Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/828 E. 2022/1336 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/828
KARAR NO: 2022/1336
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2021
NUMARASI: 2020/24 Esas – 2021/1031 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ni yürüttüğü taşıma işleri kapsamında doğabilecek olası rizikolara karşı 11/08/2017 başlangıç ve 11/08/2018 bitiş tarihli, … numaralı Yurt içi Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigortası Abonman Sözleşmesi ile teminat altına alındığı, dava dışı ve İzmir’de yerleşik … Ltd. Şti. tarafından Erzurum’da yerleşik … Eğitim San. Tic. Ltd. Şti. firmasına satılan gıda emtiasının, İzmir’den Erzurum’a taşınması işini dava dışı …’in üstlendiğini, ancak nakliye işini …’in bizzat kendisinin gerçekleştirmediğini, dava dışı müvekkil şirket sigortalısı olan … Turizm San. Tic. Ltd. Şti.’nin söz konusu nakliyeyi …’ten devraldığını, davacı şirket sigortalısı … de bu nakliye işini bizzat kendisi gerçekleştirmemiş olup, taşıma işini …’a ait … – … plakalı araçlar ile gerçekleştirilmek üzere devrettiğini, dava konusu taşıma, 24.01.2018 taihinde davalı sürücü … idaresindeki ve davalı …’a ait … (çekici)/… (römork) plakalı araçlar ile gerçekleştirildiğini, nakliye neticesinde malların 29.01.2018 tarihinde teslim edilmesi gerekirken malların teslim edilmediği bilgisinin davacı şirket sigortalısı … Firması yetkilisi … tarafından alındığını, hırsızlık nedeniyle oluşan zarar sebebiyle davacı tarafından zarar gören satıcı … firmasına 15/05/2018 tarihinde 120.000,00-TL ödeme yapıldığını, davalı … söz konusu taşıma işinde aracın sürücüsü olup emtialar sürücünün hakimiyeti ve gözetimi altında taşındığını, emtialar davalının gözetimi ve hakimiyeti altında bulunduğu sırada; hırsızlık olayı meydana geldiğini, davalı …’in haksız fiil hükümleri uyarınca da sorumlu olduğunu ve bu sebeple meydana gelen zararı gidermekle yükümlü olduğunu, davalı …’ın yetki itirazının yerinde olmadığını, dava konusu alacak; mutlak ticari işlerden olan Sigorta Sözleşmesinden kaynaklandığından davalının faize olan itirazının da yerinde olmadığı, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlattığımız takibe borçluların yapmış olduğu itirazlar haksız ve mesnetsiz olup, tamamen kötü niyetli olarak alacağımızı sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığı, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 29/01/2018 tarihinde meydana geldiği idda edilen hırsızlık olayında diğer davalı … isimli şahsa ait araçta sürücü olduğunu, araçta meydana gelen hırsızlık iddiası ile soruşturma başlatıldığını, şahsa ait araçta sürücü olduğunu, araçta meydana gelen hırsızlık iddiası ile soruşturma başlatıldığını, ortada zararın olduğunu, tarafın bu olaydan dolayı sorumlu olduğunu, emtiaları teslim tam ve eksiksiz teslim etmek gerekirken etmediği iddiası ile bu dava açıldığını ve dava dilekçesi tarafına tebliğ edildiğini, … İsimli bir firmayı ya da … isimli şahsı tanımadığını, böyle bir yerde çalışması olmadığını, SGK sorgulaması yapıldığında böyle bir çalışmanın olmadığının anlaşılacağını, ehliyet incelendiğinde fotoğrafa bakıldığında fotoğraftaki şahsın kendisinin olmadığının açıkca belli olduğunu, davanın reddi ile yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece ” Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan tüm deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı sigorta şirketi tarafından dava konusu taşıma işi ile ilgili davalı … hakkında söz konusu taşıma işinde aracın sürücüsü olup emtialar sürücünün hakimiyeti ve gözetimi altında taşındığı, emtialar davalının gözetimi ve hakimiyeti altında bulunduğu sırada; hırsızlık olayı meydana geldiği ve oluşan zarardan sorumlu olduğu iddiası ile dava açılmış ise de gerek Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/11556 ve Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/1553 soruşturma sayılı dosyaları gerekse … sigorta şirketinin … nolu hasar dosyası içerisindeki müşteki …’ın 01/02/2018 beyanında olay günü araç sürücüsüne verilen telefondan ulaşamayınca kendi yaptığı araştırmalarda şahsın gerçek adının … olduğunu öğrendiğini yine daha sonraki