Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/759 E. 2022/835 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/759
KARAR NO: 2022/835
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2021
NUMARASI: 2020/971 Esas – 2021/856 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Banka ile … arasında 07.01.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını. ayrıca … ile davacı arasında Taşıt Rehin Sözleşmesi imzalandığını. … bu rehin sözleşmesi ile … lehine asaleten ve/veya kefaleten açılmış ve açılacak krediler ile bu krediler tahtında müştereken ve münferiden taraf olduğu sözleşme ve/veya belgelerden doğmuş ve doğacak kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere, maliki olduğu … plakalı aracı davacıya rehin verdiğini, … ile davacı arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını ve borçluya ticari ihtiyaç kredileri, işletme kredi kartı ve kredili mevduat hesapları açıldığını, ancak borçlunun bu sözleşmelerden kaynaklı borçlarını ödememesi sebebi borçluya Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, İşbu ihtarnamede mevcut borçların yasal süresi içinde ödemesi ve aksi takdirde tüm alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağı bildirildiğini, ihtarname 31.10.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun kredi kartı, kredili mevduat hesabı ve kredilerden dolayı davacıya borçları bulunduğunu, … de rehin veren olarak borçlardan sorumlu bulunduğunu takip talebinde de bu husus belirtildiğini, ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmayan ve borçları da ödemeyen borçluya ve rehin verene karşı Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, ancak davalı/borçlular tarafından söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin davalılar yönünden durdurulmasına sebebiyet verdiğini bu nedenlerle davacı vekili davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu dava itirazın iptali davası İİK 67 uyarınca 1 yıl içinde açılması gerektiğini ancak davacı taraf söz konusu 1 yıl içinde işbu davayı açmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini ve davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından …’e Tebligat Kanunu’na uygun bir hesap kat ihtarnamesi tebliği olmadığını, tebligatın yapıldığı kişi davacıyla alakasız olduğunu, usulüne uygun tebligat yapılmadığını, davalı eşi …’e 18.11.2015 tarihli taşıt rehin sözleşmesi dışında teminat vermediğini, bir an için genel kredi sözleşmesinde davalının kefil sıfatıyla imzasının olduğu kabul edilse dahi verilen kefaletin TBK 583.maddede ki şartları taşıdığını düşünmediklerini, ayrıca her durumda borçlunun kredi limitinin arttırılması halinde de davalının imzası gerektiğini, hele ki davacı tarafın sunduğu borçlu …’e ait IHTKTIC, KRDLMEV adı altındaki kredilerde davalı …’in imzası olmadığı için işbu borçlardan …’in sorumlu tutulmasının söz konusu olmadığını, artırılan kredi limitlerinin davalı açısından imzasının olmadığı için hükümsüz olduğunu belirterek davalı vekili davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep ederim.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Takip dosyasında itirazın alacaklıya tebliğine dair evraka rastlanmamış ise de davacı alacaklının 07/01/2019 tarihinde itirazdan haberdar olduğu bu hali ile iş bu tarihin itirazın öğrenme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği, Bu durumda açılan davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca iş bu itirazın iptali davası, bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından ve bu süre özel dava şartı niteliğinde bulunduğundan, iş bu davada özel dava şartı eksikliği bulunduğunun kabulü ile HMK 114/ ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Gaziosmanpaşa … İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı borçlular tarafından yapılan itirazın taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle itirazın iptali davası açmak için kanunda belirtilmiş olan 1 yıllık sürenin de başlamadığını, hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığından davanın süresinde açılmadığının iddia edilemeyeceğini, dava süresi içinde açılmış olup davanın reddi kararının yerinde olmadığını, hak düşürücü sürenin öğrenme tarihinden değil, tebliğ tarihinden itibaren başladığından kararın kaldırılması gerektiğini, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/971 Esas, 2021/856 Karar. sayılı 27.09.2021 tarihli usul ve yasaya aykırılık teşkil eden işbu haksız kararın kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, müvekkili aleyhine telafisi zor zararlar ortaya çıkmasına engel olmak amacı ile istinaf incelemesi neticeleninceye kadar tehiri icra kararı verilmesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, itirazın iptali davasının 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçluları hakkında, Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “kredi ve rehin sözleşmesi ve ihtarname” sebebine dayalı olarak58.310,32 TL tutarındaki alacağın tahsili istemiyle taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur.
Bu arada davalı takip borçluları tarafından Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yürütülen icra takibinin itiraz ve şikayet yoluyla iptali istemiyle Gaziosmanpaşa 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/565 Esas sayılı dosyasında açılan dava, mahkemece taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takipte icra mahkemesine itiraz edilemeyeceği gerekçesiyle 19/03/2019 tarihinde reddedilmiştir. Daha sonra davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. İtirazın iptali davası ise mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmiştir. İİK’nın 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Hükümde itirazın iptali davasının açılması için öngörülen sürenin itirazın tebliğinden itibaren başlayacağı açıkça belirtilmiştir. Borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça itirazın iptali davası açılması için öngörülen süre işlemeye başlamaz(Yargıtay 19. HD’nin 15/04/2019 Tarih ve 2018/2879 E – 2019/2545 K. Sayılı kararı). Davacı alacaklıya, davalı takip borçluları tarafından takibin iptali istemiyle açılan Gaziosmanpaşa 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/565 Esas sayılı dava dosyasında dava dilekçesi tebliğ edilmiş ise de, bu tebliğde itirazın tebliğine ilişkin bir açıklama bulunmadığından sürenin başlangıcı olarak bu tarih esas alınamaz. Ayrıca, davacı tarafından itiraz hakkında açıkça bir ikrar bulunmadığı gibi, icra mahkemesi nezdinde itirazın kaldırılması talebinde de bulunulmamıştır. Mahkemece bu yönler gözetilerek işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda toplanan deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın süreden reddi isabetli olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022