Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/835 E. 2022/633 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/835
KARAR NO: 2022/633
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2021(Ek karar)
NUMARASI: 2021/625 D.iş – 2021/625 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati haciz isteyen ve İhtiyati hacze itiraz eden vekillerince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkillerinin takip alacaklısına takip dayanağı senetler sebebiyle borçlarının olmadığını, taraflarınca borca, faize ve tüm ferilerine İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/716 Esas sayılı dosyası ile itiraz edildiğini, haksız ihtiyati haczin icrası sebebiyle müvekkillerinin aracı ve bazı taşınmazlarının haczedildiğini ve müvekkillerinin zarara uğradığını, takibe konu senetlerin teminat senedi olduğunu ve taraflar arasında Daire Satış Sözleşmesi başlıklı tarihsiz bir sözleşmenin mevcut olduğunu, senetler teminat senedi olduğundan kambiyo senedi vasfında olmadığından müvekkillerine karşı ihtiyati haciz kararı alınarak takip yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, daire Satış Sözleşmesi’ne göre dairelerin inşaat ruhsatlarının alınmasından itibaren 48 ay içinde verileceğini, inşaat ruhsat tarihlerinin en erken 22/05/2022 tarihinde dolduğunu, bu durumda henüz teminatın koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin daire teslim borcu muaccel hale gelmediğini ve tüm bu nedenlerle haksız yere konan ihtiyati haciz kararının itirazları doğrultusunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından, 15/12/2018 vadeli 1.500.000 TL bedelli bononun ödenmediğinden bahisle, ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati haciz talep edilenler vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, istinaf incelemesine konu ek kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati hacze itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; “İtiraz eden borçlu tarafa mahkememiz dosyasında ihtiyati haciz kararı tebliğ edilmemiştir. İhtiyati haciz kararının icraya konulduğu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında da fiili haciz tutanağı düzenlenmemiş, haciz tutanağı itiraz eden borçluya tebliğ edilmemiştir. Bu nedenle İİK 264 de aranan yasal 7 günlük sürenin başlamadığı, itirazın süresinde olduğu sabit bulunmuş, alacaklı tarafın savunması kabul edilmemiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlular ihtiyati haczin dayanağı olan bononun teminat senedi olduğunu, senedin üzerinde teminat olduğunun açıkca yazılı olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir. İhtiyati haczin dayanağı olan 15/12/2018 vadeli 1.500.000 TL bedelli bononun TTK 703 vd maddelerinde aranan yasal şekil şartlarını taşıdığı, vadesi geçmiş olsa da taraflar arasındaki borç alacak ilişkisini yaklaşık ispata yetecek derecede ortaya koyduğu, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı sabittir. İstanbul BAM 43 HD nin 2021/1826-1287 sayılı ve 04/11/2021 tarihli örnek kararında da açıklandığı üzere ” bononun tüm unsurları tam olduğu gibi, bononun teminat bonosu olması da ihtiyati hacze engel teşkil etmez” bu nedenle teminat bonosu olması ihtiyati hacze engel teşkil etmeyeceğinden itiraz kabul edilmemiştir. İtiraz eden borçlu taraf bononun ibraz edilen “daire satış sözleşmesi” gereğince muaccel olmadığını, boş olarak verilen bononun sözleşmeye aykırı olarak doldurup takibe konulduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir. İncelenen bononun TTK 703 de sayılan yasal unsurları taşıdığı, bonoda eksik kısımların sonradan doldurulmasının İİK 265 de sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı, bononun vadesinin 15/12/2018 olup şekil olarak ihtiyati haciz tarihi itibariyle öngördüğü para borcunun muaccel/ istenebilir olduğu, sözleşmenin 3. Maddesi gereğince dairelerin alacaklı tarafa teslimine dair sunulan bir belge olmadığı gibi, muacceliyetin esas davanın konusunu oluşturacağı, sözleşme gereğince anlaşılmış itiraz kabul edilmemiştir. İtiraz eden borçlu tarafın sözleşmenin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle ileri sürdüğü diğer itiraz sebepleri; İİK 265 de açıklanan yetki, teminat ve haczin dayandığı sebeplerden olmadığından kabul edilmemiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçluların ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle; Somut olayda her iki borçlu vekili olan Av. …’nin 25.10.2021 günü icra dosyasına her iki şirket vekili olarak harçlı ve baro pullu vekaletnameler koyduğunu ve sistemde 26.10.2021 günü onaylandığını, aynı vekilin borçlular adına 26.10.2021 günü, bu takibe yönelik olarak İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/716 E. Sayılı dosyasıyla “borca ve yetkiye itiraz davası” açtığını, dolayısıyla borçlu vekilinin dosya içerisinde yer alan ihtiyati haciz kararını ve bu karara dayanılarak yapılan haciz tutanaklarından haberdar olduğunu, gerek ödeme emirlerinin tebliğ tarihleri olan 22.10.2021 (… A.