Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/842 E. 2022/655 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/842
KARAR NO: 2022/655
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2022
NUMARASI: 2021/810 Esas
TALEP: İhtiyati tedbire itiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/05/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacının menfi tespit davasını “Sözleşme konusu mallar davacı şirkete süresinde teslim edilmemiş olduğundan çeklerin bedelsiz kaldığı ve alacaklının kötü niyetli olduğu” iddiasına dayandırdığını, bedelsizlik iddiasının muhatabının müvekkili olmadığını, zira ticari ilişkinin taraflarnın davacı ile çekin lehdarı … ŞTİ olduğunu, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki olmadığı gibi kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereği işbu davada bu yönünden husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğinin açık olduğunu, davacının kötü niyet iddialarına ilişkin olarak ise, çeki tahsil edebilmek adına iyi niyetli meşru hamil yaratılmaya çalışıldığını ve alacaklının kötü niyetli olduğu iddiasının asılsız olduğu gibi, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak yazılı delil ile kötü niyetin ispatlanmasının gerektiğini, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, müvekkilinin ancak ağır kusuru veya kötüniyeti söz konusu olduğunda çeki geri vermekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli meşru hamil olup çeki elinde bulunduran hamil sıfatıyla çeki edinme sebebini kanıtlamakla dahi yükümlü olmadığını, bu hususun mücerretlik ilkesinin gereği olduğunu beyanla ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati tedbir talep eden vekili tarafından, karşılığında mal teslim edilmemesi nedeniyle çekin bedelsiz kaldığı ve davalıların çeki kötüniyetli olarak iktisap ettiklerinden bahisle, açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek icra veznesine depo edilen paranın dava sonuna kadar takip dosyası alacaklısına ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, istinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbire itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “somut olayda talep eden haklılığını yaklaşık olarak ispatlamış olmakla davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının menfi tespit davasını “Sözleşme konusu mallar davacı şirkete süresinde teslim edilmemiş olduğundan çeklerin bedelsiz kaldığı ve alacaklının kötü niyetli olduğu” iddiasına dayandırdığını, bedelsizlik iddiasının muhatabının müvekkili olmadığını, zira ticari ilişkinin taraflarnın davacı ile çekin lehdarı … ŞTİ olduğunu, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki olmadığı gibi kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereği işbu davada bu yönünden husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğinin açık olduğunu, davacının kötü niyet iddialarına ilişkin olarak ise, çeki tahsil edebilmek adına iyi niyetli meşru hamil yaratılmaya çalışıldığını ve alacaklının kötü niyetli olduğu iddiasının asılsız olduğu gibi, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak yazılı delil ile kötü niyetin ispatlanmasının gerektiğini, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, müvekkilinin ancak ağır kusuru veya kötüniyeti söz konusu olduğunda çeki geri vermekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli meşru hamil olup çeki elinde bulunduran hamil sıfatıyla çeki edinme sebebini kanıtlamakla dahi yükümlü olmadığını, bu hususun mücerretlik ilkesinin gereği olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, menfi tespit davasında İİK’nın 72/3. maddesi kapsamında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde verilen ihtiyati tedbire vaki itirazın kabulü ile tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbirin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davacı ile … A.Ş. Arasında malzeme satış sözleşmesi imzalanmış ve satış bedelinin çekle ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından dava dışı … A.Ş. lehine 01/12/2021 tarihinde 250.000,00 TL bedelli … nolu çek keşide edilmiştir. Davacı tarafça … A.Ş. Hakkında açılan İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/706 esas sayılı dosyasında 04/11/2021 tarihinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı takip alacaklısı tarafından, davacı takip borçlusu ve diğer çek sorumluları hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, dava konusu çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatılmış, bunun üzerine menfi tespit davası açılmış ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. İhtiyati tedbire itiraz eden-davalı vekilince, menfi tespit davası içerisinde verilen ihtiyati tedbirin hukuka aykırı olduğundan bahisle incelemeye konu itirazı yaparak ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72/3. Maddesi, İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir, şeklinde düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. Maddesi ise, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir, şeklindedir. HMK’nın 390/2 maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davalarında genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükü senet borçlusundadır. Talebe konu kambiyo senedi(çek) açıkça bir borç kaydı içermektedir. Ayrıca aleyhine tedbir istenen alacaklının kambiyo senedini tedbir talep edenin zararına bile bile veya kötü niyetle iktisap ettiğini yaklaşık olarak ispata yarar dosyada bir delil bulunmamaktadır. Mahkemece, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/706 E.sayılı dosyasında çek lehtarı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verildiği ve İİK’nın 72/3. fıkrasına göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile ancak borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş ise de, bahsi geçen dava dosyası keşideci ve lehtar arasında görülmekte olan davaya ilişkin olup, söz konusu mahkeme kararında çekin dosyamız davalıları tarafından iktisabına ilişkin bir değerlendirme bulunmadığı da nazara alındığında İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/706 E.sayılı dosyasında lehtar bakımından verilen tedbir kararının çeki ciro yoluyla iktisap eden hamil yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yeterli olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/706 E.sayılı dosyasında çek lehtarı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verildiğinden bahisle eldeki dosyada ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile tedbirin kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ İLE; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/810 Esas sayılı dosyasında 09/03/2022 tarihinde verilen ihtiyati tedbire vaki itirazın reddine ilişkin ara kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-İhtiyati tedbir kararına vaki itirazın KABULÜ İLE; Mahkemece 22/12/2021 tarihinde 2021/810 esas sayılı dosya üzerinden verilen ihtiyati tedbir kararının itiraz eden … yönünden KALDIRILMASINA, 2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf yargılama giderlerinin verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 25/05/2022