dilekçesinde özetle; davalı ile davacı müvekkillerinden … arasında acentelik sözleşmesi varken sözleşmenin tarafların anlaşmasıyla feshedildiğini, müvekkilinin borcu bulunmadığını, davalının ise teminat olarak verilen ipoteğe dayalı takip başlatmış olduğunu belirterek, davalı şirkete ticari ilişki ya da cari hesap ilişkisinden kaynaklı borçlu olmadığının tespiti ile takibin bu müvekkili bakımından takibin iptaline, dava sonuçlanıncaya kadar açılması muhtemel icra takiplerinin tedbiren durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, aksi takdirde her iki davacı yönünden %15 teminat karşılığında İstanbul Gayrimenkul İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında bulunan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, ayrıca bu dosyadan yapılan tüm işlemlerin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir/haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Dava dilekçesi incelenerek, her iki davacı açısından tedbir talepleri hakkında yapılan hukuki değerlendirme sonucunda; davacı …’in “bu davacı aleyhine dava konusu olan ipotek takibinden başka davalı tarafından ayrı bir takip başlatılmasının durdurulması-önlenmesine” dair tedbir talebinin İİK md 72/2 kapsamında tedbir talebi olduğu, takip sonrası menfi tespit talepli dava dosyamızın konusu olan takip dosyasından başka davalı tarafından bu davacı aleyhine takip başlatıldığını gösterir bir delil sunulmadığı, işbu davanın konusu olan başka bir takip den de bahsedilmediği, bu nedenle açılmış bir menfi tespit davasında dava içinde ancak davanın konusu olan takip dosyasıyla ilgili tedbir kararı verilebileceği, HMK md 389 uyarınca uyuşmazlığın doğrudan konusu olmayan şeyle ilgili tedbir kararı verilemeyeceği, kaldı ki başka bir takip başlatılması halinde davacının takibe itiraz etme – tedbir talep etme – dava açma haklarının her zaman bulunduğu anlaşılmakla İİK md 72/2’ye göre (davanın konusu olan ipotek takibi dışında başka bir takip başlatılmasının önlenmesine dair) istenen tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca her iki davacı yönünden davamızın konusu olan İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü … Esas ipotek takibiyle ilgili İİK md 72/3’e göre talep edilen tedbir taleplerinin ise, dosyaya sunulan ve incelenen deliller kapsamında bu aşamada HMK md 390 kapsamında davacılar lehine yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla, yargılama sırasında delil durumunda değişiklik olması ve yeniden talep halinde özellikle İİK md 72/3 kapsamındaki tedbir taleplerinin yeniden değerlendirilebileceği de gözetilerek, İİK md 72/3 tedbir taleplerinin her iki davacı yönünden reddine; aynı nedenlerle her iki davacının davanın konusu olan ipotek takip dosyasında (cebri satış dahil) yapılan tüm takip işlemlerinin durdurulmasına dair tedbir taleplerinin de reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın davalı şirket ile hiç bir ticari ilişkisi bulunmadığını, davalı şirketin tanzim etmiş olduğu ihtarname de ticari ilişkinin olduğu …’ in borçlu olduğunun, bu se…’ nını ipotek verdiği taşınmazın satışı yoluna gidileceğinin ihtar edildiğini, bu ihtarın dahi, söz konusu taşınmazın … ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiye istinaden oluşabilecek borçlara karşı teminat olarak verildiğini ispata yeterli olduğunu, davalı şirketin, müvekkili …’in borçlu olduğuna ilişkin bir iddia ile , öncelikle diğer müvekkili tarafında verilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna başvurduğunu, mevcut durumda davalı şirketin her an müvekkil … aleyhine bir icra takibine girişmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, kaldı ki İİK 72. Maddesi uyarınca tedbir kararı verilebilmesi için, zaten müvekkili aleyhine bir icra takibi yapılmamış olmasının gerektiğini, müvekkili aleyhine başlatılan başka bir icra takibi olduğunun ispat edilememesi sebebiyle … yönünden İİK 72 . Maddesi uyarınca yapılan ihtiyati tedbir başvurusunun reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı şirketin, yapmış olduğu icra takibinde ipotek senedinden başka alacaklı olduğunu gösterir nitelikte dosyaya hiç bir belge sunmadığını, kaldı ki müvekkillerinin davalı tarafa borçlu olmadıklarının da ancak ve ancak ticari defterlerin incelenmesi ile netlik kazanacağını, mevcut durum dahi müvekkillerinini borçlu olmadığını yaklaşık olarak ispatlar nitelikte olduğunu, kaldı ki İİK 72/3 maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararında, zaten dosya borcu depo edilmekte ve ayrıca uğranılacak zarar için de %15 teminat yatırılması öngörülmekte olduğundan davalı tarafın herhangi bir zararını olmayacağını, ancak davanın lehe sonuçlanması halinde, taşınmazın satılması ile birlikte telafisi imkansız zararların doğacağının dikkate alınmadığını beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti davasında icra takibinin durdurulması/icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davalı ile davacı … arasında Acentelik sözleşmesi imzalanmış ve Burdur Tapu Müdürlüğü’nün 25.07.2019 tarih ve … YN’lu resmi senet ile … Mah. … Ada … Parselde … arsa paylı …Kat … nolu Mesken’in … adına kayıtlı iken, adı geçen … adına … vekaleten, … Anonim Şirketi’nden aldığı 200.000.00TL(İkiyüzbinTL) Bedel Mukabilinde Diğer Kredi için … Anonim Şirketi lehine 1.derecede,%69 faiz ve F.B.K. süre ile ipotek tesis edilmiştir. Davalı … kargo tarafından, davacı muhataplarına çekilen İstanbul … Noterliği’nin 28.12.2020 tarih ve … YN’lu ihtarnamesi ile ticari ilişkiden ve cari hesaptan kaynaklanan borcun ödenmesi ihtar edilmiştir. Davalı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçluları hakkında, İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine satışa hazırlık ve muhafaza işlemleri dışında takip durmuştur. İhtiyati tedbir isteyen taraf, davacı …’in temerrüt ihtarnemesine konu edildiği şekilde ticari ilişkiden ve cari hesaptan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada icra takibinin durdurulması/icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep etmiştir. İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72/2. maddesi, icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir, şeklinde düzenlenmiştir. Dava, temerrüt ihtarnemesine konu edildiği şekilde ticari ilişkiden ve cari hesaptan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılmış olup, davacı … hakkında bu sebeple başka bir takip başlatılması halinde bu muhtemel takibe yapılacak itiraz üzerine takibin kendiliğinden duracak olması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip üzerine açılan menfi tespit davasında İİK’nın 72/2. Maddesine göre icra takibinin durdurulması yoluyla ihtiyati tedbir verilmesi mümkün değildir. İİK’nın 72/3. Maddesi ise, icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir, şeklinde düzenlenmiştir. İpotek takibi bakımından takip borçluları icra takibine itiraz etmişler ve böylelikle itiraz üzerine satışa hazırlık ve muhafaza işlemleri dışında icra takibi durmuştur. İcra takibi durduğuna göre bu aşamada icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece İİK 72/2-3 maddesi kapsamında talep edilen ihtiyati tedbirlerin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir talep eden davacılar tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir talep eden davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 18/05/2022