Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/634 E. 2023/43 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/634
KARAR NO: 2023/43
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2022
NUMARASI: 2022/96 Esas – 2022/41 Karar
DAVA: Genel Kurul Kararının Yoklukla Malul Olduğunun Tespiti
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirkette hissedar konumunda olduğunu, davaya konu genel kurul toplantısına çağrı kararının alındığı 23/08/2021 tarihli ve 2021/22 sayılı yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu, kararın aynı tarih olan 23/08/2021 tarihinde e-mail yoluyla şirket yönetim kurulu başkanı dahil 7 yönetim kurulu üyesine gönderildiğini ancak yönetim kurulunun 8 kişiden oluştuğunu, yönetim kurulu üyelerinden …’a e-mail gönderilmediğini, karar şeklinde yazılmış önerinin, öneri tarihinden sonra yönetim kurulu üyesine iletilmesi durumunda TTK 390/4 maddesi kapsamında usulüne uygun şekilde alınmış yönetim kurulu varlığından söz edilemeyeceğinin açık olduğunu, şirketin davaya konu olağanüstü genel kurul kararı kapsamında halka açılması müvekkili tarafından telafisi imkansız zararlara sebep olacağını, ihtiyati tedbir için aranan yaklaşık ispat şartının yerine getirildiğini, bu nedenlerle davanın kabulünü, 22/09/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların tamamının yoklukla malul olduğunun tespitini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 01.10.2021 tarihinde işbu davanın davacısı … tarafından …’ün İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açmış olduğu dava ile konusu ve dava dilekçesi bire bir aynı yeni bir dava daha açıldığını ve bu dava da İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2021/642 Esas numarası ile görüldüğünü, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde yapılan incelemede davanın İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen dava ile bire bir aynı olması nedeniyle birleştirme kararı verilerek dosya esasının kapatıldığını, yargılamaya İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/636 E. Numaralı dosya üzerinden devam edilmesine hükmedildiğini, mahkememizce resen takdir edilecek nedenlerle hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olan işbu davanın derdestlik nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” Dava konusu uyuşmazlığın, 22/09/2021 tarihli genel kurul kararının iptali talebinden ibaret olduğu görülmüştür. İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/642 Esas sayılı dosyasının netice-i talebi de 22/09/2021 tarihli genel kurul kararının iptaline ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddenin 1-ı bendinde ”Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” hususu, dava şartı olarak belirtilmiştir. HMK 115. maddenin 2. Fıkrasına göre ”Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu bağlamda; aynı davanın daha önceden İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/642 Esas sayılı dosyası ile açılmış olduğu ve halen görülmekte olduğu anlaşılmakla; davanın HMK madde 114/1-ı ve 115/2 gereğince derdestlik itirazının kabulü ile açılan davanın usulden reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; derdestliğin, tarafları, dava sebebi (vakıalar) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir davanın açılmış ve halen görülmekte olduğunu ifade ettiğini, bu unsurları haiz bir dava ikinci kez açılacak olursa bu durum ikinci davada re’sen veya talep üzerine dikkate alınacağını ve ikinci dava, dava şartı yokluğundan esasa girilmeden usulden reddedileceğini, (HMK m. 114, 1, ı). Zira, derdestlik dava konusuna ilişkin, olumsuz bir dava şartı olduğunu, dava konusunun, salt talep sonucu esas alınarak belirlenmekte olup dava sebebinin ise, maddi vakıalar olduğunu buna göre; dava temelini oluşturan, davacının talep sonucunu haklı göstermeye yarayan maddi vakıaların, her iki davada ayniyetlik göstermesi gerektiğini, her iki dosyanın dava dilekçelerinin talep sonucu birbirlerinden tamamen farklı olduğu gibi; dava türü itibariyle de farklı hukuki sonuçlar amaçlandığını, somut olayda derdestliğin bir diğer şartı olan “ilk ve ikinci davanın sebebinin aynı olması” şartının da gerçekleşmediğini, zira dava sebebinden anlaşılması gereken, davanın dayanağını oluşturan maddi vakıalar olup; somut olayda her iki davanın dayandığı maddi vakıaların birbirinden tamamen bağımsız olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacıların aynı genel kurul toplantısına yönelik olarak, hukuken korunmaya layık hiçbir menfaati yok iken, sırf “illa