Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/603 E. 2022/430 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/603
KARAR NO: 2022/430
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/527 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/04/2022
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair 03/02/2022 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili; davalı şirketin %40 oranında hissedarı olduğu, davaya konu olağanüstü genel kurula kadar şirket tarafından tescil edilen kayıtlara göre müvekkilinin hamiline yazılı 800.000 adet; …’ın hamiline yazılı 1.200.000 adet hisse senetlerine sahip iki ortaklı olduğu,davalı şirketin ortaklık yapısının hamiline hisse senetlerine bağlı olmasına rağmen, hamiline yazılı hisse senetlerinin hiçbir şekilde dağıtılmadığı ve genel kurul toplantılarının usulsüz olarak yapıldığı, 10/03/2021 tarihli genel kurulun iptali ve şirketin feshi için açılan davaların derdest bulunduğu, davalının 25/05/2021 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısına, hamiline yazılı hisse senetlerinin, şirket tarafından kendisine verilmemiş olması nedeniyle katılamadığı, şirketin ortakları arasında ismi bulunmayan …’un 25/05/2021 tarihli genel kurula şirketin 100.000 adet payına sahip ortak olarak katılmasının yasaya ve şirket ana sözleşmesine aykırı olduğu, 25/05/2021 tarihli genel kurulun şirketin ortaklık yapısını değiştirecek şekilde usulsüz devirler yapılarak icra edildiği, ortaklık paylarının 27/03/2019 tarihli yönetim kurulu kararı ile hamiline yazılı pay senedine bağlandığı, hamiline hisse senedi basımına karar verildiği ve kararların ticaret siciline tescil ettirildiği, dolayısıyla şirketin diğer ortağı …’ın 10/03/2021 tarihinden sonra usulsüz olarak 100.000,00-TL karşılığında 100.000 adet payı …’a nama yazılı hisselerin deviri prosedürü ile devir etmesinin yasal olarak mümkün olmadığı, genel kurulun usulsüz toplandığı gibi alınan kararların yasaya ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek 25/05/2021 tarihli olağanüstü genel kurul kararının yürütmesinin geriye bırakılmasın ile karar kesinleşinceye kadar tedbiren tarafsız bir yönetici kayyım atanmasına olmadığı takdirde karar kesinleşinceye kadar şirketin denetlenmesi için denetçi kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, 03.02.2012 tarihli ara karar ile; dava konusu 25/05/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yürütmesinin geri bırakılması hususunda, davacı tarafça hangi dayanılan gerekçeler ile davalı tarafça sunulan beyanlar kapsamına ve davacı dışında beyanları alınan yönetim kurulu üyelerinin olumsuz görüş bildirmiş olmaları karşısında yaklaşık ispat olgususunun gerçekleşmemiş olduğu, ayrıca dava konusu genel kurul kararının üzerinden geçen uzun süre dikkate alındığında tedbir kararı verilmemesi halinde davacının hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden şu aşamada bahsedilmesinin mümkün olmadığı, tedbir kararı verilmemesi halinde ciddi bir zararın doğacağına dair emarelerin de bulunmadığı, tarafların menfaat dengelerinin de gözetilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak genel kurul kararlarının icrasının geri bırakılması talebinin yerinde olmadığı, yine davalı şirkette yönetim veya organ boşluğu bulunmadığı, şirket faaliyetlerinin devam ettiği ve açılan davanın niteliği de gözönünde bulundurularak, 6100 Sayılı HMK’nun 389 ve 390. maddelerinde öngörülen şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir istemlerinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesiyle; şirket ortaklık payları, 27 Mart 2019 tarihli yönetim kurulu kararı ile hamiline yazılı pay senedine bağlanmış ve hamiline hisse senedi basımına karar verildiği, bu kararların ticaret siciline tescil ve ilan edilerek, geçici ilmühaberlerin iptal edilip, hamiline hisse senetlerinin bastırılmış olduğu dosyaya celb edilen ticaret sicil kayıtlarıyla sabit olduğu, davalı şirketin halen derdest olan diğer davalardaki savunmaları ile de bu durumun kabul edildiği, şirketin ortaklık payları hamiline yazılı şekildeyken şirket hissedarı … tarafından davaya konu genel kurulun hemen öncesinde yasaya aykırı şekilde 100.000 adet payı dava dışı … isimli şahsa nama yazılı hisselerin devri prosedürü ile devir etmesi yasal olarak