beyanlarında da davalı …’e ait ehliyet bilgilerinin kullanıldığını, sosyal medyada yaptığı araştırmada da şüpheli … isimli şahsın facebook sayfasına ulaştığını, fotağraflarına baktığında davalıya ait sürücü belgesini kullanan şahsın bu şahıs olduğunu tespit ettiği dolayısıyla davalının davaya konu taşıma işini üstlenmediği, meydana gelen zarardan sorumluluğu bulunmadığı anlaşıldığından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının kimlik/ sürücü belgesini kopyalandığına ilişkin kesinleşmiş bir karar olmadığını tam aksine Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/1553 soruşturma sayılı dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiğini ve bu suretle davalının kimliğinin kopyalandığını tespit edilmemiş olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalının taşınmadan sorumluluğu bulunmasa dahi müvekkiline aleyhine vekalet ücretinin hükmedilemeyeceğini, zira ancak yargılama sonucu sahteliği tespit edilebilecek olan evraka dayanarak dava husumetten reddedilse dahi zaten sahteliğe yönelik bir tespit esasen olmadığından olsa dahi müvekkilinin bu durumu bilebilecek durumda olmadığını, ayrıca müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin de hukuka aykırı olduğunu çünkü AAÜT 7/2 .maddesi uyarınca dava şartından ret halinde hükmedilecek avukatlık ücretini tarifenin 2. Kısmının 2. Bölümünde yazılı miktarları geçemeyeceği bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, mali mesuliyet abonman sigorta poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacı ile başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince yukarıdaki gerekçelerle davanın husumetten reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında alacaklının … Sigorta Aş. borçluların …, …, … oldukları 12.000,00 TL alacağın takibe konu edildiği takip sebebi olarak …nun … Gıda’ya satmış olduğu gıda emtialarının İzmir’den Erzurum’a nakliyesi esnasında meydana gelen hırsızlık olayı neticesi oluşan zararın rucüen tazmini talebi gösterildiği, nakliyeyi gerçekleştiren şahsın sunmuş olduğu ehliyetin … adına kayıtlı olduğu ancak ehliyetin sahte olduğu ve … şeklinde görülen şahsın esasen … olduğu yönünde savcılık soruşturması bulunduğu ibareleri yazılı olarak görülmektedir. Borçlu … icra dosyasında itirazında 13/06/2017 tarihinde adına kayıtlı … plaka sayılı aracın Kocaeli Gebze’de çaldırdığını aracın içerisinde kimlik belgelerinin yer aldığını aracın bir gün sonra bulunduğunu ancak kimlik ve ehliyetinin alınmış olduğunu gördüğünü aracı çalan şahısların kendi kimlik bilgilerini kullanarak birçok hırsızlık olayına karışmış olduklarını ödeme emrinde yer alan salça emtiasının çalınmış olmasından ötürü sigorta şirketinin ödemiş olduğu paranın olayla bir ilgisi olmadığından kendisinden istenmesinin mümkün olmadığını beyan ederek borca itiraz etmiştir. 17/04/2018 tarihli hasar tazminat makbuzu ve ibraname adlı belge ile dava dışı sigortalı … Sanayi’ye davcı … Sigorta Aş. tarafından yapılan 120.000,00 TL tutarındaki hasar ödemesine ilişkin dekont mevcuttur. 16/04/2018 tarihli Yurt içi taşıyıcı mali mesuliyet poliçesi expertiz raporu; sigortalının dava dışı … Alıcı firmanın dava dışı …, poliçe başlangıç ve bitiş tarihlerinin 11/08/2017- 11/08/2018 olduğu, 20 palet gıda maddesi niteliğindeki emtianın, expertiz işlerine konu edildiği expertiz işlerine konu edilen emtianın ağırlığının 25.800 kg olduğu 24/01/2018 tarihinde İzmir/Tir ‘de yüklemenin gerçekleştiği hasar tutarının 120.000,00 TL olarak gösterildiği emtianın hırsızlık eylemine konu olduğu, aracı kullanan … isimli şahsın esasen … isimli şahıs olduğu fatura kapsamında hasar hesaplaması yapıldığı aracın esasen … adına kayıtlı olan … (çekici) -/ … (römok) plakalı araç olduğu …’in noter huzurunda yaptığı sözleşme ile araçların …ya kiraya verdiği …’ın da …’tan habersiz şekilde ismi … şekilde görülen ancak gerçekte … olan kişiye kiraya verdiği yönünde tespit yapılmıştır. Gebze 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/451 E, 2018 E 425 K 17/10/2018 tarihli ilamın incelenmesinde katılanın … sanıkların … ve … oldukları, … hakkında üzerine atılı kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçundan dolayı