Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/875 E. 2022/689 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/875
KARAR NO : 2022/689
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/06/2021 (Ek Karar)
NUMARASI : 2019/123 Esas-2019/792 Karar
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan 18/12/2007 tarihli kira sözleşmesinin 8. bendinde belirtilen AVM’nin %80 doluluk oranına ulaşmadığını, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/133 Değişik iş sayılı dosyayla keşif ve bilirkişi tetkikatının yapıldığını, bilimsel raporla %80 doluluk oranının davalı tarafından sağlamadığını ve davacının Bakırköy 12. Noterliği 20/02/2012 tarih ve… yevmiye sayıya kayden kira sözleşmesinin feshedildiğini, taşınmaz yararına davacı tarafından yapılan kalıcı, faydalı dekorasyon giderleri tespiti için Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/430 Değişik iş sayıya kayden yapılan keşif ve bilirkişi raporu alındığını, davalı aleyhine ikame olunan davada Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/503 Esas-205/761 Karar sayılı dosyasıyla 43.054,64-TL faydalı masraflar, 38.592,39-TL’nin iadesiyle toplamda 81.647,53-TL’nin alacağın davalıdan tahsili kararı verildiğini, kararın taraflarca temyiz edildiğini, Yargıtay 3. HD tarafından HMK.’nın 177. maddesi uyarınca ıslahın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle bozulduğunu, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/205 Esas-2018/859 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 54.881,61-TL alacağın tahsiline karar verildiğini, ancak alacağın davalılardan tahsil edilemediğini, toplanan delillerden alacak toplamının 81.647,53-TL olduğunun sabit olduğunu, taleple bağlı kalınarak tahsiline karar verilen 54.881,61-TL düşüldüğünde karar altına alınmayan 26.765,92-TL alacağın dava tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiklerini bildirerek karar altına alınmayan 26.765,92-TL asıl alacağın, beş yıl geriye doğru hesaplanan 12.044,65-TL faiz alacağının karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu kira sözleşmesinin 01/03/2008 tarihinde akdedildiğini, kira sözleşmesinin tanziminin üzerinden 10 yılı aşkın bir sürenin geçtiğini, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/205 Esas-2018/895 Karar sayılı dava dosyasının ekinde de vekil eden şirket ile davacı şirket arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin davacı şirket tarafından tek taraflı feshedildiğini, kira sözleşmesinin 10. maddesinin b bendinde “taraflar sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh edemez” hükmünün bulunduğunu ve bu hükme aykırı bir davranış olduğunu bildirerek karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; taraflar arasında kira sözleşmesinin olduğu, dava konusu uyuşmazlığın kira sözleşmesinin feshinden kaynaklı bakiye kira bedeli alacağının ve kiralanana yapılan masrafların tazminine ilişkin olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 4. maddesinde belirtildiği üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalara bakmak görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi’nde olduğu, talep konuları olan kira bedeli iadesinin ve kiralanana yapılan masrafların HMK.’nın 4. maddesi hükmünün kapsamında olması nedeniyle görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, tarafların tacir olması ve ticari faaliyet için iş yeri kiralanmasının davayı ticari dava haline getirmeyeceğinin açık olduğu, davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, görevin dava şartı olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; taraflar arasında aynı ihtilaftan doğan İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1023 Esas sayılı davanın derdest olduğunu, Antalya 3. Ticaret Mahkemesi’nin 2009/825 Esas sayılı davanın 3 kez Yargıtay’ca usulden bozulmuş derecattan geçtiğini, görev yönünden bozma olmadığını, davanın ticari nitelikte bir dava olmakla, mahkemenin görevsizlik kararının istinafen incelenerek, Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; davacı taraf ile davalı taraf arasında imzalanan kira sözleşmesinin feshinden kaynaklı bakiye alacağın ve bu alacağın faizinin tahsili istemine ilişkindir.
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/123 Esas-2019/792 Karar sayılı ve 16/09/2019 tarihli kararıyla Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş olup, bu karara karşı istinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; taraflar arasında aynı ihtilaftan doğan İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1023 Esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, Antalya 3. Ticaret Mahkemesi’nin 2009/825 Esas sayılı davanın 3 kez Yargıtayca usulden bozulduğunu, görev yönünden bozmanın olmadığını, davanın ticari nitelikte bir dava olduğunu ileri sürerek görevsizlik kararının kaldırılarak Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2019/2594 Esas-2020/655 Karar sayılı ve 18/06/2020 tarihli kararıyla; dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK.’nın 4. maddesine göre uyuşmazlıkta Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nin 2019/123 Esas-2019/792 Karar sayılı ve 16/06/2021 tarihli ek kararıyla; HMK.’nun 20. maddesinin “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurularak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir” hükmü gereğince bu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ana alacak davasının Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görüldüğünü, davanın ticari ve Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu kabul ettiğini ve kararın kesinleştiğini, ana alacağa bağlı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ikame olunan davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu sebeple selbi ihtilaf meydana geldiğini, selbi ihtilafın giderilmesi için İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsizlik kararının iptali, davanın ticari dava olduğunun kabulü ile İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/123 Esas-2019/792 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılarak bozulmasına, mahkemenin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf incelemesi için dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2022/1027 Esas-2022/1116 Karar sayılı ve 20/04/2022 tarihli kararıyla, görevsizlik kararı verilerek dosyanın iş bölümü yönünden görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 43. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
HMK.’nın 20. maddesi “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurularak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir” şeklindedir.
Merci tayini; farklı ilk derece mahkemelerinin bir dava hakkında ayrı ayrı görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olmaları ve her iki kararın da istinafa başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde bölge adliye mahkemesi tarafından görevli veya yetkili mahkemenin belirlenmesidir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2019/2594 Esas-2020/655 Karar sayılı 18/06/2020 tarihli hükmünün taraflara 26/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği taraflarca görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderilmesi yönünde bir talepte bulunulmadığı gerekçeleriyle HMK.’nın 20/1 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Somut olayda olumsuz görev uyuşmazlığı bulunmadığından istinaf dilekçesinin başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin REDDİNE,
2-İstinaf yoluna başvuru sırasında alınan istinaf karar harcı ile istinaf başvuru harcının istemi halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda HMK 362(1)-g maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 01/06/2022