dosyaların tevzi edildiği mahkemelerin birinden ihtiyati tedbir kararı alırız” mantığı ile, aynı konuda sayısız dava açarak hem davalı şirketi taciz etmeye çalışmış hem de yargı merciileri nezdinde çok sayıda gereksiz iş yükü yaratmış olduğunu, derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine ilişkin kararların yerinde olduğunu istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, Anonim şirket genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti, davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık, davacının aynı genel kurul kararına istinaden iptal istemli açtığı davaların işbu dava yönünden derdestlik oluşturup oluşturmayacağı noktasındadır.Davalı şirketin 22/09/2021 tarihininde olağanüstü genel kurulu yapılmış ve birtakım kararlar alınmıştır. Davacı tarafça, çağrıya ilişkin 23/08/2021 tarih ve 2021/22 sayılı yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğu iddiasıyla 22/09/2021 tarihli genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti istemiyle eldeki dava açılmıştır. Davalı taraf ise derdestlik itirazında bulunmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 114/1-ı maddesinde, aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Derdestlikten bahsedilebilmesi için davanın tarafları, konusu ve sebebinin daha önce açılan ve halen görülen dava ile aynı olması gerekir. Davalının derdestlik iddiasıyla ileri sürdüğü İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/642 esas sayılı dosyasında davacı … tarafından; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/644 esas sayılı dosyasında … tarafından, davalı şirketin 22/09/2021 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan 14 nolu kararın butlanını ve diğer kararların iptali istemiyle açılmış olup, bu dava dosyaları daha önce … tarafından açılan İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/636 esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir. Eldeki davada ise genel kurul kararının yokluğunun tespiti talep edilmektedir. Genel kurul kararlarının hükümsüzlük hâllerinden olan yokluk, ne 6762 sayılı TTK’da ne de 6102 sayılı TTK’da düzenlenmemiştir. Yokluk yaptırımının kanunlarda düzenlenmemiş olması, yokluk yaptırımının hukukî işlem niteliğinde olan genel kurul kararları hakkında uygulanamayacağı anlamına gelmemektedir. Batıl bir hukukî işlem, unsurları itibariyle şeklen ve fiilen mevcut olmakla birlikte, konusu ve içeriği bakımından amaçlanan hukukî hüküm ve sonuçları daha başlangıçtan itibaren kesin olarak hükümsüzdür. Bu kesin hükümsüzlük kural olarak düzeltilemez nitelikte olup hukukî yararı bulunan herkes tarafından bir süre ile sınırlı olmaksızın ileri sürülebilir. Mahkemeye sunulmuş olan olaylardan anlaşılmak koşuluyla hâkim tarafından res’en göz önünde tutulur(Yargıtay HGK’nın 08.03.2022 Tarih ve 2021/11-701 E. – 2022/275 K. Sayılı Kararı). Yokluk ve iptal mahkemeye başvuru aşaması ve hukuki sonuçları itibariyle farklı hukuki müesseselerdir. Bu itibarla yokluk ve iptal farklı talep sonuçlarına ilişkindir. Bu halde yokluk ve iptal istemiyle ayrı ayrı açılan davalar birbirlerine derdestlik teşkil etmezler. Buna karşın, davacı … tarafından İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/642 esas sayılı dosyasında açılan butlan ve iptal davasında da 23/08/2021 tarih ve 2021/22 sayılı yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğu iddiasına dayanılmış olup bu kapsamda, davaya konu genel kurul kararlarının yokluğunun tespitinin, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/642 esas sayılı dosyasında ileri sürülmesinde bir engel bulunmamaktadır. Buna göre, 22/09/2021 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti istemi daha önce aynı genel kurul kararına karşı açılan iptal ve butlan davasında ileri sürülebilecek nitelikte olup, ayrı bir dava açılmasında davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken derdestlik dava şartından reddedilmesi isabetli görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece eldeki davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL maktu karar harcının peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,5-Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,6-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak;a-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davacı tarafın istinaf istemi kabul edilmekle birlikte davanın reddine karar verilmesi nedeniyle istinaf aşamasında yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,7-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.17/01/2023