Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/685 E. 2022/485 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/685
KARAR NO: 2022/485
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/02/2022 (Ara karar)
NUMARASI: 2022/111 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz talep eden eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından ticari kredi alacağının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile davalı kefiller hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz edip haklarındaki takibin durduğunu, yargılama boyunca geçerli olmak üzere, dava tarihi olan itibarıyla İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının dosya güncel toplam borcu üzerinden, nakdi alacağını karşılayacak oranda borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının teminatsız ihtiyaten haczine ve ayrıca ihtiyati haciz kararının İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasının üzerinden infazına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir/haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “İncelenen tüm dosya kapsamına göre; Davacı vekilinin talebinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ihtiyati haciz şartları oluşmaması, nedeniyle bu aşamada talebin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı borçluların, müvekkili davacı T.C … Bankası A.Ş ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 15.06.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’ne 550.0000,00 TL tutarlı olarak borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, müteselsil kefil sıfatıyla borçlu olan davalılardan …’in dosyaya sunulan, 03.08.2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde de görüldüğü üzere aynı zamanda şirket ortağı olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlu şirketin ve davalı müteselsil sıfatı ile borçlu kefil davalıya sözleşmede beyan ettikleri adreslere ayrı ayrı Ankara … Noterliği’nin 24. 09. 2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtarname çekilmesine rağmen borcun ödenmediğini, ödenmeyen borç nedeniyle İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas Sayılı icra dosyası üzerinden takibe geçilmiş olup, davalı borçlular tarafından haksız yere borca itiraz edildiğini, davalıların itiraz dilekçesinde borcun tamamına itiraz ettiklerini, davalılar müvekkili şirkete borcununun bulunmadığını ileri sürmekte iseler de dosyaya 03.03.2022 tarihinde sundukları müvekkili banka kredi ödeme kayıtları ve ödeme makbuzları, genel kredi sözleşmesi, ihtarname ve tebliğleri şeklindeki delilleri ışığında bu durumun doğru olmadığının açık olduğunu, 03.03.2022 tarihinde dosyaya sunulan deliller, müvekkil banka kredi ödeme kayıtları ve ödeme makbuzları, genel kredi sözleşmesi ihtarname, ihtarname tebliğleri vb. şeklindeki mevcut delillere göre, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.02.2022 tarihli 2022/111 Esas Sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararının alacağın mevcudiyetinin yakın ispatı yapılmakla açıkça usule ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İhtiyati haciz isteyen taraf, genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin vadesinde ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğinden bahisle incelemeye konu ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin talebini yapmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19. HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Davacı tarafça, kredi ödeme kayıtları ve ödeme makbuzları, genel kredi sözleşmesi, ihtarname ve tebliğleri şeklindeki delillerini dosyaya 03/03/2022 tarihinde sundukları beyan edilmiştir. Ancak mahkemece ihtiyati haciz talebi 17/02/2022 tarihinde değerlendirilmiştir. Buna göre ihtiyati haczin değerlendirildiği tarih itibariyle genel kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarının dosyaya sunulmamış olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde ihtiyati haciz talebinin değerlendirildiği tarih itibariyle yaklaşık ispat, dolayısıyla ihtiyati haciz şartları gerçekleşmemiştir. Bu nedenle mahkemece ihtiyati haczin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1- İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 21/04/2022