Ş) ve 26.10.2021 (…) tarihleri itibariyle ve de her iki borçlu vekilinin icra dosyasına yetkili vekaletnameler koyduğu ve sistemde onaylandığı 26.10.2021 tarihi itibariyle takibe ve itiraz konusu ihtiyati haciz kararına muttali olduğu ve bu noktada itiraz süresinin başlaması için İİK 264/1’de düzenlenen tebliğ şartının gerçekleşmiş olduğu nazara alındığında, 16.11.2021 günü yapılan itirazın yasal 7 günlük süreden çok sonra yapıldığının bariz olduğunu, bu nedenlerle yasal süresinde olmayan itirazın “süre yönünden de reddine” karar verilmesinin gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu senedin, teminat senedi olduğunu, senetlerin üzerinde teminat senedi olduğunun açıkça yazılı olduğunu, senetlerin teminat senedi olduğuna ilişkin olarak, taraflar arasında “daire satış sözleşmesidir” başlıklı, tarihsiz bir sözleşme bulunduğunu, sözleşmede, söz konusu senetlerin teminat senedi olduğunun keşide tarihleri, bedelleri ve seri noları açıkça yazılarak belirtildiğini, davalı/takip alacaklısının devrettiği şirkete ait arsaların 1. kısmında inşaat ruhsatlarının 22/05/2018, 03/10/2018, 31/12/2018 ve 14/05/2019 tarihlerinde alındığını, yani, inşaat ruhsat tarihlerinden itibaren 48 aylık teslim süresinin, en erken 22/05/2022 tarihinde dolacağını, henüz teminatın koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin daire teslim borcunun muaccel hale gelmediğini, davalı/takip alacaklısının, vade tarihi boş olarak kendisine verilen senetlere, sözleşmeye aykırı olarak 15/12/2018, 15/01/2019 ve 15/02/2019 vade tarihlerini yazdığını, bu durumun, hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğunu, belirtilen vade tarihlerinde 48 aylık sürenin dolmadığını, teminat senedinin tahsil koşullarının oluşmadığını, borcun muaccel hale gelmediğini ve mahsuplaşma yapılmadan söz konusu senetler sanki teminat senedi değilmiş gibi doldurulup, icra takibine girişildiğini, böyle bir belgeye istinaden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haczin itirazen kaldırılması, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talebe konu senedin teminat senedi ve dolayısıyla bono vasfında olup olmadığı ve ihtiyati haczin şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Daire satış sözleşmesi başlıklı belge ile 2500m2 dairelerin teslimini temin için 1001, 1002 ve 1003 seri nolu senetlerin teminat senedi olarak …’ın şahsi imzası ve şirketin kaşesiyle hissesini devredenlere verildiği düzenlenmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz istenen … tarafından, … lehine 24/07/2017 tarihinde 1.500.000,00 TL bedelli ve 15/12/2018 vade tarihli … seri nolu senet keşide edilmiştir. Senette teminat kaydı bulunmaktadır. İhtiyati haciz isteyen tarafından senet bedelinin vadesi gelmesine rağmen ödenmediğinden bahisle ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece talebin kabul edilmesi üzerine ihtiyati haczin şartlarının bulunmadığı iddiasıyla ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle incelemeye konu itiraz yapılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19. HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati hacze karşı İİK’nın 265/1. maddesine uyarınca, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edilebilir. İİK’nın 265/3. Maddesinde ise, Mahkemenin, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddedeceği, düzenlenmiştir. Kanunda ihtiyati hacze itiraz süresinin borçlu hazır olmaksızın yapılan hacizlerde öğrenmeden değil, haciz tutanağının kendisine tebliği ile işlemeye başlayacağı düzenlenmiştir. Borçluya ihtiyati haciz veya ihtiyati haczin tatbikiyle ilgili herhangi bir tebliğ yapılmadığından itirazın süresinde yapıldığının kabulü gerekir. Her ne kadar ihtiyati haczin verilmesine esas bononun teminat senedi olduğu iddia edilmiş ise de İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri sayılmış olup, teminat senedi iddiası sayılan itiraz sebepleri arasında yer almamaktadır. Mahkemece Kanunda gösterilen ve bunlardan da itiraza konu edilen sebeplere hasren tetkikat yapılarak karar verilmesi gerektiğinden ihtiyati hacze itiraz aşamasında teminat senedi iddiasının incelenmesi mümkün değildir. Bu sebeple mahkemece tüm unsurları ihtiva eden bono, yaklaşık ispat için yeterli kabul edilerek ihtiyati haciz ve devamında ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz isteyen vekili ve ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati haciz isteyen ve İhtiyati hacze itiraz edenler tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 18/05/2022