beraat, … hakkında da mahkumiyet hükmü verildiği, söz konusu mahkümiyet hükmünün 20/12/2018 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Uyap üzerinden yapılan araştırmada … hakkında verilen beraat kararının ise 09/11/2018 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13/11/2019 tarihli 2018/1553 soruşturma, 2019/6556 K sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında müştekilin … süphelinin … ve … oldukları şüphelilerin üzerine atılı suçun resmi belgede sahtecilik olarak gösterildiği müştekilin beyanında kendisine ait belgeleri ele geçiren … ve …’ın kendisine ait kimlik bilgilerini kullanarak çok sayıda sahte belge düzenlediklerini iddia ettiği, yapılan soruşturma neticesi tüm araştırmalara rağmen sahte belgelere ulaşılamadığı, aslı olmayan belgelerde sahtecilik yapılıp yapılmadığını ve belgelerin iğfal kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığını objektif olarak tespitinin yapılıp yapılamayacağı sebepleriyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Uyap üzerinden yapılan araştırmada söz konusu savcılık dosyasının kapanış tarihinin 27/11/2019 olduğu görülmektedir. Yargılama aşamasında Nevşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/83 talimat sayılı dosyası üzerinden dinlenilen tanık … ve tanık …’in vermiş olduğu ifadelerinde davalı …’in eldeki istinafa konu 2017 yılının 6. Ayında Gebze garajında aracının çalındığını ve …’ten duydukları kadarıyla araç içerisindeki kişisel eşyalarının da alındığını davalı …’in davacı … Sigorta AŞ’nin eldeki davaya konu ettiği malları taşımadığını beyan etmişlerdir.TBK’nın 74. maddesi uyarınca, hukuk hâkimi, ceza hakiminin beraat kararıyla veya kusurun varlığına ve oranına ilişkin kararıyla bağlı değilse de mahkumiyet kararıyla bağlıdır. Bu yasal düzenlemeler uyarınca ilk derece mahkemesince kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçundan dolayı verilen ve kesinleşen mahkumiyet hükmü göz önünde bulundurularak sonuca ulaşılmalıdır. Ekspertiz raporunda tespit edilen hususlar ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, eldeki davanın davalısının kullandığı aracın önceden hırsızlık olayına konu edildiği, aynı zamanda araç içerisindeki davalıya ait kimlik belgelerinin de çalındığı, hırsızlık eyleminin işlendiğine dair kesinleşmiş mahkumiyet hükmü olduğu, zaten hukuk hakiminin beraat kararı ile bağlı olmadığı, davalıya ait sürücü belgesinin hırsızlıktan hakkında beraat verilen şahsın eline geçtiği bu kişinin kendine ait resmi davalının ehliyet belgesine yapıştırdığı, müşteki …’ın savcılık aşamasındaki beyanlarında sosyal medyada yaptığı araştırmada da şüpheli … isimli şahsın sosyal medya sayfasındaki fotağraflarında bakarak davalı …’e ait sürücü belgesini kullanan şahsın bu şahıs olduğunu tespit ettiğini açıkça ifade etmiş olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davalının davaya konu taşıma işini üstlenmediği, meydana gelen zarardan sorumluluğu bulunmadığı anlaşıldığından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması hukuka uygundur. AAÜT nin 7/2. Maddesi gereğince davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı düzenlenmiştir.Buna göre mahkemece dava husumetten reddedildiği halde maktu vekalet ücreti geçmemeke üzere nispi vekalet ücretine gerektiği gözetilmeden davacı aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.Açıklanan nedenlerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, 1-Davanın husumetten REDDİNE; 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 600,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 540,70- TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafından yapılan 150,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine, 7-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, b-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 162,10 TL istinaf başvuru harcı, tebligat ve dosyanın posta masrafı toplamı 90,50 TL olmak üzere toplam 252,60 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 8- Gerekçeli kararın HMK.’nun 359-(4) maddesi uyarınca, taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2( iki) haftalık süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/12/2022