Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/676 E. 2022/585 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/676
KARAR NO: 2022/585
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2022
NUMARASI: 2022/162 Esas-2022/228 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
İlk derece mahkemesince verilen davanın usulden reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin işyerinde 13/09/2021 “elektrik dalgalanması” sebebiyle bilgi işlem cihazlarının arızalanmış olduğunu, müvekkili şirketin bilgi işlem cihazlarının nebım muhasebe uygulamaları, SQL veri tabanı ve dosya saklama amaçlı olarak kullanılmakta olup yaşanan elektrik dalgalanması sebebiyle elektronik verilerde oluşan hasarın giderilememiş olduğunu, müvekkili şirketin elektronik verilerinde oluşan hasarın giderilemediği ve bu verilerin kurtarılamadığına dair …A.Ş. Belgi Teknolojileri Uzmanı … tarafından rapor tanzim edildiğini, işbu davadan önce Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/810 Esas sayılı dosyası ile zayi belgesi davası açıldığını, Mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davayı reddettiğini, müvekkili şirketin Mahkeme kararı ile birlikte Marmara Kurumlar Vergi Dairesine başvuruda bulunduğunu, Gelir İdaresi Başkanlığının 28/01/2022 tarihli cevabında; 2019/07-12 ile 2020/01-11 dönemleri e-defter kayıtlarının verilmesine yönelik talebin gerçekleştirilebilmesinin mümkün olmadığını, zayi olan dönemlerin yeniden e-defter ve berat işlemlerinin yapılabilmesine yönelik talebin değerlendirilebilmesi için yetkili Mahkemeden zayi belgesi belgesinin alınmasının gerektiğinin bildirildiğini, iş bu yazı cevabının müvekkili şirkete 02/02/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, hak zayiine sebep olmamak için Gelir İdaresi Başkanlığının yazısının tebliğinden itibaren yasal süresi içerisinde iş bu davanın açıldığını, beyanla müvekkili şirketin 2019 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül, Aralık 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Eylül, Ekim, Kasım aylarının elektronik ortamdaki yevmiye, kebir defterleri ve beratları zarar görmüş olup ulaşılamamakta olduğundan, TTK md 87/7 ve Elektronik Defter Genel Tebliği Sıra No:… md 7.1 gereğince müvekkili şirketin; 2019 yılı Temmuz-Ağustos-Eylül-Aralık 2020 yılı Ocak-Şubat-Mart-Nisan-Mayıs- Haziran- Eylül- Ekim-Kasım aylarının Elektronik ortamdaki yevmiye, kebir defterleri ve beratları için zayi belgesi düzenlenmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davanın, zayi nedeniyle zayi belgesi verilmesi isteğine ilişkin olduğu, HMK’nin dava şartları ve 114/1-ı maddesi mahkememizce değerlendirildiğinde; davacı tarafından işbu dava açılmadan önce Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/810 Esas sayılı dosyası ile aynı davanın açıldığı, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yargılamanın yapıldığı, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davacı vekilince söz konusu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu ve dosyanın henüz kesinleşmediği, açıklanan nedenle davacı vekilinin isteminin bu aşamada TBK’nin 158. maddesi kapsamında değerlendirilebilmesinin de olanaklı olmadığı gerekçesiyle HMK’nin 114/1-ı ve 115/2 maddeleri hükmü gereği davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; önceki davanın 15 günlük yasal hak düşürücü sürede açıldığını, bu davada TBK madde 158 uygulanabileceğini, TBK’nın 158. maddesinde; ” Dava veya def’i, mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı 60 günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir” hükmünün olduğunu, çekişmesiz yargıda derdestlikten ret kararı verilemeyeceğini, giderilmesi mümkün olan eksikliklerin tamamlanması gerektiğini, TTK’nın 87/7 maddesi gereğince delillerin toplanması gerektiğini, TTK’nın 87/7 amir hükmü gereğince deliller toplanmadan verilen ret kararı “Hukuki Dinlenilme Hakkı” nın ve “Adil Yargılanma Hakkı” nın açık ihlalini teşkil ettiğini, AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki hakların etkili bir biçimde korunması için davaya bakan mahkemelerin tarafların dayanaklarını, iddialarını ve dillerini etkili bir biçimde inceleme görevi olduğunu belirttiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Talep, TTK’nun 82/7 maddesi uyarınca zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın derdestlik dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş,bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. TTK’nun 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesini içermektedir.Anılan yasa maddesinde zayi belgesi verilmesini gerektiren afet halleri sınırlı şekilde sayılmamış ise de zayi belgesi verilebilmesi için maddede belirtilenler gibi hallerden birinin olayda mevcut olması ve defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir.Aynı konuda konuda farklı kararların çıkmasının önüne geçilmesi ve böylelikle hukuki güvenirliğinin sağlanması yönünden derdestlik HMK 114. Maddesi uyarınca dava şartı olarak sayılmıştır. Derdestlik çekişmesiz yargı işlerinde mümkün olmayıp, hasımlı işlerde mümkündür.(HGK05/12/1990 tarih ve E:1990/2-560-K:1990/622 K) Zayi belgesi verilmesi talebi HMK382/2- e bendi uyarınca çekişmesiz yargı işi olup,bu talep soncunda verilecek karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez . TBK 158 maddesi uyarınca davanın mahkemenin görevli veya yetkili olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılması nedeniyle reddedilmiş olup da bu arada hakdüşürücü süre geçmesi halinde ek süre tanınmıştır. Talep eden şirketin aynı defterlere ilişkin Bakırköy 12.Asliye Ticaret Mahkesi’nin 2021/810 Esas sayılı dosyası ile 28/09/2021 tarihli zayi belgesi verilmesi talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmiş ve verilen kararın henüz kesinleşmemiştir. Bahsi geçen dosyadaki talebin hakdüşürücü sürede olup olmadığı hususu bu dosyada yapılacak istinaf incelemesinin konusu olup, eldeki dosya yönünden madde sayılan hallerden biri nedeniyle hakdüşürücü sürenin geçmesi hali mevcut olmadığından anılan düzenlemedeki ek sürenin somut olayda uygulanma yeri bulunmamaktadır. Zayi belgesi talep eden şirketin talebe konu aynı defterler yönünden daha önce Bakırköy 12.Asliye Ticaret Mahkesi’nin 2021/810 Esas sayılı dosyası ile 28/09/2021 tarihinde zayi belgesi talebinde bulunmasına v göre artık 16/02/2022 tarihli yargılamaya konu talebinin yasada öngörülen 15 günlük hak düşürücü olmadığının kabulü gerekmiştir.Bu durumda mahkemece davanın 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi sonucu itibarıyla doğrudur. Açıklanan nedenlerle talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kararverilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)ç maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022