Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/619 E. 2022/787 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/619
KARAR NO: 2022/787
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2021
NUMARASI: 2021/851 Esas – 2021/940 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı … Dış Ticaret Limited Şirketi arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca davalı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine 30/11/2018 tarihi itibariyle hesabın kat edilerek davalı borçluya Beyoğlu … Noterliği’den … yevmiye numara ile hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ancak davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, davalı şirketin İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/878 Esas sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğunu ve konkordato dosyasında komiserlikçe davalı şirketten alacaklı olanların alacaklılarını bildirmeleri için yapılan ilan neticesinde müvekkili banka tarafından fazlaya ve işlemiş faize ilişkin haklar saklı tutularak alacağa dayanak evraklarla birlikte 653.395,51-TL. alacağın konkordato komiserliğine bildirildiğini, verilen tasdik kararı sonrasında yapılan incelenme; konkordato komiser heyetince 14/10/2020 tarihli raporda; müvekkili bankanın 498.251,67-TL. ve 50.000,00-TL. olmak üzere 2 (iki) kalem halinde toplam 548.251,67-TL. alacağının konkordato nisabına dahil edildiğini, böylece müvekkili bankanın 105.143,84-TL. tutarındaki alacağının çekişmeli hale geldiğini, müvekkili bankanın davalı şirketten olan bu alacağının İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/878 E. sayılı dosyasında konkordato nisabına dahil edilmesinin gerektiğini belirterek ve dilekçesinde ileri sürdüğü diğer nedenlerle, konkordato devam ettiği sürece konkordato tasdik koşullarına göre 105.143,84-TL.’nin davalıdan tahsiline, konkordato ortadan kalktığı takdirde ise 653.395,51-TL. alacağın tam olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili şirketin konkordato projesinin tasdikine yönelik talebinin kabulüne karar verildiğini, davacı yanın çekişmeli kalan bir alacağının bulunmadığını, bu sebeple çekişmeli alacağa isabet eden payın da depo edilmesi yönünde mahkemece hüküm tesis edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2021 tarihli, 2021/188-583 Esas ve Karar sayılı kararıyla; somut davada; konkordato dosyasında 105.143,84-TL. tutarındaki alacağı çekişmeli hale gelen davacı banka, varlığını iddia ettiği alacağının İcra ve İflâs Kanunu’nun 308/b maddesine göre belirlenmesini talep ettiğinden ve dava niteliği itibariyle konkordatoya ilişkin bir dava olduğundan, uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin yukarıda değinilen yasal düzenleme ve HSK kararı gereğince İstanbul 1., 2. ve 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğu, öte yandan İstanbul 1., 2. ve 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mahkememiz arasındaki ilişkinin ise görev ilişkisi olmayıp, iş dağılımı ilişkisi olduğu gerekçesiyle 6102 sayılı TTK.’nun 5/2. maddesi, 7101 sayılı yasanın 46. maddesi ve HSK.’nun 03/04/2018 tarih – 538 sayılı kararı uyarınca dosyanın “iş dağılımı nedeni ile” İstanbul 1, 2 ve 3 no’lu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İİK m.308/b kapsamında açılacak olan davanın genel hükümlere tabi bir dava olduğu ve yargılama usulünün (yetki, görev ve davanın tabi bulunduğu yargılama usulü) davanın niteliğine göre belirlenmesi gerektiği, dolayısıyla konkordato davası aşamasında borçlu tarafından kabul edilmeyerek çekişmeli hale getirilen alacaklar bakımından tasdik sonrası açılan davaların iflas veya konkordato davası olmadığı ve genel hükümlere tabi olduğu, dava her ne kadar konkordato kapsamında kalan bir talep olarak değerlendirilerek tevzi bürosuna iade edilmek suretiyle mahkemeye tevzi edilmiş ise de açılmış olan dava bakımından mahkemenin görevli olmadığı gibi verilen karar zımni olarak görevsizlik kararı niteliğinde olmakla birlikte şeklen görevsizlik kararı niteliğinde olmadığından bu karara karşı karşı görevsizlik kararı verilmesi olanağı da bulunmadığından, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konkordato davasında davalı tarafından itiraz edilen ve çekişmeli hale dönüşen miktarın konkordato nisabına dahil edilmesi talepli açılan alacak davası olup, 15/03/2018 tarihinde yürürlüğe giren 7101 sayılı kanunun46. maddesiyle 2004 sayılı İcra İflas Kanununa eklenen geçici 14. maddesi hükmüne dayalı olarak HSK 1. Dairesinin 03/04/2018 tarihli kararı ile iflasa ve konkordato taleplerine ilişkin davalara (İcra ve İflâs Kanunu 285 ilâ 308/h Maddeleri de dahil olmak üzere) bakmak üzere üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesi; üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1, 2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak belirlenmiş ve buna ilişkin karar, 05/04/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiğini, İstanbul’da bu belirlemeye göre ihtisas mahkemesi 1, 2 ve 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, konkordato nisabına eksik kaydedildiği iddia olunan alacağın tahsili istemine ilişkindir. 15/03/2018 tarihli RG’de yayımlanan 7101 sayılı Yasanın 46.m. “2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. İİK Geçici 14.m. “(1)Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur. (2) Hakimler ve Savcılar Kurulu, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflas ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler.” şeklinde düzenlenmiştir. Yine 7101 sayılı Yasanın 37.m. ile eklenen İİK’nun “Çekişmeli Alacaklar Hakkında Dava” başlıklı 308/b m. ise “(1)Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.” hükmünü haizdir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 03/04/2018 tarihli ve 538 nolu kararı ile; 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununa eklenen geçici 14. maddesi uyarınca “9) Adi konkordatodan kaynaklanan taleplerden (İcra ve İflâs Kanunu 285 ilâ 308/h maddeler) kaynaklanan davalara 3 (üç) ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde (1) numaralı asliye ticaret mahkemesinin, 3’ten (üçten) fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise (1), (2) ve (3) numaralı asliye ticaret mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine” karar verilmiş olup, bu mahkemeler ile diğer Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. İİK 308/b m. uyarınca açılan iş bu davada genel hükümler uyarınca alacağın varlığına ve miktarına yönelik inceleme ve değerlendirme yapılacak olup, konkordato hükümlerinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Zira uyuşmazlığın çözümü konkordato konusunda uzmanlık gerektirmemektedir, dolayısıyla uyuşmazlığın söz konusu ihtisas mahkemelerince görülmesini gerektirir bir durum da bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın açıldığı İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi davaya bakmakla görevli olup, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.16/06/2022