Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/57 E. 2022/25 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/57
KARAR NO: 2022/25
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2021
NUMARASI: 2021/347 Esas – 2021/387 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
EK KARAR TARİHİ: 26.10.2021
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/01/2022
İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen 26.10.2021 tarihli ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden … vekilinin istinaf etmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP:İhtiyati haciz isteyen banka vekili, müvekkili banka ile kredi borçlusu … AŞ arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde diğer borçlular …, … ve …’un müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile yer aldıklarını, kredi geri ödemelerinin aksaması üzerine hesabın kat edilerek borçlulara noter kanalıyla ihtarname keşide edildiğini, … ile …’a ait taşınmazlar üzerinde ipotek tesis edilmiş ise de, ipotekli taşınmazların güncel değerinin borcu karşılamaya belirgin şekilde yetmediğini belirterek borçlular 21.521.106,68 TL ve 106.054,77 Usd için ihtiyati hacze karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince, kredi lehtarı borçlu şirket yönünden 13.440.592,77 TL; diğer borçlular …, … ve … yönünden ise 21.440.592,77 -TL alacak bakımından %15 teminat mukabilinde ihtiyati hacze karar verilmiştir.
İTİRAZ:İtiraz eden borçlu … vekili, bir kısım borcun teminatı olarak …’nin maliki olduğu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin Türkiye’de ikamet etmekte olup, yükümlülüklerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemesi, mallarını kaçırmaya hazırlanması, kaçmaya hazırlanması, kaçması gibi bir durumun asla söz konusu olmadığını, ihtiyati haciz şartlarının bulunmadığını belirterek ihtiyati hacze itiraz etmiştir.
İTİRAZA CEVAP: İhtiyati haciz isteyen banka vekili, itirazın öncelikle süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, borçlu tarafından imzalanan sözleşme ile mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermek için yetkili olduğunu, ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin İİK. m. 265’te tahdîdi olarak sayıldığını, bu sebeplerle ihtiyati hacze itiraz edilebileceğini, dava konusu olayda ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasal tüm şartlarının mevcut olduğunu belirterek itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, ihtiyati hacze itirazın süresinde olduğu, talep dayanağı 10/06/2014 tarihli ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeye imza atmış bulunan …’ı da bağlayan genel kredi sözleşmesinin 37.2.2 maddesi ile, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemelerinin de yetkili bulunduğu kararlaştırıldığından yetkiye itirazın yerinde olmadığı, ihtiyati haciz isteyen alacaklı banka ile asıl borçlu arasında bağıtlanan genel kredi sözleşmesi uyarınca asıl borçluya kredi kullandırıldığı, itiraz edenin ise kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek noter marifetiyle ihtarname gönderildiği, ödeme yapılmadığından müteselsil kefil aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin istenildiği, kredi hesabının kat edilmesi ile borcunun muaccel hale geldiği, yine dosyaya mübrez ipotek senetleri incelendiğinde, itiraz eden kefilin kefaletten doğan borcunun ipotekle temin edilmediği, muaccel ve rehinle temin edilmemiş alacağın yaklaşık düzeyde ispat olunduğu, itiraz eden tarafça ileri sürülen itirazların, İİK’nun 265 maddesinde sayılı sebeplerden olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı itiraz eden borçlu … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkiye’de ikamet etmekte olup, yükümlülüklerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemesi, mallarını kaçırmaya hazırlanması, kaçmaya hazırlanması, kaçması gibi bir durum asla söz konusu olmadığını, gerekçeli kararda ihtiyati haczin bu asli unsuruna yönelik bir tartışma yapılmadığını, söz konusu alacak bedelinin bir kısmı rehinle teminat altına alındığını, müteselsil kefil esas alacağın borçlusu olup, teselsül ilişkisi asıl alacağa yönelik defi ve itiraz haklarını bertaraf etmediğini, dolayısıyla esas alacak ipotek ile temin edilmişken halen alacağın rehinle temin edilmemiş olması gibi bir ayrıma gidilmesinin hakkaniyete aykırı olacağını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:Talep, ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, bu ek karara karşı itiraz eden … vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarının ihtiyaten haczini talep edebilir.İhtiyati haciz, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından borçlunun malları ve hakları üzerinde konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. İhtiyati hacze itiraz ise İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. İtiraz eden borçlu/kefil …’ın kendi kefaletine karşılık alacağın rehinle temin edildiği iddiası bulunmadığı gibi, dosyaya sunulan ipoteklerin asıl borçlu kredi lehtarı şirketin borcunun teminatını teşkil ettiği, alacaklı banka tarafından hesap kat edilmekle alacağın muaccel hale geldiği, bu durumda, alacağın varlığı ve miktarı genel kredi sözleşmeleri ve kat ihtarı ile yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlandığından ilk derece mahkemesince verilen karar yerindedir. İİK 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak ihtiyati hacze itiraz edilemez. Bu durumda İİK 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz nedenlerinden bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığından itiraz eden borçlu vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı itiraz eden borçlu tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 13/01/2022