mümkün olamayacağı gibi şirket yönünden bu devrin bir geçerliliğinden söz edilmeyeceği, TTK 415 ve 417. maddeleri gereğince hamiline yazılı pay senedi sahipleri bu senede zilyet olduklarını ispat ve bunları ibraz ederek genel kurula katılabilecekleri hamiline pay senedi sahiplerine giriş kartının düzenlenmediği, dolayısıyla 25 Mayıs 2021 tarihinde gerçekleştirilen şirket olağanüstü genel kuruluna katılmaya yetkili olan pay sahiplerinin kim veya kimlerin olduğunun tespitinin de mümkün olamayacağı ve bu denetim yapılmaksızın toplantının gerçekleştirildiği, bu sebeple hazırlanan hazirun cetveli gerçeklere aykırı olarak ve toplantıya katılanların dayanak belgeleri incelenmeden hazırlanmış olması nedeniyle genel kurulun ve alınan kararların iptali gerekeceği ve yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmemiş olduğu gerekçesinin yerinde olmadığı, davaya konu olağanüstü genel kurul gündeminde esas sözleşmedeki değişiklik teklifi ile “şirket hisse nev’inin değiştirilmesini ve hamiline yazılı hisselerin nama yazılı hale getirilmesi” yönünde gündem ilan edilerek genel kurulda hamiline yazılı hisse senetlerinin nama dönüştürülmesi kararı alınmasının da şirket hisse senetlerinin hamiline yazılı olduğunun ve geçici ilmühaberlerin iptal edildiğinin şirket tarafından kabul edildiğini de gösterdiği, hem davalı şirket hem de hissedarlar ile aralarında devam eden dava ve soruşturmaların olduğu, davacının usulsüz şekilde azledildiği olağan genel kuruldan yaklaşık 2 ay sonra davaya konu olağanüstü genel kurulun gerçekleştirilmesi kararı alındığı ve ilan edilen gündem maddelerinde de azınlık haklarını ortadan kaldıracak esas sözleşme değişikliklerinin toplantı gündeminde ilan edildiği, bu durum dahi tüm somut vakıalar ile birlikte değerlendirildiğinde tedbir talebinin reddi kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu gösterdiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 25.05.2021 tarihli genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Talep, dava konusu genel kurul kararlarının icrasının durdurulması ve şirkete yönetim kayyumu olmadığı takdirde denetim kayyumum atanması istemini kapsamaktadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Davacı taraf, davalı şirketin yönetim kurulunca 29.03.2019 tarihinde alınan sicile tescil ve ilan ettirilen karara doğrultusunda çıkartılan ve basımı yapılan hamiline yazılı hisse senetlerinin dağıtılmaması nedeniyle dava konusu genel kurul toplantısına katılamadığı gibi şirket hissedarı olmayan …’un 100.000 adet hisse ile toplantıya katıldığı, bu şekilde usulsüz toplanan genel kurulda, esas sözleşmenin “payların nev’ine” ilişkin hükmünün ve diğer birçok maddesinin değiştirildiğini belirterek alınan kararların iptali ile tedbiren genel kurul kararının icrasının durdurulması ve şirkete yönetim kayyumu olmadığı takdirde denetim kayyumu atanmasını talep etmiştir. TTK 449.maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. TTK 486/2 maddesine göre, paylar hamiline yazılı ise yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtır. Yönetim kurulunun hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin kararı tescil ve ilan edilir, ayrıca şirketin internet sitesine konulur. Somut olayda; esas sözleşme değişikliğinin yapıldığı genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline yönelik iş bu davada; iddiaların ileri sürülüş biçimi nazara alındığında kararların yasa ve ana sözleşmeye uygun olup olmadığı veya dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil edip etmediği toplanacak delillere göre değerlendirilecek olup, dosyanın bulunduğu aşama itibarıyla kararların icrasının durdurulması koşullarının oluşmadığı, davanın niteliği gözetildiğinde; davalı şirkete yönetim kayyum atanabilmesi için Türk Medeni Kanunun 427. maddesinde belirtildiği üzere gerekli organlarından yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamış olması gerektiği ne var ki davalı şirkette organ boşluğu olmadığı gibi terditli talep olan denetim kayyumu atanması koşullarının da bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla ; ilk derece mahkemesince yazılı şekilde ihtiyati tedbir istemlerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığından ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/04/2022